Ekrem Memnun Röportajı Soru Alımı

Selamlar Hocaya sormak istedigim 2 soru var.
1cisi Oyuncu Secimleri Listesindeki kacinci hamleleri
Özellikle yabancilar (cok isteyip alamadigi oyuncu varmi)

2 Savunma mi yoksa Ofansif bir Takimmi izlicez
 
Son düzenleme:
Öncelikle kendisine ,forum yönetimine ve katkısı olan herkese bu fırsat için teşekkür ederim

1-Bu sezon hucum ve savunmada nasıl bir Galatasaray izleyeceğiz kafasındaki basketbol anlayışını oyun planını bizlerle paylaşabilir mi ?

2- Takım sezonu BCL’de ve BSL’de nerede bitirir ise sezon sonunda kendini başarılı /kendini gerçekleştirmiş kabul eder.

3-Transfer planlaması yaparken 3 ve 2 numaralarda oynayabilecek oyuncu tercihi DAP tipinde bir oyuncu muydu yoksa farklı tipte bir oyuncu idi de (daha istikrarlı şutu olan ve veya organizasyona daha fazla katkı sağlayacak bir oyuncu mesela prototip olarak Malatyalı Simon tarzı) o tipte istediğimiz kalitede oyuncu bulamayınca DAP’ı mı tercih ettik

4-Okben ve Sadık’dan beklentileri neler ve bu beklentileri sağlayıp sağlamayacaklarına ilişkin ne ölçüde umutlu

5-Yerlilerden çok isteyip de transfer edemediğimiz oyuncu ya da oyuncular oldu mu ?
 
Kendi ekibi ve bu ekibin iş dağılımı hakkında bilgi verebilir mi? Ekibe takviye planı var mı?

2014'te A takıma dahil olan Ege'den beri altyapıdan gelip süre alan oyuncu yok. Altyapı için bir planımız var mı?

Genelde 1 yıllık kontratlar yaptık, oyuncular mı daha uzun ya da opsiyonlu kontrata yanaşmadı, bizim mi tercihimiz bu yönde oldu?
 
Ben kariyer planlamasını, düşüncelerini merak ediyorum. Sadece Galatasaray basketbolu odaklı mı yoksa büyük hedefleri var mı erkek basketbolunda? Zira bizden ayrılınca bildiğim kadarıyla başka takım çalıştırmadı. Kadınlarda zaten almadığı kupa kalmadığı için bundan sonraki kariyer planlaması erkek basketbolunda sanırım ? Bunları merak ediyorum.
 
-Geçen sezon boyu korkulu rüya gördük Erkek Basketbol Takımı'nı takip ederken. Biraz zor bir soru olacak belki ama kendisine göre süreci o noktaya getiren en temel yanlış neydi ve bu sezon öncesi hazırlıkta bu sorunu aşmak için nasıl adımlar atıldı?

-Kendi işinde gücündeyken, bu alanda kısa vadede planı yokken bir telefon görüşmesi üzerine doğru dürüst şartları bile görüşmeden takımın başına gelip ateşten gömleği giydi geçen sezon. Galatasaray Basketbolu'nun 1950-60'lardaki "Yenilmez Armada" zamanlarından sonraki yolculuğunda her dönem böyle Galatasaraylılık ruhuyla ortaya çıkan birilerinin treni bir şekilde yürüttüğünü görüyoruz. Dünyadaki ve hayattaki tüm değişimlere rağmen Galatasaray mütemadiyen hem işin ehli hem Galatasaray'a bağlı karakterleri çıkarmaya nasıl devam edebiliyor? Yine aynı Galatasaray nasıl oluyor da treni kendi kendine yola devam edebilecek hale getiremiyor?

-Galatasaray ve Nef arasındaki birliktelik hakkında ilk izlenimleri nedir?

-2013'te Antalya'daki kupa finalindeki son molayı anlatabilir mi?
 
1. Ekrem Memnun 6.yabancıyı düşünürse "şu anki şartlarda" önceliği hangi bölge olur?

2. Nba'den kesilen iyi bir oyuncu olursa fırsat transferi olur mu?
 
Hem Türkiye hem Şampiyonlar Ligi oldukça iyi takımların olduğu ligler. Bu iki ligde hedeflerimiz nelerdir?

Yepyeni bir kadro kurduk. Yeni bir kültür ve kimlik oluşturmak istiyoruz. Galatasaray NEF ile olan uzun vadeli hedefleri olan bir iş birliği yaptı. Bu işin içerisinde ciddi bir aktör olmak isteyen bir vizyonumuz var. İlk adımların atıldığını düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi’nde geçen sene bir tane maç kazanabilmiştik. Evet yeni bir takımız ama hedefimiz öncelikle gruptan çıkmak.

Türkiye Ligi’nde kadrosunu yakın tutan, güçlendiren, yeni yapılandıran takımlar var. Amacımız üst grupta yer almak. Kağıt üstünde transfer şampiyonu olmak bir şey ifade etmiyor. Önemli olan yeni yapılan takımların birbiriyle uyumu ve en çabuk kimin adapte olacağı.

İstediğiniz oyuncuları alabildiniz mi?

İmkanlarımız ve süreç içerisinde alabileceğimiz en iyi oyuncuları aldığımızı düşünüyorum. Oyuncularıma çok güveniyorum.

Yerli oyuncu kalitemizin düşük olduğunu düşünüyor musunuz? Daha iyilerini alabilme şansımız var mıydı?

Yerli oyuncular arasındaki farkın çok büyük ve dramatik olduğunu düşünmüyorum. Çok fark yaratacak birkaç oyuncu var ve onların da alınabilirliği belli. Konsantrasyonunu devam ettiren, disiplini olan, takım içerisinde rolünü benimsemiş ve gelişmek isteyen oyuncuların fark yarattığını düşünüyorum. Bizim oyuncularımızda da bu potansiyelin olduğunu görüyorum. Takımımızda genç, hedefi olan, tecrübeli ve bir daha çıkış arayan arkadaşlar var. Zaman içerisinde hepsinin iyi olacağını düşünüyorum.

İlerleyen zamanlarda yabancı transferi yapma düşüncemiz var mı? Varsa hangi bölgelere düşünüyorsunuz?

Oyuncudan daha önemi bir şey var benim için o da kültür. Ve bu kültürü oluştururken oyuncuları doğru bir şekilde sistem içerisinde kullanmak istiyoruz. Önce temelimiz sağlam olmalı ki yukarı gidelim. Benim ilk amacım bu temeli oluşturmak. Zamanla nerde bir eksiğimiz ve fazlamız olduğunu göreceğiz. Ona göre değerlendirmeler yapabiliriz. Buna biraz da oyuncuların durumu gösterecek.

Bu sene nasıl bir Ekrem Memnun takımı izleyeceğiz? Basketbol anlayışınızı ve oyun planınızı anlatabilir misiniz?

İyi savunma yaparak hızlı oynamak istiyoruz. Hızlı oynamak derken tabi ki gelip topları çabuk çabuk atacağız değil. Hızlı gelip doğru atışı bulmaya çalışacağız. Tabi ki iyi müdafaa da yapmak istiyoruz. Ama bunların oturması biraz zaman alacak. Terminolojiyi oturtup birbirimizi en kısa sürede anlamaya çalışacağız. Biz oyuncuların neler yapabileceklerini biliyoruz ama beraber ilk defa oynayacak çoğu. Mobil ve uzun bir takım olduğumuzu düşünüyorum ve bundan faydalanmak isteyeceğiz. Şu anda bunun neresindeyiz derseniz çok başındayız. İçerik, kalite, birbirini anlama ve karar verme olarak çok eksiğimiz var. Oyuncuların fokusunun ve özgüvenlerinin artması, birbirlerini tanıyıp kominikasyonlarını geliştirmeleri için bir süre geçmesi gerekiyor.

Geçen sene hiç düşünmeden giydiğiniz ateşten gömlek için çok teşekkür ederiz. Galatasaray’ı Euroleague şampiyonu yapan koçtan sonra küme düşüren koç olarak da anılabilirdiniz. Bu riski nasıl aldınız? Biz taraftar olarak çok üzülüp stres yaşarken siz saha içinde ve dışında neler yaşadınız biraz anlatabilir misiniz?

Ben teşekkür ediyorum bu düşünceler için. Ben Galatasaray’ın hiç küme düşeceğini düşünmedim. Çıkıp mücadelemizi yaptık ve bütün gücümüzle çalıştık. O şartlarda yapılabilecek her şeyin en doğrusunu ve en iyisini yapmaya çalıştık. Ben kendimi düşünmedim, alınması gereken bir görev olarak gördüm. Çok zor ve stresliydi. Galatasaray benim yetiştiğim yer ve evim. Benim için olmayacak şeylerden biri Galatasaray’ın küme düşmesi. Böyle bir şey kabul edilemez. Bu çok büyük bir baskı yarattı, kendimle çok mücadele ettim. O yüzden benim için söylenebilecek sözlerden çok Galatasaray’ın bu hale düşebilecek olması çok daha önemliydi.

Geçen sezon boyu korkulu rüya gördük. Biraz zor bir soru olacak belki ama kendisine göre süreci o noktaya getiren en temel yanlış neydi ve bu sezon öncesi hazırlıkta bu sorunu aşmak için nasıl adımlar atıldı?

Ben süreci baştan bilmiyorum. Televizyondan seyrederken düzelebilir diye düşünüyordum ama göreve geldikten sonra sorunların daha derin olduğunu ve işin çok zor olduğunu gördüm. Takım olma konusunda büyük sıkıntılar vardı ve sezon sonun kadar da sürdü. Bir güven ortamı yoktu, onu inşa etmeye çalıştık. Birbirine güvenmeyen insanlarla iş yapmak çok zordur. Böyle sıkıntılı bir ortamda seyircimizin olmaması da kötü etkiledi. Evet bütün takımlar aynı handikapı yaşadı ama en çok bizim etkilendiğimizi düşünüyorum çünkü seyircimizle birlikte bir iki maçı kazanabilirdik.

Galatasaray’da 40. senem olacak. En büyük sermayemiz kültürümüz. Galatasaray basketbola nasıl bakar, galibiyeti nasıl yönetir, mağlubiyetten nasıl ayağa kalkar, beraber nasıl yaşar, nasıl küser, nasıl barışır, maça nasıl gider, Galatasaray gibi nasıl davranır. Ben bu kültürden bahsediyorum. Bu bizim sarılacağımız en büyük özelliğimiz. Bazen kulüpte bu kültürü yeni gelen arkadaşlara anlatacak insanlar olmuyor. Galatasaraylıların daha çok görev alması gerektiğini düşünüyorum. Bizim farkımız bu. Sadece sarı ile kırmızı renkler değil, o renklerin taşıdığı anlam ve Galatasaray kültüründen dolayı insanlar bizi seviyor. Mutlaka anlatılması ve örneklerle gösterilmesi lazım insanlara. En zor gün geldiğinde ayağa kalkmak için sarılacağımız yer kültürümüz oluyor. Galatasaray özel bir yer, özel olduğumuzu oyunculara da hissettirmeliyiz ki onlar da buraya ait olmak için her şeylerini yapacak. Biz bu kültürü oluşturabilecek karakterleri bir araya getirmeye çalıştık. Çok araştırdık, izledik, konuştuk. Hata yapmadığımızı düşünüyorum ama yolda göreceğiz her şeyi. Herkesin burada bulunmasının tek sebebi var Galatasaray basketbol takımı ve bu kültür. Kimse bunu üstünde olamaz. Herkes kendi yeteneği ölçüsünde, maksimumunu vererek karakterinin bütün özelliklerini yansıtmalı. En inandığım şey bu.

Hazırlık maçlarının kısa bir değerlendirmesini yapabilir misiniz? Maçlar sonunda takımı nasıl görüyorsunuz? Eksik olduğumuzu hissettiğiniz bir pozisyon var mı?

Çok hazırlık maçlarını seven bir antrenör değilim. Gerçek maç gibi olmuyor ama yeni bir takım olduğumuz için beraber oynayıp birbirimizi tanımak için ihtiyacımız vardı. Çok istediğimizi alamadık, sakatlıklar çok canımızı sıktı. Maçları kazandık ama istediğimiz yerde değiliz. Tam takım idman yapamadık ve maç oynayamadık. Bu bize oldukça sıkıntı oldu ama biraz biraz birbirimizi anlamaya başladığımızı düşünüyorum. Daha oturtmamız gereken bir sürü detay var. Hayallerimiz ve beklentilerimiz büyük. Yolda göreceğiz her şeyi. Herkesin uyum sağlaması için uğraşıyoruz. Yolumuz uzun.

Basketbolda bütçe çok önemli. Bu bütçeler ile şampiyonluk hedefi koymak ne kadar gerçekçi olabilir?

Şampiyon olmak için bir kaliten olması gerekli. Sadece oyuncu kalitesinden değil topyekün bir kaliteden bahsediyoruz. Bazen en çok parayı harcayıp bir başarı elde edemezsin ama sistemin öyle oturmuştur ki çok da büyük para koymadan başarılı olabilirsin.

Bir koç olarak değil de Galatasaray camiasının basketbolda önde gelen bir ismi olarak Kerem Tunçeri ve Turgay Zeytingöz gibi isimlerin şubeye neler katabileceğini düşünüyorsunuz?

İkisi de kıymetli arkadaşlar. Turgay Zeytingöz Banvit’te çok önemli işler yapmış bir insan. Banvit organizasyonuyla, altyapısıyla oldukça başarılı olmuş bir kulüptü. Kerem Tunçeri bizim altyapımızdan yetişmiş ve kariyeri ortada. Mutlaka tecrübelerini takıma ve oyunculara yansıtacaklardır. Şu ana kadar uyumlu çalışıyoruz. Mutlaka daha iyiye gideceğiz.

Yeni yönetimin basketbola bakışı hakkında neler düşünüyorsunuz? Yönetim değişikliği sonrası hedeflerimizde değişiklik oldu mu?

Galatasaray basketbola uzun vadeli büyük bir vizyonla yaklaşıyor. NEF ile birlikte kurul oluşturuldu. Kulübün yaptığı hamleler, takımı gençleştirmeye çalışmak, önümüzdeki dönemde çıkışta olacağını düşündüğümüz arkadaşları takıma kazandırmak bu vizyonu gösteriyor. Çok iyi bir çalışma ortamım var. İsimler üzerinden çok konuşmak istemiyorum ama basketbolda eski günlerimize dönüp bu işin bir aktörü olmak istiyoruz kulüp olarak. Bir Galatasaraylı olarak Galatasaray basketbolunun hep en iyi yerlerde olmasını isterim. Yine söylüyorum benim için en önemlisi kültür ve bunu oluşturma çabaları görüyorum. Mutlaka sonuçlarını verecektir.

Kendi ekibiniz ve bu ekibin iş dağılımı hakkında bilgi verebilir misiniz? Ekibe takviye planı var mı?

Bir takviye planımız yok. Tulüay Demirkuş, Ümit Temoçin, Gökhan Turan, Cenk Akyol, Cenk Alyüz. Herkesin farklı oyuncuları var, bireysel gelişimleri için takip ediyoruz ve zaman içerisinde hepsi için gelişim hedeflerimiz var.

Ekrem Memnun’ un en sevdiği oyuncu tipi nasıldır? Bir oyuncuda aradığı en önemli özellikler nelerdir? Bir örnek verebilir mi?

Teknik olarak müdafaa yapabilen ve çeşit çeşit sayı atabilen çok yönlü oyuncuları severim. Ama ben daha çok karakter peşindeyim ve karakterin kazandığını düşünüyorum. Sürekli gelişime açık bir kafa yapısı olması ve sürekli gelişim arayan oyuncular benim için çok önemli.

Erkek ile kadın basketbolu arasındaki farklar neler? Kadın basketbolunda bir ekol yaratan Ekrem Memnun’un basketbol felsefesini erkek takımında değiştirmek zorunda kaldı mı?

İkisinin de farklı dinamikleri var ama ikisi de basketbol. Kuralları aynı sürati ve atletizm seviyesi farklı. İkisinin de birbirine üstün gelen yönleri olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde kadın basketboluna ve kadın basketbol antrenörlüğüne gerekli önemi verilmediğini düşünüyorum. Genç antrenörlere tavsiyem kariyerlerinin bir yerinde kadın takımı çalıştırmaları. Burada antrenörlük açısından gelişebilecekleri çok yön olduğunu düşünüyorum. İletişimlerini geliştirebilirler, atletizm seviyesi erkekler kadar olmadığı için oyunculara daha çok yardım etmeleri gerektiği için bunu anlatabilme ve öğretebilme özelliklerini geliştirebilirler. En üst seviyelerde yaptım ve iyi ki yapmışım diyorum.

Kadın basketbolunda almadığı kupa bırakmadı. Aynısını erkek basketbolda da yaşama hayali var mı?

Olmaz mı tabi ki var. Hepimizin hayalleri büyük. Ama ben bunu yaparken tek başıma yapmadım. Galatasaray’a ilk antrenör olduğumda çok büyük bir geçmişi olan takımı aldım. İlk dönemimde üç şampiyonluğum oldu. Benim şanssızlığım şu oldu, ben takımın başında olduğum sürece kulüp hep yatırımı azalttı. Ama buraya yerleşmiş şampiyonluk ruhu ve kültürünü devam ettirmeye çalıştık. İkinci geldiğimde de bu kültürden olan insanları toplamaya çalıştık. Ve benim bunu yapacak zamanım ve kredim vardı. Şimdi bu kadar zamanım ve kredim olur mu bilmiyorum. Hiçbir şey bir günde olmuyor. Fikirlerimin destekleneceğini düşünüyorum. İnşallah öyle şanslarım olur ve insanları bunun için ikna edebilirim.

Kariyerinizdeki en unutulmaz an nedir?

Küçük kızlar Türkiye şampiyonasını koyarım. Oyunculuğu bıraktım ve spor okulunda çalışıyordum. Bir gün Ata abi gelip bu küçük kızları al dedi. Önümüzdeki sene için mi diye sordum hayır haftaya Türkiye şampiyonasına gideceksiniz dedi. O güne kadar hiç maç yönetmemiştim. Takım idmana geldi dört kişi vardı. Bazı sıkıntılar vardı ve veliler oyuncuları göndermek istemiyordu. Kulüpte lisanslara bakarken hem basketbol hem voleybol oynayan çift lisanslı bir oyuncu buldum. Ailesini aradım ve voleybola geçtiklerini söyledi, konuşarak ikna ettim. Yarın idmana mı gelecek diye sordular hayır bu akşam otobüse gelsin Türkiye şampiyonasına gidiyoruz dedim. İki maçı üç kişi bitirmemize rağmen orada final oynadık. Hayatım boyunca unutamayacağım bir süreçti.

2013'te Antalya'daki kupa finalindeki son molayı anlatabilir mi?

İyi oyuncularımız vardı. İki opsiyonlu çizdim Ann Wauters yada Sancho’ya verecekti Whalen. Sancho o atışı hep yapıyordu zaten ve yine yaptı. Bunlar hiç konuşulmadı ama Lindsay Whalen ayrılmasa o sene farklı şeyler olabilirdi.

2014’de altyapıdan takıma dahil olan Ege’den sonra oyuncu çıkartamadık. Altyapı ile ilgili planlarımız neler?

Altyapı ile ilgili bir görevim yok. En başından beri söylediğim gibi Galatasaray kültürünü almış insanların burada görev alması gerektiğine ölümüne inanıyorum. Florya’da kazandığımız şampiyonlukların flamaları var. Şampiyonluklarda altyapımızdan oyuncularımız da isimleri var. Yapılması planlanan işleri biliyorum. Büyük adımlar atılıyor ve yetkili arkadaşlar gerekli açıklamaları yapacaktır.

Yiğit Arslan’ın ayrılması oyuncunu isteği mi yoksa kendi kadro planlamasına uygun görmediği için mi?

Yiğit’in kalmasını çok istedim. Ama o başka hedefleri ve planları olduğunu söyledi.

Sadık Emir Kabaca Galatasaray basketbol tarihinde pek görülmeyen bir şekilde bonservis ödenerek alındı. İlk sezonda ondan beklentiler ne olmalı?

Ara ara fark yaratacağını düşündüğümüz arkadaşlar bonservis ödenerek alınabilir alınmıştır da. Geleceğinin çok parlak olduğuna inandığımız, hem bize hem Türk basketboluna büyük katkıları olacağını düşündüğümüz için bu transfer gerçekleşti. Kolay bir süreç olmadı ve büyük fedakarlıklar yapıldı. Yaklaşımından, tavırlarından çok memnunum ve bunu artarak devam etmesini bekliyorum. Kendisinden büyük beklentilerimiz var ve o da gerekenleri yapıyor. Sadık’ın düşünmesi gereken tek şey kendi gelişimi ve takıma yapacağı katkı.

Okben Ulubay herkesin çıkış yapmasını beklediği bir oyuncu. Kendisinden beklentilerimiz nelerdir?

Ondan beklentimiz bildiğimiz Okben olması. Çok potansiyeli olan, becerikli, yetenekli ve silahları olan bir oyuncu. Transfer sürecinden önce kendisiyle oturup konuştum. Onu anlamaya ve kendimi anlatmaya çalıştım. Yeteneğini, becerilerini ortaya koyması için bir ortam yarattık kendine. Bu ortamı kullanmak isteyen bir kafa yapısında. Bir günde mucizeler beklememek lazım ama ondan da çok umutluyum. Çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.

Galatasaray taraftarına söylemek istedikleriniz?

Geçen sene benim Ekrem Memnun olarak yaşadığım özel bir an var. Zor günler geçirirken bir maçtan önce salonun önüne gelip benimle yaptıkları konuşma çok özeldi. Galatasaray taraftarının neler istediğini, neler beklediğini çok iyi biliyorum çünkü ben de bir Galatasaraylıyım. Gördüğünü analiz edebilen akıllı bir taraftarımız var. Yeni bir ortam yeni bir kültür oluşturmaya çalışıyoruz. İyi günde olacak kötü günde. Bir travma atlattık ve şimdi onların büyük desteğine ihtiyacımız var. Galatasaray seyircisi her zaman kazanmak ister, zor gününde de yanında olur ama gerektiği gibi mücadele etmediğinde de tepkisini koyar. Bundan sonra Galatasaray basketbolu hak ettiği yerde olacaktır. Beraber mücadele ederek, her gün daha iyiye giderek el ele eğlendiğimiz günleri inşallah görürüz.
 
Söylediklerini yapabilirse kadın basketbolundan sonra erkek basketbolunun da efsanesi olur Ekrem hoca. Sonuna kadar yanındayız hocam.
 

Üst