Ergin Ataman'ın en kötü şartlarda çalışan koç olmasının sebeplerinden biri yine kendisi olabilir mi peki?
Aşağıya Obradovic'in eski bir röportajından kesit koyuyorum.
Her şey için zamana ihtiyacınız vardır. Mesela ben takıma çok geç katıldım. Temmuz ayının sonlarıydı... Geldiğimde gördüm ki, burada bazı değişiklikler yapmam gerek. Oturdum ve bir plan çıkarttım. Planımı yönetime sundum ve eş zamanlı olarak bize yardımı dokunabilecek bazı insanlarla görüşmeye başladım. Tabii kadronun güçlendirilmesi de bu plana dâhildi. Neyse işte, dediğim gibi temmuz ayının son bölümündeyiz. Takımların büyük bölümü kadrolarını tamamlamış. Transfer edilme ihtimali bulunan oyunculardan oluşturduğum listeyi yönetime sundum. 'Tamam bunlar olur, diğerleri olmaz koç' dediler. Mutabakata vardık. Ardından ben de yaz ligini izlemek için ABD'ye gittim.
Benim ABD seyahatim esnansında, basketbol şubesinde bazı değişiklikler oldu. Döndükten sonra yeni bir liste oluşturmam gerekti. Tekrar konuşmaya başladık. O yüzden Fenerbahçe'de ilk sezonumda, zaman zaman transfer edilme ihtimali bulunan oyuncularla ya da başka takım yöneticileriyle direkt iletişim kurmam icap etti. Ancak benim işim transfer görüşmesi yapmak olmamalıydı.
Gelir gelmez bunları yaşadıktan sonra, yönetime 'Gelecek dönemde 24 saat arayabileceğim, iletişim hâlinde olabileceğimbirine ihtiyaç duyuyorum. Taleplerim ve takımın iyiliği için...' dedim. Yönetim de zaten benimle aynı fikirdeydi ve altı ay dolmadan Maurizio Gherardini göreve başladı. Onunla, daha 90'larda tanıştığımız günden beri aynı çizgideyiz. Maurizio ne düşünüyorsa, ben de aynı paraleldeyim.
Hadi önceki seneleri geçiyorum. Bu sezonun başına dönelim. Koç Galatasaray'da 4 seneyi devirmiş, 1 lig, 1 de Eurocup şampiyonluğu kazanmış, camiada rüzgarı tamamen arkasına almış. Yaşanan maddi sorunlara rağmen 9 milyon euro bütçe isteği geri çevrilmemiş. Şu ortamda Gherardini benzeri birini istese karşı çıkabilecek bir mekanizma var mıydı? Basketbolda kurumsallaşmayı akıl etmesi gereken kişi Ergin Ataman mıdır diye tartışabiliriz. Ben de bunu yönetimlerin uygulamaya geçirmesi gerektiğini düşünüyorum ancak Fenerbahçe örneğinde olduğu gibi koç isteseydi bugün bizde de benzer bir yapılanma olabilirdi.
Diyeceğim o ki, bu tarz insanları iş hayatında da sıkça görebilirsiniz. Bir işin kendilerine bağımlı olmasının yegane sebebi yine kendileridir. Bir taraftan yoğunluktan, yetişememekten şikayet ederler; öteki taraftan da asla yanlarına yeni birini istemezler. Dışardan bakınca oldukça fedakar bir yaklaşım olmasına karşın, içi çalıştığı kurumu yakar.