Nereye Kadar ?

Senelerdir bu şube için tek yapmaya çalıştığımız, istediğimiz günlük başarılardan ziyade sistem ve yapılanmaydı.
Ama ilerleyen yıllar da sistem ve yapı iyiye gideceğine gittikçe kötüye gidiyor sanki. Bugün şubede ki görüntü ve yapılan yanlışlar insanı düşündürüyor.

Bayan takımıyla başlamak istiyorum. Geçen sene 5.5 kişiyle gösterilen mücadele tabii ki herkesi mutlu etti, gururlandırdı. Bu sene kurulan takım da heyecanlandırıyor açıkçası. Ama şu da bir gerçek ki geçen seneden altyapı dışında sadece 2 oyuncu kaldı. Bu sene anlaşılan çoğu oyuncunun 2 senelik olması güzel bir gösterge fakat eğri oturup doğru konuşmak gerekiyor.
Ahmet DEDEHAYIR bugün şubeden çekilse şubenin geleceği ne olur.
Doğru şeyler yapıldığını çok iyi biliyorum kısa vadeli fakat uzun vadeli olarak planlamalar ne durumda.

Erkek takımına gelince ise durum içler acısı. Altyapıdan gelen en önemli oyuncunun da gitmesi açıkçası bende bardağı taşırdı. Yaşananlar, şubenin durumunu zaten çoğunuz takip ettiniz. Her sene yenilenen yabancılar, yöneticiler, salonlar, formalar, taraftar profilleri.

Daha da uzun yazarak can sıkmak istemiyorum. Bugün bir isim gelicek diye heyecanlanıyoruz. Peki sonrası ? Yeniden günlük olaylara döndük ne yazık ki.

Galatasaray'ın yeni taraftar profili nedeniyle zaten başarıyla gelen bir taraftar oluştu. Bu da ayrı bir zayıf nokta. Günlük başarıyla susan bir taraf, günük başarısızlığı bekleyen ve anında tepki veren diğer taraf.

Bu şekilde kesinlikle başarının geliceğini düşünmüyorum ben.Ve gerçekten merak ediyorum basketbolu bu ülkeye getiren Galatasaray'daki bu durum nereye kadar?
 
Nereye kadar taraftr taraftarlığını bilene kadar
,yönetim altyapının değerini bilene kadar,altyapıda sağlam koçlar olduğu kadar,pilot takım bulana kadar, herkes klavye başından değil bizzat destek olana kadar sürer.
 
Buraya kadar bence artık akıllandık..bayan takımı çok çeşitli bir kadro kuruyo ve genç oyunculardan kuruluyor..ilerisi düşünüldügü acık acık ortada...

erkek takımına gelince bayan takımı kadar olumlu yaklaşmayacagım...ama herkesin tepkileri var..her sene niye yabancılar degişiyor diye...ama şöyle düşünmek lazım...cok iyi başarılar elde edemedik son yıllarda..aldıgımız yabancılarda başarısızlıgın altında eriyip gitti..misal gecen sene forumda hatırladıgıma göre kimsenin agzından owens hite dee gaines gibi isimler hic yokken alındı..ama şimdi bildigimiz oyuncuları almaya calısıyoruz..zizic,engin,prkacin isimleri geciyor..bu oyuncuları biliyoruz..ama dee hite kapalı kutuydu...bu konuda akıllandık bence..ve benim cevabım toz pembe gibi görüksede

BURAYA KADAR..
 
Yönetim kambur olarak gördüğü sürece istikrarsızlık devam eder. Bu sezonuda atlatırız, gelecek sezon ne olur bilmiyoruz. Yönetim/ yöneticiler şubeye gelir/ gider açısından değil, prestij olarak bakmalı. 100 küsür yıllık bir spor kulübü tarihi var ama bir türlü bu bakış açısı yakalanamıyor. Galatasaray Spor Kulübü yöneticiliği bir hayaldir ve bu hayali gerçekleştirenler mazeretler arkasına saklanmadan aldıkları görevin hakkını vermeliler. Uzun yıllaa uzanan planlara gereksinim var. Yeni stad için bugünden koltuk pazarlamak değildir başarı, başarı kulübü gelecek yıllara iyi etüd edilmiş planlar dahilinde götürmektir. Amatör şubeler, camia içinde bir iktidar savaşının konusu olmaktan çıkarılmalıdır.

Aslında başarı taraftarıda yok. Daha doğrusu sözü edilebilecek kadar. Hatta başarısızlığa çeşitli nedenlerle daha çok ilgi duyan var. Basketbol ASY'de yalnızca küme düştüğü zaman pankart olmuştur. Başarı; başarısızlık kadar ilgi çekmiyor ne yazık ki..
 
Türkiyede basketbola ilgi ne derecede ki yatırım yapılsın? Sadece bizim değil genel olarak bir problem bu Türkiyede. Fenerbahçe biraz biraz değiştiriyor bunu. Futbolda bizim altyapımız nasıl sağlamsa basketbolda da onların altyapıları iyi. Genç, yıldız, küçük birçok takımlarda Türkiye şampiyonlukları ve iyi oyuncuları var.

Elimizde çok güzel bir fırsat var. Aslantepeye salon yapılması birçok şeyi değiştirecektir. Beşiktaşın iki tane salonu var, Fener kendi evi gibi İpekçide oynuyor ve yeni salon yaptırıyor ama hiçbirinin stadının yanında salonu olabilme ihtimali yok ki bu da salon sporları için çok çok büyük bir avantajdır. Ne yapıp edip Aslantepeye salon düşüncesi hayata geçirilmelidir. O zaman görürüm işte amatör şubeler nasıl kanatlanıyor...
 
Açıkçası Muratın değindiği konu senelerdir benim kafamdaki konu. İki sene önce play out oynayan bir erkek takımı 2 sene önce küme düşen bir kız takımı vardı ve günlük transferlerle iş götürülmeye çalışılıyordu.

Ben şu geçtiğimiz iki yılda bi yapılanma görüyordum şubede gerek kız takımı gerekse erkek takımı olsun en azından su 2 yıllık süreçte çok büyük başarılar beklemiyordum. Sonucta yeni kurulan 2 takım iyi bile olsa oturmuş takımların içinde zorlanıcagımız gercegi vardı.

Hatta burda söylediğim konuştugum arkadaslarım da vardır. Eger bu sene iskelet korunur seneye bunun üzerine bişeyler inşa edilirse seneye artık şampiyonluk hayal olmaktan çıkar diyordum. Kız takımı bu sene artık yüzde 95 şampiyon olmalıdır. Mazeretleri yok.

Erkek takımına gelince. 4 yabancı değişti. Cüneyt kaptan gitti Fatih gitti Cemal gittiği söyleniyor. Yeni bir Türk oyuncu alınmadı ve artık kaliteli bir oyuncu bulma şansı yüzde 3lerde falan. Gelen yabancıların eline bakıcaz. Ve bu sene yine beklentim sıfır. Yeniden kurulan takım. Alışma dönemi vs vs. Gecen yılın üzerine atılan bi adım yok ve gecen yıldan gelen hersey bi tekme atılıp yıkılmış ve üzerine yeni bişey inşa edilmeye çalışılıyor.

Açıkçası bugünkü transfer beni hiç menun etmedi ve sevindirmedi. Çünkü şubenin hali içler acısı. Düşülen durum ortada. Nereye kadar bilmiyorum ama bu sezon da bizim için başlamadan buraya kadar gibi geliyor bana. Umarım yanılırım en azından bu sezon yeni bir yapılanmanın üzerine her sene konan yeni bir taşın başlangıcı olur.
 
Mevcut durum, zihniyet değişmedikçe sürer gider...

Basketbola "amatör branş" yaftası ne zaman vurulmaz ve basketbolu yönetenler ne zaman bu işin ciddiyetini kavrayıp, aklıyla davranıp, kendi egolarını bir kenarı bırakırsa şubenin önü açılır.

O vakit salonda yapılır, altyapıda canlanır... Planlar günlük, aylık değil; üçer yıllık, beşer yıllık yapılmaya başlar. Basketbol, para hibe edilen değil, para kazandıran profesyonel bir branş olur.

Belki birgün...
 
Çok doğru şeyler yazmışsınız Murat Bey, Bu ülkeye basketbolu getiren bu takımdır. Şu an parayla bir yerlere gelmeye çalışan diğer kulüplere bakınca insana çok koyuyor.Yanlış ne olursa olsun yönetimde başlıyor bence ama yönetim istediği kadar kötü olsun GALATASARAY taraftarı olmanın ayrıcalığını artık gösterememeye başladık gibi geliyor bana.Takımı beğenirsin yada beğenmezsin Hocayı veya yönetime de öyle ama şunu unutmaya başladık biz taraftarız arkadaşlar taraftarlık denilen durum öyle: "ben Galatasarayı tutuyorum kazanınca seviniyorum ama kaybederse de bana ne bana mı para veriyolar" zihniyetiyle olmaz. Avrupa'ya bakın adamların takımı ligden düşmüş düşmeyi bırakın rezil olmuşlur 4 yiyolar her hafta ama o taraftar o sahayı dolduruyor.Çünkü biliyor ki o kulup taraftarı takım değil takım bir yıl kötü olur, iki yıl kötü olur, 10 yıl kötü olur ama sahip çıkarsak mutlaka bir gün iyi olur. Şunu unutuyoruz arkadaşlar bu yapılan şey spor,oyun,savaş,mücadele her ne derseniz deyin ama bir tane kazanan var siz ne kadar iyi veya kötü olun bir kişi kazanacak...Kusura bakmayın çok uzattım belki okumazsınız bile ama ben pek yazmayı sevmem bu gece içimi döktüm...Uzun lafın kısası eğer GALATASARAY kaybettiği zaman takım değiştirmeyi düşünmüyorsanız bu takım sizin lütfen onu destekleyin. Istanbulda her maç rakip kim olursa olsun o salon dolu olsun.Çok zor değil gibi geliyor bana. Herkese o zaman anlatalım GALATASARAY'lı olmayı bırakın kadroyu başarıyı kupayı işte o zaman tarihe geçelim bir kez daha..Çok uzun oldu okuyan herkesten özür dilerim...Saygılar...
 

Üst