FIBA Basketbol Dünya Kupası 2023

Konu göremeyince açayım dedim.

Kanada-Fransa maçında Fournier ilk yarıyı 19 sayıyla tamamladı.Bu adam milli takıma gelince garip bir şeye dönüşüyor.

FmyEFesXEAkaudJ.jpg
 
Fener'in yeni guardı Neto'nun sakatlık pozisyonu sonrası sezonu kapattığı konuşuluyor. En nefret ettiğim ve üzüldüğüm şeylerden. Umarım konuşulduğu gibi değildir ve birkaç haftaya döner.
 
Finlandiya 3.çeyreğin son 3 dakikasına 18 sayı önde girip,4.çeyreğin son 2 buçuk dakikasına 9 sayı geride girdi.

Ağır kafasız Finlandiya.Kafasız diyorum çünkü hücumda bu kadar zorlanırken savunmada o kadar saçma hatalar yapıyorlar ki.Pota altında oyuncun yokken ve top Japonya gardındayken Japonya uzunu pota altına devrilecekken neden Japon garda ikili sıkıştırma yaparsın mesela ? Kafasızlık burada işte.Topsuz oyuncuya frenlerini alamayıp yaptıkları sportmenlik dışı faul vs.O kadar çok saçmalığı var ki Finlandiya'nın.

Bir diğer noktada rakibinin geri dönüş yapmaya çalıştığı belliyken neden paldır küldür hücum eder durursun ? Savunmada neden sert olmazsın ?
 
Vincent Collet artık gider herhalde. hanedanlık kurmuştu resmen milli takıma, normalde ayrılığına sasirirdim ama şuan ayrilmazsa sasiracagim.
 
Lübnan gibi bir takımın olduğu şampiyonada biz yokuz. Komedi.

Bizim Avrupa elemelerinden onların Asya elemelerinden geldiğini bile bile nedir bu tip isyanlar anlamıyorum. Lübnan öyle ya da böyle hep buralarda zaten.

Bu seneki turnuvanın Avrupa, Amerika takımları ile Avustralya hariç diğerlerinin çok geride kaldığı bir turnuva olması da ilk maçlarda çok net farklara yansıdı. Eskiden en azından mücadele edebilen takımlar vardı. Arada birkaç Batı ve Kuzey Afrika takımı, Çin, İran, Yeni Zelanda ve son 5 yılki bu düzeylerinde olmayan Avustralya filan tepedikelerle rekabet edebiliyordu. Şimdi rekabetin r'sini 2.periyottan itibaren geri vites olarak görüyoruz. Bunda 32 takım olması ve bu takımların NBA ile Eurolegue oyuncuları olmadan seçici olamayacak elemelerle gelmesi etkili oldu. Şu turnuvada Nijerya, Senegal, Kamerun gibi arada sürpriz sonuçlar alabilecek iyi oyuncular getirebilecek takımlar yok gerisini siz düşünün.
 
Bizim Avrupa elemelerinden onların Asya elemelerinden geldiğini bile bile nedir bu tip isyanlar anlamıyorum. Lübnan öyle ya da böyle hep buralarda zaten.

Bu seneki turnuvanın Avrupa, Amerika takımları ile Avustralya hariç diğerlerinin çok geride kaldığı bir turnuva olması da ilk maçlarda çok net farklara yansıdı. Eskiden en azından mücadele edebilen takımlar vardı. Arada birkaç Batı ve Kuzey Afrika takımı, Çin, İran, Yeni Zelanda ve son 5 yılki bu düzeylerinde olmayan Avustralya filan tepedikelerle rekabet edebiliyordu. Şimdi rekabetin r'sini 2.periyottan itibaren geri vites olarak görüyoruz. Bunda 32 takım olması ve bu takımların NBA ile Eurolegue oyuncuları olmadan seçici olamayacak elemelerle gelmesi etkili oldu. Şu turnuvada Nijerya, Senegal, Kamerun gibi arada sürpriz sonuçlar alabilecek iyi oyuncular getirebilecek takımlar yok gerisini siz düşünün.
Ben de katılıyorum olmaması gerektiğine. Bir yolu bulunur, böyle kötü takımların dünya şampiyonasında yeri yok.
 
İlk 2 maçlar sonunda yine altın çocuk Doncic 35,5 sayı ortalamasıyla lider durumda. Takımının herşeyi şu anda. Ondan sonra Ürdün'den Rondae Hollis Jefferson geliyor, 31,5 sayı ortalamasıyla. Onun da tarzı Kobe Bryant'a çok benziyor. Keşke bizim takıma gelse çok iyi olurdu. 3. sırada ise turnuvanın sürprizlerinden birini yapan Güney Sudan'dan Carlik Jones var o da 28 sayı ortalaması ile oynuyor. O da geçen sene sanırım G-League'de sayı kralıymış. Güney Sudan'da çok etkili isimiler var. Eski fenerli Shayok, eski Tofaşlı Nuni Omot, NBA'de serbest oyuncu statüsünde olan Wenyen Gabriel. İlk maçta da Porto Riko'yu yenebilirlerdi ama tecrübesizliklerinden yenemediler.

Slovenya, lider olarak grubu bitirecek. Almanya çapraz gruptan geliyor. Avustralya da Japonya'yı yenerse onlar gelecek. Gürcistan da Slovenlerin grubundan gelebilir. İkinci turda Doncic ne kadar diri kalabilirse Slovenya o kadar ileri gidebilir bence. Yoksa işleri zor. Yan parçalar eskisi gibi çalışmıyor. Cancar'ın sakatlanması çok kötü oldu. Goran Dragic te milli takımı bıraktı. ABD, İspanya rahat ilerliyor. Onların yolları açık. Sırbistan da yoluna devam ediyor. Jokic olmamasına rağmen iyi iş çıkarıyorlar şimdiye kadar ama daha test maçları gelmedi. Dominik Cumhuriyeti de Karl Anthony Towns'lu kadrosuyla İtalya'ya sürpriz yaptı. Pozzecco kendine hakim olamayıp oyundan atıldı. Güzel bir turnuva izliyoruz. İkinci tur maçları daha zevkli olacak.
 
Son düzenleme:
Bir an Slovenya'nın koçu olmak ister miydim acaba diye düşündüm ve sanırım istemezdim.

Mükemmel olan şey takımında Doncic gibi süperstarın olması,her koçun isteyeceği şeydir.Sorun ise takımı Doncic'in yönetmesi :) kimin çıkıp,kimin gireceğine kadar Doncic karar veriyor.Kendisinede Yeşil Burun karşısında 30-31 dk aralığında süre verdi :)
 
İtalya, Sırbistan karşısında 16 sayı geriden gelip maçı 78-76 kazandı.

Letonya ilk kez katıldığı Dünya kupasında son Dünya şampiyonu, 11 maçlık dünya kupası galibiyet serisi yapan İspanya'yı 74-69 mağlup etti. Grup maçlarında da Fransa'yı yenmişlerdi. Şu ana kadar kupanın en özel takımı. Bakalım nereye kadar gidecekler.
 

Üst