Re: Beşiktaş: 102 - GALATASARAY: 115 (Yarı Finaldeyiz)
Herkese selamlar,
Okulda proje yapmak üzere buluştuğum Bjk?lı bir arkadaşımı kafalamam vesilesiyle bugün maçı yerinde izleme imkanım oldu. İzlenimlerimi paylaşayım dedim..
Maç malumunuz çok güzel oldu, ?protokol karşısı alt? tribününe verdiğimiz 15 liraya değdi. Karşılıklı hamleler, bir takımın maçı alıp götürememesi, ortalamanın üzerinde bir basketbol, göze hoş gelen hareketler.. Bjk tribününde olduğumdan mütevellit alışkın olduğum tepkileri veremedim ama, Graves?in inanılmaz smacından sonraki ?uuu!? nidama da hakim olamadım.
Tufan oynamıyor, hazır değil belki henüz falan ama, gerçekten soyunup kenarda oturması dahi bence takıma olumlu bir hava katıyor, her pozisyonda oyunun içinde, kenardaki varlığıyla bir motivasyon unsuru oluyor.
Maç esnasında kimi zaman Koray Hoca bench?te otururken Aziz Bekir?in head-coach gibi sahaya müdahele ettiğine tanık oldum, belki de normalde olduğundan fazla değildi de, ben bench?i karşıdan görmeye alışık olmadığım için fazla gözüme battı.
Hakemlerle ilgili çokça konuşulmuş, ?hakeme rağmen kazandık? söylemleri mevcut önceki sayfalarda, lakin Bjk tribünlerinden de aynı tepki fazlasıyla yükseliyordu maç içinde. Benim şahsi görüşüm hakemlerin kötü bir maç idare etmedikleri yönünde, bugüne kadar çok daha vahim yönetimler gördük açıkçası. Milojeviç?in pozisyonunu göremedim ama, samimiyetine çok inandığım bir oyuncu olduğundan itirazında haklıdır diye düşündüm. Hakemin bu Milo olayındaki kararında biraz eyyam kokusu varmış gibi geldi bana, ilk yarıda Ömer Ünver?e çaldığı kasti faule (ki ben de ağır buldum) karşılık bir dengeleme yaratma düşüncesi ister istemez kafasındaydı, ha o pozisyon sonunda Milo?nun bir de beş faul alması ayrı bir talihsizlik oldu bizim adımıza.
Hakem eleştirisi yapılacaksa, bence bunun yönetimden ziyade anons konusunda olması daha doğru olacaktır, zira sezon içerisinde Ayhan Şahenk?te ne kadar katı bir anons politikası izlendiğini biliyoruz. (Bjk serisinin ikinci maçındaki nedenini bilemediğim müsamahayı bu genellemenin dışında bırakıyorum.) Bugün de gerek bireysel olmayan (ki bireysele dahi laf edildiği olmuştur A.Ş.?de), organize küfürlü tezahürat, gerekse sahaya atılan yabancı maddeler, maçın genelinde çok şiddetli olmasa da vardı; hakem üçlüsüyse bir uyarı anonsu yaptırmak için sahaya ?ayran? atılması gibi radikal bir olay gerçekleşmesini bekledi. Ki pek az önce (yoksa sonra mıydı emin olamadım şimdi) sahaya atılan ve gayet Graves?e isabet eden bir powerrade şişesi dahi vardı. (içinde kırmızımtrak bir sıvı vardı, o yüzden powerrade diye düşündüm.)
Tabii şunu da söyleyeyim, tribünde bu sahaya atılanlardan rahatsızlık duyanlar daha fazlaydı, fakat bu bilinçli self-kontrol mekanizması, daha çok pota arkası kaynaklı bu olaylara engel olmaya yetmedi. Bizle kabaca benzer bir durum var anlayacağınız..
Sonra bizim bulunduğumuz tribünde bir amigo abi vardı, muhtemelen çokça tanınan, sevilen bir isimdir Bjk?lılar arasında, bilemiyorum, mazur görülsün, biraz deli dolu bir insandı, maçın başlamasına yakın ?uç! uç!? tezahüratlarıyla solumdaki merdivenlerden aşağı doğru zıplaya zıplaya, kollarını kartalı sembolize edecek şekilde yanlara açarak inmesi de gerçekten komik bir andı. Ayrıca şunu da söyleyeyim, hakeme itirazlarında, belki de statüsünden beklenmeyecek derecede, hep çok makuldü ve seviyeliydi, kendisinin ağzından ?terbiyesiz?den daha ağır bir söz çıktığını duymadım.
Hosley transferine ?default? olarak (kafadan) sevindik hepimiz en başta, ama o zaman da etrafıma içime sinmeyen birşeyler olduğunu söylemiştim bu transferle ilgili. Eleman kadroda değildi bugün, gerekçesini bilmiyorum, sanıyorum ?disiplinsizlik gereği kadro dışı? denmiş önceki sayfalarda, eğer öyle bir durum varsa bu adamın gelip (saçma bir şapka ve sırt çantasıyla) bench arkasında olması da pek mantıklı değil. Neyse bilemiyorum, alengirli konular..
İyice uzadı, Graves?in çift el smacına tekrar vurgu yaparak bitireyim: Smaç sonrasında hazımsızlık yaşayan pota arkasındaki taraftarların, telafuz edildiği şekilde yazıyorum, ?Fak yu Gıravees? şeklindeki tezahüratı da fazlasıyla mizahi bir unsur oldu.
İsmet Badem tabiriyle çok ?iki ucu keskin bıçak? bir takımız, o yüzden ben, kimileri ütopik görüyor olsa da, Efes serisinden umutluyum, göreceğiz bakalım.. İyi akşamlar..
Ha bu arada, maçtan şöyle 1 saat sonra falan Bebek yokuşundan Hisarüstü'ne çıkan bir motorda, gözünün altında biraz merhemle seyahat eden Muratcan Güler'i görmemiz de enteresandı.