KBSL 8. Hafta | Galatasaray 101-83 BB Adana Basketbol

Herbalife Nutrition KBSL 9. Hafta

Maç sonucu | Galatasaray 101 - 83 Adana Basketbol

Skor dağılımımız: Hartley 22, Stankovic 18, Tilbe 16, Macaulay 14, Işıl 9, Sinem 6, Alperi 4, Sude 3, Mısra 3, Meltem 2, İnci 1

Tebrikler #SarayınSultanları! 👑
 
Prince ve Babkina çok direndi ama ama bir yerden sonra kopardık maçı. İkisinden toplam 61 sayı yedik. Her iki toptan birini bu ikisi kullandı, özellikle Prince 40 sayı 11 ribaund yaptı ama ne olursa olsun geçen hafta Fenerbahçe'den 69 sayı yemişken bu hafta 83 yemek garip oldu. Hartley iyi başlamıştı, Dragana da tutuk başlamıştı. Daha maçın ortalarında Bria 4 faul alınca, Dragana da bir türlü açılamayınca epey bir süre başabaş devam ettik. Dragana da ağırlığını koyunca rakip ona alternatif bir sayı kaynağı üretemeyince maçı kazandık. Ki yanlış hatırlamıyorsam ikinci yarıda attı tüm skorunu, belki 4 sayısı vardır ilk yarı biterken.

Enteresan bir detay,bir ara rakibin toplam faul sayısı 2 iken bizim 10 faulümüz vardı. Devrenin bitimine doğru özellikle çok bariz birkaç faulü es geçtiler. Hatta Alperi'nin topa net şekilde vurup çaldığı bir pozisyon vardı tam önümüzde. Galiba Tolga Edis'ti birinci yardımcı hakem. Orda faul çalınca biraz yüklenmek zorunda kaldık saha içine. Keza Hartley'e de çalınan 1 tane kolay düdük vardı. Benchten ve tribünden de tepki topladı hakemler. Eğer son çeyreğe doğru koparamasaydık maçı mağlubiyetin bir kısmı savunma hatalarına yazılsa da önemli bir kısmı da hakemlere yazardı çok net.

Takımı bu sezon ilk defa canlı izledim o bakımdan güzeldi herşeye rağmen. Sude'nin istatistik kağıdında fazla bir şey olmasa da süre aldığı bölümlerdeki gayreti gerçekten etkileyiciydi. Kaptan'ın 12 sayı 13 asistle double-double'ı var. Tilbe sezon ortalamasında olsa da özellikle ilk yarıda attığı 2 tane kritik olmak üzere 3 tane üçlüğü var. Dragana'nın tam da Hartley'in faul problemine girdiği bölümde ortaya çıkıp 8/10 gibi bir yüzdeyle sayı bulması ise maçı koparan önemli faktörlerden biri oldu.

Bu arada şunu da yazmadan geçemeyeceğim. Hem biraz daha seyirci baskısını arttırmak ama daha ziyade bilet gelirini arttırmak için saha içine muhtemelen Abdi İpekçi'den kalan platformlar koltuklar falan eklendi malum. Gişeye gidiyorsun saha içi bilet istiyorum deyince görevli çocuk mal mal yüzüne bakıyor, yan taraftaki çocuk "50 liralık bilet mi abi" diyor evet diyorsun. Gidiyorsun kapıya nerden girmem lazım diye. Polis bilmiyor, güvenlikler bilmiyor, tribün sorumlusu abimiz içeri gir ordan geçersin diyor. Gidiyorsun tam geçişte güvenlik yoluu kesiyor, diyorsun böyle böyle buraya yolladılar. Bakıyor bilete g blok burda beyefendi diye seni tribüne oturtmaya çalışıyor. 50 liralık bilet bu saha içi diye aldım diye etiketi gösteriyorsun bilmiyorum deyip duruyor. Arkadan başka biri geliyor ona paslıyor seni. Gidiyorsun anlatıyorsun o da bir bu blok bu tribün diyor. Sonra tarif ediyorlar yeri de arkadan dolanıp giriyorsun acil çıkışın oraya. Bitti mi bitmedi tabi. Kapıda görevli okutuyor beyefendi bu bilet okunmuş diyor. Anlatıyorsun biletin tarihini falan gösteriyorsun ıh mıh ediyor. En son karşı taraftaki güvenlik görüp eliyle işaret ediyor da girip oturabiliyorsun.

Bunlar ufak detaylar gibi görünüyor, hatta birileri senin derdini s*keyim de diyebilir ama insanın ayağını soğutmaya yetebilecek şeyler. Bizim gibi vebalılar yine gider biletini alır maça girer ama insanlara böyle mi sevdirmeyi planlıyorlar basketbolu? Seyirci gelmiyor demeyi biliyor ama acaba niyetlenip de gelen seyirciyi kazanmak için ne yapıyorlar? Şimdi ben de çıkıp laf ola saha içi bilet çıkarmışlar ama insanlar almasın diye yapılmış mı diyeyim yani? Bu çok basit bir organizasyon ya, Bunda bile özensizlik, duyarsızlık yüzümüze yüzümüze vuruyor...

Bu arada salonda bana deli misin diye soran herkese sevgiyle karışık teessüflerimi yolluyrum :p
 

Üst