Özyer, yaptığı açıklamada, 2006 yılını ''Basketbol Yılı'' olarak değerlendirerek, ''Türk oyuncuların ağırlıkta olduğu bir takımla Ülkerspor şampiyon oldu. Ondan sonra gençlerin desteğiyle Japonya'da milli takım iyi bir başarı elde etti'' dedi.
Ülkerspor'da inişli çıkışlı bir sezonda, sezon sonuna doğru yardımcı antrenörken bir anda başantrenör olduğunu anlatan Murat Özyer, ''Yönetim takımı bana emanet etti. Çok kaliteli Türk oyuncuların katkısıyla ilk başantrenörlük deneyimimde şampiyonluk yaşadım. Kulüp yönetimi bana güvendi. Ben de güvenlerini boşa çıkartmadım. 4 sene sonra şampiyonluk geldi'' diye konuştu.
-''GALATASARAY'DA DA EN İYİSİNİ YAPACAĞIZ''-
Murat Özyer, şampiyonluktan birkaç gün sonra Ülker'in sponsor olarak devam etme kararının ardından Galatasaray'dan teklif aldığını belirterek, ''Teklifi hemen kabul ettim. Zaten antrenörlüğe başladığım yer Galatasaray'dı. Galatasaray Liseli olmam da kararımda etkili oldu'' dedi.
Galatasaray'ın şartlarını bilerek sarı-kırmızılı takıma geldiğini anlatan Özyer, ''Müessese kulübü değiliz, ama gençlik kulüpleri içinde basketbol organizasyonuna yeni başlayan, ama genlerinde basketbol olan bir kulubüz. Cafe Crown'un sponsor olarak desteklemesiyle, bize verilen maddi imkanlar içinde en iyisini yapacağız. Buradaki bütün şartlarımızı zorluyoruz. Bizim parolamız; verebileceğimizin yüzde 110'unu vermek'' diye konuştu.
Murat Özyer, yeni bir ekiple, yeniden bir yapılanmaya gittiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Galatasaray yönetiminden Atilla Kınay, Adnan Polat ve başkan Özhan Canaydın'ın değerli katkılarıyla öncelikle Florya'daki salonumuz pırıl pırıl bir hale geldi. Ondan sonra yeni 11 oyuncuyla lige başladık. 2007 yılında hedefimiz, ilk 4'e girip Galatasaray Cafe Crown'un prestijli bir Avrupa kupasında mücadele etmesini sağlamak. Daha da önemlisi sonuçların dışındaki organizasyonun hem içeriden hem dışardan başarılı olduğunu göstermek.''
-''TÜRKİYE LİGİ ORGANİZASYONDA SINIFI GEÇEMEDİ''-
Murat Özyer, bu sezon ligin basketbol anlamında çekişmeli geçtiğini, ama organizasyonda sınıfı geçemediğini söyledi.
Ligi değerlendirirken basketbol ve organizasyon açısından ikiye ayırdığını vurgulayan Özyer, ''Ligde Türk Telekomspor, Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in kadroları ve bütçeleri çok geniş. Onların dışındaki ekiplerde basketbollar birbirine yakın, herkes birbirini yenebiliyor. Basketbol anlamında çekişmeli bir lig oluyor'' dedi.
Murat Özyer, Beko'nun lige sponsor olduğunu hatırlatarak, ''Sponsoru olan bir ligde daha farklı bir organizasyon bekliyorum. Bu sadece kulüplerin problemi değil. Federasyonun ve kulüplerin beraber çalışacağı bir organizasyonla basketbolun içine başka sponsorları çekebilmek için öncelikle seyircileri salona taşıyabilmek lazım. Ligin ortasına gelmemize rağmen bu konuda Türkiye Ligi sınıfı geçemiyor. Burada sorumluluk hepimizin, ama bunun için fazladan bir uğraş verilmediğini düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
-''TÜRK HALKININ MİLLİ TAKIMDAN BEKLENTİLERİ BÜYÜK''-
(A) Milli Takımın 2006 yılında Dünya Şampiyonası'nda çok önemli bir tecrübe yaşadığını ifade eden Murat Özyer, millilerin 2007'de bunu daha büyük başarıya çevireceklerini düşündüğünü kaydetti.
Özyer, milli oyuncuların Japonya'da canla başla mücadele edip, Türk milli takım formasının çok değerli olduğunu bir kez daha kanıtladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Mücadele ettikleri zaman isimlerin önemli olmadığını, ama bu arada da bir üst seviyeye tırmanmak için bazı isimlerin de bu mücadeleyi yapması gerektiğini gördüler. 2010 gibi bir hedef koydular, ama Türk halkının da büyük beklentisi var. Milli takımın geçen turnuvada, nasıl başarılı olacaklarını öğrendiklerini ve bunu 2007'de daha yukarı taşıyacaklarını düşünüyorum. Dünya Şampiyonası, oyuncular, teknik ve idari ekip için büyük bir tecrübe oldu.''
Milli takımın her zaman Avrupa'da ilk 5 içinde olduğu zaman başarılı sayılabileceğini vurgulayan Murat Özyer, ''Çünkü turnuva formatında şansın da bir faktörü var. Turnuvaları tek tek başarılı olarak değerlendirebilirsiniz, ama Türk basketbol ekolünun başarısından söz etmek için kalıcı ve devamlılığı olan şeyler yapmak lazım'' dedi.
Özyer, son olarak Galatasaray ve Türk basketbol camiasına 2007'de salonların dolu olduğu, oyuncularla seyircilerin bütünleştiği, kavganın ve küfürün olmadığı güzel bir sene dileyerek, ''Sağlıklı, huzur içinde bol kazançlı bir yıl diliyorum ve herkesin bayramını kutluyorum'' diye konuştu.
Ülkerspor'da inişli çıkışlı bir sezonda, sezon sonuna doğru yardımcı antrenörken bir anda başantrenör olduğunu anlatan Murat Özyer, ''Yönetim takımı bana emanet etti. Çok kaliteli Türk oyuncuların katkısıyla ilk başantrenörlük deneyimimde şampiyonluk yaşadım. Kulüp yönetimi bana güvendi. Ben de güvenlerini boşa çıkartmadım. 4 sene sonra şampiyonluk geldi'' diye konuştu.
-''GALATASARAY'DA DA EN İYİSİNİ YAPACAĞIZ''-
Murat Özyer, şampiyonluktan birkaç gün sonra Ülker'in sponsor olarak devam etme kararının ardından Galatasaray'dan teklif aldığını belirterek, ''Teklifi hemen kabul ettim. Zaten antrenörlüğe başladığım yer Galatasaray'dı. Galatasaray Liseli olmam da kararımda etkili oldu'' dedi.
Galatasaray'ın şartlarını bilerek sarı-kırmızılı takıma geldiğini anlatan Özyer, ''Müessese kulübü değiliz, ama gençlik kulüpleri içinde basketbol organizasyonuna yeni başlayan, ama genlerinde basketbol olan bir kulubüz. Cafe Crown'un sponsor olarak desteklemesiyle, bize verilen maddi imkanlar içinde en iyisini yapacağız. Buradaki bütün şartlarımızı zorluyoruz. Bizim parolamız; verebileceğimizin yüzde 110'unu vermek'' diye konuştu.
Murat Özyer, yeni bir ekiple, yeniden bir yapılanmaya gittiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Galatasaray yönetiminden Atilla Kınay, Adnan Polat ve başkan Özhan Canaydın'ın değerli katkılarıyla öncelikle Florya'daki salonumuz pırıl pırıl bir hale geldi. Ondan sonra yeni 11 oyuncuyla lige başladık. 2007 yılında hedefimiz, ilk 4'e girip Galatasaray Cafe Crown'un prestijli bir Avrupa kupasında mücadele etmesini sağlamak. Daha da önemlisi sonuçların dışındaki organizasyonun hem içeriden hem dışardan başarılı olduğunu göstermek.''
-''TÜRKİYE LİGİ ORGANİZASYONDA SINIFI GEÇEMEDİ''-
Murat Özyer, bu sezon ligin basketbol anlamında çekişmeli geçtiğini, ama organizasyonda sınıfı geçemediğini söyledi.
Ligi değerlendirirken basketbol ve organizasyon açısından ikiye ayırdığını vurgulayan Özyer, ''Ligde Türk Telekomspor, Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in kadroları ve bütçeleri çok geniş. Onların dışındaki ekiplerde basketbollar birbirine yakın, herkes birbirini yenebiliyor. Basketbol anlamında çekişmeli bir lig oluyor'' dedi.
Murat Özyer, Beko'nun lige sponsor olduğunu hatırlatarak, ''Sponsoru olan bir ligde daha farklı bir organizasyon bekliyorum. Bu sadece kulüplerin problemi değil. Federasyonun ve kulüplerin beraber çalışacağı bir organizasyonla basketbolun içine başka sponsorları çekebilmek için öncelikle seyircileri salona taşıyabilmek lazım. Ligin ortasına gelmemize rağmen bu konuda Türkiye Ligi sınıfı geçemiyor. Burada sorumluluk hepimizin, ama bunun için fazladan bir uğraş verilmediğini düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
-''TÜRK HALKININ MİLLİ TAKIMDAN BEKLENTİLERİ BÜYÜK''-
(A) Milli Takımın 2006 yılında Dünya Şampiyonası'nda çok önemli bir tecrübe yaşadığını ifade eden Murat Özyer, millilerin 2007'de bunu daha büyük başarıya çevireceklerini düşündüğünü kaydetti.
Özyer, milli oyuncuların Japonya'da canla başla mücadele edip, Türk milli takım formasının çok değerli olduğunu bir kez daha kanıtladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Mücadele ettikleri zaman isimlerin önemli olmadığını, ama bu arada da bir üst seviyeye tırmanmak için bazı isimlerin de bu mücadeleyi yapması gerektiğini gördüler. 2010 gibi bir hedef koydular, ama Türk halkının da büyük beklentisi var. Milli takımın geçen turnuvada, nasıl başarılı olacaklarını öğrendiklerini ve bunu 2007'de daha yukarı taşıyacaklarını düşünüyorum. Dünya Şampiyonası, oyuncular, teknik ve idari ekip için büyük bir tecrübe oldu.''
Milli takımın her zaman Avrupa'da ilk 5 içinde olduğu zaman başarılı sayılabileceğini vurgulayan Murat Özyer, ''Çünkü turnuva formatında şansın da bir faktörü var. Turnuvaları tek tek başarılı olarak değerlendirebilirsiniz, ama Türk basketbol ekolünun başarısından söz etmek için kalıcı ve devamlılığı olan şeyler yapmak lazım'' dedi.
Özyer, son olarak Galatasaray ve Türk basketbol camiasına 2007'de salonların dolu olduğu, oyuncularla seyircilerin bütünleştiği, kavganın ve küfürün olmadığı güzel bir sene dileyerek, ''Sağlıklı, huzur içinde bol kazançlı bir yıl diliyorum ve herkesin bayramını kutluyorum'' diye konuştu.
