Zeynep hanımın bu kulüp hakkında söz etmeye hakkı olduğunu zannetmiyorum, yaşadıklarını, yaşattıklarını unutmadık henüz.
EuroCup Final 1. Maç | LDLC ASVEL Féminin - Galatasaray Çağdaş Faktoring
- Konbuyu başlatan Ozan K.Ş.
- Başlangıç tarihi
Işıl bu sene iyi değil ama dün maçta en çok kendini yırtanlardan biriydi. 37 yaşında bir oyuncu zorluk derecesi yüksek bir final maçında en fazla süre alan oyuncun oluyorsa bunun hesabını verecek kişi de koçtur. Zeynepgül denen sabotajcı önce kendi yaptığı pisliklerin hesabını versin. Kadınların yüz karası!
Leş kargalığından başka bir şey değil bu. Işıl'a dil uzatacak hakkı kendine nasıl buluyor anlamak güç
Bu sene Işılın performansını beğenmeyen (bunun da sebebi sitemsiz ve koçsuz bir takımda olmasıdır) biri olarak söyleyebilirim ki dünkü maç özelinde en son laf edilecek kişidir. Skora isyan eden tek tük oyuncudan biriydi. Zeynepgülün ne olduğunu da herkes biliyor zaten. Kaale almayın o haini. Kendisinin nasıl geldiğini de biliyoruz.
Dünkü maç genelinde Işıl Alben'e laf edenin ajandası farklıdır. Sezon genelinde ise sistemi olmayan, doğru düzgün İdman bile yapmayan bir takımda tıpkı diğer oyuncular gibi kötü görünmesi de gayet normaldir. Bu kadronun başında misal Ekrem Memnun olsa idi bütün oyuncuların performansı daha farklı olurdu.
Saygılar.
Saygılar.
İdman yapmama kısmını açabilir misiniz?
Efe Güven-Zeynepgül Ene ikilisi kendilerini taraftarlara sunum noktasında o kadar geri personalar yarattılar ki insanlar bugüne dek Alper Durur'un amiyane anlatımla akar ve kokardan yoksun hallerine tahammül etti. Ki Efe Güven'in hemen her sezon aldığı ekstrem derbi galibiyeti bu sezon muhtemelen alınamayacak. Ona rağmen düne kadar BLMA'ya karşı baskın şekilde geçilen turun da etkisiyle insanlar bekleme yanlısı oldu.
Şunu da eklemek istiyorum, bu temelde Akdeniz antropolojisi. İnsanlar yüz yüze iletişim kurabildikleri takdirde fikirleri 180 derece değişiyor. Bu forumdaki en keskin figüre karşı da böyle, Abdullah Gül'e karşı da böyle, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da böyle, Efe Güven için yüz yüze tanışabilen Galatasaraylılardan da okumuştuk, bir Galatasaraylı Zeynepgül Ene'yle dönemini yüz yüze konuşsa da durum muhtemelen bu olur.
Şuraya geleceğim, iletişim çok değişken bir zemin barındırıyorsa bizler adına kalıcı zemin sonuçlar olabilir. Gerek geçtiğimiz sezon gerekse de bu sezon Eurocup karşılaşıldığı anda maden bulduğumuzu haklı olarak düşündüğümüz Fransız takımlarına karşı önce sert bir geri dönüşe izin vererek; şimdiyse kadın basketbolunun defaten alan açtığı bir görüntü olsa da tarihi fark olarak kabul edilecek bir ilk maçla kaybedildi.
Erkek basketbolda da kadın basketbolda da yönetim, bütçe, rakiplere göre sınırlı denebilecek bütçeyle geciken maaş ödemeleri, antrenörler, oyuncu tercihleri, sirkülasyon derken iki futbol takımının efsunu; geçmişten müzede var olan kupa koleksiyonları üzerinden taraftarların tadını kaçırmasına müsaade etmediği bir sezon noktalanıyor diyebilmek mümkün. Özellikle Rus takımları gelecek sezon Avrupa kupalarına dönmeyecekse yönetim ve oluşturulan bütçeden yola çıkılarak sıradaki döneme, geleceğe bakılır yazdan itibaren.
Şunu da eklemek istiyorum, bu temelde Akdeniz antropolojisi. İnsanlar yüz yüze iletişim kurabildikleri takdirde fikirleri 180 derece değişiyor. Bu forumdaki en keskin figüre karşı da böyle, Abdullah Gül'e karşı da böyle, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da böyle, Efe Güven için yüz yüze tanışabilen Galatasaraylılardan da okumuştuk, bir Galatasaraylı Zeynepgül Ene'yle dönemini yüz yüze konuşsa da durum muhtemelen bu olur.
Şuraya geleceğim, iletişim çok değişken bir zemin barındırıyorsa bizler adına kalıcı zemin sonuçlar olabilir. Gerek geçtiğimiz sezon gerekse de bu sezon Eurocup karşılaşıldığı anda maden bulduğumuzu haklı olarak düşündüğümüz Fransız takımlarına karşı önce sert bir geri dönüşe izin vererek; şimdiyse kadın basketbolunun defaten alan açtığı bir görüntü olsa da tarihi fark olarak kabul edilecek bir ilk maçla kaybedildi.
Erkek basketbolda da kadın basketbolda da yönetim, bütçe, rakiplere göre sınırlı denebilecek bütçeyle geciken maaş ödemeleri, antrenörler, oyuncu tercihleri, sirkülasyon derken iki futbol takımının efsunu; geçmişten müzede var olan kupa koleksiyonları üzerinden taraftarların tadını kaçırmasına müsaade etmediği bir sezon noktalanıyor diyebilmek mümkün. Özellikle Rus takımları gelecek sezon Avrupa kupalarına dönmeyecekse yönetim ve oluşturulan bütçeden yola çıkılarak sıradaki döneme, geleceğe bakılır yazdan itibaren.
Son düzenleme:
Hephaistos der ki; böyle bir hocayla oyuncuların performansının daha iyi olmasını bekleyen hayal görür.
Galatasaray’ın kapısı Işıl Alben’e sonsuza kadar, 7 gün 24 saat, her daim açıktır. Zira Işıl Kaptan, Galatasaray’ın ta kendisidir. Bu ilişki anayasanın ilk 4 maddesi gibidir; değişemez; değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Kendisi oyunculuğunun, kaptanlığının, Galatasaraylılığının, karakterinin zekatını bile verse; o malum kişi gibilerin yedi ceddine fazlasıyla yeter. Işıl zaten karakteri gereği, zamanında bırakmayı bilecek fakat yine kulübe hizmet etmeye devam edecektir.
Zeynep Gül Ene bomboş bir insan kesinlikle. Fakat onun kişiliğini kenara bırakınca Işıl hakkında söyledikleri kadro kurulumu temelinde doğru. Işıl'ın bir suçu yok 37 yaşında ama o var diye önüne oyuncu alınmayacaksa Işıl olmasa daha iyi
Bu sezon benim seyrettiğim gerek kadro kalitesi , gerek hoca kalitesi olarak , takımın Euro cupta final oynaması çok büyük başarıdır.
Ligde bu kadro ile yapılabilecek en iyi sıralamayı aldık ( 3. ) , belki sezon geneline göre 2-3 daha az mağlubiyet alabilirdik.
Play off ta en iyi ihtimal yarın finali görürüz zaten , karşımıza Fener ve Emlak geldiği sürece , zaten fener gelecek.
Takımın bu sene oyuncu kalitesine gelince. Takımın en iyisi McCowan sonra ona eşlik eden Azuradır. Prince sonradan katıldı bu yaşına göre katkı verdi , çok beklenti zaten yokdu. Kamile 1 var 3 yok oyuncu olarak beklenenin uzağında kaldı. Pulvere ve Jurjane çok kötü tercihler idi. Yerlilerde Işıl gerek yaş gerek sakatlık sonrası saha da bir katkı veremedi , oyuncu değil de staff da yer alması gerekirdi. Pelin ve Meltem mecburiyetten ( daha iyi yerli alamadığımız , yokluğunda ) kaldılar gibi. Geri Türk oyuncular zaten hep yoklar idi. Sonradan gelen Büşra , belki sene başında Merve yerine alınsa idi , daha iyi katkı verebilirdi. Burada nerede ise herkesin yazdığı skorer , oyun aklı olan kısa bir yabancı oyuncuyu bir türlü alamadık , buda yönetimin çok büyük eksikliği.
Seneye McCowan kesin olarak kalmalı , takım kurgusu belli olup Azura daha iyisi alınamaz ise kalmalı. Meltem ve Pelin tamamlayıcı oyuncu olarak kalabilir.
Ama en çok Sevgi ve Tilbe nin Türk oyuncu olarak alınması ve Azura kalırsa çok iyi 2-3 pozisyonları için yabancı alınmalı. 4. ve 5. yabancı oyuncular kesinlikle Pulvere ve Jujaneden daha iyi olmalı. Bu arada umarım Sude sağlıklı ve kendini geliştirecek olarak döner . Fizik olarak gelişime çok açık bir oyuncu ama çok çalışıp üstüne mutlaka koymalı.
Ligde bu kadro ile yapılabilecek en iyi sıralamayı aldık ( 3. ) , belki sezon geneline göre 2-3 daha az mağlubiyet alabilirdik.
Play off ta en iyi ihtimal yarın finali görürüz zaten , karşımıza Fener ve Emlak geldiği sürece , zaten fener gelecek.
Takımın bu sene oyuncu kalitesine gelince. Takımın en iyisi McCowan sonra ona eşlik eden Azuradır. Prince sonradan katıldı bu yaşına göre katkı verdi , çok beklenti zaten yokdu. Kamile 1 var 3 yok oyuncu olarak beklenenin uzağında kaldı. Pulvere ve Jurjane çok kötü tercihler idi. Yerlilerde Işıl gerek yaş gerek sakatlık sonrası saha da bir katkı veremedi , oyuncu değil de staff da yer alması gerekirdi. Pelin ve Meltem mecburiyetten ( daha iyi yerli alamadığımız , yokluğunda ) kaldılar gibi. Geri Türk oyuncular zaten hep yoklar idi. Sonradan gelen Büşra , belki sene başında Merve yerine alınsa idi , daha iyi katkı verebilirdi. Burada nerede ise herkesin yazdığı skorer , oyun aklı olan kısa bir yabancı oyuncuyu bir türlü alamadık , buda yönetimin çok büyük eksikliği.
Seneye McCowan kesin olarak kalmalı , takım kurgusu belli olup Azura daha iyisi alınamaz ise kalmalı. Meltem ve Pelin tamamlayıcı oyuncu olarak kalabilir.
Ama en çok Sevgi ve Tilbe nin Türk oyuncu olarak alınması ve Azura kalırsa çok iyi 2-3 pozisyonları için yabancı alınmalı. 4. ve 5. yabancı oyuncular kesinlikle Pulvere ve Jujaneden daha iyi olmalı. Bu arada umarım Sude sağlıklı ve kendini geliştirecek olarak döner . Fizik olarak gelişime çok açık bir oyuncu ama çok çalışıp üstüne mutlaka koymalı.
Arroyo
0
Kendisi de söyledikleri de bomboş ve hiç de doğru değil.
Söylediklerinin kadro kurulumu için olan kısmı için neyi yanlış mesela? Şuan elinde Işıl çapında bir oyuncu var diye önüne adam alınamıyorsa burada bir yanlış yok mu? Bunda yönetim becereksizliği, Işıl'ın isminin vaad ettirdikleri ya da Işıl'ın isminin büyüklüğü artık hangisi etkiliyse farketmez sonuçta o ismin varlığı bunu getiriyorsa Işıl'ın olmaması daha iyi bence. Işıl yaş, form, sakatlık hepsi bir arada iddialı bir takımın birinci guardı olabilecek bir durumu yok şuan.
Arroyo
0
Işıl sistemi ve koçu olan bir takımda 40 yaşında bile sana çok şey katar. Herkesin koyun gibi sağa sola koşturduğu bir takımda değil, sistemi ve koçu olan. Bugün eleştiri yağmuruna tuttuğumuz Pelin ve Tuğçe de aynı şekilde. Hatta salon güzeli Meltem bile.
Son düzenleme:
Çağlar Seventekin e katılıyorum. Işıl Alben sistemli bir takımda en kötü 10 dakika verimli olarak kullanılabilir bir oyuncu hala. Pelin de seneye Çbk yapacak gibi duruyor onunda orda ne kadar işe yarar bir oyuncu olduğunu fark ediceğiz. Bence bu takımı Türk koç olarak sadece Ekrem Memnun toparlar. Ekrem Memnun olmuyorsa yabancı koç getirmeliyiz.
Pelin, geçen yaz menajerini değiştirdi. Bir önce iş birlikteliği yaptığı şirket, ÇBK’nın başkanı Serdar Çevirgen’e aitti. Bu yüzden, önümüzdeki yaz aylarında adresinin ÇBK olacağını katiyen düşünmüyorum.
Zaten benim bahsettiğim o değil ki. İşıl'ı suçlamadım zaten ilk mesajımda da onun suçu yok ama o isim büyüklüğü önüne oyuncu alınmasına engel oluyorsa olmaması daha iyi dedim.