Henüz 18 yaşındayken milli takıma kadar yükselen ancak üst üste gelen sakatlıklar ve şanssızlıklar nedeniyle çok sıkıntılı günler geçiren Orhan Güler, 2004-05 sezonunda Galatasaray formasıyla yeni bir başlangıç yapmak amacında.
Kendisini yeniden tüm basketbolseverlere ispatlama çabası içerisinde olacağını ifade eden Orhan Güler’in en büyük silahı ise içindeki basketbol oynama hırsı...
Orhan Güler son birkaç yıldır neler yaptı neler yaşadı?
Ben Darüşşafaka forması altındayken milli takıma kadar yükselmiş üstelik bunu 18 yaşındayken başarmış bir basketbolcuyum. Ülkerspor’a kiralık olarak transfer olduğum dönemde lig şampiyonluğu da yaşadım. Kiralık olarak forma giydikten sonra serbest kalabilmem için yaşamın dolmasına 1 yıl vardı. Ben Darüşşafaka’ya dönmek istemediğim için yurtdışına giderek bu sürenin dolmasını istedim. Ancak o yıl yeni düzenlemeler geldiği için bu süre uzadı. Bu şanssızlığın ardından yaşadığım sakatlıklar geldi. 1 yılı aşkın süre basketboldan tamamen uzak kaldım. Sonra Türkiye’ye dönüp yarım sezon Telekom’da oynadım ve şimdi de Galatasaray’dayım.
Bir dönem çok önemli transfer teklifleri aldığını tüm basketbol kamuoyu biliyor. O dönemde yaşadığın gelişmelerden bahseder misin?
Darüşşafaka takımında forma giyerken çok istikrarlı ve istatistikleri çok yüksek bir oyuncuydum. Milli formayı da giydikten sonra Efes Pilsen takımı beni almayı çok istedi. Hatta 2.5 milyon dolarlık bonservis parasını Darüşşafaka kulübüne vermeyi de kabul ettiler. Bu gerçekten o zamanlara kadar teklif edilmiş en büyük paraydı. Ancak Daçka bu parayı reddedip 3.5 milyon dolar istedi. Bu rakamda o kadar ısrarcı oldular ki Efes Pilsen transferimden vazgeçmek durumunda kaldı. Bence kariyerimin dönüm noktası da bu olay oldu.
Bu kadar olaylı bir dönem ve basketboldan uzak kaldıktan sonra yeniden eski günlerine dönebileceğine inanıyor musun?
İnanın şu anda bundan daha çok istediğim bir şey yok. Bir dönem herkes Orhan Güler’i ve onun neler yapabileceğini çok iyi biliyordu. Bunu unutanlar, hatta unutturma amacında başarılı olan insanlar var. Ben kendimi biliyorum. Basketbol yeteneklerimi ise herkes biliyor. Bana düşen eskisinden daha iyi olabilmek için uğraşmak, çalışmak. İçimde bu hırs fazlasıyla var. Olmasaydı zaten yeniden potalara dönmek için bu kadar uğraş vermezdim.
Sakatlığının son durumu nedir?
Aslında her maç 10-15 dakika oynayacak düzeydeyim. Ancak dizimden geçirdiğim sakatlık önemliydi ve 1 santimlik bir incelme var bacağımda. Bunu telafi edip eski gücümü kazanmak için ekstra çalışmalarım oluyor. Ama yaklaşık 15 gün sonra tüm bu sorunlar geride kalmış olacak.
Galatasaray formasını giymek yani büyük bir camiada görev almak ekstra bir motivasyon sağladı mı senin için?
Şimdi öncelikle Halil Üner’e teşekkür etmek istiyorum. Benim en zor zamanlarımda bana destek oldu. Yeniden doğuşa ihtiyacım olan bir zamanda bana Galatasaray kadrosunda yer verdi. Burası çok büyük bir camia. Bazı sıkıntılar yaşandığını herkes biliyor. Ama bu formayla sahaya çıkmak gerçekten benim için çok önemli. İstediğim patlamayı yapabileceğime inandığım bir takımdayım. Hepimiz başarılı olmak istiyoruz ve çok iyi çalışıyoruz. Şu anda benim için önemli olan nitelikler de bunlar zaten.(http://www.basketbolseverler.com)
Kendisini yeniden tüm basketbolseverlere ispatlama çabası içerisinde olacağını ifade eden Orhan Güler’in en büyük silahı ise içindeki basketbol oynama hırsı...
Orhan Güler son birkaç yıldır neler yaptı neler yaşadı?
Ben Darüşşafaka forması altındayken milli takıma kadar yükselmiş üstelik bunu 18 yaşındayken başarmış bir basketbolcuyum. Ülkerspor’a kiralık olarak transfer olduğum dönemde lig şampiyonluğu da yaşadım. Kiralık olarak forma giydikten sonra serbest kalabilmem için yaşamın dolmasına 1 yıl vardı. Ben Darüşşafaka’ya dönmek istemediğim için yurtdışına giderek bu sürenin dolmasını istedim. Ancak o yıl yeni düzenlemeler geldiği için bu süre uzadı. Bu şanssızlığın ardından yaşadığım sakatlıklar geldi. 1 yılı aşkın süre basketboldan tamamen uzak kaldım. Sonra Türkiye’ye dönüp yarım sezon Telekom’da oynadım ve şimdi de Galatasaray’dayım.
Bir dönem çok önemli transfer teklifleri aldığını tüm basketbol kamuoyu biliyor. O dönemde yaşadığın gelişmelerden bahseder misin?
Darüşşafaka takımında forma giyerken çok istikrarlı ve istatistikleri çok yüksek bir oyuncuydum. Milli formayı da giydikten sonra Efes Pilsen takımı beni almayı çok istedi. Hatta 2.5 milyon dolarlık bonservis parasını Darüşşafaka kulübüne vermeyi de kabul ettiler. Bu gerçekten o zamanlara kadar teklif edilmiş en büyük paraydı. Ancak Daçka bu parayı reddedip 3.5 milyon dolar istedi. Bu rakamda o kadar ısrarcı oldular ki Efes Pilsen transferimden vazgeçmek durumunda kaldı. Bence kariyerimin dönüm noktası da bu olay oldu.
Bu kadar olaylı bir dönem ve basketboldan uzak kaldıktan sonra yeniden eski günlerine dönebileceğine inanıyor musun?
İnanın şu anda bundan daha çok istediğim bir şey yok. Bir dönem herkes Orhan Güler’i ve onun neler yapabileceğini çok iyi biliyordu. Bunu unutanlar, hatta unutturma amacında başarılı olan insanlar var. Ben kendimi biliyorum. Basketbol yeteneklerimi ise herkes biliyor. Bana düşen eskisinden daha iyi olabilmek için uğraşmak, çalışmak. İçimde bu hırs fazlasıyla var. Olmasaydı zaten yeniden potalara dönmek için bu kadar uğraş vermezdim.
Sakatlığının son durumu nedir?
Aslında her maç 10-15 dakika oynayacak düzeydeyim. Ancak dizimden geçirdiğim sakatlık önemliydi ve 1 santimlik bir incelme var bacağımda. Bunu telafi edip eski gücümü kazanmak için ekstra çalışmalarım oluyor. Ama yaklaşık 15 gün sonra tüm bu sorunlar geride kalmış olacak.
Galatasaray formasını giymek yani büyük bir camiada görev almak ekstra bir motivasyon sağladı mı senin için?
Şimdi öncelikle Halil Üner’e teşekkür etmek istiyorum. Benim en zor zamanlarımda bana destek oldu. Yeniden doğuşa ihtiyacım olan bir zamanda bana Galatasaray kadrosunda yer verdi. Burası çok büyük bir camia. Bazı sıkıntılar yaşandığını herkes biliyor. Ama bu formayla sahaya çıkmak gerçekten benim için çok önemli. İstediğim patlamayı yapabileceğime inandığım bir takımdayım. Hepimiz başarılı olmak istiyoruz ve çok iyi çalışıyoruz. Şu anda benim için önemli olan nitelikler de bunlar zaten.(http://www.basketbolseverler.com)