Play-Off Serisi | Galatasaray 2 - Antakya Belediyesi 0

33-26 ilk yarı sonucu.Yine ilk yarının belli bölümlerinde çok kötüydük.Yani öyle şeyler oluyor ki takım duruyor.İlk çeyrek 18-8 bitiyor.Sonra ikinci çeyreğin ilk 5 dakikası 2 sayı atıp 13 sayı yiyoruz.Bir de Ekrem hoca hafta içi hücum gücümüz arttı demişti ama göremiyoruz o gücü malesef.Üstüne birde savunmamızda da gerileme var..
 
67-61 kazandık ama oynanan oyun pek tat vermedi. Böyle oynarsak yarı finalde Mersin BŞB bizi eleyebilir.

Fowles: 18S 12R 5A
Lyttle: 17S 9R 0A
Işıl: 11S 8R 3A
Harding: 7S 5R 2A
Alba: 6S 4R 3A
 
Basketbol istediğimiz seviyede değil ama galibiyet almak önemliydi... Seviye derken sayı farkını kastedmiyorum, Antakya da çok güçlü bir takım ama farkı çift hanelere çıkarttıktan sonra basit hatalar yapıyor ve geri dönmelerine izin veriyoruz yoksa maç ilk çeyrekte biterdi...
 
Bu takımın en büyük sorunu rakibi dışardan tehdit edememesi.Pota altı iyi olan takımlar bizi çok zorlar.bu takım oluşturulurken bunlar hiç düşünülmedi mi? bugün yine 8/1 üçlük atmışız.Takımda iyi oyuncular var ama kadro mühendisliği hatalı!
 
Ednan Bey'in dediğini söyleyecektim ben de. Sürekli içeriye topu indirerek sayı yapmaya çalışıyoruz. Bunu bilen rakip takım da içeri gömülüyor ve içerideki oyuncuyu hata yapmaya zorluyor.Maalesef başarılı oluyorlar bazen. İşte tam bu noktada dış atışlarımızın girmesi gerekiyor bizim. Bugün sadece 1 tane üçlük atabildik. O da ilk çeyrekte Işıl attı yanılmıyorsam. Şebnem ve Şaziye'nin istikrarlı olmasını bekliyoruz ama nereye kadar? Playofflar geldi. İstikrarı bırak airball atıyorlar. Yakışıyor mu bu bize? Nevriye gelir dedik. O da yalan oldu. Mersin'deki Zellous'u durduramazsak playofflara erken veda etmekten çok korkuyorum. Hoş daha Antakya deplasmanımız var ama ileriyi konuşmakta bir sakınca görmüyorum.
 
Zellous olmasa Mersin'i de geçeriz bu oyunumuzla. İnanıyorum. Ekrem Hoca Zellous için bir önlem alacaktır. İnşallah yeterli olur.
 
Gelme o zaman, salona gelen 50 yerine 49 kişi olursa birşey kaybetmeyiz. İyi gün taraftarısınız, onu anlıyorum da, burada niye olumsuz hava oluşturacak mesajlar yazıyorsunuz, bu mesajları beğeniyorsunuz onu anlayamıyorum...

Takımımıza tebrikler. Antakya'da 2. maçı da kazanıp, yarı final serisinde inanan 50 kişiyle devam etmek dileğiyle...

Ya Allah aşkına, neden gerçekleri görmek bu kadar zor? Bu kadar yönetimsel boşlukların yaşandığı, her gün "acaba bugün ne olacak" diye uyandığımız günlerde insanlardan nasıl umutlu olmasını bekliyorsunuz? Olayı iyi gün-kötü gün taraftarı diye ayırınca ne olacak? Salonun, takımın, yönetimin, şubenin hali ortadayken nasıl olayı iyi-kötü gün taraftarı olarak yorumluyorsunuz merak ediyorum? Şubede yaşananlardan hiç mi rahatsız olmuyorsunuz? Kaldı ki bir çok kez de burda rahatsızlığınızı dile getirmişsinizdir. Salonlar hep boş, neden kimse sormuyor da biz dile getirince "iyi gün taraftarı" oluyoruz onu anlamıyorum? Bu kadar paralar dökülen şubede ilgisizliğin had safhada olduğunu bir tek ben görmüyorum her halde? Geçen sene de geldik bir çok maça, bu senede geldik, bu kadar yaşananlardan sonra insanın soğuması gayet normal değil mi soruyorum?
 
Yönetimi beğeniyor muyuz? Hayır. Yapılan hatalar ortada mı? evet.Peki bunların suçunu neden oyuncularımıza yüklüyoruz? Neden formalarını ıslatıyorlar parkede? Hala inanıyorlar. Başarabiliriz diye çabalıyorlar. Top onların elinde. Eğer onlar inanıyorsa biz daha çok destek çıkmalıyız. Kupalar için bu takımı destekliyorsanız desteklemeyin. Ben iki kişilik sevinir, iki kişilik üzülür, iki kişilik dua eder ve iki kişilik İNANIRIM. Benim gibi düşünen bir çok renkdaş da varken hiç zorlanmam. Umarım bu yanlış düşüncenizden vazgeçersiniz.
 
Yönetimdeki sorunlar Skandallar bu sene Haddi Hesabı yok Eleştirmek hesabını soran bilen varsa sorsun. Fakat Biz taraftarız Takımı Desteklemek den başka işimiz olamaz Olmaması da Zaten Bu saat den Sonra Salona kim Gelirse gelsin.Bizim Farketmez Bugün Salonda Hiç üşenmedim Protokol de dahil 63 kişi Saydım.
Bu takımda Yasemen Özge Ayşe Süre alamayacaklar ise Yollayın Yerine Adam alın En Başda Benim Düşüncem Tuğba P. Naile başda olmak üzere...
 
Bu takımda Yasemen Özge Ayşe Süre alamayacaklar ise Yollayın Yerine Adam alın En Başta Benim Düşüncem Tuğba P. Naile başta olmak üzere...

Takımın bütün genç kadrosunu gönderelim yani? Tuğba 33, Naile 28 yaşında; saydığınız isimler ise sırasıyla 23, 22 ve 20. Ne kadar kendilerini geliştirirler bilemem ama en büyük problemlerden biri zaten A takımına alt yapıdan oyuncu monte edemiyor olmamız. Hal böyleyken eldeki genç kadronun kesilip atılması saçma olur. Daha dengeli kurulmuş bir takımda daha çok süre bulacaklarına inanıyorum bu saydığınız isimlerin. Şu an her top kaybı, her başarısız atış ve her kaçan ribaunt lüks zira.
 
Takımın bütün genç kadrosunu gönderelim yani? Tuğba 33, Naile 28 yaşında; saydığınız isimler ise sırasıyla 23, 22 ve 20. Ne kadar kendilerini geliştirirler bilemem ama en büyük problemlerden biri zaten A takımına alt yapıdan oyuncu monte edemiyor olmamız. Hal böyleyken eldeki genç kadronun kesilip atılması saçma olur. Daha dengeli kurulmuş bir takımda daha çok süre bulacaklarına inanıyorum bu saydığınız isimlerin. Şu an her top kaybı, her başarısız atış ve her kaçan ribaunt lüks zira.

ORADA süre alamayacaklarsa yollayın yazıyor :)) Ayrıca Dünyanın Her Yeri Türkiye Hariç 20 23 arası yaş sporculardan gelecek vaaden olarak bakılıyor bizim uydurduğumuz Bir laf ... Yaş ile falan alakası yok bu işin sporcu kendine bakarsa 40 a kadar bile oynar. ELİN ARJANTİNLİSİ 93 DOĞUMLU OYUNCUSUNU OLİMPİYAT ELEMELERİNDE TAKIMIN EN TEHLİKELİ OYUNCUSU YAPMIŞ BİZ BENÇ DE ÇÜRÜTEREK BİR ŞEYLER BEKLEMEK TAMAMEN HAYALCİLİK OLUR...
 
İnanmayabilirsin ama o zaman git uzakta inanma, burada olumsuz bir havaya sebebiyet verme. Play-off başlamışken, F8 sonrası bir değişim gözlemlenirken, tekrar kenetlenilmişken "Ayaklarım geri gidiyor, inanmıyorum" diye buraya mesaj yazarsan art niyet ararım. İnanmamaya devam et sen, ama kenetlenen, şampiyonluğa yürüyen takıma ve bu takıma inanan insanların inancına zarar verme.

Takımda sezon boyunca hiç bir sakatlık - problem yaşamamış sadece 2 oyuncu var. Onlar da rotasyonda az süre alan oyuncular. Bu kadar şey yaşanmış, ortaya çıkmayan sorun kalmamış, ona rağmen 6 galibiyet daha aldıktan sonra bu takım Şampiyon olacakken, "inanmıyorum" mesajı atmak neye hizmet ediyor? İnanmayan birisi olarak salona gelmeyerek faydalı bir iş yapmışsın, teşekkürler. Ama buradan da biraz faydan dokunsun, yada en azından zararın dokunmasın. Şube yetkililerine tepkin varsa da bunu play-off başlığında dile getirme. Hatta en iyisi sezon sonuna kadar dile getirme, biraz sabırlı ol.

Takıma inanmıyorum demedim, yönetime ve şubeye inanmıyorum dedim. Takım elinden geleni yapıyor. Olur-olmaz bilmem. 6 galibiyet alacakta diyorsunuz ama bu 6 galibiyete referans verebileceğiniz bir maç var mı? Daha önce oynadığımız bütün hedef maçları kaybettik. İç-dış Kaski'ye kaybettik, böyle bir ortamda "6 maç kazanıp, şampiyon oluruz" demek iyimserlikten başka bir şey değil. Şubeye, yönetime tepkisi olan bir ben değilim. "İnanmayan birisi olarak gelememen daha iyi olmuş" demişsiniz ama Antakya maçına kadar bir çok maça geldim. O inananlar nerdeydi acaba? Tribünlerde 50 kişi bile yoktu belkide.
 
Şubede birçok şeyden umutsuzum.Ama başta Ekrem hocaya ve takıma inanıyorum, çok çalışıyorlar belli.Ayrıca oynanan basketbolda da sıkıntılarımız çok ve buna sebep olanlar takım veya hoca değildir.Şube sorumlusu olduğu iddaa edilen ama yeterince sorumsuz olan Özyer'dir.Çünkü takımda Whalen varken neler olduğunu gördük(kazanılan Türkiye kupası son saniye de kazandığımıza bakmayalım maç boyu 10-15 sayı arası farkla gitti oyun),takım gün geçtikçe iyiye gidiyordu.Ama malum olay sonrası takım resmen enkaz oldu.Bu olayda başkanı şuçlamıyorum çünkü olay ona kadar gelince basketbol şubesinin para problemini çözdü.
Ayrıca da Ekrem hocaya inanmamın bir sebebi de nerede Whalen konusu açılsa konudan bahsetmiyor bile.Dert yanmıyor yani.
Biz takıma inanmayıp onları yalnız bırakırsak olayların iyiye gitme ihtimali yok...
 
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play-off çeyrek final serisi ikinci maçında İstanbul Üniversitesi BGD, Mersin Büyükşehir Belediyesi'ni 87-74 yendi.

Deplasmandaki ilk maçı 82-62'lik skorla kaybeden İstanbul ekibi, elde ettiği galibiyetle seride 1-1 eşitlik sağlarken, rakibinin 18 maçlık galibiyet serisine de son verdi.

Prof. Dr. Turgay Atasü Spor Salonu'nda oynanan karşılaşmaya iyi başlayan İstanbul Üniversitesi BGD, ilk periyodu 22-18, devreyi de 47-40 önde bitirdi. Üçüncü çeyreği de 63-52 üstün geçen İstanbul ekibi, maçtan da 87-74 galip ayrıldı.

İstanbul Üniversitesi BGD'de Osipova 30 sayı ve 9 ribaundluk performansıyla galibiyette önemli rol oynarken, Sandra Mandir 17, Tuğba Palazoğlu da 15 sayı ile galibiyete katkı verdi. Mersin temsilcisinde ise Larkins 19 sayı ve 20 ribaund ile "double-double" yaptı.
 
Maçı anlatan TBF TV deki spiker harika anlatıyor maçı Çağlar Ve kimyacıoğlu diyor oyuncularımıza maçı katletti resmen çok mu aramışlar
 
3.periyot skoru 48-49. Son periyot sadece 4 sayı yedik ve maçı 67-52 kazandık. Bugün kadro da Alba yerine Ann vardı. Fowles cok etkisizdi. Tebrikler kızlar...
 

Üst