Kendilerini Ahlak Abidesi İlan Edenlere ..

Görüyorum ki Başta Fenerbahçe Olmak üzere tüm rakiplerimiz,Galatasaray'ımıza ahlak dersi vermeye çalışma gafletine düşmüşler.Bu kendi tarihlerinden bihaber kişiler'in önce kendi tarihleri hakkında bir fikir edinmelerini öneriyorum.Onlar unutmuş olabilir ama bugün kendilerini sütten çıkmış akkaşık gibi gören zihniyet'in 25 Nisan 1955 yılında yaptıkları çirkinliğe bakarak biraz utanmalarını istiyorum.En azından Büyük Galatasaray Camiası Ayıbını kabul ederek,Sorumlu Yöneticilerimiz İstifa Erdem'ini gösteriyor.


ahlakdersi.png
 
Etik,değer gibi kavramları gözönüne alarak sidik yarıştırıracağımız en son kişilerdir kendileri...Onun için böyle şeylere gerek yok bence...
 
Ama kimse kendini Ahlak Abidesi sanmasın,Böyle bir olay oldu diye'de 104 Yıllık Klübümüzle saçma sapan kimse alay etmeye kalkmasın.Çok ucuz şekilde karalamaya başladılar Camiamızı,O kadar basit değil çamur atmak o attıkları çamurların kat kat fazlası var kendi tarihlerinde buna rağmen Galatasaray Klübüne leke atmaya kalkmasınlar.Biz kendi ayıbımızı en iyi şekilde biliyoruz ve gereken'i yapıyoruz.Ama bize çamur atmaya kalkma'dan önce kendi kapılarının önlerini süpürsünler.Göreceğiz böyle bir olay için herkes Klübümüze yükleniyor,İnsanların ağzı kulaklarına,Ama hayat bu gülme komşuna gelir başına derlerya bu olay'dan çok daha kötü'sünün bugün bize gülenlerin başına gelmeyeceği garanti değil işte o zaman göreceğiz bizim gösterdiğimiz hassasiyeti gösterebilecekler mi bakalım.

Biz Hala Gururluyuz,Biz Hala Galatasaray'ın Yanındayız ...
 
hele ki daha taze haber almanya daki hairlik macinda, ULM takimina, fark yemesi icin 5 rakamli bir rusvet verdigi belirtilen FB, sussa iyi olur hazirlik macinda bile rakibi para ile yenebiliyorlar...
 
Emre Yıldırmaz' Alıntı:
Cihan Oskay diyorum!


aynı sezonla alakalı daha önce, ersun yalan, cafer, Celal doğanın koruması da konuşmuştu...

ha birde kaleci şenol'un maç sonrası hemen sıcak demeci vardı FB'li yöneticiler bana pra teklif etti diye ama o hafta unutuldu bu olayalr.
 
Galatasaray´ımızı öyle kötülemeye başladılar ki, susmuyorlar daha. Galatasaray bu duruma yabancı değil falan, Galatasaray bunları 80´li yıllarda da yapıyordu falan. Yeter ya, herkes Galatasarayımızın üzerine gelmeye basladı.
 
Türkiye Gazetesi spor yazarı Öcal Uluç, 25 Nisan 1955 yılında oynanan Galatasaray-Fenerbahçe basketbol maçındaki skandalı kaleme aldı.

Tarih?ten bir yaprak!..

25 Nisan 1955; yer, İstanbul Spor ve Sergi Sarayı.

Salon tıklım tıklım dolu ve 1954 - 55 sezonu Türkiye Basketbol Şampiyonası?nın son maçı Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanıyor!..

O geceye kadar şampiyona finaline katılan diğer takımları ekarte eden üç takımdan, Modaspor, Galatasaray?ı, Fenerbahçe Modaspor?u yenmiş? Galatasaray, Fenerbahçe?yi yenerse bu üç takım ?puan puana olacak? ve ?şampiyonu 3?lü averaj tayin edecek??

Galatasaray?ın şampiyon olabilmesi için ?7 sayılık bir farka ihtiyacı? var; oyunun bitmesine 44 saniye kala sarı - kırmızılılar 40 - 27, yani 13 sayı önde ve ?top Galatasaray?da!..?

O yıllarda basketbolda ?30 saniye - 24 saniye kaideleri? yok; bir takım topla istediği kadar oynayabiliyor; üstelik ?potaya basket atış hâli olmadan da faul atışı yapılmıyor?; kısacası, Galatasaray ?44 saniyeyi top tutarak geçirdiği takdirde? şampiyon olacak!..

O zaman Galatasaray takımında ?basketbol cambazı, dripling üstadı bir oyun kurucu? var, Yalçın Granit; elinden top almak pek mümkün değil, zaten alınsa da, Galatasaray?ın ?o günün basketbol oyun kaideleri ile 44 saniyede 7 sayı yemesi? mümkün görünmüyor!..

Galatasaray tribünleri şampiyonluğu kutlamaya başlamışken; aaaaa, o da ne?..

Tribünlerden bir Fenerbahçeli yönetici iniyor (Genel Sekreter ve Fenerbahçe Tarihi yazarı Rüştü Dağlaroğlu); mola alan Fenerbahçe takımı, mola süresince devam eden fiskoslardan sonra, herkesin şaşkın bakışları arasında soyunma odasına gidiyor ve bir daha salona dönmüyor!..

Sebep; ortada ?fiziki? bir sebep yok!..

Ama ?kimyevi? bir sebep var; zira o zaman ?basketbolda hükmen galibiyet 3-0 ve de ?3-0 galip gelmek? Galatasaray?ı şampiyon yapmaya yetmiyor; şampiyon Modaspor!..
Bu hazin ve acı tablo karşısında ?çılgına dönen? Galatasaray seyircisi salonu saatlerce boşaltmıyor!..

Hakemlerin ve federasyon yetkililerinin ısrarlarına rağmen, Fenerbahçe salona dönmeyince, zamanın İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay olaya el koyuyor; Basketbol Federasyonu (Voleybol ve hentbol ile beraber o zamanlar adı ?Spor Oyunları Federasyonu?) Başkan Faik Gökay başkanlığında Spor Sergi Sarayı?nda toplanıyor!..

Ve karar ilân ediliyor; ?Galatasaray ve Modaspor beraberce şampiyon!..?

Türk Basketbol Tarihinde ?bir daha eşine rastlanmayan? ve belki de bir daha rastlanmayacak ?bu? kararla ?o yılın şampiyonluğu? ikiye bölünüyor; hem Modaspor?a, hem Galatasaray?a ?şampiyonluk kupası? veriliyor!..

Birdenbire bu ?tarihten bir yaprak? nereden de aklıma geldi; şu günlerde ?etikten, ahlâktan o kadar çok söz edildi? ki, ben de ?bir örnekle katkıda bulunayım? dedim; aslında epey örnekler var da; bu ?basketboldan? olanı!..

Türkiye Gazetesi
 

Üst