bende türkçe öğretmeniyim ve bu çarpık düzen sonucunda kpss, öss, yds sonunda s olan bütün kısaltmalardan nefret eder hale geldim (gs hariç
)
en son matematiği lise 1 de gösterdiler sözel alanı seçtik en iyi olduğumuz dala geçtik. lise bitene kadar edebi metinler, türk dili, dil bilgisi, edebiyat vb. dersler öğrendik, geldik üniversiteye.
lisede yarı yoldan başladığımız öğrendiklerimizi doğumundan ölümüne kadar öğrendik, bunun yanında kırgız, uygur, harezm, azeri, göktürk, türkmenistan, selçuk, osmanlı, eski türkçe ve yeni türkçelerin kitabını yazacak duruma geldik, vize, final ve bütlerde bu dersleri geçeceğiz diye terlemedik yerimiz kalmadı hayırlısıyla okulu bitirdik...
girdik kpss ye karşımıza çıkan soru:
"Ayşen elindeki değişik renkteki 8 boya kalemini kullanarak
yukarıdaki şekilde verilen altı kareyi, 3 ve 6 numaralı
kareler aynı renkte, diğer kareler de bu karelerden ve
birbirinden farklı renklerde olmak koşuluyla boyamak istiyor.
Ayşen, bu boyama işini kaç farklı şekilde yapabilir?" bu. bana ne kardeşim kim nereyi nasıl boyayacaksa, elalemin boya-badana işinin tasası bana mı düştü? sen bana kaç yıl boyunca bunu mu öğrettin de soruyorsun, ben zaten anlamıyorum diye gitmiş türkçe yi seçmişim sen bana matematik bilmiyorsun diye görev vermiyorsun. bana lazım olacak matematik bu mu? bana lazım olan 4 işlem onuda sular seller gibi yapıyorum çok şükür, sen bana kırgız, uygur, harezm, azeri, göktürk, türkmenistan, selçuk, osmanlı, eski türkçe ve yeni türkçe vb. öğretmedin mi? sorsana o zaman bunlardan, kitabeleri kim dikmiş, niye dikmiş, nelerden bahseder, u > ı ya ne zaman nasıl dönüşmüş, nefî yi hiciv yazmaya iten sebepler nelermiş sorsana bunları? madem sormayacaksın niye öğrettin bunları bana kaç yıl boyunca? (gerçi bunları öğretmeleride ayrı bir mesele)
daha çok sözüm var söyleyecekte
her doğru her yerde söylenmiyor işte
