Merhaba değerli arkadaşlar,
Uzun zamandır GSBASKET forumunun çok eski bir üyesiyim aslında. Çoğunuz beni bilmiyorsunuz ama eskiler beni tanır. Eskisi kadar forumlarla ilgilenemediğimi fark ettim. Düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Biliyorsunuz ki bu sezon erkek basketbol takımımız beklediğimizin çok çok üstünde harika bir sezon geçirdi. Yıllardır böyle bir başarıya hasret kalmıştık. Özellikle benim jenerasyonum ve bizden sonraki nesillerin hiç alışık olmadığı bir başarıydı. Ancak bu GALATASARAY adını taşıyan bir takım için yeterli başarımı? Elbette hayır. Bizim çok daha iyi yerlere gelmemiz lazım. Ama onun için bazı şeyleri doğru yapmamız lazım.
Fenerbahçe Ülker son yılların basketbolda en gözde takımı konumunda. Peki bu durum nasıl oluştu? Geçmişi birazcık hatırlatmak isterim.
2006 yılında Fenerbahçe Ülkerspor birleşti ve Ülker’in tüm oyuncuları FB’nin kadrosuna geçti. Ülker firması tepki görünce Galatasaray’a Cafe Crown, Beşiktaş’a Cola Turka’yı sponsorluk verip adeta sus payı dağıtmıştı. Ancak o dönemki yönetimimize baktığımızda maalesef Cafe Crown’dan başka şubemize destek veren bir birim olmadığı için eleştirilerimizde de haksız duruma düşüyorduk. Aynı yıl içerisinde Milli Takım hocası Tanjevic Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’in de desteği ile Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Aynı federasyon başkanı yıllar önce Milli Takım’ın başındayken Galatasaray ile anlaşan Aydan Siyavuş’u yaptığı etik değil gerekçesiyle Milli Takım’dan uzaklaştırdı. Ancak buna da kimsenin sesi çıkmadı.
<b>Ülker Cafe Crown yerine sadece bizi destekleyecek güçlü bir sponsor bulmalıyız</b>
Bir ligde 4 tane takım bulunduran bir firmanın o ligdeki lobisini kullanarak neler yapabileceğini anlamak için süper zeki bir insan olmaya gerek yok. Bu firmanın esas takımı her yönden avantajlıdır. Bu yönden elimiz kolumuz bağlanıyordu. Ancak bu sezon Cafe Crown ile sponsorluk anlaşmamız sona eriyor. Bundan sonra bu kulüp kendisine yeni bir sponsor bulmalı. En azından sadece bize isim sponsoru olmalı.
Bir de salon meselesi ortaya çıktı yanlış bilmiyorsam. Abdi İpekçi Spor Salonu için bu yıl sözleşmemiz sona eriyormuş. Artık basketbol branşı taraftarlarımız tarafından o kadar çok benimsendi ki; Bence bunun altında bir salon taraftarımıza yetmeyecek. Hedefleri büyük olan bir takımın salonu da uluslararası standartlarda olmalıdır. Keşke yıllar önce konuşulduğu gibi Aslantepe’deki yen stadımızın yanına bir de en az 15000 kişilik salon yapabilseler. Bakalım yeni yönetimin bu konudaki bakış açısı nasıl olacak?
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz bugünlere gelene kadar ne yollardan geçtiğimizi. Daha önce erkek basketbolda bu kadar büyük bir gurur yaşamamıştık. Şimdi bu branşa ilgi duyan çok önemli kademeler var. Bunlardan bir tanesi GSBASKET(ki bu şubedeki başarılardaki payı asla göz ardı edilemez). Yıllar önce kümede kalmaya mücadelesi verdiğimiz günlerde bile GSBASKET vardı. Eğer bu yönetim, teknik kadro ve oyuncular, yakaladığımız ivmeyi devam ettirirse çok daha iyi şeyler yapacağız. Hem bayan hem erkek takımlarımız fırtına gibi esecekler ligde ve Avrupa’da. Tabii ondan önce masa başı ve lobicilik faaliyetlerine kayıtsız kalmamamız gerekiyor.
Biraz uzun yazı oldu kusura bakmayın. Sabredip okuduğunuz için teşekkürler saygılar.
Uzun zamandır GSBASKET forumunun çok eski bir üyesiyim aslında. Çoğunuz beni bilmiyorsunuz ama eskiler beni tanır. Eskisi kadar forumlarla ilgilenemediğimi fark ettim. Düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Biliyorsunuz ki bu sezon erkek basketbol takımımız beklediğimizin çok çok üstünde harika bir sezon geçirdi. Yıllardır böyle bir başarıya hasret kalmıştık. Özellikle benim jenerasyonum ve bizden sonraki nesillerin hiç alışık olmadığı bir başarıydı. Ancak bu GALATASARAY adını taşıyan bir takım için yeterli başarımı? Elbette hayır. Bizim çok daha iyi yerlere gelmemiz lazım. Ama onun için bazı şeyleri doğru yapmamız lazım.
Fenerbahçe Ülker son yılların basketbolda en gözde takımı konumunda. Peki bu durum nasıl oluştu? Geçmişi birazcık hatırlatmak isterim.
2006 yılında Fenerbahçe Ülkerspor birleşti ve Ülker’in tüm oyuncuları FB’nin kadrosuna geçti. Ülker firması tepki görünce Galatasaray’a Cafe Crown, Beşiktaş’a Cola Turka’yı sponsorluk verip adeta sus payı dağıtmıştı. Ancak o dönemki yönetimimize baktığımızda maalesef Cafe Crown’dan başka şubemize destek veren bir birim olmadığı için eleştirilerimizde de haksız duruma düşüyorduk. Aynı yıl içerisinde Milli Takım hocası Tanjevic Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’in de desteği ile Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Aynı federasyon başkanı yıllar önce Milli Takım’ın başındayken Galatasaray ile anlaşan Aydan Siyavuş’u yaptığı etik değil gerekçesiyle Milli Takım’dan uzaklaştırdı. Ancak buna da kimsenin sesi çıkmadı.
<b>Ülker Cafe Crown yerine sadece bizi destekleyecek güçlü bir sponsor bulmalıyız</b>
Bir ligde 4 tane takım bulunduran bir firmanın o ligdeki lobisini kullanarak neler yapabileceğini anlamak için süper zeki bir insan olmaya gerek yok. Bu firmanın esas takımı her yönden avantajlıdır. Bu yönden elimiz kolumuz bağlanıyordu. Ancak bu sezon Cafe Crown ile sponsorluk anlaşmamız sona eriyor. Bundan sonra bu kulüp kendisine yeni bir sponsor bulmalı. En azından sadece bize isim sponsoru olmalı.
Bir de salon meselesi ortaya çıktı yanlış bilmiyorsam. Abdi İpekçi Spor Salonu için bu yıl sözleşmemiz sona eriyormuş. Artık basketbol branşı taraftarlarımız tarafından o kadar çok benimsendi ki; Bence bunun altında bir salon taraftarımıza yetmeyecek. Hedefleri büyük olan bir takımın salonu da uluslararası standartlarda olmalıdır. Keşke yıllar önce konuşulduğu gibi Aslantepe’deki yen stadımızın yanına bir de en az 15000 kişilik salon yapabilseler. Bakalım yeni yönetimin bu konudaki bakış açısı nasıl olacak?
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz bugünlere gelene kadar ne yollardan geçtiğimizi. Daha önce erkek basketbolda bu kadar büyük bir gurur yaşamamıştık. Şimdi bu branşa ilgi duyan çok önemli kademeler var. Bunlardan bir tanesi GSBASKET(ki bu şubedeki başarılardaki payı asla göz ardı edilemez). Yıllar önce kümede kalmaya mücadelesi verdiğimiz günlerde bile GSBASKET vardı. Eğer bu yönetim, teknik kadro ve oyuncular, yakaladığımız ivmeyi devam ettirirse çok daha iyi şeyler yapacağız. Hem bayan hem erkek takımlarımız fırtına gibi esecekler ligde ve Avrupa’da. Tabii ondan önce masa başı ve lobicilik faaliyetlerine kayıtsız kalmamamız gerekiyor.
Biraz uzun yazı oldu kusura bakmayın. Sabredip okuduğunuz için teşekkürler saygılar.