Genç Kız Takımı (2012-2013 Sezonu)

Geçen sene kategorisinde 3.olan yıldız takım oyuncularımızdan oluşuyor şu an tamamen ve kontenjan oyuncumuz da yok, dolayısıyla 1-2 yaş küçük oyuncularla oynayacağız bu sezon.
 
İlk maçta Caferağa'da Fenerbahçe'ye karşı 87-56 kaybettik. İlerleyen günlerde mümkün olduğunca maçlara gidip bilgi veririz, resmi sitede de maçlar için skor ve sayı bilgileri verilecekmiş artık.
 
Geçen sene yıldızlarda yarı final oynayan 2 takımın rövanşı oldu, kadrolar geçen seneye yakındı ribaundlarda Beşiktaş'ın büyük üstünlük sağlamasıyla skorda üstün taraf Beşiktaş'tı bir ara, o bölümde oyunda kalmamızda Yağmur'un katkısı büyüktü, enerjisi, skora katkısı ve asistleriyle maçın kopmamasını sağladı. 3.periyotun başında çift hanelere yaklaştı fark ama bu bölümde de Öykü'nün üst üste 7 sayısı çok değerliydi, İdil'in de hücumda takımı sürüklemeye başlamasıyla öne geçtik, maçın sonuna kadar da koruduk üstünlüğü ve oyun kontrolunu. Maçın 2.yarısında sadece 24 sayı yedik, ribaundlarda da ezilmedik son 13-14 dakikada ve fazlasıyla 2.şans sayısı bulan Beşiktaş hücumda kitlendi. Ribaundlarda dengeyi sağlamamızda İrem Naz'ın katkısı büyüktü, çok iyi savaştı Beşiktaş uzunlarına karşı.

14-13
31-37
49-47
66-61

İdil Türk 23 sayı, Yağmur Bul 15 sayı, Elif İrem Portakal 2 sayı, Ece Tilmaç 4 sayı, İrem Naz Topuz 2 sayı, Öykü Öcal 7 sayı, Gamze Dülegöz 3 sayı, Esra Güler, Dila Kurt 4 sayı, Cansu Zaim 3 sayı, Hande Yüksel 3 sayı.
 
Öncelikle tüm takıma tebrikler, 2.yarı rakip taraftarın gelmesiyle birlikte zor bir atmosferde kritik bir galibiyet almayı başardılar. Sete set kaldığımız zamanlarda sorun çektik ancak ne zaman tempoyu artırsak Beşiktaş'ı yakaladık ve ardından öne geçmeyi başardık. Maç boyunca rakibe verdiğimiz ribaundlar yüzünden öne geçtikten sonra bir türlü farkı açamadık ve nitekim ilk yarıyı da geride kapattık. Bu bölümde Yağmur'un liderliğini de es geçemeyiz, iyi oyunuyla takımı oyunda tutmasını başardı. İkinci yarıda ise tempoyu neredeyse hiç düşürmemeye çalıştık ve ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da bu işimize geldi farkı kapatıp öne geçmeyi başardık. Son eçyrekte ise İdil'in ve Öykü'nün hücümda Yağmur'a eşlik etmesiyle maçı kazanmasını başardık. Tanju abinin dediği gibi ilk yarıdaki en büyük sıkıntımız olan ribaunları, ikinci yarıda İrem Naz'ın mücadeleci ruhuyla dengelemeyi başardık
 
Öncelikle tüm takıma tebrikler..

Çok iyi bir kısa rotasyonumuz olduğunu söylemeliyim. Gamze olsun Yağmur olsun süperdiler gerçekten. İdil'i de es geçemeyiz tabiki.

İlk periyot maça istediğimiz gibi başlamıştık ki İrem'in 2 faul almasıyla Beşiktaş ribaundlar da daha etkili olmasıyla , oyun üstünlüğünü ele geçirdiler. Periyot sonu Yağmur'un iyi oyunuyla önde kapadık.İkinci periyot'ta Beşiktaş'ın ribaund daki ve oyundaki üstünlüğüne cevap veremeyince devreyi 37-31 geride kapattık. 2.yarı hem Gamze'nin BJK guardına yaptığı baskı , hemde İrem'in BJK uzunlarına karşı ribaunddaki mücadelesiyle ve o mücadeleyi kazanmasıyla oyundaki üstünlüğü geri aldık. Maçın sonlarına doğru gelen BJK taraftarıyla ibre tam BJK'a dönecekken İdil'in o anlarda sorumluluk almasıyla maçı kazandık.
 
63-61 İstanbul Universitesi kazandı, maç boyu öndeydik ama sonlarda oyundan düşünce kaybettik, son periyot sakatlanan Nurcan tamamlayamadı maçı ayrıca uzunumuz Ece Tilmaç da sakatlığı sebebiyle yoktu, Ece Yurdakul'un da uzun süreli sakatlığı devam ediyor.

İdil Türk 22 sayı, Yağmur Bul 11 sayı, Elif İrem Portakal 8 sayı, Öykü Öcal 5 sayı, Dila Kurt 4 sayı, Nurcan Başaran 3 sayı, Gamze Dülegöz 3 sayı, İrem Naz Topuz 3 sayı, Beste Saruhanoğlu 2 sayı, Esra Güler, Cansu Zaim
 
Galatasaray 49-44 Istanbul DSI, Kızlar biraz konsantrasyon sorunu yaşasalar da kaznamayı bildiler, tebrikler hepsine.

İstatistikler:

İdil: 6 sayı, 7 asist, 7 ribaund, 3 top çalma, 6 top kaybı
Gamze: 2 sayı, 4 ribaund, 3 top çalma, 1 top kaybı
İrem Naz: 12 ribaund, 3 asist, 3 top kaybı
Öykü: 2 sayı, 2 ribaund, 1 top çalma, 2 top kaybı
Cansu: 8 sayı, 5 ribaund, 4 top kaybı
Beste: 16 sayı, 2 top çalma, 1 ribaund
Esra: 2 sayı, 4 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı
Yağmur: 7 sayı, 12 ribaund, 5 asist, 2 top kaybı
İrem Yalçın: 2 sayı, 1 ribaund, 1 top çalma
Dila: 4 sayı, 2 ribaund, 1 blok
Zeynep: 3 ribaund, 1 top kaybı
 
Yarın Beşiktaş ile maçımız var saat 17:00'de Bayrampaşa Spor Salonu'nda. İlk maçı kazanmıştık, aynı şekilde çekişmeli maç olacak diye tahmin ediyorum, gelmeniz tavsiye edilir.
 
Galatasaray 70-66 Beşiktaş

İdil Türk 7 sayı, 1 ribaund, 3 asist, 2 top kaybı;
İrem Naz Topuz 16 sayı, 10 ribaund, 3 asist, 2 top çalma, 3 top kaybı;
Seda 1 ribaund, 1 top çalma, 1 top kaybı;
Öykü Öcal 4 sayı, 4 ribaund, 4 top çalma, 2 asist;
Yağmur Bul 12 sayı, 2 ribaund, 4 asist, 2 top çalma, 2 top kaybı;
Elif İrem Portakal 5 sayı, 2 ribaund, 1 asist;
Melike 7 sayı, 4 ribaund, 3 asist, 1 blok;
Dila Kurt 3 ribaund;
Gamze Dülegöz 4 sayı, 4 ribaund, 1 top kaybı;
Ece Tilmaç 4 sayı, 3 ribaund;
Cansu Zaim ;
Nurcan Başaran 11 sayı, 10 ribaund, 1 asist, 1 top kaybı.

14-7
25-29
50-44
70-66
 
Bu arada takımımız A takımlarımızın giydiği gibi yeni formalarla mücadele etti bugün, yıllardır eski formalarla oynuyorduk, hatta eski A takım oyuncularımızın formaları kullanıyodu kızlar, neyse ki malzeme sorunu çözülmüş durumda artık, teşekkürler emeği geçenlere, çok eskiden olması gereken olay bu sene gerçekleştirildi.
 
Bu sene kadroya eklenen Seda ile Melike ve 95'li tek oyuncumuz Nurcan hariç, geçen seneki Yıldız Takım, Genç Takım'a terfi etti bu sene. Beşiktaş'ta da durum hemen hemen aynı. Bu kadrolarla geçen sene yıldız seviyesinde oynarken son toplara kalan maçlarda hep şanssız yenilgiler almıştık Bjk'ye karşı. Fakat bu sene %90 aynı kadrolarla, Genç Takım seviyesinde 2. kez mağlup ettik Beşiktaş'ı. Şu gelişimi görmek bile keyif verici.

Bugünün öne çıkanları 1 numaradaki performansıyla Yağmur, maçın son anlarına koyduğu ağırlık ile İrem Naz ve ribaund&sayı katkısıyla Nurcan oldu. Nurcan 4 faule çıkınca biraz tedirgin olduk ama neyse ki maçı kazanmasını bildik. İrem Naz'ın skor olarak 1 sayı geride olduğumuz dönemde başlayan 7-0'lık serisi çok kritik oldu bu açıdan. Yağmur da gerek skora katkı yapması, gerek de takımın dümenindeki başarılı performansıyla göz doldurdu bugün. Öykü de direk skora fazla katkı yapmasa da oyunda ağırlığını hissettiren oyuncularımızdan biriydi. İlk kez izlediğim Melike de sıkıntı çektiğimiz uzun pozisyonun da benchten gelip iyi katkı verebilecek gibi gözüktü. Diğer oyuncularımız kötü oynamadı tabii ama onların daha iyi performanslarına alışık olduğumuz için özel bir şey söylemiyorum. Yalnız İdil'e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu tarz maçlarda fark yaratan oyuncumuz olan takımın skoreri İdil, bugün alıştığımızın aksine biraz etkisiz gözüktü. Kötü oynamaktan ziyade kafa olarak kendini bu maça veremedi gibi gördüm. Dünyanın en önemli skorerleri Diana'nın, Seimone'un da 0/15, 3/21 attığı, atamayınca oyundan kafaca kopup savunmada da düştüğü maçlar gördük, çok da göreceğiz. Skorer rolde oynayan oyuncuların yaşayabileceği bir şey yani bu, o yüzden İdil'in de kötü gününün, takımın kazandığı bir maç gününe denk gelmesinin ardından hemen bir sonraki maçta kendine döneceğine inancım tam. Bugün de nazar boncuğu olsun bu sezonki. Sadece İdil değil, herkes için mental olarak güçlü kalabilmek önemli. Bunu %100 başarabilsek bu maçın sonunu daha rahat getirebilirdik ama yine de kazanmasını bildik. Geçen senenin rövanşlarını almamız hoş oldu, malum defter açık kalmıştı geçen sezon Türkiye Şampiyonası'ndan :)

Takımımız bugün Champion marka yeni sezon formalarıyla oynadı, maça yeni eşofmanlarla hazırlandı. Bu da özlediğimiz bir detaydı bizim için. Bu sezon işler daha profesyonelce yürüyor gibi gözüküyor.

Yazıyı bitirmeden eklemek istediğim bir detay var, bu sezon 2. kez mağlup ettiğimiz Beşiktaş Genç Takımı'ndan 2 oyuncu -tabii ki BJK'nin ekonomik yoksunluklarından ötürü- Beşiktaş A Takımı kadrosunda yer alıyor. Cumartesi Beşiktaş ile oynayacağımız maça 10 kişilik kadroyla çıkacağımıza Genç Takımımızdan iki oyuncuyu A Takım'a almak çok güzel olur diye düşünüyorum. Zafer Kalaycıoğlu'ndan pek haz etmediğim malum ama koçluk döneminde sarf ettiği çok haklı bir şey vardı kadrodaki genç oyuncular hakkında; "Haftaiçi takım Pamukspor'dan 20 fark yiyor, haftasonu taraftar genç oyuncular oynasın diye bağırıyor. Önce hak etmeleri lazım." diye. Açıkçası bizim genç takımdaki oyuncularımız da rahat geçecek Beşiktaş maçında kadroda olmayı hak ettiler, rakipte de yaşıtları kadroda olacakken bu haftasonu.
 
Bugün saat 17:00'de rakibimiz İstanbul Universitesi, ilk maçı son saniyelerde kaybetmiştik, çok kritik bir maç. Bayrampaşa Spor Salonu'nda oynanacak, bekleriz.
 
İstanbul Universitesi 55-54 Galatasaray


Son topu değerlendiremeyince kaybettik, 43-33 geride girdiğimiz son çeyrekte müthiş mücadele etti kızlar ama hücum ribaundlarında rakibin özellikle Betül ile çok etkili olması sebebiyle bir türlü öne geçemedik son çeyrekte. Son topta güzel pozisyon imkanı da yakaladık ama olmadı. Rakibimiz maçın neredeyse tamamında alan savunması yaptı, bu da kötü etkiledi bizi, dış atışları fazla riske ettiler ve orada çok kötü yüzdeyle attık, hızlı hücumlarda da son periyot hariç başarılı olamayınca düşük sayıda kaldık. Rakibin uzunu Betül penetrelerin çoğunda zorladı kısalarımızı, maçın onlar adına en iyisiydi kesinlikle. Hakemlerin de özellikle bizim aleyhimize daha çok olmak üzere çok kötü olduğunu söyleyebilirim, lehimize de verdiği kararlar oldu ama daha çok rakibin lehineydi kararlar, 3 saniye kuralının uygulanışı, geri pas kuralı gibi kuralları bile ne kadar bildikleri şüpheliydi. Yağmur Bul harika bir maç çıkardı bizim adımıza, kalan oyuncularımız ise mücadele olarak çok iyiydi ama kendi standartlarının altındaydı bu maçlık. Bu arada rotasyon da dardı diğer maçlara göre, Seda, Öykü, Elif, Dila ve Cansu çok az süre aldılar, Yağmur ile İdil sahada çok fazla kaldılar.

İdil Türk: 17 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 1 top kaybı
İrem Naz Topuz: 7 sayı, 7 ribaund, 4 top çalma, 1 asist, 4 top kaybı
Seda Deniz: 2 ribaund, 1 asist
Öykü Öcal: 1 ribaund, 1 top çalma
Yağmur Bul: 9 sayı, 10 ribaund, 7 asist, 3 top kaybı
Elif İrem Portakal
Melike Balata: 6 sayı, 1 ribaund, 1 blok
Dila Kurt
Gamze Dülegöz: 4 ribaund
Ece Tilmaç: 2 sayı, 6 ribaund, 1 top çalma
Cansu Zaim: 2 sayı
Nurcan Başaran: 11 sayı, 7 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 1 top kaybı

12-14
23-25
43-33
55-54
 
Böyle maç kaybetmek, 20 farkla kaybetmekten daha üzücü ama en azından kendimiz gibi oynayarak kaybettik, mücadelemizi ettik yani. Üçüncü çeyrekteki oyunla kaybetmekten daha iyi bu sahaya karakter koyabilmek.

Kötü oyunlar gördük, mağlubiyetler... Hepsine tamam, bunlar bu yolda olan şeyler çünkü, sorun bu değil ama beni sinirlendiren bir durum var; İstanbul Üniversitesi 55. sayısını attıktan sonraki ruh hali. Bir geri dönüş yaparsak, geçen sene Türkiye Şampiyonası'nda grubun son maçında Ceyhan'a mağlup olduğumuzda takım elendik psikolojisinde gözüküyordu ama Botaş'ı mağlup edip yarı finale çıkan biz olduk. Çünkü güçlü kaldık, inandık. Basketbol; nice son saniye basketleriyle, maçın kahramanlarını, kazananları, şampiyonları, MVPleri değiştiren bir oyun. 10 sayıdan döndükten sonra, son 16 saniyede maçı kazanacak basketi atacak da bu oyuncular. 39 dakika 44 saniye aslan gibi oynadıktan sonra son 16 saniyede de kendine ve oyuna küsmeye gerek yok. Vazgeçtikten sonra kazanmak için çok geç oluyor, inanmadan olmuyor.

Bugün çok başarılı bir oyun sergileyen Yağmur'u özellikle tebrik ediyorum. Biz alıştık artık belki ama salona ilk kez gelen herkes Yağmur'a hayran kalıp ayrılıyor salondan, bugün bir kez daha oldu bu.
 
Bugün Bayrampaşa Sancak ile oynadığımız maçı 45-54 kazandı Genç Takımımız. Takım olarak hücumda çok iyi olmadığımız bir gündü ama Nurcan'ın 3'lük yağmuru (5 üçlük yolladı rakip potaya) çok önem kazandı takımın genel görüntüsü içinde. Cansu da skora en fazla katkı yaptığı maçlardan birini oynadı son dönemdeki. Geride bıraktığımız yıllarda en ciddi problemimiz hücum ribaundlarıyken, Beste, Ece, Nurcan'a Elif ile Melike'nin katılmasıyla artık daha uzun bir takımız. Dönem dönem sahada gerçek 4 ve 5 numaralarla oynuyoruz (Geçen sene 5 kısayla bile oynadığımız dakikalar çok fazlaydı). Bu sistem ve Elif gibi gerçekten uzun bir oyuncuyla oynamak alışkanlık getiriyor, %100 hazır değiliz bu konuda. Elif 1997 doğumlu ve boyu 1.94, takımın böyle bir oyuncuya ihtiyacı var. O henüz tam hazır değil ama maç izleyerek, antrenmanlarda sıkı çalıştırarak oyuna adapte olduğu zaman kısa vadede takımın sorununu çözebilir. Ülkede bu boyda uzunlar çok nadir var, şimdilik yolu çok uzun ama kendini geliştirmesi halinde milli takımın ona ihtiyaç duyacağı belli. Uzun vadede de bunu kendine hedef koyabilir.

İdil: 11 sayı, 4 rib, 3 asist, 4 t.ç., 2 t.k.
İrem Naz: 2 sayı ,5 rib, 1 asist, 2 t.ç., 1 t.k.
Seda: 3 sayı
Elif: 1 rib
Yağmur: 5 rib, 3 asist, 3 t.ç., 1 t.k.
Elif İrem: 4 rib, 1 t.k.
Melike: 6 sayı, 5 rib, 2 asist, 1 t.k.
Gamze: 2 sayı , 2 rib, 1 asist, 1 t.ç.,1 t.k.
Ece: 2 sayı, 2 rib, 1 asist, 1 t.k
Cansu: 11 sayı, 3 rib, 1 t.k.
Nurcan: 17 sayı, 10 rib, 3 asist, 4 t.ç., 2 t.k.
Beste: -

1.P: 8-15
2.P: 15-14 (23-29)
3.P: 11-14 (34-43)
4.P: 11-11 (45-54)
 
Hücumda zorlansak da rahat kazandık maçı, Yağmur'un sakatlığı korkutsa da ciddi bir şeyi yokmuş. Nihayet Cansu da geçen sene ara ara gösterdiği iyi performanslarından birini gösterdi. Onun şutlarına çok ihtiyacı var takımın özellikle rakiplerimiz alan savunması yaptığından. İnşallah bu oyununu sürekli hale getirir. Nurcan da bu seneki en iyi şut performansını gösterdi, zaten şutu çok iyi bir uzuna sahipseniz rakipleri zor duruma düşürürsünüz ve bu yüzden bizim takımın da en çok fark yaratan ismi olması gerekir, 2 maçtır formunu buldu Nurcan sakatlık sonrası, formunun daha çok artmasını da bekliyorum.
 
Galatasaray:60 - Fenerbahçe:69

İdil 19 sayı, Yağmur 7 sayı, Melike 6 sayı, Gamze 2 sayı, Ece Tilmaç 4 sayı, Cansu 3 sayı, Nurcan 13 sayı, Dila 6 sayı.

Açıkçası maç öncesi umudum çok fazlaydı dersem yalan olur bu maç için. İki takımın size'ları arasındaki aleyhimizdeki fark, kontenjan oyuncusu kullanmadığımız şu senede rakibimizde Cansu gibi özel bir oyuncu olması ve de ilk maç skoru göz önüne alındığında ibre hep Fenerbahçe lehineydi. Buna karşın sıkça bahsettiğimiz mücadele gücümüzle handikapları ortadan kaldırdık. Dış atışlardaki isabet oranımızın yüksek olması da maçı kafa kafaya oynamamızın temel sebeplerindendi. Ribaund problemimiz, rakibimizin hücumlarının sayı veya top kaybı ile sonuçlanmasına kadar beklememize, bu da maçtan mağlup ayrılmamıza neden oldu.

Bu maçlardaki mücadeleyi, agresif savunmaları izlemeyen birine anlatmak zor. Yine de değil bu maçı, hayatında genç kız maçı izlememiş birine bile Fenerbahçe'nin 2. ve 3. çeyrekte toplam 2 faulle oynadığını söylesek tepkisi gülmek olur herhalde. Burada (hakemler hakkında çok konuştuk ama) rakipler hakkında bir şey söylememişizdir hiç. Ne yazık ki altını çizmemiz gereken bir durum var; Fenerbahçe çirkefliği. Rakip oyuncular hakkında bir şikayetimiz yok, o gençler de bizim kardeşimiz tabii ki ama Fenerbahçe'nin yeni altyapı sorumlusu -eski basketbolcu- Tuba Kılınç, bu meşhur Fenerbahçe çirkefliğinden ufak bir kare sundu bizlere bugün. Fenerbahçe aleyhine -haklı- bir üç saniye çaldıktan sonra hakemler, tüm takdir haklarını Fenerbahçe lehine kullanmaya başladılar. Lehlerine kolay kolay çalınan fauller, lehimize hiçbir türlü çalınmayan fauller derken, ilk yarının son topunda net olarak faul yaptığımız pozisyonda hakemler düdüğü es geçti. Bunun üzerine sanki sahada hakemler tarafından ezilen onlarmış gibi, hakemlerin üzerine saldıran Tuba Hanım, bilinçli bir şekilde kendini oyundan attırdı ve hakemlerin beynine girmeyi başardı. Rakibimizin atasporu olan masa başı oyunlarında onlarla yarışmamız imkansız tabii ki. Yapılan Fenerbahçeli oyuncular Cansu'nun, Hülya'nın, Başak'ın emeklerine saygısızlık zaten, böyle şeylere gerek olmasa da onlar bu maçtan büyük ihtimalle galip ayrılırdı ama işini şansa bırakmak istemedi Fenerbahçe cephesi. Altyapı'dan yeni Nevriyeler, Birseller yetişmesinin yanında, Didem ablasının yolunda yürüyen Tuba Kılınç'ı görmek de mutluluk verici(!) oldu tabii ki.

Koçumuzun "Yeter be" tepkisi sonrasında gelen teknik faulün ardından 35 dakikada Fenerbahçe'ye 5 faul çalan hakemlerin, eziklik psikolojisinden çıkması ve peş peşe fauller çalmasını da klasik hakem eyyamının iğrençliğini göstermek adına buraya eklemek istiyorum.

Bayrampaşa S.S.'nundan bir de ilginç not var, bu maç için iki otobüs polis görevlendirilmişti manasız şekilde.

Takımımıza dönersek, onları bize sevdiren bu mücadelelerini tekrar görmek mutluluk vericiydi. Böyle oynayıp yenildikten sonra oyuncularımızla gurur duymaya devam ediyoruz. Ellerine, yüreklerine sağlık tekrar. Maçı kaybetme sebebimiz olan ribaund sorunumuz için; 'Daha uzun olmak elden gelen bir şey değil ama, daha güçlü olup daha iyi box-out yapabilirler. Ribaund sorunumuza bu şekilde çare bulabiliriz bizden daha size'lı oyunculara karşı.' diyebiliriz.

Berbat hakem yönetimi altında bu denli zevkli bir maçı izleten her iki takım oyuncularına da teşekkürler son olarak.

Not: Uzun bir süreden sonra bu maçla birlikte parkelere dönen Ece'ye de geçmiş olsun. Onu sahada görmek çok mutlu etti beni, şampiyonaya kadar tam performansına ulaşır, çok övgüyle bahsedilen oyununu izletir bizlere umarım.
 

Üst