BSL 20. Hafta | Galatasaray DS 93-87 Beşiktaş

Takımı yine temelde Harrison-Auguste-Hayes üçlüsü taşıdı her zamanki gibi

Onlara destek isimler de bulduğumuzda gerçekten tehlikeli bir takım oluyoruz, playoff ta sürpriz potansiyelli bir takımız
 
Galatasaray Doğa Sigorta Erkek Basketbol Takımımızın, Beşiktaş Sompo Japan karşısında aldığı 93-87’lik derbi galibiyetinden sonra Başantrenörümüz Ertuğrul Erdoğan ve oyuncumuz Emir Gökalp açıklamalarda bulundu.

Başantrenörümüz Ertuğrul Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

“Her şeyden önce şunu bir ortaya koymamız gerekiyor, ben ilk maçtan sonra da söylemiştim, derbi olması açısından önemli tabii ki fakat daha önemlisi ligin en geç kurulmuş iki takımı. En zor şartlarda kurulmuş iki takımı oynadı. Beşiktaş takımının oyuncularını, koçunu tebrik etmek lazım. Çok inatçı bir takım. 15 sayı öne geçiyorsunuz bir anda fark 3’e kadar geliyor. Elbette yaptığımız basit hatalardan diyebiliriz ama bu biraz Beşiktaş’ın oynadığı basketbolun da bizi bu noktaya getirmesiyle alakalı. Haklarını teslim etmek lazım, onları tebrik ediyorum. Bizim açımızdan çok değerli bir galibiyet. Deplasmandaki Beşiktaş maçını da kazanmıştık. İlk dörde oynayan 4-5 takımdan bir tanesi Beşiktaş. Bu anlamda çok önemli bir galibiyet oldu. Bir galibiyet serisi yakaladık, bunu devam ettirmek istiyoruz. Az önce içeride de bunu konuştuk zaten. Önümüzde Darüşşafaka maçı var. Darüşşafaka EuroLeague’de oldukça hırpalanan bir takım ama toparladılar. İyi ve derin bir kadroları var. O maçı da kazanarak yukarıya tutunmak istiyoruz. Günün sonunda şu ortaya çıkıyor ki, Galatasaray takımı taraftarıyla bütünleştiği zaman enerjisi yükseliyor. Enerjisi yükseldiği zaman oyun ritmi değişiyor ve bu galibiyete direkt etki eden bir unsur haline geliyor. Ben her derbi maçından sonra aynı şeyi söylüyorum ama burası daha dolmalı. Bu takım gerçekten bütün defolarına ve eksiklerine rağmen saygıyı hak eden bir takım. İlk günden beri söylediğim bir şey var, bizim takımımız maç kazanır ya da kaybeder bunu bilemem ama sonuna kadar mücadele eden bir takım. Dolayısıyla saygıyı ve desteği hak eden bir takım. Bunun altını çizmek istiyorum.

Sene başından beri takım çok ilerledi. Çok eleştirilen oyunculardan Tai Webster, Emir, Ege, Ayberk… bunlar 22-23 yaşında çocuklar. Başka yerlerde bu yaşlardaki oyunculara genç oyuncu deniyor, biz genç oyuncu demiyoruz. Bizim oyuncularımız var. Bu oyuncular gelişiyorlar. Önemli olan bir iskelet kurmak ve bu iskeleti koruyabilmek. Bizim şu anda en büyük amacımız bu iskeleti koruyabilmek. Aaron Harrison 24 yaşında, Nigel Hayes 24 yaşında. Baktığınız zaman çok genç bir takım. Bu takımın bu tip hatalar yapması kadar doğal bir şey yok. Doğal pozisyonlarında oynamayan oyuncularımız da var. Hangi şartlarda bu takımı bir araya getirdiğimiz çok çabuk unutuluyor. Herkes bana ‘onu almak lazım, bunu almak lazım’ diye akıl veriyor. Şartlar bu, dolayısıyla bu çocuklar bu sebepten saygıyı hak ediyor. Bana soracak olursanız sene başından bu yana oynana basketbol çok değişti. Yapılan savunma anlayışı çok değişti, oynanan hücum anlayışı çok değişti. Hep ilerleyen her hafta üstüne koyan bir takım var. Bunu galibiyetle anlatmak mümkün değil, basketbolun içerisinde mağlup olmak da var. İşin kalitesini konuşursak 40 dakikanın 35 dakikasını çok kaliteli oynayan bir takımımız var. Ben bu yüzden oyunumuzun çok ilerlediğini düşünüyorum.”

Emir Gökalp ise şunlar söyledi:

“Her şeyden önce bugün Beşiktaş’a karşı bir derbi maçı oynadık. Öyle ya da böyle kazanmamız gereken bir maçtı. Takım arkadaşlarımı tebrik ederim, teknik ekibi tebrik ederim, taraftarlara teşekkür ederiz. Yine güzel bir ortam yarattılar burada.

Beşiktaş da çok inatçı bir takım, son 10 saniyeye kadar maç kopmadı. Sonunda galip gelmek önemliydi. Önümüzdeki hafta Darüşşafaka ile maçımız var. Onu da kazanıp devam etmek istiyoruz.”
 
Sezonun genelinde olduğu gibi 3 oyuncunun sırtında maç kazanmaya devam ediyoruz.Bugün kendi standartlarında etkisiz olan Nigel Hayes yerine 3. oyuncu Emir Gökalp oldu.Artık sezonun kalanında 15-20 dakika oynamaya devam etmeli.
 
Maçtan sonra sezonun geneline dair bir şeyler karalamayı planlıyordum ama gündem bir anda değişince pek önemi kalmadı sanki. Ama en azından kafamdakileri unutmamak adına sezonun kısa bir özetini geçmek istedim.

Kaybettiğimiz maçlardan başlamak gerekirse, ciddi manada sahadan silindiğimiz bir maç olmaması çok enteresan geliyor bana. 15 sayıyla kaybettiğimiz Tofaş maçında dahi son çeyreğe sanıyorum önde girmiştik. Kaybedilen Efes maçları, Bahçeşehir, Karşıyaka, her ne kadar hakemlerin ciddi etkisi olsa da Telekom ve Antep maçlarını düşündüğümüzde kafamızdaki guard transferi olsaydı sanıyorum sezonda hiç tahmin etmediğimiz bir yerde olurduk. (tabi basketbol -se, -sa'dan çok yaptıkların üzerine kurulu olsa da mevcut yönetim ortamında somut bir kupa hedefi olmadığından ben takımın yapabilirliği üzerinde konuşmayı tercih ettim.)

Eurocup faciasını bir kenara koyarsak, Ertuğrul Erdoğan'ın sinerjinin de olmadığı bir ortamda son derece başarılı iş çıkardığını düşünüyorum. Sanıyorum 10-15 yılda ilk kez bir sezon ortasını transfer yapmadan tamamlıyoruz. Aslında yapmak istedik diyerek, takımda belli yanlışı da gördüğünü varsayarsak ben hocanın doğru teşhisi de koyduğuna inanıyorum. Ha getirmeyi düşündüğü oyuncu ne kadar yanlış, ne kadar doğru onu bilemeyiz tabi ki.

Oyun olarak sezonun genelinde iyi şeyler yaptığımızı düşünüyorum. Harrison ve Hayes'in böyle bir ortamda kendilerinin yanında takımı da geliştirmeye odaklı olmaları bence ileriye dönük neler yapmamız gerektiğini bize gösteriyor biraz. Her ne kadar oyun tarzı ve karakter olarak beğenmesem de Zach Auguste özelinde de bir çıkış söz konusu. En azından kendi piyasalarını yapma ve oyuncu gelişimi için burayı tercih etme sebebinde eksi'den nötr'e doğru geldiğimize inanıyorum

Gelecek yıl Harrison ve Hayes'in olacağını sanmıyorum açıkçası. Ama en azından gelecek oyuncular konusunda bu mentalitede ilerlenmesinden rahatsız değilim. Ben hoca'nın sürekli gelişmekte olan bir takımız cümlesini kurmasından rahatsız olmuyorum açıkçası. Evet bazı şeyleri değiştiremiyoruz ama bu da sahadaki oyuncuyla alakalı artık.
 
Çok eleştirdiğimiz Ertuğrul hoca fena iş çıkarmıyor. İyi oyunumuzu maçın geneline yaymalıyız.
 
Harrison ve Hayes'i bir sezon daha takımda tutmalıyız. Gerçekten hiç de fena olmayan bir iskelet var elimizde. Örneğin bir yönlendirici forvetimiz daha olsa Webster'ın dahi verimi çok artar. Zaten bu sezon Klobucar yerine Linhart'ı falan getirebilmiş olsaydık çok daha iyi bir yerdeydik şimdi. Hem ligde hem Eurocup'ta.
 

Üst