BBL 15. Hafta | Türk Telekom 70 - Galatasaray MP 76

Az daha veriyorduk maçı. Bu kadar zayıf bir takıma karşı sergilediğimiz performans tam anlamıyla rezalet.
 
Kötü bir maç oldu. Bizim açımızdan tek olumlu tarafı pota altını daha iyi kullanmamızdı.

Şurası açık ki formsuz bir dönemden geçiyoruz. Ama kazanmamız önemli, tebrikler.
 
Çok kötü oynuyoruz...Takımın gerçek gücünün %20 si var sahada ..mutlaka bir takım mutsuz edici sebepler var...Umarım çözüm bulunur..Ligin telafisi var belki ama eurocup'ın yok...
 
Kafa olarak kesinlikle maçta değildik,konsantrasyon çok aşağıdaydı.Bunun sonucunda da kötü oynadık ve malesef Kızılyıldız deplasmanı öncesi oynanan bu oyun hiç ümit vermiyor
 
Bir çok arkadaş içeriden oynamayı sadece sistemli oynama olarak görüyor olabilir. Tamam belki Ergin Hocanın sisteminde sadece içeriden değil şuta hazırlık anlamında bir sistem vardır diyip kendimizi avutabiliriz. Ama açıkcası uygun oyuncuya şut hazırlığı bile yapılmıyor. En çok garibime giden misal bugün Arroyo'ya N'dong perde yaptı içeri devrildi bomboş durumda bekliyor Arroyo dışarıdan üçlük kullandı. Yani biz Arroyo'yu beklerken işte bu devrilmeleri görecek diye istedik. Ama şu an için hücum aktifliğimizin merkez noktası olacak girşimleri hiç olmadı. Takıma yeni ısınıyor diye gene kendimizi kandırsak bile dediğim hücumda takıma ısınmakla alakalı bir durum yoktu. Ben oyuncuların daha doğrusu takımın kafasının basketbolda olmadığını düşünüyorum. Nİhayetinde dediğim olayı Arroyo'nun görmeme ihtimali yok.

Maçın iyisi dermiyiz bilmem ama Engin'İn mücadelesine sevindim bugün.
 
Kazan başlığı altında "Yelkenleri indirmak için çok erken.Güzel günler göreceğiz" gibi safça bir yorumda bulunmuştum.Salondan yeni döndüm ve hala çok kızgınım.
Maçın kötülüğü bir yana hemen önümde oyuncuların tavırları,havada uçuşan havlular ve önce sahada sonra çıkış tünelinin önünde Gordon ile hocanın sert münakaşası henüz
takım olamadığımızı bana gösterdi.Hemen önümde olanları seyretmekten maça konsantre olamadım.Üzgünüm ama bu dağınıklık ve gerginlikle işimiz çok zor.
 
Bu gün Tarsus BLD. karşısında izlemeye doyamadım kadın takımımızı Cem Akdağ'dan sonra ilkkez bu sezon basketbola benziyor oyunumuz. Darısı Erkek takımımızn başına. Bu gün Kadın takımımızdan hücum seti ya da top paylaşımını gördükçe, Hep hawkins'in eline bakan, her topu potaya atan Gordon'dan oluşan erkek takımımız daha da can sıkıcı oluyor.
Engin ve Cenk'in kıpırdaması dışında çok kötü oynadığımız bir maç daha bitti.
 
Fener tarihinin belkide en kötü sezonunda Banvit'e fark atıyor biz ezilerek yeniliyoruz, fener telekoma fark atıyor biz 2-3 top farkla galip geliyoruz.
 
Fener tarihinin belkide en kötü sezonunda Banvit'e fark atıyor biz ezilerek yeniliyoruz, fener telekoma fark atıyor biz 2-3 top farkla galip geliyoruz.
O tarihte Ülker'siz günler,86-39'lar var abartmayalım. :)
Mayıs'a kadar kimseyi asıp kesmem diyorum da bu gidişle Mart'a kadar takımları 4'e indireceğim.Son dakika içinde 4 sayı öndeyken iki kez ortayı boş bırakıp bomboş turnike yemek basketbol ayıbı.
N'dong-Cenk ikilisinin gözünü seveyim.Cenk takımın tek net ismi sezon başından beri,cidden saygı duyuyorum.20 saniye kala son anda bitirmese buralar toz duman olabilirdi.
 
Son 5 dakikayı izleyebildim sadece o da telefondan, o yüzden maçın tamamına giremeyeceğim de maçın en kritik anlarında yenilen o turnikeler rezaletti, karar anlarında olmaması gereken durumlardı. Biz sene başı savunmamızla iş yapan bir takımdık ama iş tersine döndü son maçlarda.

Bir de rakip geriden geldi farkı eritti, 2'ye kadar indirdi hatta, o ara niye mola almadık anlayabilen yoktur sanırım. Cenk'in gözyaşı damlası olmasa maç gitmişti belki de. Takım dağılmış, kroke olmuş, savunmada saçma sapan hatalar yapılıyor ve mola gelmiyor 1 dakika var sadece bitime. İleride başımıza dert açabilir bu tarz durumlar.
 
son iki senedir izlediğim enkötü galatasaray'dı.telekom da çok kötü bir takım ve onlarda belki bu sezonki en kötü maçlarını oynadılar.bu maçı ligdeki ortalama bir takım ile oynasaydık büyük ihtimal kaybederdik.takımda bilmediğimiz birşeyler var, kızılyıldız maçına umarım etki etmez fakat durum onu göstermiyor.ayrıca furkan aldemir bu kadar kötü oynamamalı problem nedir bilemiyoruz ama furkan ın bu olmadığını hepimiz biliyoruz..macvan da kötü fakat burnunda ki sakatlık malum.furkan macvan ve arroyo kalitelerini sahaya yansıtamadığı sürece işimiz çok zor gözüküyor.geri kalan oyuncular belirli bir standartta oynuyorlar.
 
Ben çok farklı bi konuya değinmek istiyorum Allah aşkına 20 lira bilet fiyatı mı olur ya arma uğruna verip giriyoruz ama öğrenciyiz el insaf. Salonda izlerken çoğu şeyi daha net kavrıyoruz aslında takımdaki ruhsuzluğu, isteksizliği. Bunu çözecek kişi Ergin Atamandır bence. Para muhabbeti ne kadar sorun olur bilemiyorum sonuç olarak geçen seneki beşiktaşın bütçesi ortadaydı ne kadar ödeniyordu paralar. Sıkıntı daha büyük olabilir ama inşallah değildir sadece kafamda kuruyorumdur inşallah. Belki şu anda direk söylemek yanlış olur ama Gordon sanki fazla bireysel oynuyor onun yerine daha şutör birimi alınsa sonuç olarak Arroyo da alındı oyun kurma pozisyonu şu an için çok iyi. Tabi bunlar benim görüşlerim.
 
Ligin en zayıf takımlarından biri olan Telekom'u ıkına sıkına yeniyorsak bu işte sıkıntı(lar) var demektir. Bu maçla ilgili en başta söylenecek şey şu ki; Gordon tahammül edilemeyecek kadar kötü bir basketbolcu. Son senelerde bizim takımda bu kadar kötü şut atan bir başka 2 numara daha hatırlamıyorum. Bu ne kadar bozuk bir bilektir kardeşim, el insaf yahu ! Kötü şut atmasına rağmen hala ısrarla şut denemesi ne büyük bir sorumsuzluk örneğidir, anlamak mümkün değil ! Hadi hücumu geçtik, herkes savunmasının iyiliğinden bahsediyor, o da tam bir hikaye... Bitmiş Dee Brown'ı maçın sonlarında neredeyse maçın yıldızı yapıyordu. Ergin hocanın Gordon'a bu kadar süre vermesini ve tahammül etmesini anlayamıyorum. Takımdaki açık ara en zayıf halka, yazıktır bu arkadaşa verilen büyük paralara, keşke satabilsek de satsak... Bunun dışında yıların Telekom'una da birkaç laf etmem gerekiyor; bir zamanlar Ankara'nın basketboldaki gururu dediğimiz ve bizi kendi evinde her seferinde evire çevire yenen bu takım şimdi bildiğiniz bir mahalle takımından biraz hallice... Bir tek Barış Güney gibi bir silahı olan (ona da silah denebilirse), en büyük dış şut tehdidi(!) bizden tanıdığımız Polat Kocaoğlu olan, çok kötü yabancılara sahip bir takım ve bence bu senenin en büyük düşme adaylarından birisi... Böylesine bir takım karşısında bile zorla kotarılan maçtan sonra çok iyimser olabilmek pek mümkün olmasa da, ben Ergin hocaya güveniyorum ve Arroyo'nun forma girmesiyle (Gordon'un da mümkünse çok az oynatılmasıyla) beraber, şampiyonluğun hala en büyük adayı olduğumuzu söyleyebilirim...
 
Takım bana göre normal olan bir form düşüklüğü yaşıyor. Oldukça uzun süre namağlup devam etmek ve ardından mental yorgunluk bu kötü dönemi getirdi. Ayrıca galiba maddi sorunlarda var. Bu da yabancıların performansını etkiliyor.
 

Üst