Galatasaray’da basketbolun gidişatını nasıl görüyorsunuz? Rakiplerimiz ile kıyaslama yaparsak şansımız nedir?
Galatasaray'da basketbolun gidişatını son derece kötü görüyorum. Başarı ancak sürekli olursa bir mana kazanır. İstikrar ve kuvvetli mali altyapı olmadan başarılar gelip geçici olur. Basketbol özerk olmalı ve kuvvetli bir sponsor bulmamız gerekiyor. İyi takım kurmak için belirli bir bütçeye sahip olmak, sporcuların maaşlarını ve primlerini zamanında ödemek zorundasınız. Bunların olabilmesi için basketbol AŞ kurulmalı.
Bu seneye gelince erkek takımımızın bence şampiyonluk şansı pek yok diyebilirim. Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes’in kadroları bizden çok daha iyi ve kaliteli. Final oynamamız bile çok büyük başarı olur. Kadınlar ise sadece Işıl Alben takviyesi bile takımımızı şampiyonluğun en büyük adayı haline getirir.
Küme düşen kadın takımı ve play-out oynayan erkek takımı siz göreve geldikten sonra hareketlenme ve yükselme yaşadı, çok kötü günler geçiren bu takımları nasıl ayağa kaldırdınız?
Ben önce kadın takımı ile ilgilenmeye başladım. Ligde tutunmaya oynayan takımımızı, Mihriban Oğuz’un da katkılarıyla kaliteli yerli ve yabancı oyuncular alarak kadrosunu güçlendirdik. Takımda oynayanlardan daha kaliteli Türk oyuncular aldık. Tangela Smith, Loore Moore, Chantalle Anderson, Nikki Teasley gibi o zamanın üst düzey oyuncularını aldık. Chantalle Anderson büyük bir şanssızlık yaşayarak 2.maçında ciddi bir sakatlık geçirdi ve sezonu kapadı.
Takımlar üstündeki formanın Galatasaray forması olduğunu unutmuştu. Bunu hatırlattık oyunculara. Galatasaray’ın hedeflerinin büyük olması gerektiğini aşıladık. Kızlar aylarca maaşlarını alamıyordu, takım 3 yıldızlı otellerde kalıyordu. Deplasmanlara uçakla gidilemiyor hatta takımın düzgün maç formaları bile yoktu. Bu şartları iyileştirdik, her deplasman için bir Galatasaraylı iş adamından sponsorluk aldık.
Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki kadın takımının ilk mimarı Faruk Süren’dir. Daha sonra şahlanış dönemi başlangıcı bizim attığımız tohumlarla oldu ve geçen sene hepimizi sevinçten ağlatıp Euroleague şampiyonu olup tarihe geçtiler.
Erkeklerde mücadele çok daha zor. Kadınlarda göreceli olarak daha az iddialı rakibiniz var. Erkeklerde bu sayı daha fazla. Orada elde ettiğimiz en büyük başarı Uleb Cup’ta oynadığımız yarı finaldi. Yöneticiliğimin son senesinde erkek takımının sorumluluğunu tamamen devretmiştim.
Galatasaray’dan ayrılma sebepleriniz nelerdir?
Ayrılmayı çoktan kafama koymuştum. Rahmetli Özhan Canaydın’dan sonra başkanlık koltuğunun hakkı ile doldurulmadığını düşünüyorum. Dernek işleri gönülden yapılan işlerdir. Heyecanınızı kaybettiğiniz zaman faydalı olma sansınız yoktur. Rahmetli Özhan Abi ile çalışırken çok faydalı oldum ancak Adnan Polat döneminde şevkimi oldukça kaybettim. Zaten bu dönem özellikle yedek üye olarak girmiştim ki bu bana Rahmetli Özhan Abinin vasiyetiydi. İsteyerek girdiğim bir yönetim kurulu değildi. Yönetim kurulunda ahenk yoktu. Kadınlarda Eurocup Şampiyonu olduk ve Işıl Alben play off yarı final serisinde takım Fenerbahçe karşısında çok farklı öndeyken sakatlanmasaydı Türkiye Şampiyonu da olacaktık. Futbol kötü giderken basketbolun bu kadar iyi gitmesi maalesef yönetim kurulunda ki bazı başarısız yöneticilerde kıskançlık yarattı. Başarılı olan yöneticinin altını oymak istediler. Önce basın yolu ile özel hayatımı bahane ederek beni yıpratmaya çalıştılar, o şekillde amaçlarına ulaşamayınca Cemal Nalga hadisesini bahane ettiler ki o sırada erkek takımı ile hiçbir bağım yoktu. Erkek Takımından Yiğit Şardan sorumluydu ve olaydan hemen sonra istifa etti. Bu istifadan sonra Sayın Başkan önce erkek takımınıda bana bağlamaya karar verdi fakat sonra bazı ard niyetli yöneticilerin boş telkinlerine kapılıp neredeyse Cemal Nalga olayında baş suçlu olarak beni ilan etti. Daha sonra internette bana hakaret vari yorumlarda bulunan Nur Gencer'i basketbol şubesine menejer olarak getirdiler ve bende onurlu, koltuk sevdası olmayan şerefli bir yönetici olarak derhal istifa ettim. Nur Germen daha sonra beyanatlarından dolayı şahsen özür dilemiştir.
İstifa eden Yiğit Şardan bir hafta sonra başkanlık danışmanı olarak göreve yeniden çağırıldı. Sayın Başkan Adnan Polat yanlış telkinlerin kurbanı oldu. Zaten ben bu dönem sonunda yöneticiliği bırakacağımı söylemiştim ama bazı arkadaşlar korktu heralde başarılı olmamdan. Ben koltuk sevdasında değilim, Galatasaray’dan birşeyler almak değil vermek taraftarı olan biriyim. Çocuklarımı bile böyle yetiştiriyorum. Yinede böyle bir haksızlığa uğramış olmak insanın içinde ciddi bir burukluk yaratıyor. Sonrasında özellikle Euroleague’in kazanılması gibi güzel olaylarda camianın beni unutmadığını görmek insanı duygulandırıyor.
Yeniden görev almayı düşünüyor musunuz?
İstifa ettikten bugüne kadar Galatasaray yöneticiliği lafını hiç ağzıma almadım ama içinde bulunduğumuz dönem Galatasaray maddi ve manevi dibe vurmuş durumda, eski başkanlar çıkıp televizyonlarda birbirlerini suçluyor. Önümüzdeki dönem kulüp açısından son derece kritik. Galatasaray başkanlık kimliğine tam oturan bir isim altında kuvvetli bir yönetim kurulu olması şart. Galatasaray’ın artık maceraya atılacak takati yok. Önümüzdeki dönem böyle bir başkan yönetime talip olur güçlü bir yönetim kurulu oluşursa ben seve seve Galatasaray'a faydalı olmak açısından hem özel hem iş hayatımdan sadece 1 dönem fedakarlık edebilirim.
Son zamanlarda çok eleştirilen ve istifa etmesi istenen Murat Özyer hakkında düşünceleriniz?
Murat Özyer iyi bir Galatasaraylı, dürüst ve çalışkan bir insan. Kendisi ile yöneticilik dönemimde antrenör olarak beraber çalıştım. Bulunduğu pozisyon Galatasaray Basketbolunda tam olarak işlevi olmayan bir mevki. Hem kadın hem erkeklerden sorumlu tek bir korrdinatör olamaz. Geçmişte yöneticilik tecrübesi yok, iyi niyetle birşeyler yapmaya çalışıyor ama yeterli olmuyor. Yine aynı noktaya geliyoruz. Basketbol AŞ olmadıktan sonra bu pozisyonda olan bir idarecinin yapabilecekleri zaten çok sınırlıdır. Ben onun yerinde olsam geçen sene son final maçına çıkılmadığı gün derhal istifa ederdim.
Geçtiğimiz sezon son maça çıkılmaması hakkında düşünceleriniz?
Final maçına çıkılmaması takımda bulunan herkesin emeğine korkunç bir saygısızlıktır. Kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir. Aynı Fenerbahçe ile aynı sahada bu sene neden oynadık o zaman? Bir sportif müsabakaya çıkılmaması için geçerli tek sebep can güvenliği olmamasıdır. Onu da maça çıkmadan asla anlayamazsınız. Maça çıkarsınız, eğer böyle bir sorun olursa o zaman sahayı terk edersiniz ve soyunma odasına girersiniz. Play off final son maçına çıkılmaması Galatasaray Basketbol Tarihini en kara lekesidir. O dönemin yönetim kurulu (maalesef şu anki yönetimde de o dönemde 3 yönetici bulunmaktadır) Galatasaray Tarihinin en kötü yönetim kuruludur. Böyle rezil bir karar imza atmıştır. Bunun akıl ve mantıkla izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Güya bunu TBF'ye karşı yapıyorsunuz ama sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi aynı TBF ile yolunuza devam ediyorsunuz.
Euroleague şampiyonu kadın takımının oyuncuların kaybetmesi hakkında düşünceleriniz?
Tarihinin en büyük başarısını yakalayan kadın basketbol takımının tamamen taşlarının yerinden oynatılıp komik paralar için dağıtılması ve bugün Euroleague de sadece tek bir galibiyetinin bulunması basketbolun öncüsü bu kulübe yakışıyor mu? Euroleauge’de küme düşme olsa neredeyse küme düşeceğiz. Geçen senenin 3 kupalı takımının tam 8 sene sonra Türkiye Kupası ilk turunda kendinden çok daha küçük bütçeli ve zayıf bir takıma yenilerek elenmesi bu kulübe yakışıyor mu? Geçen seneki tarihi başarının ardından ciddi bir sponsor bulunamaması, sporcuların maaşlarının ve söz verilen primlerinin ödenmemesi Galatasaray gibi büyük bir kulübe yakışıyor mu? Galatasaray Başkanının lafına inanmayacaksa sporcular kime inanacak? Hangi motivasyonla oynatacaksınız bu oyuncuları?
Biz zamanında TV kanallarına maç yayını satarak bile kulübe para kazandırdık, şorta, forma arkasına hep reklamlar aldık. Kadın takımının bütçesi nedir zaten, bunu biz Galatasaray olarak kendi öz kaynaklarımızdan karşılayamıyorsak yazıklar olsun bize. Sponsor olabilecek bir çok Galatasaraylı var ama bu girişgenliği yapacak bu vizyonu gösterebilecek idareci ve yönetici yok maalesef.
Işıl Alben hakkında düşünceleriniz, takımdan istemenden ayrılmak zoruna bırakılması?
Futbol için Metin Oktay ne ise, Galatasaray Kadın Basketbolu için Işıl Alben de odur. Kendisini ben transfer etmiştim. Arka arkaya çok ciddi sakatlıklar geçirdi ve iyi
oynayamadığı dönemler oldu ama şu anda çok formda. Basketbol demek guard demek, Işıl bir de bu takımın kaptanı ve herkesten daha iyi bir Galatasaraylı. Böyle bir oyuncunun şu veya bu şekilde gitme sebebi para değil hepimiz bunu gayet iyi biliyoruz. Elden kaçırılması utanç verici ve tam bir beceriksizlik ve vurdumduymazlık örneği. Galatasaray bu kadar önemli bir değerini hiçbir şekilde bırakma lüksü yoktur. Shavonte Zellous da çok rahat kadroda tutulabilirdi.
Işıl Alben'i derhal geri getirmek lazım. Bu hiç de zor bir şey değil, kulübüyle anlaşarak -ki gerekirse kulübün istediği parayı cebimden karşılayabileceğimi söyledim- ve uzun süreli bir sözleşme yapılarak bu forma altında basketbolu bırakması sağlanmalıdır.
Ergin Ataman ve Ekrem Memnun hakkındaki düşünceleriniz?
Ekrem Memnun kadınlarda Avrupa’nın en iyi teknik adamı. Ergin Ataman da gelmiş geçmiş en başarılı Türk antrenör. Basketboldaki imkanları son derece kısıtlı olan Galatasaray için en büyük şans bu iki isim. Eğer fırsat verilirse Ergin Hoca da Euroleague şampiyonu yapar takımı.
Galatasaray’da antrenörler sadece kendi işini yapmıyor. Sahada oyuncuya taktik mi anlatacaksın yoksa dışarda para mı konuşacaksın? Gece toplantı yapıp para yüzünden kaçmaması için ikna ettiğin oyuncuya ertesi gün antremanda nasıl laf geçireceksin? Bu aradaki köprüyü kuracak insanlar bu işi tam anlamıyla yapamıyor.
Son senelerde sürekli oyuncular kaçırılıyor takımdan, sebepleri nelerdir?
Kötü yönetim ve maddi problemler. Şube Hakan Üstünberk'in istifasından bu yana sahipsiz. Uzun seneler sonra TBL Şampiyonu olan erkek takımı ve Euroleauge Şampiyonu kadın takımı kadrodaki oyuncuların ve antrenörlerin özverisi ile oldu. Kadınlarda Whalen’ın elden kaçırılması -ki şampiyonluğu kaybettik bu olay ile- bu seneki Furkan olayı maalesef kötü yönetimlerin eseri.
Birinin eli takımın üstünde olmalı, oyuncular kendilerini sahipsiz hissetmemeli.
TBF’nin çifte standart yaptığını düşünüyor musunuz?
Evet, kesinlikle çifte standart olduğunu düşünüyorum. TBF’ye karşı lobisinde güçsüz kalıyor Galatasaray. Gerekli ağırlığı koymamız gerekiyor.
Salon konusundaki düşünceleriniz neler?
Mutlaka kendi salonumuz olmalı, salon gelirleri basketbol için çok önemli. Salonun stadın yanında olması gerekiyor. Öyle bir yer olduğunu da biliyorum stadın yanında.
Galatasaray'da basketbolun gidişatını son derece kötü görüyorum. Başarı ancak sürekli olursa bir mana kazanır. İstikrar ve kuvvetli mali altyapı olmadan başarılar gelip geçici olur. Basketbol özerk olmalı ve kuvvetli bir sponsor bulmamız gerekiyor. İyi takım kurmak için belirli bir bütçeye sahip olmak, sporcuların maaşlarını ve primlerini zamanında ödemek zorundasınız. Bunların olabilmesi için basketbol AŞ kurulmalı.
Bu seneye gelince erkek takımımızın bence şampiyonluk şansı pek yok diyebilirim. Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes’in kadroları bizden çok daha iyi ve kaliteli. Final oynamamız bile çok büyük başarı olur. Kadınlar ise sadece Işıl Alben takviyesi bile takımımızı şampiyonluğun en büyük adayı haline getirir.
Küme düşen kadın takımı ve play-out oynayan erkek takımı siz göreve geldikten sonra hareketlenme ve yükselme yaşadı, çok kötü günler geçiren bu takımları nasıl ayağa kaldırdınız?
Ben önce kadın takımı ile ilgilenmeye başladım. Ligde tutunmaya oynayan takımımızı, Mihriban Oğuz’un da katkılarıyla kaliteli yerli ve yabancı oyuncular alarak kadrosunu güçlendirdik. Takımda oynayanlardan daha kaliteli Türk oyuncular aldık. Tangela Smith, Loore Moore, Chantalle Anderson, Nikki Teasley gibi o zamanın üst düzey oyuncularını aldık. Chantalle Anderson büyük bir şanssızlık yaşayarak 2.maçında ciddi bir sakatlık geçirdi ve sezonu kapadı.
Takımlar üstündeki formanın Galatasaray forması olduğunu unutmuştu. Bunu hatırlattık oyunculara. Galatasaray’ın hedeflerinin büyük olması gerektiğini aşıladık. Kızlar aylarca maaşlarını alamıyordu, takım 3 yıldızlı otellerde kalıyordu. Deplasmanlara uçakla gidilemiyor hatta takımın düzgün maç formaları bile yoktu. Bu şartları iyileştirdik, her deplasman için bir Galatasaraylı iş adamından sponsorluk aldık.
Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki kadın takımının ilk mimarı Faruk Süren’dir. Daha sonra şahlanış dönemi başlangıcı bizim attığımız tohumlarla oldu ve geçen sene hepimizi sevinçten ağlatıp Euroleague şampiyonu olup tarihe geçtiler.
Erkeklerde mücadele çok daha zor. Kadınlarda göreceli olarak daha az iddialı rakibiniz var. Erkeklerde bu sayı daha fazla. Orada elde ettiğimiz en büyük başarı Uleb Cup’ta oynadığımız yarı finaldi. Yöneticiliğimin son senesinde erkek takımının sorumluluğunu tamamen devretmiştim.
Galatasaray’dan ayrılma sebepleriniz nelerdir?
Ayrılmayı çoktan kafama koymuştum. Rahmetli Özhan Canaydın’dan sonra başkanlık koltuğunun hakkı ile doldurulmadığını düşünüyorum. Dernek işleri gönülden yapılan işlerdir. Heyecanınızı kaybettiğiniz zaman faydalı olma sansınız yoktur. Rahmetli Özhan Abi ile çalışırken çok faydalı oldum ancak Adnan Polat döneminde şevkimi oldukça kaybettim. Zaten bu dönem özellikle yedek üye olarak girmiştim ki bu bana Rahmetli Özhan Abinin vasiyetiydi. İsteyerek girdiğim bir yönetim kurulu değildi. Yönetim kurulunda ahenk yoktu. Kadınlarda Eurocup Şampiyonu olduk ve Işıl Alben play off yarı final serisinde takım Fenerbahçe karşısında çok farklı öndeyken sakatlanmasaydı Türkiye Şampiyonu da olacaktık. Futbol kötü giderken basketbolun bu kadar iyi gitmesi maalesef yönetim kurulunda ki bazı başarısız yöneticilerde kıskançlık yarattı. Başarılı olan yöneticinin altını oymak istediler. Önce basın yolu ile özel hayatımı bahane ederek beni yıpratmaya çalıştılar, o şekillde amaçlarına ulaşamayınca Cemal Nalga hadisesini bahane ettiler ki o sırada erkek takımı ile hiçbir bağım yoktu. Erkek Takımından Yiğit Şardan sorumluydu ve olaydan hemen sonra istifa etti. Bu istifadan sonra Sayın Başkan önce erkek takımınıda bana bağlamaya karar verdi fakat sonra bazı ard niyetli yöneticilerin boş telkinlerine kapılıp neredeyse Cemal Nalga olayında baş suçlu olarak beni ilan etti. Daha sonra internette bana hakaret vari yorumlarda bulunan Nur Gencer'i basketbol şubesine menejer olarak getirdiler ve bende onurlu, koltuk sevdası olmayan şerefli bir yönetici olarak derhal istifa ettim. Nur Germen daha sonra beyanatlarından dolayı şahsen özür dilemiştir.
İstifa eden Yiğit Şardan bir hafta sonra başkanlık danışmanı olarak göreve yeniden çağırıldı. Sayın Başkan Adnan Polat yanlış telkinlerin kurbanı oldu. Zaten ben bu dönem sonunda yöneticiliği bırakacağımı söylemiştim ama bazı arkadaşlar korktu heralde başarılı olmamdan. Ben koltuk sevdasında değilim, Galatasaray’dan birşeyler almak değil vermek taraftarı olan biriyim. Çocuklarımı bile böyle yetiştiriyorum. Yinede böyle bir haksızlığa uğramış olmak insanın içinde ciddi bir burukluk yaratıyor. Sonrasında özellikle Euroleague’in kazanılması gibi güzel olaylarda camianın beni unutmadığını görmek insanı duygulandırıyor.
Yeniden görev almayı düşünüyor musunuz?
İstifa ettikten bugüne kadar Galatasaray yöneticiliği lafını hiç ağzıma almadım ama içinde bulunduğumuz dönem Galatasaray maddi ve manevi dibe vurmuş durumda, eski başkanlar çıkıp televizyonlarda birbirlerini suçluyor. Önümüzdeki dönem kulüp açısından son derece kritik. Galatasaray başkanlık kimliğine tam oturan bir isim altında kuvvetli bir yönetim kurulu olması şart. Galatasaray’ın artık maceraya atılacak takati yok. Önümüzdeki dönem böyle bir başkan yönetime talip olur güçlü bir yönetim kurulu oluşursa ben seve seve Galatasaray'a faydalı olmak açısından hem özel hem iş hayatımdan sadece 1 dönem fedakarlık edebilirim.
Son zamanlarda çok eleştirilen ve istifa etmesi istenen Murat Özyer hakkında düşünceleriniz?
Murat Özyer iyi bir Galatasaraylı, dürüst ve çalışkan bir insan. Kendisi ile yöneticilik dönemimde antrenör olarak beraber çalıştım. Bulunduğu pozisyon Galatasaray Basketbolunda tam olarak işlevi olmayan bir mevki. Hem kadın hem erkeklerden sorumlu tek bir korrdinatör olamaz. Geçmişte yöneticilik tecrübesi yok, iyi niyetle birşeyler yapmaya çalışıyor ama yeterli olmuyor. Yine aynı noktaya geliyoruz. Basketbol AŞ olmadıktan sonra bu pozisyonda olan bir idarecinin yapabilecekleri zaten çok sınırlıdır. Ben onun yerinde olsam geçen sene son final maçına çıkılmadığı gün derhal istifa ederdim.
Geçtiğimiz sezon son maça çıkılmaması hakkında düşünceleriniz?
Final maçına çıkılmaması takımda bulunan herkesin emeğine korkunç bir saygısızlıktır. Kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir. Aynı Fenerbahçe ile aynı sahada bu sene neden oynadık o zaman? Bir sportif müsabakaya çıkılmaması için geçerli tek sebep can güvenliği olmamasıdır. Onu da maça çıkmadan asla anlayamazsınız. Maça çıkarsınız, eğer böyle bir sorun olursa o zaman sahayı terk edersiniz ve soyunma odasına girersiniz. Play off final son maçına çıkılmaması Galatasaray Basketbol Tarihini en kara lekesidir. O dönemin yönetim kurulu (maalesef şu anki yönetimde de o dönemde 3 yönetici bulunmaktadır) Galatasaray Tarihinin en kötü yönetim kuruludur. Böyle rezil bir karar imza atmıştır. Bunun akıl ve mantıkla izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Güya bunu TBF'ye karşı yapıyorsunuz ama sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi aynı TBF ile yolunuza devam ediyorsunuz.
Euroleague şampiyonu kadın takımının oyuncuların kaybetmesi hakkında düşünceleriniz?
Tarihinin en büyük başarısını yakalayan kadın basketbol takımının tamamen taşlarının yerinden oynatılıp komik paralar için dağıtılması ve bugün Euroleague de sadece tek bir galibiyetinin bulunması basketbolun öncüsü bu kulübe yakışıyor mu? Euroleauge’de küme düşme olsa neredeyse küme düşeceğiz. Geçen senenin 3 kupalı takımının tam 8 sene sonra Türkiye Kupası ilk turunda kendinden çok daha küçük bütçeli ve zayıf bir takıma yenilerek elenmesi bu kulübe yakışıyor mu? Geçen seneki tarihi başarının ardından ciddi bir sponsor bulunamaması, sporcuların maaşlarının ve söz verilen primlerinin ödenmemesi Galatasaray gibi büyük bir kulübe yakışıyor mu? Galatasaray Başkanının lafına inanmayacaksa sporcular kime inanacak? Hangi motivasyonla oynatacaksınız bu oyuncuları?
Biz zamanında TV kanallarına maç yayını satarak bile kulübe para kazandırdık, şorta, forma arkasına hep reklamlar aldık. Kadın takımının bütçesi nedir zaten, bunu biz Galatasaray olarak kendi öz kaynaklarımızdan karşılayamıyorsak yazıklar olsun bize. Sponsor olabilecek bir çok Galatasaraylı var ama bu girişgenliği yapacak bu vizyonu gösterebilecek idareci ve yönetici yok maalesef.
Işıl Alben hakkında düşünceleriniz, takımdan istemenden ayrılmak zoruna bırakılması?
Futbol için Metin Oktay ne ise, Galatasaray Kadın Basketbolu için Işıl Alben de odur. Kendisini ben transfer etmiştim. Arka arkaya çok ciddi sakatlıklar geçirdi ve iyi
oynayamadığı dönemler oldu ama şu anda çok formda. Basketbol demek guard demek, Işıl bir de bu takımın kaptanı ve herkesten daha iyi bir Galatasaraylı. Böyle bir oyuncunun şu veya bu şekilde gitme sebebi para değil hepimiz bunu gayet iyi biliyoruz. Elden kaçırılması utanç verici ve tam bir beceriksizlik ve vurdumduymazlık örneği. Galatasaray bu kadar önemli bir değerini hiçbir şekilde bırakma lüksü yoktur. Shavonte Zellous da çok rahat kadroda tutulabilirdi.
Işıl Alben'i derhal geri getirmek lazım. Bu hiç de zor bir şey değil, kulübüyle anlaşarak -ki gerekirse kulübün istediği parayı cebimden karşılayabileceğimi söyledim- ve uzun süreli bir sözleşme yapılarak bu forma altında basketbolu bırakması sağlanmalıdır.
Ergin Ataman ve Ekrem Memnun hakkındaki düşünceleriniz?
Ekrem Memnun kadınlarda Avrupa’nın en iyi teknik adamı. Ergin Ataman da gelmiş geçmiş en başarılı Türk antrenör. Basketboldaki imkanları son derece kısıtlı olan Galatasaray için en büyük şans bu iki isim. Eğer fırsat verilirse Ergin Hoca da Euroleague şampiyonu yapar takımı.
Galatasaray’da antrenörler sadece kendi işini yapmıyor. Sahada oyuncuya taktik mi anlatacaksın yoksa dışarda para mı konuşacaksın? Gece toplantı yapıp para yüzünden kaçmaması için ikna ettiğin oyuncuya ertesi gün antremanda nasıl laf geçireceksin? Bu aradaki köprüyü kuracak insanlar bu işi tam anlamıyla yapamıyor.
Son senelerde sürekli oyuncular kaçırılıyor takımdan, sebepleri nelerdir?
Kötü yönetim ve maddi problemler. Şube Hakan Üstünberk'in istifasından bu yana sahipsiz. Uzun seneler sonra TBL Şampiyonu olan erkek takımı ve Euroleauge Şampiyonu kadın takımı kadrodaki oyuncuların ve antrenörlerin özverisi ile oldu. Kadınlarda Whalen’ın elden kaçırılması -ki şampiyonluğu kaybettik bu olay ile- bu seneki Furkan olayı maalesef kötü yönetimlerin eseri.
Birinin eli takımın üstünde olmalı, oyuncular kendilerini sahipsiz hissetmemeli.
TBF’nin çifte standart yaptığını düşünüyor musunuz?
Evet, kesinlikle çifte standart olduğunu düşünüyorum. TBF’ye karşı lobisinde güçsüz kalıyor Galatasaray. Gerekli ağırlığı koymamız gerekiyor.
Salon konusundaki düşünceleriniz neler?
Mutlaka kendi salonumuz olmalı, salon gelirleri basketbol için çok önemli. Salonun stadın yanında olması gerekiyor. Öyle bir yer olduğunu da biliyorum stadın yanında.