Hoca bu takıma gelerek evet büyük bir risk aldı ama bu riski bilerek geldi. Keza küme düşersek eleştirileceğini, ligde tutarsa alkışlanacağını da biliyordu. İşin bu boyutları hocayı ilgilendirir. Benim ilgilendiğim tarafı, ne olursa olsun 2 aydır bu takımda kendisi ve takımda hiçbir kıpırtı yok. Bahçeşehir maçı hariç, kazandığı diğer maçlar dahil tüm maçlar insan ömründen 5 yıl kısalttı. Takımın teknik taktik ile yola gelecek bir durumu yok zaten. Bu takım Ekrem hoca ile küme düşse benim hocaya olan saygım ve sevgim hiçbir zaman azalmaz ama en azından biraz takıma hırs ve motivasyon vermesini beklerdim ve kenarıya bakınca bunu kendisinde de göremiyorum.
Ekrem Memnun
- Konbuyu başlatan Kamil Ahmet Emre
- Başlangıç tarihi
Abi siz dalga mı geçiyorsunuz ya? Yuh artık diyorum!
Susayım diyorum da artık iyice aptal aptal konuşmaya başladınız. Sen kimsin de Ekrem Memnun'un kapasitesini tayin edebiliyorsun? İki gram beyin ve cahil basketbol bilginle kendini ne sanıyorsun? Bu haddi kendinde ne hakla buluyorsun?
KENDİNİZE GELİN ARTIK, BOŞ VE APTALCA SAÇMA SAPAN KONUŞMALARDAN VAZGEÇİN! İLLA BENİM BEYNİM YOK BEN KAFAMA ESENİ YAZARIM DİYORSANIZ DA TWITTER ORDA!
Son düzenleme:
Ekrem Memnun'u yargılaybilecek kafayı kendinde bulabiliyor adam sanırsın Phil Jackson 
Üslubunuz çok yanlış. Yorum size yanlış gelebilir ama yaptığım yorumda hocaya hakaret, aşağılayıcı bir yazı yok. Sadece geldiğinden beri etkisini görmediğimi yazıyorum. Sen kimsin, İki gram beynin, kendini ne sanıyorsun, bu hakkı nerede buluyorsun gibi şeyler yazmanız bir yönetici olarak çok trajik bir durum. Ben taraftarım, ben galatasarayliyim, zamanımı galatasaraya ayırıp destek veren birisiyim. Olumsuz bir durum gördüğümde hakaret ve aşağılama yapmadan bunu dile getirme hakkına sahibim. Burada saygılı bir ortam olduğunu gördüğüm için geldim ama size ters gelen yoruma bu tavrınız duygusal bir tepki ve saygısızca bence. Son olarak futbolda fatih terim efsanedir ama şuan yetersizdir, mesela ekrem memnun kadın takımının efsanesidir ama erkek takımı için yetersizdir.
Senin Ekrem Memenun'a basketbol kapasitesi yok demen en büyük hakarettir. KENDİNE GELECEKSİN, HADDİNİ BİLECEKSİN!
Ekrem Memnun kadın basketbolu için çok önemli ve GS kulübü için efsane bir hocadır. Ancak erkek basketbolu için yeterli coaching kalitesine sahip olmadığını erkek takımının başına geldiği her gün fazlasıyla ispat ediyor. Çizdiği setler ve oynattığı oyun maalesef çok ama çok kötü. Son derece yetersiz ve kalitesiz yabancı oyunculara bu kadar büyük sorumluluklar vererek onların üzerine çizdiği hücumlarla ve bir türlü oturtamadığı savunmasıyla çok sayıda maçın kaybedilmesine sebep olmuştur. En yakın örnek olarak bizim için hayati önem taşıyan son maçın ne şekilde kaybedildiğini yeniden izlemenizi tavsiye ederim. Üzülerek yazıyorum ki "yenilmez armada"nın bu hallere düşmesine sebep olan şube yönetimine, hocalara ve çöp! oyunculara yazıklar olsun.
Ekrem Memnun erkek takmı için de gayet iyi bir koçtur ve kendi kurduğu bir takımda başarılı da olacaktır.
Saygılar.
Saygılar.
Sevgili hocam şu rezil takımın başına gelmeyi kabul ederek böyle gereksiz insnaların ağzına salça oldun ya en büyük hatan buydu.
Cogito
0
Ekrem hoca geldikten sonra takımda değişiklik yapma 2 yeni oyuncu alma şansı oldu ,gerçi oyuncuları seçen kendisi değil de dendi en azından onay vermiş.Gelen iki oyuncu düşmemeye oynayan bir takım için maliyetli sayılabilecek oyuncular.Bu 2 oyuncu maç toplam sürenin yaklaşık %35’ini alıyor. Aynı süreçte rakiplerimizden birinin oyuncuları ödeme sıkıntısı yüzünden bir süredir antreman yapmıyor ayrıca kadrolarındaki tek derli toplu oyun zekası görece yüksek oyuncuyu da yollamak zorunda kaldılar (Frazier Monaco’ya gitti. Diğer rakibimizin ise en çok 2. süreyi alan ve verimlilik puanı en yüksek 2. oyuncusu (Kidd) gitti yerine gelen oyuncudan hiç verim alamıyorlar. Rakiplerin durumu bu olduğunu halde ve puan olarak avatajımız olduğu halde 4 hafta kala ligde kalırız diyemiyoruz.10 maçta 3 galibiyet aldık ,ligin en kötü 3 takımını yenebildik şimdilik,kalan 4 maçta sıfır çeksek kimse şok olmaz herhalde(Hele Bursanın bizim maçta play off umudu devam ediyor olursa). Hal böyle iken takımın başındaki profesyonel koç hiç mi eleştirilemez.
Düşünceler farklı olabilir.Keşke herkes fikirlerini öne sürmeden önce karşıt fikire saygı duymayı bilse.
Bir taraf diyor ki erkek basketbol takımımız için sezon başında bir kadro kuruluyor olsa ve Ekrem Memnun boşta olsa Ekrem Memnun takımın başına getirilmez diyor kısaca.
Diğer tarafta Ekrem Memnun'u şu an için abartarak eleştirmek yanlıştır,kendi kurduğu bir kadroyla görmek lazım diyor.
2 tarafta kendi bakış açısına göre haklı olabilir.2 tarafta Ekrem Memnun'u eminim seviyordur ve Galatasaray için önemini ve değerini biliyordur.Saygı sınırlarını aşarsak yarın bir gün herkes kafasına göre davranmaya başlar.Hepimizin ortak değeri,ortak amacı Galatasaray.Sakin olalım biraz.
Bir taraf diyor ki erkek basketbol takımımız için sezon başında bir kadro kuruluyor olsa ve Ekrem Memnun boşta olsa Ekrem Memnun takımın başına getirilmez diyor kısaca.
Diğer tarafta Ekrem Memnun'u şu an için abartarak eleştirmek yanlıştır,kendi kurduğu bir kadroyla görmek lazım diyor.
2 tarafta kendi bakış açısına göre haklı olabilir.2 tarafta Ekrem Memnun'u eminim seviyordur ve Galatasaray için önemini ve değerini biliyordur.Saygı sınırlarını aşarsak yarın bir gün herkes kafasına göre davranmaya başlar.Hepimizin ortak değeri,ortak amacı Galatasaray.Sakin olalım biraz.
Ekrem hocayı sever sayarım. Bir şekilde gemiyi kıyıya yanaştıracağını da düşünüyorum. Ancak sezon sonu 2010'lu yılların başında Oktay Mahmuti hocayla yaptığımıza benzer bi yapılanmaya gitmeliyiz diye düşünüyorum. Yeni koç ve yeni kadro...
Sevgili Forum Üyeleri,
İçinde bulunmuş olduğumuz durum, Galatasaray tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden biridir. Yaz döneminden bugüne kadar yapılan hatalar silsilesi sonucunda içinde bulunmuş olduğumuz duruma geldik. Sezon bitiminde bunları uzun uzadıya tartışıp, bol bol eleştiri yapacağımız ve böyle bir sezonu neden ve niçin yaşadığımızı tartışacağımız çokça zamanımız olacak. Yaz döneminden sezon sonuna kadar yapılan her hamlenin ve tercihlerin, neden ve niçin yapıldığına ve bu dönemde bu kararları veren her insana gerekli soruları sorup, Galatasaray basketbolunun bir daha böyle bir şey yaşamaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Amma velakin içinde bulunmuş olduğumuz durumun, normal bir durum olmadığını da her üyemize hatırlatmak isteriz. 1998 yılından beri Galatasaray basketbol takımlarına kayıtsız şartsız her zaman destekte bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Galatasaray basketboluna senelerce emek vermiş, sayısız şampiyonluklar kazandırmış ve Avrupa'nın zirvesine çıkarmış efsane koçumuz Ekrem Memnun başta olmak üzere tüm takıma bu kalan 4 maçta sonuna kadar destek vereceğimizi hatırlatmak isteriz. Eleştiri, her kişinin en doğal hakkıdır. Saygı çerçevesinde yapılan her düzgün eleştiriye forumumuz var olduğundan beri saygı duyduk. Son zamanlarda takımı nasıl bu durumdan çıkarırız ya da neler yapabiliriz gibi konulardan ziyade saygı sınırlarını aşan eleştirilere ve insanların birbirlerine sataşmalarına maalesef çokça tanık olduk. Bütün taraftarlarımızı sabırlı olmaya ve şu 4 haftalık süreçte bundan önceki yanlışları unutup Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nın bu süreçten kötü sonla çıkmaması için herkesi elinden geleni yapmaya davet ediyoruz. Şu günden, sezon sonuna kadar olan süreçte manasız ve saygısız eleştirilere; kişilere yapılan saygısızlık ve hakaretlere de geçmişte olduğumuzdan çok daha sert tedbirler alacağımızı da ayrıca belirtmek isteriz.
Unutmamalıyız ki sadece bir tane Galatasaray var ve Galatasaray'ın kaderi maalesef bu kalan dört maçın elinde. Daha önce 2005'te yaşadığımız Play-Out dönemnii nasıl atlattıysak ya da ya da puanlarımızın silindiği 2009-2010 sezonlarını nasıl atlattıysak bu dönemi de bir şekilde atlatacağız. Bu kötü periyotlardan çıkışımızda ki en büyük nedenlerden birisi de Galatasaray'ın her varlığıyla kenetlenmesi olmuştur. Bu yüzden bütün Galatasaraylıları bu dört maçta kenetlenmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.
GSbasket.org
İçinde bulunmuş olduğumuz durum, Galatasaray tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden biridir. Yaz döneminden bugüne kadar yapılan hatalar silsilesi sonucunda içinde bulunmuş olduğumuz duruma geldik. Sezon bitiminde bunları uzun uzadıya tartışıp, bol bol eleştiri yapacağımız ve böyle bir sezonu neden ve niçin yaşadığımızı tartışacağımız çokça zamanımız olacak. Yaz döneminden sezon sonuna kadar yapılan her hamlenin ve tercihlerin, neden ve niçin yapıldığına ve bu dönemde bu kararları veren her insana gerekli soruları sorup, Galatasaray basketbolunun bir daha böyle bir şey yaşamaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Amma velakin içinde bulunmuş olduğumuz durumun, normal bir durum olmadığını da her üyemize hatırlatmak isteriz. 1998 yılından beri Galatasaray basketbol takımlarına kayıtsız şartsız her zaman destekte bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Galatasaray basketboluna senelerce emek vermiş, sayısız şampiyonluklar kazandırmış ve Avrupa'nın zirvesine çıkarmış efsane koçumuz Ekrem Memnun başta olmak üzere tüm takıma bu kalan 4 maçta sonuna kadar destek vereceğimizi hatırlatmak isteriz. Eleştiri, her kişinin en doğal hakkıdır. Saygı çerçevesinde yapılan her düzgün eleştiriye forumumuz var olduğundan beri saygı duyduk. Son zamanlarda takımı nasıl bu durumdan çıkarırız ya da neler yapabiliriz gibi konulardan ziyade saygı sınırlarını aşan eleştirilere ve insanların birbirlerine sataşmalarına maalesef çokça tanık olduk. Bütün taraftarlarımızı sabırlı olmaya ve şu 4 haftalık süreçte bundan önceki yanlışları unutup Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nın bu süreçten kötü sonla çıkmaması için herkesi elinden geleni yapmaya davet ediyoruz. Şu günden, sezon sonuna kadar olan süreçte manasız ve saygısız eleştirilere; kişilere yapılan saygısızlık ve hakaretlere de geçmişte olduğumuzdan çok daha sert tedbirler alacağımızı da ayrıca belirtmek isteriz.
Unutmamalıyız ki sadece bir tane Galatasaray var ve Galatasaray'ın kaderi maalesef bu kalan dört maçın elinde. Daha önce 2005'te yaşadığımız Play-Out dönemnii nasıl atlattıysak ya da ya da puanlarımızın silindiği 2009-2010 sezonlarını nasıl atlattıysak bu dönemi de bir şekilde atlatacağız. Bu kötü periyotlardan çıkışımızda ki en büyük nedenlerden birisi de Galatasaray'ın her varlığıyla kenetlenmesi olmuştur. Bu yüzden bütün Galatasaraylıları bu dört maçta kenetlenmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.
GSbasket.org
Bu takımı Ekrem Hoca kurmadı. Ergin Hoca birkaç sezon önce sezonun başlarında Efes'in başına geçmiş, kendi kurmadığı kadroyla EL'nin dibine demir atmıştı. Ertesi sezon kendi kadrosunu kurdu ve o gün bugündür EL'yi domine ediyor.
Ekrem Hoca, takım düşerse başarısız, düşmezse başarılı olacak. Bu kadar basit. Zaten fazla seçeneğimiz de yoktu. Diğeri bir seçenek olan Cem Akdağ da kadın basketboluna yıllarca hizmet etmiş bir isimdi.
Ekrem Hoca üzerinden birbirimizi üzmeye gerek yok. Umarım kümede kalırız ve önümüzdeki yıl iyi bir yönetim ve şubeyle birlikte takımının başında olur. Şu ana kadar takıma bir şey katabildiğini düşünmüyorum ama Ömer Uğurata'ya bile tanınan kredinin çok daha fazlasını hak ediyor.
Ekrem Hoca, takım düşerse başarısız, düşmezse başarılı olacak. Bu kadar basit. Zaten fazla seçeneğimiz de yoktu. Diğeri bir seçenek olan Cem Akdağ da kadın basketboluna yıllarca hizmet etmiş bir isimdi.
Ekrem Hoca üzerinden birbirimizi üzmeye gerek yok. Umarım kümede kalırız ve önümüzdeki yıl iyi bir yönetim ve şubeyle birlikte takımının başında olur. Şu ana kadar takıma bir şey katabildiğini düşünmüyorum ama Ömer Uğurata'ya bile tanınan kredinin çok daha fazlasını hak ediyor.
Anıl Mehmet Yıldırım
Yönetici
Çok güzel konulara vurgu yapılmış. Geçen sezonun pandemi ile biten dönemine kadar ki olan dönemden sezon sonu biter bitmez buradaki bütün hatalara tek tek değinilmeli. Değinilmeli ki artık bir daha böyle bir sezon geçirmeyelim. Ben hala bir şekilde ligde kalacağımızı düşünüyorum. Yine de biz bu sene takımın yanında olamadıysak da bir şekilde elimizden geldiğince oyunculara ve diğer Galatasaraylılara ulaşabilelim. Bu 4 maçtan bir şekilde çıkmalıyız.
Herkes herkesten daha Galatasaraylıdır ve kimse kimsenin Galatasaraylılığını sorgulayamaz. Bunu baştan yazmak lazım. Karşılıklı sevgi ve özellikle saygının da korunması lazım, bu istisnası olmaması gereken bir konu...
Ancak şunu da unutmamak lazım, burası bir taraftar platformu. Biz burada "önde gelen" demeyelim ama hem moderasyonu yürütmeye çalışan hem platform adıyla forum dışı içerik üretenler diyeyim; hepimiz taraftarız. İddiamız da basketbolu en iyi bilmek, basketbolun gerçeklerini en iyi bilmek ya da çok gerçekçi olmak değil. Hepimizin sermayesi sadece taraftarlık...
Burada da, sosyal medyada da enteresan bir anlayış var son yıllarda. Basketbol özelinde konuşursak herkes basketbolu en çok bilen olmak zorunda gibi ilginç bir yarış var. Gazeteci kafasıyla ya da ağzıyla konuşan, gazeteci yaklaşımıyla olaylara yaklaşan, bu işi en iyi ben biliyorum havasında olan, ben hepinizden daha gerçekçiyim diye caka satan çok fazla insan türedi. Nezaket gösterip iki selam veren teşekkür eden sporcu/koç/yöneticiyi idare etmeye kalkanından tut kolayca yüceltebileceğini ya da aynı oradan itibarsızlaştırabileceğini sanan çok büyük bir kalabalık var.
Çok değişik hesaplarla kitaplarla, gruplaşmalarla, kan davasından hallice bir inat ve kin tutturup gidenler var... Bunu da üçüncü tekil şahısla yazıyorum ama hepimiz ucundan kıyısından istemesek bile zorla dahil ediliyoruz bu denkleme malesef...
Ekrem hoca konusuna gelirsek taraftarın gözden kaçırdığı bir nokta var. Hem göreve geldiği zaman dilimi hem de kulübün bunu pazarlama şekliyle büyük kurtarıcı olma iddiasıyla gelmiş gibi davranılıyor. Takım çalıştırma işlerini epeydir bir kenara bırakmış, kendi akademisini kurmuş çalışmalarını o yönde sürdürmekteydi hoca. Yönetimden gelen talep üzerine doğru dürüst şartları bile konuşmadan, kurulu işini gücünü kenara koyarak göreve geldi. Sezon başından bugüne, Ertuğrul Erdoğan'dan Ömer Uğurata'ya giden sürecin "kurtarıcı" olarak mental açıdan bu durumdaki bir Ekrem Memnun'a yönelmesi başından sonunda bir idari hatadır. O ayrı bir konu, ayrı bir tartışma...
Sezon ortası puan durumunda oralarda olan ve kendi karar vermediği 3 yeni transferle takımı düzeltmesi beklenirken Ekrem Memnun'dan başka hiçbir koç parasıyla bile kabul etmezdi bu görevi. O da farkına varılması ve unutulmaması gereken başka bir konu...
Genel olarak takımın kuruluşunda ciddi hatalar yapıldı ve sezon boyu her hamle yeni bir hata olarak yapıyı biraz da kırılgan yaptı. Bugün gelinen noktada koçluktan ve taktikten de öte problemleri var bu takımın. Rakibi pota altında üç kere kaçırıp dördüncüde yine güle oynaya ribaund alan ya da maçı kazanabileceği ribaundu 5 kişi durduğu yerde aradan çıkan rakip oyuncuya kaptıran bir takımın sorunu taktikten teknikten ötedir malesef. Ekrem Memnun'u da geçtim artık "en iyisi" kimse getirin, bu durumda bu takıma çok bir şey katabileceğini sanmıyorum. Takımın bu kadar transferle bu noktaya getirilmesi de şubeyi yönetenlerin hatalarının toplamı, o da ayrı bir konu...
4 maç kaldı. İpler bizim elimizde ama rahat da değiliz. Bize düşen bir şekilde bu 4 maçtan çıkılması için verilebilecek destek neyse/ne şekildeyse onu vermek. Takıma ve koça düşen de bir şekilde bu 4 maçtan çıkmak. Son maçta yine net şekilde gördük ki bu takımın birbirinden ve taraftarından başka kimsesi yok.
Bundan ötesi sonrasının konuları....
Ancak şunu da unutmamak lazım, burası bir taraftar platformu. Biz burada "önde gelen" demeyelim ama hem moderasyonu yürütmeye çalışan hem platform adıyla forum dışı içerik üretenler diyeyim; hepimiz taraftarız. İddiamız da basketbolu en iyi bilmek, basketbolun gerçeklerini en iyi bilmek ya da çok gerçekçi olmak değil. Hepimizin sermayesi sadece taraftarlık...
Burada da, sosyal medyada da enteresan bir anlayış var son yıllarda. Basketbol özelinde konuşursak herkes basketbolu en çok bilen olmak zorunda gibi ilginç bir yarış var. Gazeteci kafasıyla ya da ağzıyla konuşan, gazeteci yaklaşımıyla olaylara yaklaşan, bu işi en iyi ben biliyorum havasında olan, ben hepinizden daha gerçekçiyim diye caka satan çok fazla insan türedi. Nezaket gösterip iki selam veren teşekkür eden sporcu/koç/yöneticiyi idare etmeye kalkanından tut kolayca yüceltebileceğini ya da aynı oradan itibarsızlaştırabileceğini sanan çok büyük bir kalabalık var.
Çok değişik hesaplarla kitaplarla, gruplaşmalarla, kan davasından hallice bir inat ve kin tutturup gidenler var... Bunu da üçüncü tekil şahısla yazıyorum ama hepimiz ucundan kıyısından istemesek bile zorla dahil ediliyoruz bu denkleme malesef...
Ekrem hoca konusuna gelirsek taraftarın gözden kaçırdığı bir nokta var. Hem göreve geldiği zaman dilimi hem de kulübün bunu pazarlama şekliyle büyük kurtarıcı olma iddiasıyla gelmiş gibi davranılıyor. Takım çalıştırma işlerini epeydir bir kenara bırakmış, kendi akademisini kurmuş çalışmalarını o yönde sürdürmekteydi hoca. Yönetimden gelen talep üzerine doğru dürüst şartları bile konuşmadan, kurulu işini gücünü kenara koyarak göreve geldi. Sezon başından bugüne, Ertuğrul Erdoğan'dan Ömer Uğurata'ya giden sürecin "kurtarıcı" olarak mental açıdan bu durumdaki bir Ekrem Memnun'a yönelmesi başından sonunda bir idari hatadır. O ayrı bir konu, ayrı bir tartışma...
Sezon ortası puan durumunda oralarda olan ve kendi karar vermediği 3 yeni transferle takımı düzeltmesi beklenirken Ekrem Memnun'dan başka hiçbir koç parasıyla bile kabul etmezdi bu görevi. O da farkına varılması ve unutulmaması gereken başka bir konu...
Genel olarak takımın kuruluşunda ciddi hatalar yapıldı ve sezon boyu her hamle yeni bir hata olarak yapıyı biraz da kırılgan yaptı. Bugün gelinen noktada koçluktan ve taktikten de öte problemleri var bu takımın. Rakibi pota altında üç kere kaçırıp dördüncüde yine güle oynaya ribaund alan ya da maçı kazanabileceği ribaundu 5 kişi durduğu yerde aradan çıkan rakip oyuncuya kaptıran bir takımın sorunu taktikten teknikten ötedir malesef. Ekrem Memnun'u da geçtim artık "en iyisi" kimse getirin, bu durumda bu takıma çok bir şey katabileceğini sanmıyorum. Takımın bu kadar transferle bu noktaya getirilmesi de şubeyi yönetenlerin hatalarının toplamı, o da ayrı bir konu...
4 maç kaldı. İpler bizim elimizde ama rahat da değiliz. Bize düşen bir şekilde bu 4 maçtan çıkılması için verilebilecek destek neyse/ne şekildeyse onu vermek. Takıma ve koça düşen de bir şekilde bu 4 maçtan çıkmak. Son maçta yine net şekilde gördük ki bu takımın birbirinden ve taraftarından başka kimsesi yok.
Bundan ötesi sonrasının konuları....
Bu başlık altında forum ahalisi yönetici pozisyonunda olanlardan yeni üyelere kadar birbirine girmiş. Açıkçası cadı kazanı haline gelmiş de olsa ortam kendimi sakınmaya çalışarak birkaç şey söyleyeyim. Meselenin öznesini ayrı tutacağım. Ekrem MEMNUN değil sadece konum. Bir kişi hangi meslekte uzmanlaşmış olursa olsun o meslek dalının sadece kullanıcısı, müşterisi vs olsun eleştirme hakkı vardır. Mesela ben x sinema oyuncusunun oyunculuğunu beğenmiyorum desem kimse bana ,vay efendim sen 2 oscar kazanmış oyuncuyu nasıl beğenmezsin, diyemez. Olay zevk meselesidir ve ondan zevk almıyorsam konuşma hakkım vardı bir izleyici olarak. Kötü oyuncu dersem ise bunun nedenlerini ve kendimce abartıldığını belirttiğim mantıklı açıklamalarla görüşümü desteklemem gerek. Bunu yapınca da kimse bana gel sen oyna o zaman diyemez. Benim böyle bir savım yoktur ve ben sadece ortaya çıkan şeyi eleştiriyorumdur. Sinemadan anlamak için çok iyi oyuncu, yönetmen ya da filmin oluşum sürecinde katkısı olabilecek herhangi bir işi yapıyor ve yapmış olmama gerek yok. Aynı şekilde bir marangoz ya da mobilyacıya kapı yaptırsam istediğim gibi olmayınca eleştirme hakkım olur. O çevrenin kendi işindeki en usta adamı olsa bile. Keza kapıdan çıktığımız anda başlayan politikaya yönelik kendi dünya görüşü penceremden bakarak yönetici koltuklarında olanları eleştiririm. Gel ülkeyi sen yönet çok biliyorsan, diyemez karşı görüşteki biri. Eleştirme hakkı vatandaş olmamla beraber benim doğal hakkımdır. Uygulanan her politikanın benim yaşam alanıma etki etme potansiyeli olduğunu düşününce size hizmet etmesi gereken insanlardan istediğiniz şeyleri yapmanızı istemeniz doğaldır.
Sözün özü şu ki; hepimiz hayatın farklı alanlarında müşteri, izleyici, vatandaş, taraftarız vs. Herkesi eleştirme hakkımız var saygı ve mantık çerçevesinde. Burada kimse kraldan çok kralcı olmamalı ve bu platformun görüşlerimizi beğenilir, beğenilmez diye endişelenmeden rahatça ifade edebileceğimiz bir görünümde olması gerekir. Ekrem Memnun çok iyi bir koçtur ama hata yapmaz değildir elbette. Eleştirildiğinde kimsenin onu eleştirmek için Euroleague kupası olması gerekmez. Tek bir set için bile eleştirilebilir. Muhtemelen kendisi de yapıyordur özeleştirisini zaten. Ancak, genel toplamda sanmayın ki Ekrem Hocayı eleştirenlerle aynı taraftayım. Ben kendisinden halen umutluyum. Koçluğuna lafım asla yok ama kaybetmeyi alışkanlık haline getirmiş bir oyuncu grubuyla mücadele ediyor. Bu görevi üstlendiğinde nasıl bir curcunanın içine girdiğinden emin olamazdı. Küme düşsek bunda kendisini suçlamam. Kümede kalsak da bizden çok rakiplerin kötülüğünden olacağından bunu koça yazamam. Ama ligde kalırsak eğer çok büyük bütçelerle yeniden atılım yapmayacaksak onla devam edilmesi mantıklı ve vicdani olandır.
Umarım ligde bulunduğumuz konumun tartışmalarımızın konumunda da seviye düşüklüğüne neden olmayacağı coşkulu güzel günlere geri döneriz.
Sözün özü şu ki; hepimiz hayatın farklı alanlarında müşteri, izleyici, vatandaş, taraftarız vs. Herkesi eleştirme hakkımız var saygı ve mantık çerçevesinde. Burada kimse kraldan çok kralcı olmamalı ve bu platformun görüşlerimizi beğenilir, beğenilmez diye endişelenmeden rahatça ifade edebileceğimiz bir görünümde olması gerekir. Ekrem Memnun çok iyi bir koçtur ama hata yapmaz değildir elbette. Eleştirildiğinde kimsenin onu eleştirmek için Euroleague kupası olması gerekmez. Tek bir set için bile eleştirilebilir. Muhtemelen kendisi de yapıyordur özeleştirisini zaten. Ancak, genel toplamda sanmayın ki Ekrem Hocayı eleştirenlerle aynı taraftayım. Ben kendisinden halen umutluyum. Koçluğuna lafım asla yok ama kaybetmeyi alışkanlık haline getirmiş bir oyuncu grubuyla mücadele ediyor. Bu görevi üstlendiğinde nasıl bir curcunanın içine girdiğinden emin olamazdı. Küme düşsek bunda kendisini suçlamam. Kümede kalsak da bizden çok rakiplerin kötülüğünden olacağından bunu koça yazamam. Ama ligde kalırsak eğer çok büyük bütçelerle yeniden atılım yapmayacaksak onla devam edilmesi mantıklı ve vicdani olandır.
Umarım ligde bulunduğumuz konumun tartışmalarımızın konumunda da seviye düşüklüğüne neden olmayacağı coşkulu güzel günlere geri döneriz.
Sorunun hoca ile ilgisi yok sene başından bu yana takımımız 14 15 sırada gidip geldi benim anladığım kadarıyla biz sıralama seçiyoruz gibi geldi ligi 14 bitireceğiz göründüğü kadarıyla altta ki takımların ne kadar atak yapacakları önemli bizim için ceza aldığımız sezonda böyle olmuştu alttaki takımlar 10 galibiyet alınca takımımız eksi puan cezasına rağmen 42 puanla bitirmişti
Bu takım ne kadar basketbol oynayabilirse o kadar oynatıyor hoca. Ne bir eksik ne bir fazla.
Saygılar.
Saygılar.