Blatt Ergin Ataman molası aldı. Şimdi asıl o molanın adını söylemek istemiyorum, burada ironi diye söyleriz, sonra birkaç yazar, izlediği şu maçtan sonra haklı olarak üstümüze çullanır. Ama iş o raddeye geldi yani. Yıllarca hayal ettik bu takım deplasmanda içerdeki gibi oynamıyor diye çok şükür artık takım içerde deplasmandaki gibi oynuyor. Oyunculara bir şey söylemiyorum artık. Hem fiziksel, hem de zihinsel olarak taşıdıkları yük ağır. Saçma rotasyonlar, değişik kadro tercihleri, uygulanamayan savunma sistemleri ve şut atmaya korkacak hale getirilmiş bir kas korelasyonuyla daha fazlasını yapamazlar. Hele de şu yoğunlukta. Ben artık takımı izlerken yoruluyorum. Dünyanın en keyifli sporlarından birini takip ederken maç bitsin diye saniye sayıyorum. Hem de izlediğim takım 20 yıldır gönül verdiğim renklere sahip olmasına rağmen. Biz bitmişiz kafa olarak. Kadroya şöyle bakıyorum çok da yaşlıyız. Ataman tam Fatih Terim gibi oldu artık, amacı buysa. Şubeye tarihindeki en büyük başarıları yaşattı ve ahbap-kardeş ilişkisiyle arkasında enkaz bırakarak gidecek. İlerki seneler zor olacak bizim için. Ama artık zararın bir yerinden dönmek lazım. Yönetimden o konuda bir inancım, beklentim yok, umarım Ergin Ataman Terim'in yapamadığını yapıp daha güzel günler için elini taşın altına koyar.