Basketbol Şubesinde Köklü Değişikliğin Zamanı Geldi

Herkesin aklında olan bir cümle sanırım ama yapılması zor olduğu için çoğumuz yazıya dökmüyoruz bu düşüncelerimizi.Ben elimizde bir fırsatın olduğunu düşündüğüm için bunları yazıyorum.
Repesa tüm avrupanın tanıdığı kendini kanıtlamış bir koç.Çoğumuzda bildiği için onu anlatmaya fazla gerek yok.Bana kalırsa bizim için altın bir fırsat.Onun çevresine inşa edeceğimiz teknik kadro güçlü bir yapılanma oluşturabilir, olası bir türk telekom birleşmesinde ise eline gelecek daha büyük maddi güçle çok güzel işler yapabilir.
Tabi bu işin engelleride oldukça fazla.Daha yeni 'teknik danışman' atadılar ki bu şubenin üzerinde başka planlar olduğunun göstergesi.
Konuyu fazla uzatmamak lazım.Yapıcı önerileri de burada tartışmak için konu başlığına Repesa yazmadım ama bence bu köklü değişimde o kilit adam olur...
 
Önce kafaları değiştireceğiz.Gelecek hocadan biz şapkadan tavşan çıkarmasını beklemeyeceğiz.
Bize 3 yıl yapılanacağız 4. yıl şampiyon olacağız derse benim kabulumdur.Çünkü bizler hep başarıya endeksliyiz.Gerçeklerin yüzümüze vurulmasına pek alışkın değiliz.
Sene başında yönetimin hoca konusundaki ve Telekom olayı yanlışı yüzünden kaybettiğimiz oyuncuları paylaşmak istiyorum.Tutku Açık, Bekir Yarangüme,Kerem Gönlüm, Kaya Peker, Sinan Güler...
Biz planımızı ve programımızı bir an önce yapsaydık ve çıkar çatışmaları yaşamasaydık belki de farklı yerlerde olabilirdik.
Yabancı tercihlerimiz, son yılların hatta Galatasaray tarihinin en kaliteli isimleri diyebiliriz.Bizim hesaplayamadığımız birşey çıktı ortaya.Belli bir doymuşluğa sahip olan oyuncularımızın yüzlerindeki hırs zamanla kaybolmaya başladı.
Bizim buradan başlamamız lazım.Formanın ağırlığını gelen oyunculara anlatmalıyız.Sanırım takım menejerlerinin işi burada başlıyor.
Teknik danışma gibi bir olaya karşıyım ben.Hocanın kafasını karıştırmaktan başka birşey değildir.Gelen hocanın mevcut hocadan daha kariyerli olmaması mevcut hocamıza hiç bir yarar sağlamayacağının göstergesidir.

Bizler tamamen skor taraftarı olduğumuz için bu değişim bize de dokunmalı.Bizlerde kendimize çeki düzen vermeliyiz sonuçta bu takım gerçek sahipleri bizleriz.

Hiç bir inancım yoktur bu klübte bu kafaların değişeceğine.Yalçın Granit'ten, Doğan Hakyemez'e, Fehmi Sadıkoğlun'dan , Murat Didin'e kadar herkes bu takımın son 15 yılında yer almıştır.Sonuç fiyaskodur.Bunun nedeni çok basittir.Galatasaray Basketbol Takımı çıkar kavgalarının yeri olmuştur.
Göreve kim gelirse gelsin, diğerinin başarısız olması için bıçaklarını bilemniş bir şekilde beklemeketedir.Öncelikle biz birliği sağlayarak başlamalıyız.

Çok çalışmamız lazım çok.
 
Köklü değişikliğin zamanının geldiği doğrudur. Artık şubede birşeyleri değiştirmenin vakti gelmiştir. Bunun için de Repesa bir adımdır. Denilebilir ki bir koç değişikiliği ile zihniyeti nasıl değiştirebiliriz? Repesa ile başlanacak yeni bir değişim bize şunu getirtecektir; iradeli, kendi isteklerini dile getirebilen, teknik ve taktik işlere kimsyeyi karıştırmayan bir koçumuz olacaktır. Bu sayede şube üzerinde her daim etkili olan kişilerin etkinlikleri azalacaktır. Bu da köklü değişimin bir başlangıcı olabilir...
Eğer Repesa'nın arkasında durulup, onun etrafında yeniden bir yapılanma kurulur ve sıfırdan işe başlanırsa, bunların hepsi bir plan dahilinde yapılırsa 3-4 sene içerisisinde gerekli yatırımlarla sadece yurt içinde değil bizim kulübümüzün asıl misyonu olan Avrupa'da da başarı sağlayabiliriz.
Tabi koç değişimi hiçbirşeyi kökten değiştirmez. önemli olan zihniyet ve sistemin değişimidir. Bu konuda Burak Abi çok doğru şeyleri yazmış. Teknik kadronun üzerinde olan etkilerin kaldırılması, koça özgür ve güven veren bir ortam sağlanması, yapılandıramanın planlı ve zamanlı yapılması, şube üzerinde dönen güç oyunlardan vazgeçilmesi bizi yeniden doğru yola sokacaktır...
Tüm bunlar için bir başlangıç şarttır. Bu başlangıcı da eğer gerekli hamleyi yapıp Repesa ile yaparsak 3-4 senenin sonunda Avrupa'da da söz sahibi olan bir kulüp olabilme ihtimalimiz oldukça yüksek...
 
Her gün giriyorum siteye her gün yeni konular acılmıs her gün yeni görüsler.Bu benim canımı cok sıktı artık.Degişmiyecek hiçbirşey.Bunu gayet iyi biliyoruz.O yüzden arkadaslar sürekli degişim degişim o kötü bu kötü demeyi bırakalım bu takım bu yönetim bu kendimizi kandırmayalım degişim diye.
 
Tolga her gün yeni konular diyorsun ama uzun zamandır tek konu var forumda farkındaysan:'Özyer İstifa'.Forumda da yeni fikirden eser yok herşey Özyer'in gitmesine odaklanmış.Ayrıca burada tabiki bizim bir yaptırım gücümüz yok tabiki biz dedik diye değişmeyecek ama amacaımız fikirsel alt yapısını hazırlamak tartışmak gerektiğinde bazı arkadaşlar aracılığı ile üst makamlara iletmek.Sen dersen birşey değişmeyecek oturalım birşey yapmayalım bu değişimin mantığına terstir zaten.Zamanın büyük değişimlerini yapanlar dışında da kimse değişime inanmıyordu ama oldu...
Çok laf söylemeye gerek yok sistemin tıkandığı, şubenin gün geçtikçe işlevini kaybettiği aşikar ama değişmeyecekmiş ya oturalım yerimizde...
 
Burak Barut' Alıntı:
Önce kafaları değiştireceğiz.Gelecek hocadan biz şapkadan tavşan çıkarmasını beklemeyeceğiz.
Bize 3 yıl yapılanacağız 4. yıl şampiyon olacağız derse benim kabulumdur.Çünkü bizler hep başarıya endeksliyiz.Gerçeklerin yüzümüze vurulmasına pek alışkın değiliz.
Sene başında yönetimin hoca konusundaki ve Telekom olayı yanlışı yüzünden kaybettiğimiz oyuncuları paylaşmak istiyorum.Tutku Açık, Bekir Yarangüme,Kerem Gönlüm, Kaya Peker, Sinan Güler...
Biz planımızı ve programımızı bir an önce yapsaydık ve çıkar çatışmaları yaşamasaydık belki de farklı yerlerde olabilirdik.
Yabancı tercihlerimiz, son yılların hatta Galatasaray tarihinin en kaliteli isimleri diyebiliriz.Bizim hesaplayamadığımız birşey çıktı ortaya.Belli bir doymuşluğa sahip olan oyuncularımızın yüzlerindeki hırs zamanla kaybolmaya başladı.
Bizim buradan başlamamız lazım.Formanın ağırlığını gelen oyunculara anlatmalıyız.Sanırım takım menejerlerinin işi burada başlıyor.
Teknik danışma gibi bir olaya karşıyım ben.Hocanın kafasını karıştırmaktan başka birşey değildir.Gelen hocanın mevcut hocadan daha kariyerli olmaması mevcut hocamıza hiç bir yarar sağlamayacağının göstergesidir.

Bizler tamamen skor taraftarı olduğumuz için bu değişim bize de dokunmalı.Bizlerde kendimize çeki düzen vermeliyiz sonuçta bu takım gerçek sahipleri bizleriz.

Hiç bir inancım yoktur bu klübte bu kafaların değişeceğine.Yalçın Granit'ten, Doğan Hakyemez'e, Fehmi Sadıkoğlun'dan , Murat Didin'e kadar herkes bu takımın son 15 yılında yer almıştır.Sonuç fiyaskodur.Bunun nedeni çok basittir.Galatasaray Basketbol Takımı çıkar kavgalarının yeri olmuştur.
Göreve kim gelirse gelsin, diğerinin başarısız olması için bıçaklarını bilemniş bir şekilde beklemeketedir.Öncelikle biz birliği sağlayarak başlamalıyız.

Çok çalışmamız lazım çok.

Sevgili Burak, konuyu iyi analiz etmişsiniz. Maalesef en büyük sorunumuz bitmek tükenmek bilmeyen iktidar kavgası! Şubenin başına kim geçerse diğerleri onu devirmek için her türlü yola başvuruyor ve ne yazık ki zarar gören Galatasaray oluyor. Şubeyi kendi oyuncakları gibi görüyorlar ve istediklerini yaptırabilmek için taraftarın umudunu harcıyorlar.

Galatasaray Basketbol Şubesi'nde maalesef profesyonel bir yapılanma yoktur. Herşey günlük akışına bırakılmıştır, uzun vadeli planlama yoktur. Bu takımın alt yapısından neden oyuncu çıkmaz, neden kadro istikrarı yakalanamaz, neden saha dışı organizasyonlar vasataın altındadır?..

Kanımca Roma'yı örnek alıp, Bodiroga benzeri bir basketbol adamını takımın koordinatörlüğü için göreve getirmekle işe başlamak lazım. Yani bize Avrupa çapında bir basketbol yöneticisi gerekiyor. Ona şubeyle alakalı tam yetki vererek, tüm organizasyonu düzenlemesini sağlanmalı... Herkesçe saygı gören, tanınan ve basketbol bilgisi üst düzey bir basketbol adamının uzun vadeli planlamalarıyla kalkınabilir ve Euroleague takımı olabiliriz. Aksi halde bu çekişmeler kolay kolay dinmeyeceğe benziyor!..
 
Ahmed abi bu koordinatörlük meselesini bütün basketbol sohbetlerinde gündeme getiriyorum ama Özyer'i aşağıya çekmek isteyenlerin böyle bir niyeti yok. Koskoca Galatasaray diyoruz ya bazen işte bu koskoca Galatasaray'ın yapacağı maksimum şey Erman Kunter yada Orhun Ene'yi göreve getirmek. Forumdaki arkadaşlarımız Özyer gidecek Messina gelecek sanıyorlar galiba. Oysaki şubedeki zihniyet değişmiş falan olmayacak.

Şimdi Murat Özyer ne yapıyor ona bir bakalım?

- Oyuncu izliyor.
- Oyuncularla transfer görüşmeleri yapıyor.
- Rakip takımları izleyip, analiz ediyor.
- Takımı çalıştırıyor.
- Takımı yönetiyor.
- Takımın sene içindeki plan ve programını yapıyor.
- Görev kalacağı belli olmadan geleceğe dönük plan ve programlar yapıyor.

Çağdaş bir basketbol koçu bunların kaçını yapıyor acaba? Gelen adam bunların hepsinin altından kalkabilecek mi? Herkes sanıyor ki adam sadece takımı yönetiyor ve başarısız ama Murat Özyer'in üzerinde çok yük var ve Özyer'i aşağı çekip yerine ondan daha iyi olmayanları getirmek isteyenlerin bu sistemi değiştirmeye niyetleri yok. Herkesin bunu bilmesinde fayda var. Özyer gidecek oyuncuları bu sefer profesyonel olmayan, eş dost tavsiyesine göre hareket eden insanlar getirecek. Bu mu sizin özlediğiniz tablo? Bunun yerine koçun görevlerinin stabilize edilmesi gerekmez mi?

Kaldı ki forumda bir düşünce var inanmıyorum gerçekten. Özyer basketboldan anlamıyormuş, ligin en kötü koçuymuş vesaire. Yahu Beşiktaş'a gidecek, Efes Pilsen'e gidecek diye taraftarın önüne atanlar aynı isimler değil miydi? Basketboldan anlamayan insanı sizin önünüzde takımların başına geçirmek istemediler mi? Özyer 13 sene şampiyonluğa oynayan bir takımda asistan koçluk görevini yapmadı mı? Ülker'den herkes gitti Özyer kalmadı mı? Bugün çok büyük övgü alan Siena'nın, Real'in koçları asistanlıktan gelmedi mi bir bakın isterseniz. Ama ne vardı onlara güven vardı. Üzerlerinde baskı yoktu. Ben tekrar tekrar söylüyorum Özyer basketboldan anlamıyor, ligin en kötü koçu diyenlere yine onları gaza getiren insanların Efes Pilsen ve Beşiktaş söylentilerini çıkardığını söylemek istiyorum. Ayrıca 4 milyon euroluk Cholet'yi (bu bilgi uluslararası forumlardan bir yerimizden sallamıyoruz) ligin dibine demir attıran Erman Kunter'i kurtarıcı gibi gösterip sonra başarısız olunca adını anmayanlara da selamlarımı iletiyorum.
 
Maalesef Değerli Kerem, maalesef...

Eleştirmek için yazmıyorum ama, forumda basketbol bilgisine haiz, "basketbolu yaşayan" kişi sayısı ne kadar? Kaç kişi, kaç tane set biliyor da Murat hocanın seti yok diyor? Murat Özyer'e basketbolu bilmiyor demek laf-ı güzâftır ve saygısızlıktır. Eminim Murat hoca bu forumda yazı yazan herkesin toplamından daha fazla basketbolu biliyor ama, bazı sorunlar var. Kafası çok bulanık, büyük baskı altında ve ona olan menfi tavır kendisini olumsuz etkiliyor.

Murat Özyer tabii ki hatalar yapıyor, eksikleri var, Dünya'nın en iyi koçu olduğunu da söyleyemeyiz ama, içinde bulunduğumuz ortama bakınca Murat Özyeri'i kurban etmenin asla Galatasaray'a faydalı olacağını sanmıyorum!

Murat Özyer'e gelinceye kadar düzelmesi gereken o kadar yanlış var ki...
 

Üst