Dee'nin son yazdığı blogların Türkçesi...

3 Mart 2008

Biran önce sahalara dönebilmek için ayak bileğimdeki sakatlığın tedavisi ile uğraşıyorum .Şuanda iyiyim.Cuma veya Cumartesi gün bir blog daha yazacağım.Web sitemi hergün ziyaret eden hayranlarıma teşekkür ediyorum.Bir sonra yazacağım bloga kadar bana sorular sorabilir ya da düşündüklerinizi yazabilirsiniz.Böylelikle konuşacak daha fazla konum olur ve ayrıca sizlerde benimle ve hayatımla ilgili ne düşündüğümle ilgili daha çok şey öğrenebilirsiniz.Şu sıralar kendi dokümanterimi yapıyorum.Ağustos?un ortalarında müzik albümünle birlikte yayınlanacak. Haziran gibi Amerika?da yayınlamayı düşündüğüm ?Time Away 34 FC? adını verdiğim 2. müzik çalışmamla ilgileniyorum.

Bu konudan bir sonraki blogumda daha ayrıntılı olarak bahsedeceğim.O zamana kadar sevenlerimden güzel şeyler okumayı umuyorum.Bu tarz şeyler kendimle ilgili daha çok şey öğrenmemi sağlıyor.Sizden bir ricam olacak.Kendi müzik markamı oluşturmak istiyorum, benim müziğime stilime uygun beni tanımlayan sıfatlar bulmama yardımcı olabilir misiniz? Desteğiniz için çok teşekkür ederim.En kısa zamanda görüşmek üzere.Benim için endişelenlere, iyi olduğumu söylemek isterim. Sakatlıktan her zaman korkmuşumdur, çünkü beni çok sevdğim basketbol oynamaktan alıkoyuyor. Allah yardımcım ve daha da güçleniyorum.

Dee Brown ?Illini Prince?
One man Fastbreak




9 Mart 2008

Bu hafta kötü bir yenilgi daha aldık.17 sayı farkla Beşiktaş?a yenildik.Bizim için önemli bir oyundu çünkü kazansaydık playoff larda 1-0 önde olacaktık.Ayrıca Salı günkü oynayacağımız maçtan önce güvenimizi pekiştirebileceğimiz bir maçtı.Oynamaya hazırdım, fakat antrenörüm ısındıktan sonra benim oynamayacağımı söyledi.Bütün hafta bu maç için hazırlanmıştım. Sadece 5 dakika oynadım. Ama oyuna bile ısınmam için yeterli olmayan bu beş dakika içinde pek de etkili olamadım. Ben sahalara geri dönmek için acele ediyorum çünkü takıma ne kadar faydam olursa şampiyonluk için olan şansımızı arttırmış oluruz.Ben gerçekten iyi bir takım olduğumuza inanıyorum, bir ara ligde birinci sıraya oturmuştuk.Kazanabiliriz, şampiyon olabiliriz sadece bazı şeylerin tekrar düzelmesi gerekiyor, tekrar bir vucut olup oynamalıyız.Bütün takımların inişleri çıkışları olur.Fakat iyi takımlar hatalarından ders alır, düzeltmeye çalışır ve yollarında başarıyla ilerlemeye devam ederler.


Bileğim günden güne düzeliyor.Basket oynamayı bu kadar çok severken kenarda oturmak bana ızdırap gibi geliyor ve beni sinirlendiriyor.Sakatlık ençok korktuğum şey.Basketboldan beni hiçbirşeyin uzaklaştırmasına izin vermem.Ne arkadaşlar, ne kızlar... hiçbirşey! Hayatta en yapmayı ençok istediğim ve çok sevdiğim tek şey basket oynamak.Şunu söylemeliyim, sağlıklı olmak bir sporcu için çok önemli çünkü sporcunun sermayesi vücudu.Kollarım ve bacaklarım benim için çok önemli, onlarsız 'Oneman Fastbreak (Hızlıatak)' olmam mümkün değil.Derler ki iri sporcular için sakatlıkların iyileşmesi daha zordur çünkü vücut ağırlıkları fazladır. Benim görevim oyun kurucu, hızlı olmak zorundayım, en önemli özelliğim hızlı olmam, bu yüzden iyileşmem gerek.Bu da aslında sakatlığımın süresini uzatıyor.Sabırlı olmaya çalışıyorum ,ama aynı zamanda hemen geri dönmek istiyorum takımıma mümkün olduğunca yardım etmek istiyorum. Takımın kazanmasına şampiyonluk yolunda ilerlemesinde katkıda bulunabilmek için.Böylelikle playoff larda en iyi basketbolu sergileyebiliriz.

Bunların dışında, hergün pozitif olmaya çalışıyorum hedeflerimi ve hayallerimi gerçekleştirebilmek için.Evden uzakta olmak zaten zor, kazandığımız zaman herşey daha kolay ama kaybettiğimizde herşey daha da zor oluyor benim için. Aslında söyleyecek çok şeyim var ama bazen kendimi frenlemek zorundayım.Her zaman dürüst olmaya çalışıyorum içimden ne geçerse onu söylemeye.Üzerimde her zaman bir baskı oluyor oyun kurucu olduğum için, gözler benim üzerimde bu da biraz stresli birşey.Baskıyı seviyorum tuhaflıkların üzerine gitmeyi.Benim görevim oyun kurucu olduğu için takım için benim kararlarım çok önemli olabiliyor. Herkesi mutlu edebilmek için neler yapmam gerekiyor bunlar üzerinde düşünüyorum.Kendim sayı atmak için uğraş vermekten çok ben takımdaki oyuncuların maçı kazanmak için yapmaları gereken şeylere yardım etmeye çalışıyorum.Bireysel düşünmüyorum.Hepimizin kazanmaya odaklanmasını sağlamak istiyorum.Takımım için çok şey yapabileceğime inanıyorum, artık sahaya dönüp bunu göstermenin zamanı geldi.

Basketin dışındaki hayatıma gelince.TV izliyorum, antremanlar arasındaki zamanlarda uyuyorum, geceleri basket maçlarını izliyorum.Bazen bütün gün uyuduğum için bütün gece uyanık oluyorum, NBA de oynanan bazı maçları seyretme imkanım oluyor. Bazen annemle konuşuyorum ben tam akşam yemeğine gidecekken o sabah yeni uyanmış kahvaltı hazırlıyoroluyor.Zaman farkı çılgınca birşey 8 saat ilerdeyiz. Tabi bazen Amerikadan beni arayanlar saat farkını unutabiliyor.Ben gecenin 4?unde uyuyorken arayabiliyorlar ve kendileri enerji dolu olduklarından benimle konuşmak istiyorlar.Kendime ayıracağım çok zamanım oluyor.Arkadaşalrım soruyor Ne yapıyorsun orda? diye.Müzik benim zamanınım birçoğunu kapsıyor.Video oyunları oynuyorum.Bol bol film izliyorum.Genelde hep evdeyim insanların bana bakışları bazen rahatsız edici olabiliyor çünkü onlardan farklıyım. Bir de tabi iletişim sorunu oluyor.Sürekli gittiğim bir bowling salonu var arkadaşlarla bowling oynuyoruz.Kısaca genelde evde dinlenip antreman saatini bekliyorum.Hayatımdna şikayetçi değilim. Çok iyi arkadaşlarım var, beni destekleyen hayranlarım, ailem... bu yüzden şanslıyım. Hayatım çok sıradan ve sıkıcı gibi gelebilir birçok kişiye, şikayet ediyormuşum gibi düşünebilirsiniz ama öyle bir durum yok.Ben en çok sevdiğim şeyi yapıyorum, basket oynuyorum bu yüzden mutluyum.Yeni durumlara adapte olmaya çalışıyorum.Bu yüzden yaptığım müzikte söylediklerim çok güçlü anlamlar taşıyor.Basketbol seyrettikçe benim için gerekli olan basket zekamı daha da geliştiriyorum. Hergeçen gün büyüyorum ve yalnız yaşamayı öğreniyorum.Pozitif düşünmeye çalşıyorum.Kimse mükemmel değildir herkesin kafasında negatif düşüncelerde vardır. Ama bu düşünceleri etkisiz hale getirmek için daha da çok pozitif düşünmek gereklidir.

Bloglarımın arasındaki uzun zaman aralıkları için özür dilemek istiyorum. Sadece dinlenmeye ve iyileşmeye çalışıyordum.Burada okuduklarınız gerçek Dee Brown?ı anlatıyor.Ne düşündüğümü ne hissettiğimi...Zaferler yenilgiler herşeyi bir kenara bıraktım.Aslan gibi bir kalbim var ve başarı için koşmaya devam edeceğim.


Herkese sevgilerimi gönderiyorum.Eğer bana sorularınız ya da eleştirileriniz varsa hiç çekinmeden yazabilirsiniz.Son olarak söylemek istediğim bir deyiş olacak;

Herşey çok daha kötü olabilirdi...

Dee Brown
Illini Prince

One Man Fastbreak[/left]
 
Pınar Anidjar' Alıntı:
Oynamaya hazırdım, fakat antrenörüm ısındıktan sonra benim oynayacağımı söyledi.Bütün hafta bu maç için hazırlanmıştım. Sadece 5 dakika oynadım. Ama oyuna bile ısınmam için yeterli olmayan bu beş dakika içinde pek de etkili olamadım.

yazıyı pek okumadım da şu cümle çarptı gözüme..kaçmadı yani gözlerden..bravo hocam
 
Orada bir hata yapmışım , malum blogları çok uzun.Ama Dee'nin söylediği,ben oynamaya hazırdım, fakat ısındıktan sonra hoca bana oynamayacağımı söyledi. Sonra bir ara 5 dakika oyuna katıldım...
 
Teşekkür ederiz, emeğiniz için. Çok samimi bir dille yazılmış. Sıfat bulmak istiyorsa tavsiyem Speedy Dee'dir :)
 

Üst