Bilyoner Dışarı !

Bir süredir yanlış yapılan bir şey var Abdi İpekçi'de, hepimiz bunun farkındayız ama salonda verdiğimiz anlık tepkiyle bunu ortadan kaldırabilmek çok güç.

En geriye gitmemiz gerekirse Kadın Basketbol Final Serisi'nde başladı bu olay. Salona 10 bin taraftar gelmişti o maç, rakip oyunculara daha önce görmedikleri türden bir baskı kurarız diyorduk ama birden Bilyoner denilen marka çıktı ortaya. Kendi reklamlarını yapmak için minyatür basketbol oyunları oynattılar salona. O maç nedendir bilmiyorum, tüm salon da can attı oynamak için, bir kişi de ne yapıyorsunuz demedi bu insanlara. Ev sahibi avantajımız ortadan kalktı birden, rakip oyuncular güle oynaya ısınmaya başladı, tüm gerginliklerini sağolsun Bilyoner aldı üstlerinden... 4 maç süren bir serinin sonucunu buna bağlamak güç ama ilk maç o yarışmalar olmasaydı belki bir nebze daha farklı olurdu her şey.

Bu yarışmalar o günden beri yapılmaya devam ediyor. Maçın başlamasına 20 dk kala başlıyor ve 10-15 dakika devam ediyor. Bu dakikalar ise tam olarak rakip oyuncular üzerinde baskı yaratacağımız, kendi oyuncularımız üzerinde motivasyon sağlayacağımız dakikalar.

Son Beşiktaş maçında da maç öncesi güzel bir atmosfer vardı ki Bilyoner yine bizi kendimizden geçirdi. Oyunculara tezahürat yapmaya çalıştık ama mikrofonlarının sesini o kadar açmışlar ki sesimizi duyuramadık oyuncularımıza. Bu Bilyoner denilen şirket reklamını yapacak diye maç başında konsantre olamıyoruz taraftar olarak, bu da takımı kötü etkiliyor.

Devre arasında yapılan yarışmalara sözüm yok, onları daha da geliştirip daha güzel şeyler çıkarabilirler ortaya ama lütfen artık maç öncesi Bilyoner'i dinlemek zorunda kalmayalım.

1 hafta sonra evimizde yine çok önemli maçlar oynayacağız. Bu maçlar bizi belki Euroleague'e götürecek, sadece ana etki etmeyecek, uzun yıllar basketboldaki rotamızı çizecek belki. Böylesine önemli maçlarda evimizde herhangi bir kaza yaşamamak için;

Maç öncesi yapılan Bilyoner yarışmalarını dinlemek istemiyoruz.

Hakan Üstünberk umarım ufak bir detay gibi görünen bu önemli konuya gereken hassasiyeti gösterir.
 
Sonuna kadar haklısın Gazenfer. En kısa zamanda çözüm bulunması gereken bir durum.

Hadi yarışma yaptın eyvallah ama mikrofon neyin nesi. Gel herhangi bir tribünün önüne, ver topu, atsınlar. Ne bas bas bağırıyorlar anlamıyorum. En son da 20 sn; ne kazandılar, kimler kazandı falan filan bunları söyle bitsin. 15 dk boyunca seni dinlemek zorunda değilim!
 
Bu bencede çok öenmli bi mesele tamam sponsorumuz olabilir ama özellikle bizim için kritik olan maçların öncesinde bu saçmalığa artık bi son verilsin, ben hayatımda Fenerbahçe'nin bayanlar finalinin ilk maçındaki maç öncesi rahatlığını görmedim her hangi bir takımda, lay lay lom ısındılar resmen. İnanın o maçı birazda bilyoner yüzünden kaybettik.
 
Öyle yada değil ama eğer sponsor istiyorsak takımlarımıza, bunlara razı olmak zorundayız. Mesela Şamil'in bahsettiği o maçtan önce o etkinlikleir yapan Medical Parkdı. Çünkü kız takımımızın sponsoru. muhtemelen önümüzdeki sene de aynısı oalcaktır. Sponsor gözünü kırpmadan bazı paralar verirken, bazı şeyleri de bizden götürecektir. Bunlar illa ismimizin sonuna taktığı isim değildir sadece. İki ucu boklu değnek yani. Belki bu gösterilerin biraz daha erken yapılması sağlanabilir. Maçta devre arası yapılmaya devam edilebilir. Ama bu gösteriler sayesinde salonun kalabalıklaşacağı da muhakkak. Bunun için bence istemiyoruzdan ziyade alternatif üretelim bu başlıkda. Ve sponsordan bunu yapmasını isteyelim.
 
Öyle yada değil ama eğer sponsor istiyorsak takımlarımıza, bunlara razı olmak zorundayız. Mesela Şamil'in bahsettiği o maçtan önce o etkinlikleir yapan Medical Parkdı. Çünkü kız takımımızın sponsoru. muhtemelen önümüzdeki sene de aynısı oalcaktır. Sponsor gözünü kırpmadan bazı paralar verirken, bazı şeyleri de bizden götürecektir. Bunlar illa ismimizin sonuna taktığı isim değildir sadece. İki ucu boklu değnek yani. Belki bu gösterilerin biraz daha erken yapılması sağlanabilir. Maçta devre arası yapılmaya devam edilebilir. Ama bu gösteriler sayesinde salonun kalabalıklaşacağı da muhakkak. Bunun için bence istemiyoruzdan ziyade alternatif üretelim bu başlıkda. Ve sponsordan bunu yapmasını isteyelim.
yapılsın da o tür şeyler ama maçın başlamasına son 30 dk kala falan yapılmasın.maçın başlamasına 1 saat kala da yapsa reklamı olur.
 
Tamam sponsor istiyorsak birseyler olur vs. Ama Gazanfer cok hakli devre arasi olmasi yeterli. Mac oncesi yapilinca bu karsi takimin isine yariyor. Hakan Ustunberk umarim bu konuda birseyler yapabilir. Cunku Samil'in de bahsettigi gibi cok onemli bir konu bu.
 
yapılsın da o tür şeyler ama maçın başlamasına son 30 dk kala falan yapılmasın.maçın başlamasına 1 saat kala da yapsa reklamı olur.


Tamam işte bunları konuşalım burada o zaman. Yeni yöntemler belirleyelim. "Hem börek durcek hem karnım doycek" dersek bizi ciddiye almazlar. Ya da sponsor olmazlar. Mesela Final serisinin ikinci maçında Şamiller rica etti Müge ablaya söyledim bu durumu. O da gitti konuştu. Çocuklar hemen bıraktılar maç öncesi showunu. Yani art niyetli olacaklarını düşünmüyorum. Ama yeni ve farklı yöntemler bulup bunları bunları da yapabiliriz gibi bir doneyle gitmezsek yanlarına sesimiz pek güçlü duyulmaz onların açısından. Benim demek istediğim bu.
 
Rakibin sahaya çıktığı,ısındığı anlarda karpuzlama şut atan Galatasaraylıları alkışlayarak takıma ne kattığımızı anlamıyorum.Normal sezondaki kısmen rahat maçlarda yapılsın,güzel de olur.Yalnız derbilerde ve play-off'ta bunlara yer yok.
 
Genel olarak belirtilen düşüncelere katılmıyorum. Bana kalırsa taraftarlarımızın odaklanma problemi bundan çok daha farklı nedenlere dayanıyor. Evet bende yapılan etkinliklerden vesaireden çok mutlu değilim ancak bunlar o salonu dolduran kitleye ulaşmak için uygulanan-her yerde uygulanan- yöntemler. Üslupları veya etkinlikleri değiştirebilirler ancak kesinlikle kaldırılmamaları gerektiğini düşünüyorum.

Ee madem bunlar taraftarımızın odaklanamasında,rakip oyuncuların baskı altına alınamamasında yegane sebep o zaman nasıl diğer birçok Avrupa kulübü gerek maskot gerek dans ekipleri gerekse de farklı gösterilerle bu entegrasyonu sağlayabiliyor?

Bir partizan taraftarının basketbol maçına olan konsantrasyonunu-eğer içten bir adanmışlık varsa,ki onlarda vardır genelde- hangi etkinlik bozabilir ki?

Ayrıca her şeyi geçtim, verilen örnekler beşiktaş ve fenerbahçe maçlarından yani odaklanmanın en kolay olduğu maçlardan. E eğer siz bunlarda da benzer sıkıntıları yaşıyorsanız kusura bakmayın ama bunun en büyük sorumlusu yapılan etkinlikler değildir.

Kurumsal bir basketbol şubesi istiyoruz çoğumuz salon istiyor hatta...Eğer daha profesyonel bir oluşum istiyorsak bunları da hoşgörü ile karşılamak gerektiğini düşünüyorum.

Evet belki mevzubahis firmanın etkinliklerine yeni bir çehre verilebilir ancak benim rahatsız olduğum genel mantalite.

Galatasaray4Euroleague demekle olsa keşke...
 
Başlık biraz kaba olmuş bence.Sonuçta bize sponsorluk desteği veren bir firma Bilyoner.Daha kibar bir dille anlatsak derdimizi daha iyi olur
 
Seri 1-1'e geldiği için en ufak bir hatanın dahi telafisi olmayabilir artık.

Bu konuya lütfen özen göstersin şube yöneticilerimiz, "Bilyoner Dışarı !" diye bağırtmak zorunda bırakmasınlar taraftarı...

Bu arada tepkimizi yanlış anlayanlar da olmuş. Tepkimizin sebebi rakip oyuncuların üzerinde baskı kuracağımız, atmosferin oluşacağı zaman diliminde böyle saçma (bana göre hiç yapılmaması gereken) yarışmalarla bu atmosfer öldürülüyor. Yani ana sorun taraftarın odaklanma sorunu değil, rakip üzerinde baskı kurulamama sorunu. Bu ligde açık ara oyuna en fazla etki eden basketbol taraftarlarıyız, bunun avantajını sonuna kadar kullanmalıyız. Misal Banvit maçında Lance Williams'a sevgilerimizi göndermeyeceğiz, Tutku'nun boğazına yapışan o mahluk güle oynaya ısınacak maça.

Kurumsallaşmak da bir yere kadar, gitsinler devre arasında ne yapıyorlarsa yapsınlar.
 
Umarım şu konuya bi el atarlar, parazit yapıp duruyorlar şu şeyin reklamıyla destek, baskı kurarken... Pazartesiyi bilemem ama tepkiler artarsa Çarşamba günü mutlaka şutlanır
 
Kaan bey, mantaliteden bahsetmişsiniz ancak konunun gerekli mesajını çıkaramamış durumdasınız, yorumunuza bakılırsa. Şunu belirtelim, Bilyoner etkinliğinin kaldırılmasını istememiz, maç öncesinde, içinde vs. bütün organizasyonların kaldırılması anlamına gelmez, keza bunu hiç birimiz de istemiyoruz. Burada defalarca saha içi organizasyonlarının daha iyi hale getirilmesi için yorumlar yapıldı, düşünceler ortaya çıkarıldı ama bütün fikirler şuan ki yapılan organizasyonlarla uyuşmuyor. Bu uyuşmazlığı devre arasındaki organizasyonlardan ayırabilirim, keza yapılan yarışmalar çok güzel ve ilgi çekici. 15 dakikalık aranın bu tip olaylar ile hızlıca geçmesi güzel oluyor.

Maç başındaki Bilyoner olayının, maç öncesi baskının artmasını engelleyen en önemli faktör olduğunu, kadınlar final serisinde, erkek takımımızın son maçlarında ve beşiktaş serisinde net olarak fark edebilirdiniz, nitekim tribünlerde son maç itibariyle tepkisini koydu. Bu gerginliğin - maç başını kıstas alıyoruz - yansıtılamaması, bizim suçumuz değildir. İsterse bütün salonun hep bir ağızdan bağırsa bile, mikrofondan bağıran arkadaşın sesini bastırması mümkün değildir. O maçların devamında tribünler üstüne düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir zaten ama maç öncesi, bu organizasyonla birlikte kanayan yara olarak yerini almıştır, böyle de devam ediyor. Buna karşı bir tepki vermeyi, bilinçsizlik ile açıklamanın ne kadar yanlış olduğu da ortadadır.

Anonsçuluğunu Yalçın Dümer'in yaptığı, bu sene hiç bir maçta görsel şovun yapılmadığı, her şeyden önce kendimize ait olmayan bir salonda kültür yaratma çabası elbette zor olacaktır, oluyor da. Ancak bu zorluğu kesinlikle taraftarların hareketleri ve bilinci oluşturmuyor, kulübün basketbol organizasyonlarında yetersiz olması sağlıyordur. Ben bu sene Euroleague'de Fenerbahçe maçlarına da gittim, bu organizasyon işinin orada ne kadar 'profesyonel' biçimde yapıldığına bizzat şahit oldum. Ne maçtan önce bangır bangır bağıran sponsor firmalar vardı, ne de organizasyon açısından yetersiz başka bir aktivite. Hele ki devre arasında şubenin küçük takımları maç yapınca işlerinin güzelliği iki kat daha arttı. Elbette taraftar olarak oldukça yetersiz olmaları bu işlere balta vuruyor. Bizim de bu potansiyel varken, ileride de Euroleague gibi Avrupa'nın zirvesinde oynayacağımız gerçeği varken, bu organizasyon yetersizliğinde doğru düşünceler içerisinde olmamız gerekiyor, kendimize laf atarak değil.

Bizler saha içi organizasyonlarının taraftarı ateşleyici, saha içine konsantre olmasına teşvik edici olmasını istiyoruz. Sadece kendi oyuncularının isimlerini bilen, sadece sayı olduğunda kendini bağırmak zorunda hisseden, basketbol maçı içerisinde futbol maçı seyredecek bir anonsçu istemiyoruz. Özel güvenlikleri ve bütün şartları ile benimsediğimiz bir salon istiyoruz, işin içine görsel gücü kullanarak salondaki etkimizin artmasını istiyoruz.

Bütün bu istekleri boşa çıkartan ve amatör biçimde yapılan Bilyoner aktivitesine tepkimizi koymaktan vazgeçmeyeceğiz, ne zaman ki doğru olarak yapılana kadar.
 
Yaşasın Endüstriyel Spor !!!
Yaşasın Bilyoner !!!

Benim anlamadığım ; herkes bu durumdan rahatsız olduğu halde Bilyoner elemanları hangi tribüne gitse onu protesto eden tribünler birden "topu bana at ,topu bana et" diyorlar... (gsbasket ekibi hariç)
Bir Allah'ın kuluda topu başka tarafa atmıyor veya sunucunun kafasına atmıyor...
Bana gelsin görün siz şamatayı :)
 
Mahir abi o dediğini yapmak için çok yırtındım ama topu bana da vermediler :)

Son maçtaydı sanırım ultrAslan da baya bi tepki koymuştu bilyoner dışarı diye bağırarak. Bakalım bu akşam neler olacak..
 

Üst