Pazartesi günü Hıncal Uluç'un 90 Dakika programında söylediklerinden yola çıkarak bir tartışma konusu açmak istedim. Zaman zaman doğru, zaman zaman da yalan yanlış sözler söyleyen Hıncal Uluç, Arkas'ın şampiyonluğunu kutlarken, Arkas'ın voleybol şubesi açmaktansa Galatasaray, Fenerbahçe ya da Beşiktaş'a sponsor olması gerektiğini söyledi. Böylece hem taraftar desteği kazanacak hem de basında çok fazla yer bulacaktı. Bu forumda da sık sık dile getirilen Efes Pilsen ya da Telekom birleşmesini de dikkate alarak birkaç söz söylemek istiyorum.
Önce şunu söylemek gerek ki, Türkiye yalnızca bu üç kulüpten ibaret değil, her şirket kendi takımını kurar ve ona göre de bir ilerleme sağlar. Örneğin Efes Pilsen belki bu yıl basketbol arenasına katılan bir şirket olsaydı, büyüklerden birine sponsor olabilirdi ancak yıllardır süren yatırımları onları eurolig'in vazgeçilmezlerinden yaptı. Yine de Hıncal Uluç'un dediği gibi bazı şirketlerin Galatasaray gibi kulüplere sponsor olması iki tarafın da menfaatine olur diye düşünüyorum. Peki acaba bu yatırım sağlanmıyorsa, burada eleştirilecek olan şirket midir yoksa kulüp müdür? Örneğin Galatasaray Voleybol takımı arkasına ciddi bir sponsor kurum alamamışsa bunun sorumlusu, Arkas, Halkbankası vb. Şirketler midir yoksa Galatasaray mıdır? Şimdi oturup düşünün. Bir şirketiniz var. Spor aracılığıyla adınızı duyurmak istiyorsunuz. Galatasaray Basketbol şubesinden yanınıza geliyorlar görüşmek için. Önümüzdeki yıl için sponsorluk istiyorlar. Ne yaparsınız? Bu yılın bir değerlendirmesini yaparsınız.
1-Erkek takımında bir kadro kurulmuş, oyunculardan biri (Strickland'i) sezonun ortasında gönderilmiş. Diğeri (Ziziç) ise ayrılmış takımdan.
2- Ligde iyi bir konumda olamadığı için Avrupa'nın 2 numaralı kupasına katılmış, geçen yıl yarı final oynadığı kupadan elenmiş, 3 numaralı kupada ise yoluna devam edememiş
3- Sezon ortasında takımın koçu ayrılmış, yerine uzun süredir takım çalıştırmayan bir başka koç getirilmiş ve bu iki koç da yalnızca ülke çapında bilinen koçlar, herhangi bir Uluslar arası tanınmışlık yok.
4-Takım sürekli sakatlıklarla boğuşmuş, sezon boyunca bazı oyuncular sürekli sakatlıklarından dolayı oynayamamış
5-Sezon ortasında takıma iki yeni transfer yapılmış. Takımın en iyi özelliği olan savunma da böylece çuvallamış.
6-Bayan takımında da sezona başlayan oyuncuların bazıları ayrılmak istemiş, bazı transferler beğenilmeyip yollanmış, yerine yeni oyuncular alınmış, takımın hocası değiştirilmiş...
Böyle bir takıma sponsor olmayı düşünür müydünüz yoksa kendi yönetim tarzınızı rahatça oluşturabileceğiniz yeni bir takım mı kurardınız?
Önce şunu söylemek gerek ki, Türkiye yalnızca bu üç kulüpten ibaret değil, her şirket kendi takımını kurar ve ona göre de bir ilerleme sağlar. Örneğin Efes Pilsen belki bu yıl basketbol arenasına katılan bir şirket olsaydı, büyüklerden birine sponsor olabilirdi ancak yıllardır süren yatırımları onları eurolig'in vazgeçilmezlerinden yaptı. Yine de Hıncal Uluç'un dediği gibi bazı şirketlerin Galatasaray gibi kulüplere sponsor olması iki tarafın da menfaatine olur diye düşünüyorum. Peki acaba bu yatırım sağlanmıyorsa, burada eleştirilecek olan şirket midir yoksa kulüp müdür? Örneğin Galatasaray Voleybol takımı arkasına ciddi bir sponsor kurum alamamışsa bunun sorumlusu, Arkas, Halkbankası vb. Şirketler midir yoksa Galatasaray mıdır? Şimdi oturup düşünün. Bir şirketiniz var. Spor aracılığıyla adınızı duyurmak istiyorsunuz. Galatasaray Basketbol şubesinden yanınıza geliyorlar görüşmek için. Önümüzdeki yıl için sponsorluk istiyorlar. Ne yaparsınız? Bu yılın bir değerlendirmesini yaparsınız.
1-Erkek takımında bir kadro kurulmuş, oyunculardan biri (Strickland'i) sezonun ortasında gönderilmiş. Diğeri (Ziziç) ise ayrılmış takımdan.
2- Ligde iyi bir konumda olamadığı için Avrupa'nın 2 numaralı kupasına katılmış, geçen yıl yarı final oynadığı kupadan elenmiş, 3 numaralı kupada ise yoluna devam edememiş
3- Sezon ortasında takımın koçu ayrılmış, yerine uzun süredir takım çalıştırmayan bir başka koç getirilmiş ve bu iki koç da yalnızca ülke çapında bilinen koçlar, herhangi bir Uluslar arası tanınmışlık yok.
4-Takım sürekli sakatlıklarla boğuşmuş, sezon boyunca bazı oyuncular sürekli sakatlıklarından dolayı oynayamamış
5-Sezon ortasında takıma iki yeni transfer yapılmış. Takımın en iyi özelliği olan savunma da böylece çuvallamış.
6-Bayan takımında da sezona başlayan oyuncuların bazıları ayrılmak istemiş, bazı transferler beğenilmeyip yollanmış, yerine yeni oyuncular alınmış, takımın hocası değiştirilmiş...
Böyle bir takıma sponsor olmayı düşünür müydünüz yoksa kendi yönetim tarzınızı rahatça oluşturabileceğiniz yeni bir takım mı kurardınız?