Basketbol koçluğundan Meditasyon rehberliğine
Galatasaray Basketbol A Takımı'nın eski antrenörü Koray Mincinozlu basketbol hayatının getirdiği stres ve yorgunluktan meditasyonla kurtulunca 'meditasyon koç'luğunu seçti.
Koray Mincinozlu adını basketbolla ilgilenenler çok iyi bilir. Tam 27 yıl basketbol camiasına emek veren Mincinozlu, Galatasaray Basketbol A Takımı'nın antrenörlüğünden, Milli Takım yardımcı antrenörlüğüne kadar görev aldı. 1981 yılında iş hayatının stresiyle baş edebilmek için transandantal meditasyona başladı. Mincinozlu hep güç enerjileri üzerine kurulu basketbol dünyasında meditasyonun etkisini şöyle anlatıyor; "Kendimi bildim bileli, basketbol dünyası da dahil olmak üzere her tarafa karşı hem mistik bir ilgim hem yabancı bir tarafım vardır. Transandantal meditasyonun özellikle basketbol dünyasında çok büyük faydası oldu. Çünkü o camia güç enerjileri üzerine kurulu, hep güçlü olmak zorundasınız. Basketbol antrenörlüğü hele maç yönetimi çok yoğun bir şeydir. Meditasyon o dönemde yaşadığım stresi atmakta çok yardımcı oldu. Ayrıca içimde, en başarılı olduğum zamanlarda bile tatmin olmayan, ne olduğunu anlamadığım bir özlem vardı. Meditasyon bunu bir parça karşılar gibi oldu. Meditasyon yaptığım dönemlerde basketbol hayatım daha verimli oldu çünkü daha iyi dinlenebildim.''
ÖFKE NÖBETİ
Mincinozlu 27 yılın sonunda basketbolun yavaş yavaş kendisi için anlamını yitirmeye başladığını hissettiği dönemde geçirdiği bir öfke nöbetinin ardından hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verince yolu Hindistan'a kadar uzanır; "Beş yıl önce bir öfke nöbetinin ardından elimi cama vurdum ve yaralandım. Bu bende bir dönüm noktası oldu. O dönemde meditasyonumu azaltmıştım, yeniden kendimi sorguladım. 'Ben ne yapıyorum, neden bu öfke nöbetleri geliyor,' diye düşündüm ve tekrar meditasyonu yoğunlaştırdım. Meditasyon hemen etkisini gösterdi. Uzun zamandır merak ettiğim Osho'nun çalışmalarıyla karşılaştım. Hindistan'a gidip Udaypur'da Sarasvati aşramında hatha yoga çalışmasına katıldım. Dönüşte Puna'ya gittim ve Puna'ya aşık oldum. Gençken hep 'Ben büyüyünce bir yer yapacağım böyle olmayacak' diye hayal edersiniz ya, işte öyle bir yerdi. Bembeyaz bir platformun üstünde, Romalılar gibi giyinmiş, uzun saçlı kadın ve erkekler, ortada kurulmuş bir orkestra eşliğinde dans ediyorlardı. Orada meditasyon konsepti daha önce uyguladıklarımdan çok farklıydı.'' Peki neydi Mincinozlu'yu Puna'da gördükleri karşısında etkileyen? Orada uygulanan kavramın Osho'nun tabiriyle; "Zorba - Buda'' birliği olduğunu anladığını söyleyen Mincinozlu, bunu şöyle anlatıyor; "Bir anlamda Kazancakis'in Zorba karakteri gibi bir anlamda da Buda gibi... Bizdeki alemci adam; zevklerinin, ihtiraslarının peşindeki Zorba taraf, ama aynı zamanda da içinde bir Buda kadar saf, temiz ve aşk dolu... İkisi bir arada... İnzivaya çekilip meditasyon yapmak değil... Bu beni iyice büyüledi. İlk yıl 4 ay, sonraki yıllar birer ay kaldım. Bu kış kendi Punamı burada yaratma kararı aldım."
HAYAL ADASI
Gençken arkadaşlarıyla hayal ettiği adasını İstanbul'da yaratmak isteyen Mincinozlu, dünyada yaygın olan meditasyon tekniklerinden değişik ve daha dinamik bir enerjiye ulaşmayı sağlayan teknikleri şöyle anlatıyor: "Dünyada yapılan meditasyon kavramları tamamen toplumdan soyutlanma, neşeden uzak, soğuk, donuk, kendi kendine yeterli ama yalnız bir konsept sunar. Aslında tam tersi... Hayatımızı geliştirmek için var. Meditasyon yapan birisinin dans etmesi, şarkı söylemesi, coşku içinde olması, şükran içinde olması lazım. Şükran geldiğinde insan ya dua eder ya da neşeyle dans eder. Normalde şehir hayatında yaptığımız danslar, başkalarına kendimizi göstermek için yapılan danslar... Meditasyondaki dansı ise kendin için yapıyorsun.'' Mincinozlu son 5 yılda düzenli olarak meditasyon yaptıktan ve kendi yaşamındaki değişimleri gözledikten sonra basketboldan uzaklaşarak şimdi de "meditasyon rehberliği'' yapma kararı almış: "Dünyada 113 meditasyon tekniği var. Biz 3 çeşit üzerine yoğunlaştık: Dinamik, kundalini ve boyutsuzluk meditasyonları... Bu meditasyonlar 21 gün düzenli olarak yapılırsa aşırı yemekten sigaraya kadar olumsuz alışkanlıklardan uzaklaşılıyor. Farkındalık artıyor. Neden çok yediğini, neden içki, sigara içtiğini anlamaya başlıyorsun. Meditasyon sizi kendinize götürüyor. Bu yolculukta olumsuz yanlarınızı da keşfediyorsunuz. Gerçekten değişime hazırsanız meditasyona başlayın." (0W0 Tel: 0212 287 99 98)
Figen Yanık
Galatasaray Basketbol A Takımı'nın eski antrenörü Koray Mincinozlu basketbol hayatının getirdiği stres ve yorgunluktan meditasyonla kurtulunca 'meditasyon koç'luğunu seçti.
Koray Mincinozlu adını basketbolla ilgilenenler çok iyi bilir. Tam 27 yıl basketbol camiasına emek veren Mincinozlu, Galatasaray Basketbol A Takımı'nın antrenörlüğünden, Milli Takım yardımcı antrenörlüğüne kadar görev aldı. 1981 yılında iş hayatının stresiyle baş edebilmek için transandantal meditasyona başladı. Mincinozlu hep güç enerjileri üzerine kurulu basketbol dünyasında meditasyonun etkisini şöyle anlatıyor; "Kendimi bildim bileli, basketbol dünyası da dahil olmak üzere her tarafa karşı hem mistik bir ilgim hem yabancı bir tarafım vardır. Transandantal meditasyonun özellikle basketbol dünyasında çok büyük faydası oldu. Çünkü o camia güç enerjileri üzerine kurulu, hep güçlü olmak zorundasınız. Basketbol antrenörlüğü hele maç yönetimi çok yoğun bir şeydir. Meditasyon o dönemde yaşadığım stresi atmakta çok yardımcı oldu. Ayrıca içimde, en başarılı olduğum zamanlarda bile tatmin olmayan, ne olduğunu anlamadığım bir özlem vardı. Meditasyon bunu bir parça karşılar gibi oldu. Meditasyon yaptığım dönemlerde basketbol hayatım daha verimli oldu çünkü daha iyi dinlenebildim.''
ÖFKE NÖBETİ
Mincinozlu 27 yılın sonunda basketbolun yavaş yavaş kendisi için anlamını yitirmeye başladığını hissettiği dönemde geçirdiği bir öfke nöbetinin ardından hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verince yolu Hindistan'a kadar uzanır; "Beş yıl önce bir öfke nöbetinin ardından elimi cama vurdum ve yaralandım. Bu bende bir dönüm noktası oldu. O dönemde meditasyonumu azaltmıştım, yeniden kendimi sorguladım. 'Ben ne yapıyorum, neden bu öfke nöbetleri geliyor,' diye düşündüm ve tekrar meditasyonu yoğunlaştırdım. Meditasyon hemen etkisini gösterdi. Uzun zamandır merak ettiğim Osho'nun çalışmalarıyla karşılaştım. Hindistan'a gidip Udaypur'da Sarasvati aşramında hatha yoga çalışmasına katıldım. Dönüşte Puna'ya gittim ve Puna'ya aşık oldum. Gençken hep 'Ben büyüyünce bir yer yapacağım böyle olmayacak' diye hayal edersiniz ya, işte öyle bir yerdi. Bembeyaz bir platformun üstünde, Romalılar gibi giyinmiş, uzun saçlı kadın ve erkekler, ortada kurulmuş bir orkestra eşliğinde dans ediyorlardı. Orada meditasyon konsepti daha önce uyguladıklarımdan çok farklıydı.'' Peki neydi Mincinozlu'yu Puna'da gördükleri karşısında etkileyen? Orada uygulanan kavramın Osho'nun tabiriyle; "Zorba - Buda'' birliği olduğunu anladığını söyleyen Mincinozlu, bunu şöyle anlatıyor; "Bir anlamda Kazancakis'in Zorba karakteri gibi bir anlamda da Buda gibi... Bizdeki alemci adam; zevklerinin, ihtiraslarının peşindeki Zorba taraf, ama aynı zamanda da içinde bir Buda kadar saf, temiz ve aşk dolu... İkisi bir arada... İnzivaya çekilip meditasyon yapmak değil... Bu beni iyice büyüledi. İlk yıl 4 ay, sonraki yıllar birer ay kaldım. Bu kış kendi Punamı burada yaratma kararı aldım."
HAYAL ADASI
Gençken arkadaşlarıyla hayal ettiği adasını İstanbul'da yaratmak isteyen Mincinozlu, dünyada yaygın olan meditasyon tekniklerinden değişik ve daha dinamik bir enerjiye ulaşmayı sağlayan teknikleri şöyle anlatıyor: "Dünyada yapılan meditasyon kavramları tamamen toplumdan soyutlanma, neşeden uzak, soğuk, donuk, kendi kendine yeterli ama yalnız bir konsept sunar. Aslında tam tersi... Hayatımızı geliştirmek için var. Meditasyon yapan birisinin dans etmesi, şarkı söylemesi, coşku içinde olması, şükran içinde olması lazım. Şükran geldiğinde insan ya dua eder ya da neşeyle dans eder. Normalde şehir hayatında yaptığımız danslar, başkalarına kendimizi göstermek için yapılan danslar... Meditasyondaki dansı ise kendin için yapıyorsun.'' Mincinozlu son 5 yılda düzenli olarak meditasyon yaptıktan ve kendi yaşamındaki değişimleri gözledikten sonra basketboldan uzaklaşarak şimdi de "meditasyon rehberliği'' yapma kararı almış: "Dünyada 113 meditasyon tekniği var. Biz 3 çeşit üzerine yoğunlaştık: Dinamik, kundalini ve boyutsuzluk meditasyonları... Bu meditasyonlar 21 gün düzenli olarak yapılırsa aşırı yemekten sigaraya kadar olumsuz alışkanlıklardan uzaklaşılıyor. Farkındalık artıyor. Neden çok yediğini, neden içki, sigara içtiğini anlamaya başlıyorsun. Meditasyon sizi kendinize götürüyor. Bu yolculukta olumsuz yanlarınızı da keşfediyorsunuz. Gerçekten değişime hazırsanız meditasyona başlayın." (0W0 Tel: 0212 287 99 98)
Figen Yanık
Meditasyon dersleriyle başla 
