Şiir Perisi

[Evren Yılmaz]

..........
Kekre bir şey var bu havada
Geçmişle gelecek arasında
Acıyla sevinç arasında
Öfkeyle bağış arasında
........


Cemal Süreya

 

[Bayram Kurtulmuş]

..

 

[Yasin Yıldırım]

Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.

Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
Ölüm ve acılar çatsaydı beni
Düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
Sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.
Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
Diri-gergin kasları konuşsaydım
“Kardeşler! ” deseydim “Kardeşlerim! ”
“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“Bakın yaklaşıyor...”
Yazık, şairler kadar cesur değilim
Çocukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
Gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.

Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
Öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
Bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
Çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
İnanmazdım dosyalara sığacağına
Gittikçe ışıldardım dükkânlar kararırken
Hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

Benim adım bilinen cevapların üstüne mühürlenmiş
Ellerim tütsülenmiş
Evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
Dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
Bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
Ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
Gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
Ve bu yüzden yakışıksız oluyor
İnsanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
Ve bu yüzden göğsümde dakikalar
İnce parmaklar halinde geziniyor
Konvoylar geçiyor meşelikler arasından
Bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
Ölümden anlayan, ciddi bir yaprak
Unutulacak diyorum, iyice unutulsun
Neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.

İsmet Özel

 

[Yunus Gökyıldız]

Günaydın anneciğim, günaydın babacığım yine bülten başlıyor,
Preston 1 gelmez deme İpswich üst olmaz deme,
İçime sancı doğuyor.

 

[Yasin Yıldırım]

Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve...
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...

Hüseyin Nihal Atsız

Bu vatan uğruna hayatlarını kaybetmiş bütün şehitlerimize Tanrı'dan rahmet diliyorum, mekanları uçmağ olsun.

 

[Bayram Kurtulmuş]

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.

Bir hayâlet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü'yâlarına;
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.

Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ''Belki bu son akşamdır''

Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daimâ yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.

Mehlika'nın kara sevdalıları
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlika'nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.

Gördüler: ''Aynada bir gizli cihân..
Ufku çepçevre ölüm servileri.....''
Sandılar doğdu içinden bir ân
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.

Bu hâzin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.

Su çekilmiş gibi rü'yâ oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayâl âlemi peydâ oldu
Göçtüler hep o hayâl âlemine.

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..

MEHLİKA SULTAN | YAHYA KEMAL BEYATLI

 

[Mehmet Derin]

ACILAR DENİZİ

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını

Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...


Ümit Yaşar OĞUZCAN


24 Defa intihari denedi Umit Yasar Oguzcan hayati boyunca, Oglu Vedat bu denemelerin kurbani olacakti 18 yasinda, Galata kulesinden elinde bir notla atladi, Baba intihar oyle edilmez boyle edilir yaziyordu o notta.

Karisi terk etti, bir diger oglunu trafik kazasinda kaybetti. Acilar ust uste katmerli sekilde geliyordu. Ve en sonunda o cok sevdigi olume 1984 yilinda kavustu.

Umit Yasar Oguzcan abimizin en meshur siiridir Acilar Denizi! Yasadiklari ve yazdigi su siire bakinca, kan kusmus buyuk usta, Allah rahmet eylesin.

 

[Bayram Kurtulmuş]

Kabinde her dakîka şu ulvî tahassürün
Minkâr-ı âteşini duy, dâimâ düşün:
Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?...
Yükselmek âsmâna ve gülmek ne tatlı şey!

Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa... Ey
Müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî milletin
Meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
Yüklen, getir -ne varsa- biraz meskenet-fiken,
Bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
Esmar-ı bünye-hîzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtîr-i evvelin
Gökten dehâ-yı nârı çalan kahramânını...
Varsın bulunmasın bilecek nâm-ü şanını

TEVFİK FİKRET | PROMETE

 

[Prince]

beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın

 

[Bayram Kurtulmuş]

olympos'ta doğan;
dalmak, unutmak bilmeyen,
yıpranıp eskimeyen,
canlı kalan kanunlar

kibrin, azametin çocuğu: zalim,
taşkınca beslenip büyüdükçe,
görür kendini yükseklerde,
bilmeden akıbetini, gafil;
düşer derin uçurumlara

oysa savaş sırası şimdi,
gevşetmeye gelmeyen bir savaş...
şehri tutup kaldırmak için
gönlümün dileği bu tanrılardan

doğabilir, uğurlu ve iyi sonuçlar;
en felaketli olaylardan

Sophokles - Kral Oidipus

: )

 

[Bayram Kurtulmuş]

- MEÇHUL ADAM -

Her gün kavrulduğun ateşlerde ne gördün ?
Binlerce karanlık gün
Gökler sessizdi
Her devirde,her kavganın sonunda ellerin boştu
İmrendiğin doğru
Yüreğinde öyle
Bir volkan ateşi var içinde
Her şeyi yazdığın
Her haksızlığı mimlediğin yerde
Hep yalnızdın doğru
Dürüstlüğün yolu böyle
Yalnızlığını bir kişi bozsun isterdin
Dağlarda uçmak,sadece hak ettiğini almak istediğinde doğru
Denedin,hep denedin
Kâh bezdin,kâh yeni bir hedefe hareketlendin
Menzilinin önünden bayram ederek geçtiler
Hatta kimler kimler
Damarlarından kan çekildi
Yığılıp kaldın odalarda
Kin dolu olduğunda doğru
Haklıymışsın ! kayıp adalet kantarı böyle buyurdu
Şimdi bir müjde versem sana
Olanca asiliğinde söversin bana
Yarınlardan hep umutluydun
Mucize gibi bir şeyler bekledin
Sükut-u hayale uğradığın lanetli yerde
Taş kesildin
Küskünlüğünün dünyalardan büyük olduğuda doğru
Yinede bir haber versem sana
Desem ki bu tarihi sessizlik bozulacak ansızın
O zamana kadar kan kusacaksın
Belki kimse görmeyecek,görende gülecek
Uğultular doluşacak zihin evine
Gözlerine bir perde
Midene bir bulantı yapışacak
Sonra lacivert boşlukta kaybolacaksın
Sen böyle kurtulacaksın
Meçhul adam ...

Bayram Kurtulmuş / 2018

 

[Bayça Oral]

Galatasaray

G alatasarayımız var başımızda deli duman
A nlayacaktır bizi farkında olan
L akin sonuç alınacak gibi değil
A labilirsek eğer kupalar var ehil
T am yüreğimizde akan bir sevda var
A lnımızın akıyla dolaşır diyar diyar
S aadet çınarı olarak kulübümüz çıkar
A nlayacak elbet bir gün bizi kıskananlar
R ıza göstermeli herkes şanlı tarihimize
A nlamsızca gelen karşı koymalar beyhude
Y anımızda olanlar hep kalbimizde.

 

[Bayram Kurtulmuş]

Elif Lam Mim.
Yirmi üç haziran dokuz yüz altmış yedi
Bulanık atmosferin içinde gözlerim sımsıcak;
Yel değirmeni’nden denize sarpa sararak inen bir sokakta
Vakit tamamdır diyorum. Ve sokağın sesi
Diyor ki değil daha
Vakit var daha ..
#CemalSüreya

Vakit doldu mu ?

 

[Bayram Kurtulmuş]

Gri urbalı azrail
Sarmış yine şu bezgin dağları
Uzun sessizlikleri
Büyük felaketler bozar
Kime anlatacaksın
Gördüğün tufanlı yarınları ?

" DOLU TESTİ "
14.09.2018 | Bayram Kurtulmuş

 

[Bayram Kurtulmuş]

Pencerem hep hüzün dağına bakar
Ufuklardaki dört mevsim tablosuna
Kaderin gözyaşları damlar
Beyaz duvarlarda ölüm sessizliği
Bir ömür çektim sensizliği
Elimde değil
Ben olsam yaratmazdım beni

- VEDA NOTASI -

11 Mart 2020 | Bayram Kurtulmuş

 

[Bayram Kurtulmuş]

- DELİK GEMİ -

Gündüzler geliyor üstümüze
Kafamızın içinde bin korku
Sığındığımız çile odalarında bize her ses uğultu
Sebebi yalnızlık
Sonucu umutlardan ayrılık
Kendimize konuşmalarımız hece hece
Bize bizden başkası kalmadı
Adını unuttuğumuz bu kaybedenler şehrinde
Bir denizimiz bile yok
Oysa dalga seslerine gömebilirdik
Ağlamaktan kurumuş hasta ciğerlerimizi
Artık dilimiz dönmüyor bazı şeylere
Mesela ; bizi neden sevmediniz demeye
Burada kader derler her bilinmeze
Zaten biz çatlamış dudaklarımızla kaderi konuşurduk çekilip ıssız köşelere
İçimiz bir damla suya hasret
Ama biz dünyanın gizemlerinin peşindeyiz
Oysa aranan gizem
Yılların delik gemisinde savrulan hikayemiz
Çok mu yorulduk ?
Ya da yorgunluğa doğduk
Zamanın çarkı dönerken
Hep acı tablolara yapışırdı gölgemiz
Kaçmak istedik
Yetmedi gücümüz
Dünya bizim seçemediğimiz evimiz
Yazık ki evimizde dinmedi kederimiz
Daha ötesini kaldıramaz içimiz
Gündüzlere yuva yapmış korkularımız var
Dört tarafımızda oyun içinde oyunlar
Tükendik,bizden bu kadar
Düşmüşüz dönülmez bir yere
Kurtar bizi ey gece ..

Bayram Kurtulmuş

24 Ocak 2020

 

[Bayram Kurtulmuş]

MEÇHUL ÇÖL

Meçhul bir çölde kervanıma kan kusturdular
Herkes cellat kesildi
Benim olanlar benden gitti
İdrak edemedim bu nefreti
Bir müjde bekledim yıllar yılı
Yıllar her sene daha sıktı
Boynumda ki yağlı urganı
Ölmekte bir ihtimaldi
Lakin anladım
Niyet süründürmekti
Bu nasıl bir kurgu ?
Cehennem yanında masum çocuktu
Büyü ne ? Sihir ne ?
Koca bir cihan varlığıyla bana karşı
Ve bu ahvalde o hep sessizdi
Ya da o bir tek beni sevmedi

Bayram Kurtulmuş | 2 Mayıs 2020

 

[Bayram Kurtulmuş]

İçme, ilk yudumda zehirler seni
Bahtın kadehime döktüğü şarap

Diye başlıyor Tanpınar'ın Sen ve Ben şiiri,sonra

Her akşam koynunda uyutur beni,
Her sabah alnımdan öper ızdırap.

Diyor şair,gerçekten öyle,kaç yıldır böyle ? Çok uzun yıllardır

Sen, yirmi yaşında bir baharsın ki
Gölgende neş'enin rüzgârı eser.
Düşünen alnımda benim her çizgi
Baharı olmayan bir kışa benzer

Şu ikinci kıta en can alıcı bölüm,bu kimileri için bir aşkı çağrıştırsada benim için geride kalan hayatın genç ve taze günlerini ifade ediyor,bu kıtanın 3 kelimelik özeti " Artık Çok Geç " denilebilir.

Ve final

Sana ufuklar “Gel! ” diye bağırır,
Ellerinde çiçek haykırarak
Seni gür sesiyle hayat çağırır,
Beni de çiğneyip geçtiğin toprak...

 

[Bayram Kurtulmuş]

Asya'nın en güzel kızı
Söyle senden mi geldi bu gazap ?
Asya'nın en güzel kızı
Öcünü benden mi alıyorsun ?
Ben korkarım senden
Sen belki binbir başlı yılansın
Asya'nın en güzel kızı
Zehrini dünyaya neden saldın ?
Issız bozkırların görünmez askerleri
Ya da eski zamanların korkunç hayaletleri
Bu yeni asrı cehenneme çevirdi
Söylesene Asya'nın en güzel kızı
Emri sen vermedin mi ?
Ben bir kuyudayım
Evren'in bütün günahları boynumda
Beni bu kuyuya atan sen
Her gece şeytanın koynunda ...

Şimdi anlat Asya
Kanındaki kötülügü anlat
Kurulan tuzaklardan,yapılan büyülerden bahset
Sürülerin ruhlarına hükmedişini anlat
Gençlerin ömürlerinden çalan ihtiyarlardan bahset
Tahtlara çıkardığın ölümsüz zebanileri anlat Asya
Kötüleri nasıl ödüllendirdiğini anlat
İyileri zalimlerin eline verip,
onları bir ömür inim inim inletiğini anlat
Eşitliğe olan düşmanlığını
Adalete olan hıncını anlat
Büyük Asya,Yenilmez Asya,Ölümsüz Asya ...

Yakında senden kurtulacağım Asya
Belki Olimpos dağında bir özgürlük ateşi yakacağım
Makedonya'da asker selamı vereceğim
Hep batıya gideceğim
Daima batı,daima liberte
Tuna'da senden kalma kirlerimden kurtulacağım
Sol omzumda beyaz bayrak
Barış ve huzur dalgalanacak
Sağ omzumda mavi bayrak
Adalet ve insanca yaşamak

- OYUNBOZAN -

Bayram Kurtulmuş

 

[Afb63]

Yanmak ister gönül, pişmek sen diyarında. Ruhun miracına varmak, sidretül müntehaya. Olmadı bir çakıl taşı olmak, bilinmeyen yollarda. Yada arşı âlâdan bakmak sana, yükselmek gibi maveraya…
-Erhan Keklik-