Galatasaray'ın Gerçek Ruhu!

Bir takım düşünün ki kurulduğu günden bu yana etkisini tüm Dünya'da hissettirsin. Bir takım düşünün ki elindekilerle yetinmeden, başarıya her zamankinden daha aç şekilde mücadelesine devam etsin. Bir takım düşünün ki sadece renkleri değil, belli bir zümreyi temsil etsin. Bir takım düşünün ki modern spor tarihinde kimselerin kuramadığı hanedanlığını tüm Dünya üzerinde kursun.

Tabii ki Engelsiz Aslanlardan bahsediyoruz.

Gelin, hep birlikte tarih yazanların tarihini inceleyelim.


Kuruluş

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Engelsiz Aslanlar, kulübün 100. kuruluş yıl dönümünü kutladığı 2005 yılında dönemin başkanı Özhan Canaydın, Galatasaray'ın kurucu üyelerinden olan Refik Cevdet Kalpakçıoğlu'nun torunu Sinan Kalpakçıoğlu, Yavuz Kocaömer ve antrenör Sedat İncesu önderliğinde kuruldu. Galatasaray Spor Kulübü için oldukça anlamlı bir dönemde kurulan Engelsiz Aslanlar, Ali Sami Yen'in de kulübün kuruluş amacında belirttiği gibi "Türk olmayan" takımları yenmek, sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da ve Dünya'da başarılar elde etmek, kupalar kazanmak, o güne kadar çok az insanın bildiği, tanıdığı, sevdiği tekerlekli sandalye basketbolunu Galatasaray ismi ile tüm dünyaya tanıtmak, branşın gelişimini sağlamak ve Türkiye'de engelle insanlara olan bakış açısının değiştirilmesi, geliştirilmesi gayeleriyle yola çıktı. Şubenin başına Sinan Kalpakçıoğlu getirilirken, yaşadığı sakatlıklardan ötürü basketbolu bırakmak zorunda kalıp, üniversite yıllarında tekerlekli sandalye basketbolu ile tanışan ve o günden bu yana kendini bu spora adayan Sedat İncesu da koç olarak takımın başına getirildi.

İlk Yıllar

Kuruluş gününden bu yana gelişimini sürekli sürdüren Engelsiz Aslanlar, 2005-2012 yılları arasında 5 Türkiye Süper Lig şampiyonluğu, 3’er kez de Avrupa Şampiyonlar Kupası ve Kıtalararası Kupa (Kitakyushu Kupası) şampiyonluğu kazandı. Sarı kırmızılı ekibin sezonlara göre hikayesi şu şekilde gelişti:

2005-06 sezonuna doğrudan Türkiye İkinci Lig A Kategorisi’nde başlayan Galatasaray, kadrosunu o dönem milli takımda da yer alan iyi oyuncular ile oluşturdu. Ferit Gümüş, Ali Asker Turan gibi isimlerin yer aldığı Engelsiz Aslanlar, gerek grup mücadelesinde, gerekse Antalya’da düzenlenen yükselme maçlarında göstermiş olduğu yüksek performans ile tüm rakiplerini farklı skorlarla geçerek, mağlubiyet almadan Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Lig’e yükseldi.

2006-07 sezonunda kadrosunu Özgür Gürbulak, Petr Tucek, Serdar Andaç ve Uğur Savluk ile güçlendiren Galatasaray, Aytaç Ercan, Abdulgazi Kahraman gibi oyuncuları ile yollarını ayırdı. Yeni sezona Türkiye Süper Lig’inde şampiyonluk parolası ile başlayan Engelsiz Aslanlar, öte yandan Türkiye’yi Avrupa arenasında temsil etmeye de hazırlanıyordu. Süper Lig’de normal sezonda tüm rakiplerini yine farklı skorlarla mağlup eden Galatasaray, play-off yarı finalinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve finalde Beşiktaş’ı maç vermeden geçerek ilk sezonunda namağlup şampiyon oldu.

Aynı sezon Avrupa macerasına eleme grubu ile başlayan Galatasaray, Belçika’nın Roller Bulls, Fransa’nın Toulouse, Yunanistan’ın Paska ve Hollanda’nın SC Antilope takımları ile aynı grupta yer aldı ve yine tüm rakiplerini farklı mağlup ederek iki numaralı kupa olan Andre Vergauwen Kupası’na katılmaya hak kazandı. İtalya’da düzenlenen organizasyonda İtalya’nın Stefano, Fransa’nın CAPSAAA ve İspanya’nın Amfiv takımı ile aynı grupta yer alan Engelsiz Aslanlar Stefano’yu 78-74, Amfiv’i 73-64 ve CAPSAAA’yı da 71-60 mağlup edip yarı finale yükselmesine rağmen yarı finalde eşleştiği Alman Bonn’a 77-82 mağlup olmaktan kurtulamadı. Bu yenilgi Engelsiz Aslanlar’ın resmi maçlarda aldığı ilk yenilgi olarak kayıtlara geçti. Grupta mağlup ettiği Stefano ile üçünlük maçı için tekrar karşılaşan sarı kırmızılı ekip, rakibine bu kez farklı boyun eğdi ve turnuvayı dördüncü sırada tamamladı.

Eşsiz Dominasyon

Önüne koyduğu hedefleri bir bir gerçekleştiren Engelsiz Aslanlar, 2007-08 sezonunda Avrupa’nın en büyüğü olmak için yola çıktı. Serdar Andaç, Şuayip Kablan, Uğur Savluk ve Volkan Aydeniz ile yollarını ayıran Galatasaray, Yalova’dan İsmail Ar, İsveç milli takımının yıldız oyun kurucusu Hussein Haidari ve Avustralyalı yıldız oyuncu Justin Eveson ile kadrosunu daha da güçlendirdi. Süper Lig’de normal sezonu yine namağlup bitiren sarı kırmızılılar, yarı finalde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, finalde ise Kent Cadbury Engelli Yıldızlar’ı maç vermeden geçerek üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaştı.

Avrupa macerasına Fransa’daki eleme grubu ile açan Galatasaray, Fransa’nın Meaux, bir önceki sene Andre Vergauwen Kupası yari finalinde yenildiği Almanya’nın Bonn, İsrail’in Beit Halochem ve Büyük Britanya’nın Oldham Owls takımı ile Şampiyonlar Kupası’na katılabilmek için mücadele etti, tüm rakiplerine farklı üstünlük kurarak grubu namağlup lider tamamladı ve turnuvaya katılmaya hak kazandı.

İspanya’nın Madrid şehrinde düzenlenen turnuvada ev sahibi Fundosa, İtalyan Taranto ve Fransız Hyeres ile aynı grupta yer aldı. İlk maçında Taranto’yu 69-55 geçen sarı kırmızılılar, ikinci maçında Hyeres’i 79-49 mağlup etti ve son maçında ev sahibi Fundosa’yı 66-50 mağlup ederek yarı final oynamaya hak kazandı. Yarı finalde, eleme grubunda karşılaştığı Fransız Meaux’u 77-63 ile geçen Engelsiz Aslanlar tarihinde ilk defa katıldığı Şampiyonlar Kupası’nda final oynama hakkını kazandı. Final maçındaki rakip Alman RSV Lahn-Dill takımı oldu ve özellikle her iki yarının ikinci periyotlarında oynadığı oyun ve Eveson’ın 19, Tucek’in 18 ve Haidari'nin 9 sayı 14 asisti ile rakibini 61-53 ile geçip Avrupa’nın en büyük kupasını ilk kez müzesine götürdü.

2008-09 sezonunda ise hedef Kıtalararası Kupa’yı (Kitakyushu Kupası) kazanmaktı. Yeni sezonda takım kadrosundan Özgür Gürbulak, Ali Asker Turan gibi isimlerle yollar ayrılırken, daha sonra takımın değişilmezlerinden olacak Fikri Gündoğdu, ABDli oyuncu Matt Scott, Avustralyalı Troy Sachs gibi oyuncularla kadro güçlendirildi. Sezonu her sene Japonya’da düzenlenen Kitakyushu Kupası ile açan Galatasaray, Japon Miyagi Max, Kanada temsilcisi British Columbia ve Avustralya temsilcisi Perth Wheelcats ile mücadele etti. Grup maçlarında rakiplerini mağlup eden Galatasaray, grubu ikinci sırada tamamlayan British Columbia ile final maçına çıktı ve özellikle ikinci yarıda göstermiş olduğu performans ile rakibini 77-62 ile geçti ve Kıtalararası Kupa’yı da namağlup müzesine götürmeyi başardı.

Yeni sezonda kalkan play-off uygulaması ile ligdeki tüm maçlarını kazanan Engelsiz Aslanlar üst üste üçüncü kez şampiyon olurken, Şampiyonlar Kupası mücadelesine bir önceki sezonun şampiyonu olarak doğrudan katılma hakkı kazandı ve elemelerde yer almadı.

Final turnuvası Almanya’nın Wetzlar kentinde, RSV Lahn Dill’in organizatörlüğünde düzenlendi. Engelsiz Aslanlar grup mücadelesinde İspanya’nın Andalucia, Fransa’nın Meaux ve Almanya’nın Zwickau takımları ile karşı karşıya geldi. İlk iki maçında Andalucia ve Meaux’u mağlup eden sarı kırmızılılar, Alman rakibi Zwickau’ya 60-72 yenilmekten kurtulamadı ve Şampiyonlar Kupası tarihindeki ilk mağlubiyetini aldı. Yarı final mücadelesinde diğer grubun birincisi Elecom Sport Roma ile karşılaştı. Rakibini farklı geçen Engelsiz Aslanlar, final mücadelesinde yeniden Zwickau ile karşılaştı ve bu kez rakibini Justin Eveson’ın 22, Petr Tucek’in 28 sayısı ile 82-73 mağlup ederek üst üste ikinci kez Şampiyonlar Kupası’nı müzesine götürdü.

İlk Hayal Kırıklığı

Kupalara ambargo koyan Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, 2009-10 sezonunda elde ettiği başarıların tekrarı için parkeye çıktı. Troy Sachs, Selim Demirdağ gibi isimlerle yollar ayrılırkan, İsrailli Dotan Meishar ve genç oyuncular Ramazan ve Murat ile kadro takviye edildi. Sezonu, bir önceki sezonda olduğu gibi, Japonya’da açan Galatasaray, Japon Miyaki Max, Meksika ekibi Diablos ve Güney Kore ekibi Mungwungwa Electronics ile karşı karşıya geldi ve tüm rakiplerini geçerek, final maçında Mungwungwa ile karşılaşmaya hak kazandı. Final mücadelesini 68-43 üstün tamamlayan Galatasaray, ikinci kez üst üste Kitakyushu Kupası’nın sahibi oldu.

2009-10 sezonu Galatasaray açısından kötü ilklerin yaşandığı sezon olarak tarihe geçti. İlk olarak Türkiye liglerindeki ilk mağlubiyetini Saran Anadolu takımı karşısında 70-74’lük skorla alındı. Bu sonuca rağmen rakibini rövanş mücadelesinde 44 sayı fark ile mağlup eden sarı kırmızılı ekip, 4. kez üst üste Türkiye şampiyonu olmanın haklı gururunu yaşıyordu.

Şampiyonlar Kupası’na son şampiyon olarak yine eleme oynamadan katılan Galatasaray, İtalya’nın Roma şehrinde düzenlenen turnuvada Elecom Sport Roma, Fundosa ve Zwickau takımları ile aynı grupta yer aldı. Yakın skorlarla biten bütün karşılaşmaları kaybeden Engelsiz Aslanlar, böylelikle Şampiyonlar Kupası tarihinde ilk defa hem grubu galibiyet alamadan tamamladı, hem de bir üst tura kalamadı. Klasman mücadelelerinde sırasıyla Andalucia ve Capital Aces takımlarını mağlup ederek sezonu Avrupa beşincisi olarak tamamladı.

Yeniden Avrupa ve Dünya Şampiyonluğuna Yürüyüş

2010-11 sezonuna bir önceki sene yaşadığı hayal kırıklığını telafi etmek amacıyla başlayan Galatasaray, Dotan Meishar, Justin Eveson, Ferit Gümüş gibi isimlerle yollarını ayırırken, Türk milli takımının yıldızı Özgür Gürbulak, Polak yıldız Mateusz Filipski, ABDli James Mazzi ve Volkan Aydeniz ile kadrosunu güçlendirdi.

Süper Lig’de yeniden başlayan play-off uygulaması neticesinde, önce normal sezonu namağlup lider olarak tamamlayan Galatasaray, Şampiyonlar Kupası sonrasında oynadığı play-off gruplarının Kıbrıs ayağında Beşiktaş’a kaybederek liglerdeki ikinci mağlubiyetini almasına karşın, İstanbul ayağında tüm rakiplerini mağlup ederek ve Beşiktaş ile girdiği şampiyonluk mücadelesini ikili averaj ile kazanarak üst üste beşinci kez Türkiye şampiyonu oldu.

Bir önceki sezon Şampiyonlar Kupası’nda elde edilen beşincilik neticesinde Avrupa macerası bir kez daha ön elemelerle başlıyordu. Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen eleme grubunda ev sahibi Köln, İspanyol FGN Valladolid, İtalyan Anmic Sassari ve Fransız Hyeres ile mücadele etti. Bütün rakiplerini farklı mağlup eden Galatasaray, namağlup grup lideri olarak Almanya’nın Zwickau kentinde düzenlenecek finallere katılmaya hak kazandı.

Şampiyonlar Kupası’na üst üste dördüncü kez katılan Galatasaray, ilk tur gruplarında ev sahibi Zwickau, İspanyol ekip Fundosa ve İtalyan Santa Lucia ile aynı grupta yer aldı. Grubun ilk maçında Zwickau ile başa baş giden mücadele sonunda rakibini 75-74 ile deviren Engelsiz Aslanlar, ikinci maçında Santa Lucia’yı 71-61, üçüncü maçında ise Fundosa’yı 90-74 ile mağlup etti ve yarı finale kaldı.

Yarı finaldeki rakip, eleme gruplarında karşılaşılan FGN Valladolid’di. Bu engeli de 74-63 ile geçen sarı kırmızılılar finalde Lahn Dill’in karşısına çıktı. Büyük çekişmeye sahne olan final mücadelesini uzatmalarda 85-80 kazanan Engelsiz Aslanlar, dört sezon içerisinde üçüncü kez Şampiyonlar Kupası’nı müzesine götürmeyi başardı.

2011-12 sezonunu tüm başarılarını tekrarlamak üzere açan Galatasaray, IWBF Avrupa Şampiyonlar Kupası’nın ev sahipliğini de üstlendi.

Bir önceki sezonda kadroda yer alan Volkan Aydeniz, Ramazan Kahriman, James Mazzi, Petr Tucek gibi isimlerle yollar ayrılırken, Ferit Gümüş, Ali Asker Turan, Avustralyalı yıldız Tristan Knowles, tecrübeli Polak oyuncu Piotr Luszynski ve sezon ortasında Serdar Andaç gibi isimlerle kadro takviye edildi.

Bu doğrultuda sezona başlayan Galatasaray, Kitakyushu Kupası’nda Japon Miyagi Max, Avustralya ekibi Perth Wheelcats ve Güney Kore ekibi Seul MG ile karşılaştı. Gruptaki bütün karşılaşmalarını kazanan sarı kırmızılı ekip, finalde Miyagi Max’ı 68-51 mağlup ederek kupayı bir kez daha müzesine götürdü.

2011-12 sezonunda Süper Lig'in normal sezonunu bir kez daha namağlup bitiren Engelsiz Aslanlar, 4. Avrupa Şampiyonluğu için, bir tarihi yeniden yazmak için, bu kez bizlerin de şahit olabilmesi için İstanbul'da mücadele edecek.
 
Engelsiz Aslanlar'ımızın hikâyesini çok güzel özetlemiş Ernoyan. Ellerine sağlık.

Kurulduğu andan bu yana çok fazla zaman geçmedi bu takımın. Elde edilmesi çok zor başarıları, çok kısa bir sürede elde ettiler. Ne kadar gurur duysak az bu takımla.

Desteği sonuna kadar hak ediyorlar.
 
Ernoyan, kalemine, sevdana, yüreğine sağlık..

2005´te başlayan yolculuğu balık hafızalı biri olmama rağmen dün gibi hatırlıyorum. Engelsiz Aslanlar, kurulduğu yıl parkeye hırsını nasıl yansıtıyorsa bugün de aynı şekilde yansıtıyor. Sedat Hoca maç kopsa da oyunun ciddiyetinden uzaklaştırmıyor oyuncuları. Başarının bir sırrı da bu olsa gerek.

Yüreğimizde büyük aşkınla...
 
Çok güzel anlatmışşsınız Ernoyan bey elinize sağlık.

Mümkün olduğunda maçları kaçırmamaya çalışacağım.

Saygılar.
 
Dostlar, çok teşekkür ederim.

Elimden geldiğince bir şeyler karalamaya çalıştım, çalışacağım.

İnşallah turnuvayı hep birlikte yaşayacağız.

Engelsiz Aslanlar için ne yapsak az.

Muhabbetle.
 
Bonn takımına 77-82 yenildiğimizi gördüğümde nasıl yıkıldığımı hatırladım yine.
Üstüne bir de Sedat Hoca'dan gelen "Çok istedik ama olmadı, çok üzgünüz" mesajıyla iyice çökmüştüm.
İki numaralı kupaydı, Avrupa'daki ilk sezonumuzdu. Kazansak final oynayacaktık, ama finaldeki rakip Bonn'dan çok daha zorluydu (İtalyan Dream Team takımı)
Final hayali kurarken, soğuk bir duş olmuştu.
Ama o zaman bile bu takım sinyalleri veriyordu zaten, ki dominasyon çok gecikmedi. Kimya oturdu, tecrübe kazanıldı...
Şimdi Bonn nerede, biz nerede.
Sağolasın Ernoyan
 

Üst