Maç ile alakalı o kadar konuşulacak nokta var ki 3 kez izledikten sonra neyi başardığımızı daha iyi anladım ve hangi açıdan bakarsak bakalım kesinlikle büyük zafer elde ettik.
Öncelikle takım mental ve fiziksel olarak maça inanarak gelmiş. 7 kişilik rotasyonda kafa olarak maça gelmeyen ya da maç içinde kötü performans gösteren oyuncunun açığını kapatabilecek bir durumda değildik. Her oyuncudan belli dönemlerde katkı aldık ve maçın önemli anahtarı olan savunmada herkes en az hatayla ve fiziksel mücadele kadar zekasını da oyuna katarak maksimum gayretle oynadı. Zaten Oly gibi yetenekli ve basketbol zekası yüksek oyunculardan kurulu takıma karşı sahada basketbol iqsunda geri kalıp kazanmak çok daha zor.
Savunmaya bakarsak bütün maç adam değişerek oynadık ve p/r savunmasında toplu oyuncuyu savunma defomuzu yamamaya çalıştık. Devamlı adam değiştirerek Oly'de topa yön veren oyuncuların kafasını karıştırmayı da başardık ''ben mi eşleşmeyi değerlendireyim yoksa içeride kısaya uzun ya da fizik avantajı olan eşleşmeyi mi değerlendirelim?'' sorusuyla sürekli meşgul ettik.
Maç içinde yapmış olduğumuz diğer savunma hamlelerinden biriyse alan savunması şeklinde dizilip ilk pastan sonra adam adama savunmaya dönmemiz oldu ve bunun bir diğer kısmı da alan savunmasında tepeye Micov ya da uzunu koyup 1-2-2 denememiz oldu böylece tepede p/r oynandıktan sonra yapılacak switchlerde doğru eşleşmede kaldık fakat son periyotta Spanoulis bunu iyi okuyup Hunter'la üst üste sayı bulduktan sonra rafa kaldırdık ve adam değişmeli savunma anlayışına devam ettik Yine uyguladığımız ve farklı savunma stratejilerimizden biri olan tam saha baskıyı ise top hakimiyeti olan uzun oyuncular sayesinde kırdılar ve bunu da bi kaç defa denedikten sonra uygulamadık.
Yapılan savunma planlarımıza baktığımızda her seferinde farklı bir çözüm üretme arayışına sokmamız onları şaşırttı ve kafalarını karıştırdı bunu da yaptıkları top kayıplarının şekline bakıp anlayabiliriz.
Oly uzunlarından Hunter ve Kavvadas'ın da sırtı dönük oyunlarının olmaması onları hücum anlamında başka tercih yapmalarına engel oldu.
Hücum anlamında ekstra bir şey söylemeye gerek yok en büyük eksikliğimiz savunmadaydı ve hücumu her zaman oynadığımız sistemde oynayıp her maç yaptıklarımızı sahaya koyduk ve Oly gibi takıma 79 sayı atarak bunda da başarılı olduk.
Değinmemiz gereken diğer konuysa Young etkisi olacak hatta yazının bu kısmına kadar bahsetmiş olmam gerekirdi
Sahada kaldığı her saniye tecrübe kazanıyor ve öğrenme isteği,açlığı fazlasıyla mevcut. Young ondan istediğimiz savunmada caydırıcı adam olma görevini yerine getiriyor ve bunu yaparken keyif alıyor basketbol içgüdüleri geri adım atmasına izin vermiyor. 3.faulü aldıktan sonra agresifliğini 2-3 savunma geriye attığında zaten yeterince mutsuz oldu Sn.King Kong.
Olympiacos açısından baktığımızda ise Kavvadas büyük hayal kırıklığıydı onlar için en büyük silahı olan fiziğini Young'a karşı kullanamadı Kerem'le kaldığı 2 pozisyonda serbest atışları kaçırınca hücum yönü kısıtlı olan bir oyuncuyu Hunter oyun dışı kalmasa son periyotta muhtemelen hiç oyunda görmeyecektik zaten son 2.54 de oyuna girdi ve bizim için oynadığı her dakika daha olumlu oldu.
Onlar adına Lojeski'nin varlığı da çok önemli bugün gerçekten çok canımızı yaktı ve tek çözüm üretemediğimiz oyuncuları oldu. Eğer son dakikalarda Spanoulis yanında Darden yerine Sloukas ve Lojeski üçlüsüyle oynasalardı bizim için daha zor bir durum oluşabilirdi fakat bu yönden teknik heyetleri sınıfta kaldı çünkü Darden ve Lojeski daha çok pozisyon yaratmaktan çok bitirmede etkili oyuncular.
Maçla ilgili diğer detaylarsa:
-Ergin Hocamın pek huyu olmamasına rağmen Olympiacos'un ilk kez öne geçtiği 2.çeyrekte anında mola alması oldu ve hiç riske girmedi
-Arroyo'nun maç sonu LigTv sohbetinde seyircinin olmaması savunmada birbirimizi daha rahat duymamızı sağladı açıklaması
-Kerem Gönlüm'ün yine maç sonu LigTv sohbetinde top16 için deplasmanlardaki kırılganlığımıza dikkat çekmesi ve bunun farkında olmaları oldu
