Galatasaray 79 - Samsun Basketbol 73

Çok zorlanıyoruz. Öyle kritik anlarda anlamsız top kayıpları yapıyoruz ki rakip kendine geliyor bir anda. Tarsus maçındaki 20 top kayından sonra bu maçta da 16 top kaydı yapmışız. Üstelik çoğu rahat pozisyonda pas atarken yapılan kayıplar. Bir çare bulmak lazım buna. Haftaya Üniversite ile Tamikasız son maça çıkıyoruz. Tamika geldikten sonra kalan maçlardan şüphem yok ama böyle oynarsak haftaya yine çok zorlanırız.

Dip not ta hakemlere. Maçı bi tekrar izlesinler. 24 faul bize 15 faul onlara çalınmış. Öyle komik fauller çaldılar ki artık bizim kızlar itiraz etmeyi de bırakıp sadece gülmeye başladılar. Sylvia o kadar güçlü ki darbe alınca yıkılmıyor diye doğru düzgün faul çalınmıyor. Her maç dayak yiyor kız. Bir pozisyonda faul çaldıktan sonra hakem benchten itiraz geldiğini gördü ve sert bir şekilde benche döndü ama ses tribünden gelmişti ve oyuncularımızdan biri tribünü gösterince hakem güldü. Bu denli saçma işler yaptılar yani. Son Fenerbahçe-Taurasi-Federesyon olaylarından sonra bu dengelerin ciddi şekilde aleyhimize döneceğini düşünüyorum. Zira federasyon şimdi Fenere sıcak görünmek için elinden geleni yapacaktır.
 
Maçı izleyemedim ama oyuncuların oynama sürelerine baktığımda 15 dakika üzerine çıkan bir oyuncu yok.
Böyle bakıldığında maçın zor geçmesi zaten kaçınılmaz değil mi ?

Bence ITÜ maçında kazaya uğramazsak Tamika'lı maçları zaten kaybetmeyiz ve ligi lider bitiririz..
Ondan sonra Taurasi'de gelsin görelim.
 
Federasyonun fb ye gerçektende sıcak görünmek için bize maç kaybettirmek onlara rahat maçkazandırmak gibi olaylaragireceğini düşünüyorum. En küçük fırsatta bize bir maç kaybettirmeyi düşünüceklerdir ev sahibi avnatajını fb ye döndürmek için. İşte Samsun maçındagördük artık komik ötesi fauller çaldırlar. Bu durumu üzerimizden atmak için yöneticilerimizin çıkıp bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum. Taurasi olayının federasyon ile bir ilgisi olmadığını tamamen hacettepe ile ilgisiolduğunu ve bu olaydan fb nin mağdur gibi gösterilmeye çalışılıp Rakibi olarak GS nin haklarının gasp edilmemesi gerektiğini ve böyle bir telafi olamayacağını bunun herkes tarafındna bilinmesi gerektiğini açıklamaları gerekiyor. Takımımız mağduru oynayan fb için hakkının yenmesine müsade edilmemelidir.
 
Dün yazılmıştı ama silinmiş ard arda 3 mesaj. Tekrarlamakta fayda var.
Salonda az sayıda taraftar olmasına karşılık maç çıkışı Sinan Erdem'in önünden geçerken Fenerbahçelilerden daha kalabalık olmak, önlerinden tezahürat yapa yapa geçebilmek forumdan silinecek değil, üzerinde durulacak bir nokta. Önemli olan taraftar sayısı da değil aslında. Önemli olan taraftarın niteliği ve her maç salona gelen Galatasaray taraftarlarının basketbolu biliyor, takıma faydalı oluyor olması.
Umarım haftaya Trabzonspor ve İstanbul Üniversitesi maçları aynı gün olmaz ve taraftarın iki maça da gitmesine imkan sağlanır. Yada saatler dikkatlice ayarlanıp Avcılar-Ahmet Cömert arası otobüs kaldırılır. Şampiyonluk yolunda avantajı elinde bulunduran takımımızı yalnız bırakmak istemeyenlere kolaylık sağlanmasını umuyorum.

Tam olarak anlayamadım ne oldu dediniz kimin önünden geçerken teahürat yaptınız ..
 
Maç bittiğinde Polis, çıkışta GS'lıları topladı. O sırada ben, -GS'lıları korumak için- böyle bir yol izlendiğini sanmıştım. Ama sonra gördüm ki FB'lileri GS'lılardan korumak için polis bu yolu izlemiş. Yetişmemiz gereken bir maç vardı (Buca) hep beraber maça yol aldık.

Bir çok kişi farketmedi sanırım. Maçın oyuncusu listesinde de adı geçmiyor ama bence maçın en iyi oyuncusu Işıl idi. Doneka'nın attığı girdi ama o oyundayken koş koş basketboluna döndüğümüzden savunmamız düşüyordu. Eğer doneka günündeyse bu problem olmuyor belki ama gününde değilse, hem attığı girmeyip hemde gelen geçen sayı oluyor. Zaten Işıl'ın oyunda olduğu zamanlar yediğimiz sayılara bakmak yeterli olsa gerek. Yaptığı 2 asist vardı ki (biri Sylvia'ya, biri Seimone'a) çok güzeldi dillere destan asistlerdendi.

Rakip takımda Ceyda oynadı. Takımımızın hücum setlerini bildiğinden, bundan faydalandı ve 4 defa top çaldı. GS'a geldiğinde burada süper oyuncu diyen arkadaşlara -nereden anladınız iyi oyuncu olduğunu?- diye soruyordum. Herkes kafasına göre bişiler dedi. O zamanlar gelmesine anlam verememiştim ama şu an tekrar GS'a dönmesini istiyorum. Ceyda gibi bir oyuncunun başka takımda olmaması lazım. Her an gelişime müsait bir oyuncu. Israrla onun pozisyonunu değiştirmek gerektiğini düşünüyorum.

Bir de Gülşah gerçeği var. Sadece kızların değil, Erkek sporcuve sporcu adaylarının da örnek alması gerektiğini düşündüğüm gerçek bir profesyonel. 34 yaşında sahanın en diri oyuncusu olarak maç boyu boğuştu. Gittiği her takımda terini parkeye akıtıyor. Keşke bu forma altında son bir kez daha onu izlemek nasip olsa bizlere. Ama hiç sanmıyorum. Bir şey bilmeden nefretle dolan insanlar var ona karşı. Şu gerçek, Türk basketbolunda örnek alınması gereken önemli bir oyuncu olarak anılacak her zaman.

Cumartesi günü futbol maçımızla kızlarımızın maçı çakışıyor. Olimpiyat stadı çok uzak, ben Kartalda oturuyorum. Bu yüzden Cumartesi günü Avcılarda kızlarımızla birlikteyim. Herkesi beklerim. :)
 
If you couldn't understand that clear post, I can translate it to English.
'While passing through Sinan Erdem, Galatasaray supporters was cheering and few Fenerbahçe Ülker supporters could only watch and listen them.'
I hope you understand this time. I read all of your posts and realized that, all of your post are in favor of Fenerbahçe. You can declare if you are a Fenerbahçe fan and I guarantee that your post will be read by more sympathy than olders.
Abi naptın sen ya :)
 
If you couldn't understand that clear post, I can translate it to English.
'While passing through Sinan Erdem, Galatasaray supporters was cheering and few Fenerbahçe Ülker supporters could only watch and listen them.'
I hope you understand this time. I read all of your posts and realized that, all of your post are in favor of Fenerbahçe. You can declare if you are a Fenerbahçe fan and I guarantee that your post will be read by more sympathy than olders.

Dedi ve gitti kendi yuvasına :) halbuki ne kadar güzel başlamıştı bu macera.. belki çok akıllıyımdır dedi kendi kendine. belki, belki bu kez kandırırım birilerini.. ama bilmiyordu ki kuş kadar aklı olduğunu..
 

Üst