EL | Galatasaray MP 75 - 67 USK Prag

Maçı izlerken sordum,şimdi yine soruyorum,Sariye'nin mücadelesine diyecek hiçbirşey yok fakat;Ayşe Cora oynasa,bariz bir şekilde daha faydalı olacak,hem çok genç,daha iyi oynayacağına adım gibi eminim,bu yaşta sorumluluk almak isteyecek kadar özgüveni de var.

Hem tamam hazır değil belli ki ama hazır olmayan haliyle bir Melek bile,şu Matic'ten kötü olabilir mi Allah aşkına?Kağnı gibi resmen,iki tane pas atamıyor,sırf 2 metreye yakın boyu var ve eli biraz düzgün diye bu takımda oynuyorsa bu vatandaş adama sorarlar Gintare'yi neden gönderdin hocam diye?

Belli ki uzun transferi için ilk aşamaların bitmesi bekleniyor,umarım geç kalmayız.
 
Maçla ilgili yoruma direk Bahar'dan başlayalım, Bahar her maç böyle oynasın dünya üzerinde Galatasaray'ı yenebilecek takım yok, WNBA takımları da dahil bu önermeye. Bahar kötü oynadığı zaman sorununun mental olduğunu yeteneklerinde bir sıkıntı olmadığını biliyoruz, söylüyoruz. Bugün Montanana'nın, Milton-Jones'un, yani iki çok önemli oyuncunun canını yaktı sahada oyunuyla. Sezon başında Galatasaray'ın ona ihtiyacı vardı, çıktı Fenerbahçe maçında aslanlar gibi oynadı kupayı getirdi. Prag maçı sıkıntıya girince, bir yerde elini soktu, yapabileceğini gördü ve maçı getirdi yine. Bahar geldiğinden beri oynaması için hep yanında olduk, belki de Cem Akdağ'ı eleştirdiğimiz tek konuydu, O.Çevik ve Z.Kalaycıoğlu dönemlerinde de devam ettik. Pas yeteneği, hızı, fiziki avantajları, yeri geldiğinde şutu ve çalışması ile arkasında durulmayı hak eden bir oyuncuydu, o yüzden Bahar iyi oynayınca sanki benim kardeşim iyi oynamış gibi gurur duyuyorum, geçen sene LJ'e karşı aslan gibi oynarken de böyle hissetmiştim, bugün de aynı şekilde. Ama beni ve benim gibi düşünenleri çok üzdüğü, saçımızı başımızı yoldurduğu zamanları da yaşadık. Bugün 3/12 ile şut attı ama kendine güvenerek oynadı, güvendi attı. Bugün girmedi, yarın %70 ile oynar. Bunu yapabilecek yeteneğe de sahip, kendine güvenini terk etmediği sürece benim için Türkiye'nin en özel oyuncusudur, tersi durumda da beni en çok üzen ve en eleştireceğim yerlidir. Çünkü Bahar artık 23 yaşında, ondan bir yaş küçük Alba Torrens'i Euroleague MVP'si ve büyük star olarak transfer ettik. Bahar genç bir oyuncu ama çocuk değil, her maçta çıkıp fark yaratması gereken, daha doğrusu farkını sahaya koyması gereken bir isim. Hep böyle devam Bahar.

Bugün bir numarada Ticha Penicheiro-Işıl Alben eşleşmesi vardı. Ticha'dan bahsetmiştik (ufak bir düzeltme yapalım, bu sene Tamika tarafından geçilmiş top çalma istatistiğinde) WNBA'in tüm zamanlarının en çok top çalan 2. oyuncusu konumunda. Işıl Alben, Ticha'nın olduğu sahada 7 top çalarak, ki bunlardan ikisi Ticha'nın elinden, çok ciddi bir başarı gösterdi. Hücumda hızlı oynadığı sürece (bundan kasıt yarı sahayı geçer geçmez topu Dee'ye teslim etmek değil) takım çok farklı oluyor, Alba'nın yokluğunda topu yere vurmayı günah sayan 3 numaralarımızı da göz önüne alırsak hücumlarımız sıkıcı bir hale geliyor. Işıl takımın hızlı oyununu ve hücumdaki pas temposunu arttırması gereken kişi. Savunmasından gayet memnunuz, hücumda bahsettiklerimi de yapması halinde çok daha iyi yere getirecek takımını kaptan.

Bugün Dee'nin kötü günüydü, 26 sayı attı. Tina çok verimli bir oyun çıkardı. Prince bir dönem düşüş yaşadı ama şimdilerde tekrar iyi performansa doğru gidiyor. Takım olarak uzun süre sonra ciddi bir rakibe karşı ribaundlarda yenilmedi, yerlilerin 18 ribaundlık katkısı önemliydi bunda. Basket atan oyuncu sayımızın 5 olması üzücü tabii ki. Neyse ki Alba dönüyor artık Avrupa için, ligde de Prince'i çıkarıp, Alba, Michelle ve Syl'i ekleyeceğiz, daha iyi göreceğiz yani takımı. Bu arada maç sonunda Dee top kullanmayacaktı, önce Ticha, sonra Viteckova gelip sert müdahaleler yaptılar, sonra da ters turnikeyi yediler :). Ondan sonra da koçlar karşılıklı gereksiz molalar aldılar, şimdi çocuk gibi "onlar başlattı" demek istemiyorum ama amaçları neydi anlamadım gerçekten. Bizim de cevap vermemize gerek var mıydı, onu da bilmiyorum. Bir de şu sarışın Gürcü hakemi görünce tüylerim ürperiyor artık, abla cidden kötü hakem ve sanki tersiymiş gibi her hafta İpekçi'ye yollanıyor şaka gibi. Türk hakemleri tanımayan ben, onu ezberledim artık.

Son sözü koçu ayırmaya gerek yok. Bu coaching gerektirmeyen bir maçtı, tıpkı VICI Aistes ve Bourges maçları gibi. Takım kazandı işte. Prag, Bourges ve VICI zaten dünyanın en kötü takımları, birbirlerinden başka kimseyi mağlup etmemişlerdir bu grupta herhalde!? Neyse FIBA Europe'u açıp bakmaya gerek yok. Şimdilik dursun, Fenerbahçe'ye yenilirsek gelir "koç istifa" yazarız.
 
Takım iyi değil, oyuncular setlerde nereye gideceklerini bile karıştırıyor. Hiç beğenmedim dün sahada gördüğümü.
 
Bu sezon Bahar ve Işıl ın Avrupa şampiyonasındaki tecrübelerinden de sonra oyunlarını biraz daha ilerlettiklerini düşünüyordum.Ros Casares ve Fb maçları negatif bir algı yarattığından yine Türk oyunculardan yeterli verim alınamadığı düşüncesi oluşmuştu.Hala istediğimiz seviyelerde değil ama daha da iyi performans göstericeklerine eminim.Şaziye de mücadele anlamında çok çabalıyor ama onunda şut yeteneklerini sisteme dahil etmeliyiz.Prag maçında Bahar normalde her maçta kullanması gereken şutları bu sefer hiç tereddüt etmeden kullandı.Söylendiği gibi mental sorunları olduğunu bende düşünüyorum.Özellikle savunmada bazen çok dalıyor birebirde yenilmemesi gereken basit pozisyonlarda bile geçilebiliyor.Artık bunları da aşabilmeli.Işıl da savunma tarafındaki katkısını hücumda da verecektir.Alba Torrens ın eksikliği bütün takım performansını etkiliyor.Hücumda çok durağan kalıyoruz onun katılımıyla Bu 3 Türk oyuncunun performansı istediğimiz seviyelere çıkacak bence yakın zamanda.

Onlar dışında kullanabileceğimiz Gülşah, Sariye, Ayşe, Melek gibi oyuncular malesef daha bu seviyelerde oynayabilecek durumda değiller.Gülşah şut yeteneğine sahip olmasına karşın ayakları çok yavaş savunmada ciddi zaaf yaratıyor.Sariye de savunmada kısa süreler kullanılması dışında fazla katkı verebilecek bir oyuncu değil.Ayşe nin de buralarda oynamak için biraz daha zamana ihtiyacı var ama yinede en çok üstünde durulması gereken oyuncu o.

Gruplardan sonra uzun takviyesi yapılması gerektiğini artık herkes söylemekten yoruldu zaten.Matic vasat bir oyuncu sadece fiziksel özellikleri onu transfer ettirmiş sanırım, ne hücumda ne savunmada hiçbir katkısını göremiyorum.Grupların bitmesi ve boşa çıkabilecek oyuncularla birlikte daha fazla seçenek arasından transfer yapılmak istenmesi mantıklı olabilir ama gelen oyuncunun da Final Eight öncesinde takıma adapte süreci nasıl halledilecek onu bilmiyorum.

Sonuç olarak Alba Torrens ve bir uzun katılımıyla 8 kişilik bir ana rotasyona sahip olucaz.Buna 1-2 yan oyuncu katkısı da eklenirse yeterli bir kadroya sahip oluruz.Herkesin rolü daha belirginleştiği zaman daha iyi işleyen bir sistemde oynayacağımızı düşünüyorum.
 
Aras,koc istifa diyenlerin tavri ne kadar hataliysa senin de yazinin son paragrafi bence hatali.Takim ne idigu belirsiz bir basketbol oynuyor,kimse nerde duracagini bilmiyor,bazi setler hazirlanmis fakat uygulama yok,sadece seti oyun kurucu anons ediyor,ama hep ayni iki oyunu oynuyoruz,topu alan elini kolunu sallaya sallaya potaya gidebiliyor buna Ceyhan maci da dahil,bana kalirsa takim cok ama yanlis calisiyor,burada da herkes kendi fikrini soyluyor,ignelemenin luzumu yok bence.
 
Utku, sence o 6 dakikayı ne kadar hak ediyor Gülşah? Veya neleri iyi yaptığı için daha fazla oynamalı? Ben şimdi Ayşe Cora için aynılarını yazacağım da, "şutu iyi Gülşah" %28 ile şut sokuyor, benim kaçırdığım bir şey yoksa onun sahada yaptığı süreleri de gayet normal. Likhtarovich'i geçen hafta yıldız yaptı, savunamayarak. Bence önce Gülşah oyununa bir şeyler eklesin, sonra biz koçu eleştirelim neden oynamıyor diye.
O zaman gönderelim, madem üzerine birşey koyamıyor. Hoca beni de sadece 6 dakika oynatsa, kendimi göstermem lazım düşüncesiyle şut atmaya çalışırım. O da öyle yapıyor. Suç Gülşah'ın değil. 22 yaşında bir oyuncu gelişemiyorsa bunda hocanın da suçu var.
6 dakika oynasa nolur oynamasa nolur, gönderelim, genç takımdan birisini koyarız, zaten süre vermiyoruz, maliyetten kurtarırız bari.
Cidden yazık, oyuncuları bitirdi bitirecek. Hoca bilmemkaç kişilik milli takım aday kadrosuna çağırdığı sporcuya böyle davranmamalı. Ama davranmak zorunda kalıyor. Neden mi?
Çünkü yıldız oyuncuya sonuna kadar dayalı bir sistem oluşturdu. Taurasi, Tina'ya dayalı sistemi kurdu. Onlar varken fark 20, 4-5 dakika çıkarıyor hop fark iniyor 7-8'e. Kaç maç oldu, bu böyle. Taurasi, Tina'yı çıkartamıyor, Ayşe'yi Melek'i, Gülşah'ı oynatamıyor, çünkü takım Taurasi'siz, Tina'sız oynayamıyor. Bu sistemi kurarsan da oynatamazsın. Bu sistemle NBA'de oynarsın, 82 maçın 60'ını falan kazanırsın, ama senin takımın oynadığı tüm maçları kazanmak zorunda. Sistemini ona göre makul kurmak zorundasın.
Eleştirimin aslında boyutu bu, ama artık her maç sonrası aynı şeyleri uzun uzun yazmayayım diye Gülşah üzerinden kısaca belirttim. Gülşah formsuzdur doğrudur, katılıyorum Gülşah'ın özelinde. Ama;
Sariye de formsuz, Ayşe zaten tecrübesiz, Melek desen zaten kötü, Yasemen sakatlıktan yeni çıktı.. Uzuyor da uzuyor. 'Bu 5 oyuncumuz çok suçlular, savunmaları yok, hücumları zayıf, hak etmiyorlar süreyi' demek ne derece doğrudur bilemiyorum. Sanırım ben forma sokmayacağım bu oyuncuları, sen de sokamazsın. Suç sadece bu oyuncularda mı? Bence değil, suçun büyük kısmı hocada. Eğer tüm suç bu oyunculardaysa, çalışmıyorlarsa vs, yine suç hocadan başlıyor o zaman bu oyuncuların takımda ne işi var?
VICI Aistes'in bir şekilde yendiği Ros Casares'ten içerde 30 yedik, hocayı eleştirmeyeyim diye kasamayacağım, bu durum için de herkesten özür dilerim...
 
Gülşahın oynamasını çok istiyorum ama aldığı dakikaların ne yazık ki hakkını veremiyor. Şutları girmiyor, savunmada adamını kaçırıyor ve onun tuttuğu oyuncu kolay sayıya gidiyor. Biraz daha incelip hareketli olması lazım.
 
Koçu eleştireceksem Ayşe Cora niye rotasyonda Gülşah'ın önünde değil diye eleştiririm, şut denesin istediği kadar ama savunma yapmayacak oyuncu ile koçun ne alakası var? Her pozisyonda rakibine geçilir mi bir oyuncu, her maç üstünden yediğimiz sayıların haddi hesabı yok. Bunun açıklaması koçun ona az süre vermesi olamaz, biz demiyoruz ki Gülşah hücumda berbat oynamasın. Savunmadaki görüntüsüyle bu takımda forma şansı bulmasına zaten olanak yok kimse kusura bakmasın da. İyi durumda olsa Şaziye bu kadar kötüyken formayı alabilir zaten o da var.
 
defansif organizasyon kötü, hele switch ler rezalet zaten kaymalar yeterince çabuk ve keskin gerçekleşmiyor, bazı pozisyonlarda uyuyup bir kişide 2 kişi kaldıkları da baya oldu, praglılar çoğu devrilmelerinin sonucunu aldılar. Bazı anlarda defansif olarak iyi gözükmemizin sebebi bireysel, çokça bahar ın ışıl ın Dee nin savunmada insiyatif almaları sonucunda oluştu. Dee demişken şunu gözlemledim vucut dili pek iyi değildi ben öyle algıladım en azından, sanki özellikle savunmada ne yapıyorsunuz siz abi tarzında mimikleri oldu, zaten Dee nin bu kadar sinirli fauller yapıp sıkça faul problemine girmesi tamamen bizim defansif organizasyonsuzluğumuzdan kaynaklanıyor. Ceyhun Yıldızoğlu artık bu işe bir son versin kaç maç oldu defansif olarak bu kadar pespaye oluşumuz kabul edilemez.

Kendisine özel bir paragraf ayırıp ciddi eleştireceğim bir isim olacak; Gülşah. Her pozisyonda geçilmesinden biz sıkıldık o sıkılmadı, her maçta aynı terane ve bu durum gayet normalmiş sanki de hiç istifini de bozmuyor. Henüz istikrarlı bir ceza sutoru bile olamamışken ne bu ben scorer divayım defansa takılmam tavırları. Bu durumdaki bu kıza 1 sn bile süre verilmesi zuldur, kendisine çeki düzen vermezse soluğu burhaniye belediyede alması gerekir. Sert oldu biraz ama bunu Gülşah sonuna kadar hakediyor.

genel olarak, A grubunda oluşumuzdan çok memnumum. maçlar başlamadan kağıt üstünde bu grup ayrılıyordu zaten,i ama pratikte diğer gruplardan maçları da kah linkten kah fiba dan izledikçe farkın pratikte daha büyük olduğunu gördüm. Prag ve Bourges diğer gruplarda olsalar ilk 2 ye oynar, Vici Aistes ise kesin gruptan çıkardı. Bourges ve/veya Prag eleme grubunda kağıt üstünde favori çıkacak rakiplerini eleyip F8 e kalırsalar hiç şaşırmam açıkçası. Bu grupta oluşumuz bizim için eksiklerimizi daha iyi daha net görme ve üstüne gitme anlamında çok iyi fırsat, değerlendirmeliyiz artık ki bu durumdan yeterince faydalandığımızı düşünmüyorum.
 
Prag,Bourges ve Vicinin dunyanin en kotu takimlari olduguna katilmiyorum.Bu uc takimda bizden daha derli toplu takimlar.Eksikleri Diana,Tina,Alba ve Prince kalitesinde oyunculari olmamasi.
 
VICI Aistes'in bir şekilde yendiği Ros Casares'ten içerde 30 yedik, hocayı eleştirmeyeyim diye kasamayacağım, bu durum için de herkesten özür dilerim...

Ben hakemin arkasına sığınmam dedi, Seimone'un yerine Taurasi alınması ve/veya Gülşah'ı oynatmıyor diye eleştirmek cidden saçma şeyler. Mantıklı eleştiriler olsun, sessizce okuyalım hep beraber.

--

Son paragraftan rahatsız olacak bir şey yok arkadaşlar, bu takımın hiçbir şeyiyle ilgilenmeyip Fenerbahçe'ye yenilince elinde bir avuç tuzla klavye başına koşan insanlardan tiksiniyorum. Bu kadar basit. He ayrıca bizim ayarımız değiller ama VICI, Prag, Bourges öyle basit rakipler değil. Oraları hatasız geçmek de önemli onun da altını çizdim. Alınacak bir şey yok bunda.
 
Ceyhun Hoca'yla ilgili her türlü eleştiriye saygı duyuyorum,özellikle Ayşe Cora'nın 5-6 dk. dahi süre almamasını da cidden üzülerek izliyorum ama Gülşah ve Melek konusunda eleştirilmesini anlamıyorum.NBA istatistiklerinde bir +/- istatistiği olur ya o oyuncu oyundayken skor ne durumda diye,Gülşah'ın geçen haftaki Vici maçında da 6 dk. oynadığı şu maçta da o istatistiği olsa da bi baksak.Bir oyuncu her pozisyonda mı rakibine geçilir anlamıyorum.Bizim de koçun da ondan beklediği her maç çıkıp 3-4 tane 3'lük sokması değil ki,savunmasını yapsın,ribaundlara yardım etsin,ceza şutlarını zaten iyi attığını biliyoruz.Geçen yıl milli takımın 12 kişilik kadrosuna alınmadığında Ceyhun Hoca'yı eleştirmiştim ama Şaziye'nin-Seda Erdoğan'ın hatta Gülşah Akkaya'nın verdiği katkıya bakınca doğrusunu yapmış hoca.İnşallah en kısa zamanda mücadelesiyle,savunmasıyla sahada kalabileceğini anlar.
 
Aras,ben Fenerbahce macinda hocaya kan kusmadim,kazandigimiz bir mactan sonra takimda duzensiz seylerin oldugunu dusundugumu soyledim,takim islemiyor,akici bir duzen sistem yok,takima su dakikada bu girer bu cikar yok,rotasyonun yanlis yapilmasi durumu var,yeniliklere acik olma durumu yok,elimizdeki oyuncularin gelisim kaydedemedigi ortada,hocanin format atmasi lazim kendine,bu kadronun oyunu bu degil.
 
Necati ben de sana, Utku'ya veya Ali Saygın'a bir şey demedim zaten. İyi kötü her zaman buralara bir şeyler yazan insanlarsınız.
 
Şu kadroyla Allah'a emanet ilerliyoruz bence.Oyuncuların bireysel ya da kendi aralarındaki uyum iyi olduğu zaman kazanıyoruz,tam tersi olduğunda yeniliyoruz.Kazandığımız veya kaybettiğimiz herhangi bir maçta Ceyhun hocanın maça etkisini anlatsın lütfen biri.Forumda veya dışarda kimseye sene ortasında gönderilmeli demedim bugüne kadar,ama Ceyhun hoca bu kadroyu harcıyor ne yazık ki.Daha önce de söyledim,belki çok iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyordur,ona lafım asla olmaz,olamaz da ama bu seviyenin koçu olmadığını gösteriyor her maç.

Fenerbahçe maçında gönderilmeli diyenlerdenim.Ben yensek de yenilsek de gönderilmeli diyorum ama o maç benim asıl sinirlendiğim,fark açılmıştı ve takıma bu sene katılmış Taurasi takımı ateşlemeye çalışıyorken Ceyhun hoca maçı bıraktı resmen.

Ne koça,ne burda onu savunan ya da anlayış gösteren insanlara saygısızlık etmek istemem ancak çok dağınık ve sistemsiz oynuyoruz.Belli 2-3 oyuncuya topu atıp birşeyler yapmasını bekledikten sonra koçun olmasının da bir anlamı yok bence.
 
Hocayi elestiren insanlardan biri oldugum icin ustume alindim Aras,neyse anlasildi durum :) Benim kendimce dusundugum ama cevabimi bulamadigim sorular var kafamda.Hedefimiz ne bunu merak ediyorum.Bana Turkiye Ligi gibi geliyor,ikincisi gecen sene ben Augustus degil baskasini istemistim deyip Taurasi'yi isaret eden coach,bu sene en iyileri kadrosunda goruyor istedigi de gibi,acaba gecen mantalitesi gazi veririm Taurasi'ye,Tina'ya,Sylvia'ya onlar nasil olsa mevkilerinin en iyileri,bir sekilde kazanirlar mi diye dusunuyor?Sariye'den beklentisi nedir?O beklentiyi Ayse karsilayamaz mi?Rakip savunmalarin tum dikkati Tina ve Diana uzerindeyken diger oyunculari bos topla bulusturma yonundeki setlerimiz neden hic uygulanmiyor?Taurasi topla orta sahada degil de potaya yakin screenler sonucu ulassa daha etkin olmaz mi?Takimdaki Dee ve Syl haric diger oyuncuara screen calismasi ne siklikla yaptiriliyor?Bahar yeterince halter antremani yapiyor mu?Matic hakkinda konusmak bile istemiyorum.On alanda sasirtmali sikistirma calisiyor muyuz?Gecen sene Ratgeber ara sira uygulatiyor ve basari sagliyordu. Takimda cok olumlu seyler de yok degil,birincisi kazanma azmi var,mucadelede ve iyi niyette eksik goremiyorum ben(Sene basinda elestirdigim Saziye de dahil)Takimda cok iyi bir arkadaslik var,bu her halinden belli,gecen gun Capacity'de Alba ve Dee'yi bir restauranda yemek yerken gordum,cok neselilerdi,bu bile benim icin degerli.Hoca cok duzgun bir insan belli ki ama biraz daha gayret,biraz daha belli roller istiyorum kendi adima,hem Turkiye hem de Avrupa sampiyonluguna o kadar yakiniz ki,belki de hic bu kadar yaklasamayacagiz su Avrupa Sampiyonlugu'na.
 
Tekrarlamak gerekirse -ki bence gerektiği anlaşılıyor- benim eleştirim sadece Gülşah değil, diğer yeterli süre alamayan oyuncular da içindi. Bu bağlamda da belirttiğim gibi sisteme vurgu yapmaktı.
Ama bir bakımdan iyi olmuş. Gülşah'a dair insanlar epeyce dolularmış, ortaya çıkmış oldu böylelikle. Ne şut yüzdesi kaldı eleştirilmedik, ne savunmada ağırlığı. Sonra bazı şeyler takıldı kafama.
Şut yüzdesi denince aklıma Bahar Çağlar geldi, (EL'de) 27 küsür çıktı o da. Onun da kötü şut attığı maçlar olmuş, savunmada aksadığı da oldu, top kayıpları vs de var. Ortalama 24 dakika da süre almış EL'de.
Ayşe Cora'ya baktım sonra. Gülşah'ın sürelerinin verilmesi isteniyor. EL'de 25 dakika süre almış toplam, potaya sadece 2 kez bakmış. Savunması da bence Gülşah'tan kesinlikle iyi değildi.
Melek'e de baktım. Toplam 2 dakika süre almış ama o 2 dakikada kendi potasına falan sayı atmış olacak ki tekrar oynatılmamış.
Sariye'ye de göz attım. Aslında Ayşe Cora kadar verimli olmuş EL'de ama nedense Ayşe kadar desteği göremedi.
Yanlış anlaşılmak istemem, Bahar'ın aldığı süre helal olsun, hak ediyor. Ayşe Cora daha çoğunu hak ediyor, ama Gülşah ve Sariye'den iyi şeyler yaptığı için değil. Gülşah da Sariye de hatta Melek, Yasemen daha çok süre almalılar. Bunun yanında bu süre artırımının ne kadar olumlu olduğu VICI Aistes maçında da çok net biçimde gözüktü.
Ayrıca Ayşe Cora adına çok sevindim kısa süre içinde sevdirmiş kendini, ben de çok sevdim her sporcumuz gibi. Gülşah'a da çok üzüldüm, taraftar biraz formsuzluğun biraz da yanlış sistemin bu hale getirdiği bu genç oyuncumuzu eleştirmek için fırsat arıyormuş meğer. Nevizade Vera geldi aklıma sonra, taraftarın gözbebeklerinden biri olan Gülşah'ın taraftarın gözünde şu anki konumu üzdü beni.

Sarper'in ilk cümlesine sonuna kadar katılıyorum, Allah'a emanet ilerliyoruz, hatta bazen ilerleyemiyoruz da...
 
Burada eleştirmek için fırsat kollayan insanlar var evet de, Gülşah'ın oyununa eleştiri getiren insanlar Aras abi, Tanju, Furkan.. Bu adamlar eleştirmek için fırsat arıyorsa herkes arıyor o halde bu forumda. Ayrıca çok merak ediyorum taraftarın göz bebeği olması için Gülşah ne yapmış 2 yılda? Kimseye hak ettiği değerden daha fazlasını vermemek en güzeli, keşke herkes aynı şeyi yapabilse.

Maçı salondan heyecan ile izleyince detayları kaçırıyorsak, televizyonda tekrarlarını yakalamak mevcut. Gülşah'ın eleştirilen savunma noktasına özellikle dikkat eden kişiler, yapılan eleştirilerinin ne denli doğru olduğunu da görecektir.

Ayşe Cora'nın savunması da ne açıdan Gülşah'ın savunmasından iyi değil? Açıklayabilir misin Utku abi.
 

Üst