1936 Berlin Olimpiyatlarında yaşanan ve bugün bile hatırlanan bir olayı anımsastmak istiyorum. O yıllar para kazandırmayan aksine harcatan bu oyunları düzenlemek isteyen şehir bulunamıyordu. Hitler ise fikirlerinin propagandası için bu fırsatı kaçırmadı. Oyunları Berlin'e aldı ve stad için de naziznim en görkemli eseri olarak muhteşem bir taş yapı yaptı, Berlin Olimpiyat Stadını. Kendi kumral ufak tefek bu adam savunduğu üstün Alman ari ırkının yetiştirdiği sporcularının İngiliz,Fransız ve ABD'li insan yerine bile koyup selâmlamadığı zencileri yenmesini zevkle izlemek için stada gitti. 100 metre erkekler finalinde tam da fikirlerinin aynası olan uzun boylu, sarışın, renkli gözlü bir Alman şampiyon koşucu vardı sahnede; rekorları kıracak Hitler de gurula alkışlayacaktı. Yarış başlıyor sarı adam arkasına zenci ABD'lileri takmış koşyordu, Hitler de ayakta alkışlıyor. Yarış bitince Hitler yerinde oturmuş tepkisiz sarı adam yine koşuyor ama zafer koşusu değil bu. Hitlerin adam yerine koymadığı ama kendisini geçen iki zenci adamın elini sıkabilmek için koşuyor. Derken seremoni iki zenci atlet boyunlarına geçiriyor madalyalarını, millî marşlar için bütün stad ayakta Hitler de tabi. Ve havaya kalkmış iki siyah eldivenli yumruk. Nazizmin kalesinde ırkçılık böyle yerden yere vuruluyor hem de Hitler'in gözünün önünde. Yıl 2007 bütün dünya Jesse Owens adını bilir. 1936 hâlâ O'nun adıyla anılır ve de siyah yumruğu ile ama kimse o Alman atleti hatılamaz.
Ben siyah forma fikrini desteklemekle beraber bu gibi tepkilerin sıradanlaşmasını da istemiyorum. Dolabında siyah forma olan kaç takım varsa hepsi giydi onu. Bence artık daha akılda kalıcı bişey lâzım. Mesela taraftarın siyah forma giymesi gibi. Organizasyon zor ve pahalı ama belki ama maçtan evvel herkese siyah forma dağıtılabilir.
Ya da en ezından bir siyah yumruğu kalkar havaya Galatasaray taraftarının...