Son yıllarda/günlerde sıklıkla karşılaştığımız bir söylem var. ?Ne çabuk unuttunuz, bu takım daha iki sene önce küme düşmemeye çalışıyordu?. Bu görüşün zihinlere kazınması maalesef kötü sonuçlar doğuruyor. Ufak ?başarılar? gerçek başarılar gibi algılanırken, akabinde gelen olumsuz sonuçlar ise büyük bir yıkım gibi algılanıyor.
Bahsedilen takım Galatasaray olduğunda benim aklıma ?yenilmez armada? gelir. Yenilmez armada sanıldığı gibi 83-87 arasında şampiyonluklar yaşayan Galatasaray basketbol takımı için kullanılmaz. Aşağıdaki linklerde bu dönemdeki şampiyonluk görüntüleri var. Birinde efes?i diğerinde ise fener?i devirip şampiyon oluyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=ZgQ4PQp8JfU
http://www.youtube.com/watch?v=LEQkkvxNyNg&NR=1
Yenilmez Armada 1940-1954 yılları arasında 14 yıl boyunca şampiyon olan Galatasaray için kullanılır. Bu 14 yılda fener?e hiç maç kaybetmeyen Galatasaray için kullanılır. Sene 1953; fener?e karşı alınan 105-39'luk galibiyet basketbol tarihimizdeki gerçek zaferdir. (hezimet kelimesinin sanırsam doğru kullanımı bu zaferle anlam kazanır). Sene 1955; Galatasaray şampiyon olmasın diye Fenerbahçe maçtan çekilmiş ama federasyon hem moda hem de bizi şampiyon ilan etmiş.
Galatasaray basketbol takımının tarihinde bunlar var. (yukarıda zikrettiğim rakamları ve yılları karıştırmış olabilirim, ama fahiş bir hata olmadığını düşünüyorum). Takıma ya da antrenöre yönelik eleştirilerde nedense hemencecik ?Ne çabuk unuttunuz, bu takım daha iki sene önce küme düşmemeye çalışıyordu? argümanı karşımıza çıkıyor. Galatasaray hiçbir branşta bu argümanla özdeşleşemez. Özdeşleşmemeli. O sezon kötü bir anıdır ama Galatasaray?ın klasiği değildir. Bu nedenle de eleştirilere karşı bu argümanı kullananlar farkında olmadan zihinlerinde ?küçülttükleri? Galatasaray?ın, küçük ?başarıları?nı yetersiz görenleri, gerçek Galatasaraylı görmemektedirler. Bence önce aynada kendilerine bakmaları gerekir. Zihinlerinde küçülttükleri GALATASARAY'ı illa ki bizim de zihinlerimizde küçültmemiz gerekmemektedir. Takımı, oyuncuyu ya da hoca'yı eleştirmek Galatasaraylı olmamak ya da eleştirmeyenlerden daha az Galatasaraylı olmak anlamına gelmez.
Kimin, ne kadar Galatasaraylı olduğunu, kusura bakmayın ama yaptığı eleştirilerden hareketle ölçmeye kalkmak zeka ışıltısı değildir. Önce zihinleri sonra da zekayı açmak lazım. bunun için de birazcık da olsa tarih okumak, tarihten haberdar olmak lazım....
Bahsedilen takım Galatasaray olduğunda benim aklıma ?yenilmez armada? gelir. Yenilmez armada sanıldığı gibi 83-87 arasında şampiyonluklar yaşayan Galatasaray basketbol takımı için kullanılmaz. Aşağıdaki linklerde bu dönemdeki şampiyonluk görüntüleri var. Birinde efes?i diğerinde ise fener?i devirip şampiyon oluyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=ZgQ4PQp8JfU
http://www.youtube.com/watch?v=LEQkkvxNyNg&NR=1
Yenilmez Armada 1940-1954 yılları arasında 14 yıl boyunca şampiyon olan Galatasaray için kullanılır. Bu 14 yılda fener?e hiç maç kaybetmeyen Galatasaray için kullanılır. Sene 1953; fener?e karşı alınan 105-39'luk galibiyet basketbol tarihimizdeki gerçek zaferdir. (hezimet kelimesinin sanırsam doğru kullanımı bu zaferle anlam kazanır). Sene 1955; Galatasaray şampiyon olmasın diye Fenerbahçe maçtan çekilmiş ama federasyon hem moda hem de bizi şampiyon ilan etmiş.
Galatasaray basketbol takımının tarihinde bunlar var. (yukarıda zikrettiğim rakamları ve yılları karıştırmış olabilirim, ama fahiş bir hata olmadığını düşünüyorum). Takıma ya da antrenöre yönelik eleştirilerde nedense hemencecik ?Ne çabuk unuttunuz, bu takım daha iki sene önce küme düşmemeye çalışıyordu? argümanı karşımıza çıkıyor. Galatasaray hiçbir branşta bu argümanla özdeşleşemez. Özdeşleşmemeli. O sezon kötü bir anıdır ama Galatasaray?ın klasiği değildir. Bu nedenle de eleştirilere karşı bu argümanı kullananlar farkında olmadan zihinlerinde ?küçülttükleri? Galatasaray?ın, küçük ?başarıları?nı yetersiz görenleri, gerçek Galatasaraylı görmemektedirler. Bence önce aynada kendilerine bakmaları gerekir. Zihinlerinde küçülttükleri GALATASARAY'ı illa ki bizim de zihinlerimizde küçültmemiz gerekmemektedir. Takımı, oyuncuyu ya da hoca'yı eleştirmek Galatasaraylı olmamak ya da eleştirmeyenlerden daha az Galatasaraylı olmak anlamına gelmez.
Kimin, ne kadar Galatasaraylı olduğunu, kusura bakmayın ama yaptığı eleştirilerden hareketle ölçmeye kalkmak zeka ışıltısı değildir. Önce zihinleri sonra da zekayı açmak lazım. bunun için de birazcık da olsa tarih okumak, tarihten haberdar olmak lazım....