Sevgili dostlar, iktisada girelim ki bu ruh temelli içerikte somut bir zeminimiz olsun. Bu sezon Şampiyonlar Ligi gruplarına kalınabildiği için finansal anlamda gelecek sezon takriben Ağustos ayına dek teker kat-i surette dönecek ve bu anlamda söz gelimi Aykut Erçetin'in 2008-2009 Steaua Bükreş turunda yazdığı türden muhasebeye de yansıyan bir borcu bugün sahada yer alamayan yabancılara dahi yazamayız.
Ruha geri dönecek olursak, hadi Prandelli oyuncular tarafından gönderiliyorken kulüp dönemin çok sert spor-siyaset kesişimi konjonktürü üzerinden şekil alıyordu; yönetim anlamında bir yerde ölmüştük ağlayanımız yoktu diyelim. Fakat 2017-2018 sezonundaki Beşiktaş maçından 2022-2023 sezonundaki Kadıköy deplasmanına dek Galatasaray bir daha o 2013-2014 sezonuyla noktalanan sinerjiye erişemediyse, 9 sezon sonra ilk kez Şampiyonlar Ligi maçlarına odaklı şekilde günü yaşamaya başlıyorsak bu gecikme Muslera'ya benim zihnimde de doğrudan borç yazıyor.
Okan Buruk, İrfan Saraloğlu, Muslera. Tamamı kalabilmek için iyi bir Galatasaray izletmek zorunda, izletsinler ve kalsınlar. Borç diye açmışken krediden söz edemiyor olmanın artıya dönüşmesini yaşayalım.