Olaya Arapça-Farsça sözcüklerin düşmanlığı olarak bakmak akla mantığa sığmıyor. Zaten düşmanda değilim. ''Müslüman müslümanla ancak kardeştir'' demiş Peygamber Efendimiz (SAV) . Bu yüzden olaya bu yönden bakmak çok komik. Olay ''yabancı'' sözcüklerin atılmasında. Şu dönemde İngilizce sözcükler girmeye başladı. Onların Türkçe'sini üretip günlük hayatta kullanmaya başlarsak ne mutlu bize. Fransızca 5bin sözcük var dilimizde, çoğu Cumhuriyet sonrası dönemde dilimize girdi, Fransız özentiliği sebebiyle. Dildeki İngilizce, Fransızca, Arapça, Farsça, İtalyanca ne kadar yabancı sözcük varsa Türkçe'sini üretip kullanmalıyız.
Dil bir milletin en önemli silahıdır. Siz zaten Osmanlıca bir kitabı latin harfleriyle dahi okusanız sürekli sözlüğe bakmanız gerekir çünkü yarısını anlamayacaksınız büyük bir oranla. Bu da okumadaki anlama seviyenizi düşürecektir. Önce dilimizi düzeltelim.
Bir bakın Orta Asya devletlerine ; Kazakistan, Kırgızistan gibi devletlerde insanlar kendi Türkçeleri yerine Rusça konuşuyor ve Rus gibi oluyorlar. Kendi gözlerimle görüyorum kendi okuduğum okulda. Orta Asya'dan gelenler Rusça konuşuyor, kendi arasında bile. Keza iran'da yaşayan Türkler de dilin verdiği bir etki ile birlikte asimile oluyor.
Ali Sami Yen'in babası Şemsettin Sami'nin çok güzel bir sözü var.