Ben bizim takım ve Ekrem hocanın Avrupa'yı salladığını pek düşünmüyorum.
Aslında haklısınız; bu sezon deplasmanda oynadığımız kilit maçların hiçbirisini kazanamadık.
Ama bu değerlendirmeyi yaparken bir köşeye Avenida maçında takımın inanılmaz yorgun olduğunu, dünkü karşılaşmada da Şebnem'in ve Alba'nın tam olarak hazır olmadan forma giydiğini yazmak lazım.
Bence bu sezon takım ligi Avrupa kupası maçlarından daha ön planda tutuyor.
Ekrem hoca kazandığımız Türkiye Kupası sonrası GSTV'deki programda tüm konsantrasyonlarının lig şampiyonluğuna olduğunu ifade etti.
Bunu kasıtlı olarak mı yaptı bilmiyorum.
Diğer taraftan Avrupa'da kaybedilecek ya da kazanılacak herhangi bir karşılaşmanın getirisinin ya da götürüsünün ne olacağını kestirmek biraz güç.
Seri başı olmak önemli ama sonrasında final 8 aşamasında mevcut statüde bazen gruplarda kaybettiğiniz bir maç size final yolunu açabiliyor.
Avrupadaki konsantrasyon kaybının bir diğer sebebi de bu olabilir.
Son olarak ikili averaj konusuna kısmen açıklık getirmek gerekirse;
FIBA'nın düzenlemelerine göre grup aşaması tamamlandığında takımlar gruplarda aldıkları puanlara göre gruplarından bağımsız olarak bir sıralamaya tabi tutulacaklar.
Bu sıralama yapılırken elbette bazı takımların galibiyet sayısı eşit olacak. Bu durumda galibiyet sayıları eşit olan takımlar attıkları toplam sayı/yedikleri toplam sayı oranına göre büyükten küçüğe bir sıralamaya tabi tutulacaklar.
Burada mevcut düzenlemeye göre netleştiremediğim tek konu; galibiyet sayısı eşit olan takımlar aynı grupta olan takımlarsa sıralama toplam sayıların oranlaması üzerinden mi yoksa bu takımların kendi aralarında oynadıkları karşılaşmalardaki sayıların oranlanması üzerinden mi yapılıyor ondan tam emin değilim. Önceki yıllardaki uygulamayı tam hatırlayamadım.
Ama tahminim aynı grupta yer alsalar da almasalar da attıkları toplam sayı/yedikleri toplam sayı oranlamasına göre sıralanacak takımlar.