Gerçekten çok sabrettim yazmak için, sakinleşene kadar...
Günün tek kazancı hakikaten Çukurova maçından beri ilk defa takımın reaksiyon vermesi. 29 Kasım'da oynandı o maç. Aradan geçen 3 ayda kaybedilen yığınla maç geçti gitti, hatta neredeyse %85'ini kabettik sanırım, kazandıklarımız da en zayıf takımlara karşı olanlar. Kötü oyunumuzla sahada denk olduğumuz rakiplere güle oynaya verdiğimiz o kadar maçlarda bile bu reaksiyonu verebilseydik başka şeylerden konuşuyor olabilirdik.
Hocanın açıklamaları hakkında da kötü bişeyler yazmaktan sıkıldım artık. 4 aydan bahsediyorsun hocam, az buz zaman değil. Sorunlar dediğin şey herneyse ağzını açmayarak(!) sen de katkıda bulundun buna. Şu an öyle bir hale geldik ki sahada ısınan oyuncunun kaşı seyirse bir anlam, bir spekülasyon dalgası başını alıp gidebiliyor. Bir avuç kitle var şu takımı takip eden, hepimizin kafasında başka bir canavar var bu konuda. Hemen her maç demecinde oyunculara ihaleyi yıkıp geldin bugüne kadar. Bugün oyuncularım beni bırakmadı diyorsun. 2-3 maç sonra ne diyeceksin acaba? Kasım öncesinde de,Kasım-Şubat döneminde de rölanti 20 dakikalar sonrası kaos basketboluna dönüp 15-20 sayıdan dönmeye çalışmalarımızı hatırlamasak bugünlük bir performans sanacaktım...
Hala karışık ve üzgünüm. Adam akıllı oturup konuşacak hal kalmadı bizde artık...