TBL 26. Hafta | Türk Telekom 74 - 82 Galatasaray MP

İSTATİSTİKLER

Göksenin Köksal 26:26 15 Sayı 5 Ribaund 1 Asist 2 Top Çalma
Nihad Djedovic 33:50 15 Sayı 2 Asist 3 Top Kaybı 2 Top Çalma 1 Blok
Furkan Aldemir 26:10 12 Sayı 10 Ribaund 2 Asist 4 Top Kaybı 1 Blok
Ender Arslan 13:45 10 Sayı 2 Ribaund 2 Asist
Jamon Gordon 24:05 8 Sayı 1 Ribaund 6 Asist 2 Top Çalma 1 Top Kaybı
Caner Topaloğlu 05:55 5 Sayı
Mert Shumpert 18:07 5 Sayı 2 Ribaund 1 Asist 2 Top Çalma
Luksa Andric 13:50 5 Sayı 1 Ribaund 3 Top Kaybı 2 Top Çalma
Cevher Özer 11:43 5 Sayı 1 Top Çalma
Jaka Lakovic 12:53 2 Sayı
Boris Savovic 09:26 2 Ribaund 2 Asist 1 Top Kaybı
Tutku Açık 03:50 1 Ribaund 2 Asist
 
ben şahsen dedoviçin özel seyircisi oldum.Adam bana oynarken zevk veriyor.Röpörtajındada güzel şeyler söylemiş.Akşam 23.30 da gstv de .Gerçi maç rehavetten zor oldu ama o kadar olur sonuçta yüksek rakım ankara etki eder.çarşamba fener maçını rahat kazanacağımızı düşünüyorum.Takım gittikçe daha ii oluyor.Bu arada Gökseninden umudum çok yoktu ama bu maçı gördükten sonra fikrim değişti.İnşallah ilerlemeye devam eder.Kısa oyuncu için boyuda yeterince uzadı maşallah.
 
ben şahsen dedoviçin özel seyircisi oldum.Adam bana oynarken zevk veriyor.Röpörtajındada güzel şeyler söylemiş.Akşam 23.30 da gstv de .Gerçi maç rehavetten zor oldu ama o kadar olur sonuçta yüksek rakım ankara etki eder.çarşamba fener maçını rahat kazanacağımızı düşünüyorum.Takım gittikçe daha ii oluyor.Bu arada Gökseninden umudum çok yoktu ama bu maçı gördükten sonra fikrim değişti.İnşallah ilerlemeye devam eder.Kısa oyuncu için boyuda yeterince uzadı maşallah.

Göksenin'den ümit nasıl olmaz, adam EL'de bile 5 çıkmaya başladı savunması sayesinde. Çok gayretli, çok hırslı oynuyor, çok iyi de savunma yapıyor. Sadece tecrübesizliğinden dolayı, tecrübeli oyuncular karşısında kolay faul alıyor, o da zamanla aşılacak bir şey. Bir de Oktay Hoca onu ilk değerlendirdiği zamanlarda, hücumda özellikle pota dibinde kendini unutturup kolay basketler atıyordu. O özelliğine tekrar ağırlık vermeli.
 
Göksenin'den ümit nasıl olmaz, adam EL'de bile 5 çıkmaya başladı savunması sayesinde. Çok gayretli, çok hırslı oynuyor, çok iyi de savunma yapıyor. Sadece tecrübesizliğinden dolayı, tecrübeli oyuncular karşısında kolay faul alıyor, o da zamanla aşılacak bir şey. Bir de Oktay Hoca onu ilk değerlendirdiği zamanlarda, hücumda özellikle pota dibinde kendini unutturup kolay basketler atıyordu. O özelliğine tekrar ağırlık vermeli.

tamam ben yanlış düşünmüşüm kabul ettim zaten.
 
maçı kazanmamıza çok sevindim ama daha çok göksenin köksalın maç boyunca gösterdiği performans beni çok mutlu etti..ilk 5 çıktığında ben washıngtonu tutmasının yeterli olucağını düşünüyordum ama tartışmasız maçın adamı oldu maçın en kritik anlarında özellikle furkanın kaçırdığı serbest atışdan sonra ribaundu alıp sayıyı atması çok kritikti tebrik ediyorum gerçekten cska maçından beri takip ediyorum artık çok kolay faulda almıyor bizim için çok eksta oldu onun performansı.maça gelince dalgalanmalar oldu oyun içinde ama momentum sürekli bizim elimizdeydi onemli bir maçı daha kayıpsız atlattığımız için takımımızı tebrik ediyorum darısı fener maçına hayırlısınla çarşamba günü maçı kazanıp normal sezonu lider bitireceğiz...
 
Maça çok iyi başlamamıza rağmen ikinci periyottaki tutukluluğumuz -Ankara´daki şanssızlığımızı da düşününce- acaba dedirtti. Takım mücadele ediyordu ama hücumda istediğimiz düzeni bir türlü oturtamadık ki Mamuti yanlış hatırlamıyorsam 5 dakika içinde iki mola almak zorunda kaldı. Neyse maçın değerlendirmesini yapacak arkadaşlar var benden daha iyi basketbolu bilen, bu konuda sözü onlara bırakıp tribüne yöneleyim.

Belki maça gelenler, gırtlak patlatanlar harika bir tribün yarattık vs. diyecekler ama kimse kusura bakmasın, görünen köy öyle değil. Bu arkadaşlar şapkayı önüne koyup şu soruyu sorsun kendine; tribüne geliş amacım Galatasaray´ı destekleyip basketbol takımının maçı kazanması için itici güç olmak mı yoksa egolarımı tatmin edip Fener´e, Aziz´e saydırmak, keyfimce tezahüratlar yapmak mı?

Maç başa baş giderken Fener´in şike yapmasının, Aziz´in içeride olmasının ne önemi var Yenilmez Armada için? Keza daha maç kopmadan Nevizade´yi girmenin anlamı ney...
 
Bana kalırsa tribüne gelen taraftarların amacı hem takıma destek olmak,hem de karşıyakanın utanç dolu tarihinde yatan şikeli,üç kağıt oyunlarını yüzüne vurmak..şike=fener. başka açıklaması yok.
 
Furkan'ın savunmadaki büyüyen oyununu da atlamamak gerek. Gerek Kambala'nın gerekse de Wright'ın arkasında çok iyi durdu.
Gelişimi bu şekilde devam ederse yakın zamanda çok başka bir oyuncu olacak. Umarım uzun yıllar bu forma altında izleyebiliriz Furkanı.
 
maçı kazanmamıza çok sevindim ama daha çok göksenin köksalın maç boyunca gösterdiği performans beni çok mutlu etti..ilk 5 çıktığında ben washıngtonu tutmasının yeterli olucağını düşünüyordum ama tartışmasız maçın adamı oldu maçın en kritik anlarında özellikle furkanın kaçırdığı serbest atışdan sonra ribaundu alıp sayıyı atması çok kritikti tebrik ediyorum gerçekten cska maçından beri takip ediyorum artık çok kolay faulda almıyor bizim için çok eksta oldu onun performansı.maça gelince dalgalanmalar oldu oyun içinde ama momentum sürekli bizim elimizdeydi onemli bir maçı daha kayıpsız atlattığımız için takımımızı tebrik ediyorum darısı fener maçına hayırlısınla çarşamba günü maçı kazanıp normal sezonu lider bitireceğiz...

yanılıyorsam düzelt ama göksenin cska maçından sonra toplam kaç dakika süre aldı da takibin sonucu artık kolay faul almadıgı kanısına vardın?

tutkunun talihsiz sakatlıgı sonucu rotasyona girdi tutku döndükten sonra da rotasyondan çıktı bugün de fb ülker maçı düşünülerek tutku gordon görece daha az süre aldıgı için bir şans buldu...ha o şansı iyi kullanmış ona sözüm yok fakat tutku-ender-gordon-lako rotasyonunda sabaha kadar savunma yapsa yeri yok..
 
Bu maçta hucumlarda akışkanlığımızı biraz kaybettiğimizi gördüm. Savunma olarakta bazen aksıyoruz. Maçın tekrarında benim gördüklerim bunlar. Dedevoçin özellikle potaya gitmesi ve Gökseninin oyunu güzeldi. Özellikle ilk yarıda Washingtonu kitledi. İkinci yarı ise skor anlamında katkı verdi. Dedoviçin oyuna alışması iyi daha fazla oynadıkça takımla daha da anlaşacaktır. Takım daha da akışkan oynayacaktır.
 
yanılıyorsam düzelt ama göksenin cska maçından sonra toplam kaç dakika süre aldı da takibin sonucu artık kolay faul almadıgı kanısına vardın?

tutkunun talihsiz sakatlıgı sonucu rotasyona girdi tutku döndükten sonra da rotasyondan çıktı bugün de fb ülker maçı düşünülerek tutku gordon görece daha az süre aldıgı için bir şans buldu...ha o şansı iyi kullanmış ona sözüm yok fakat tutku-ender-gordon-lako rotasyonunda sabaha kadar savunma yapsa yeri yok..
Gordon erken faul problemine girdiği için aldığı süre azaldı. Hoca kısaları durdurmak istediği zaman aklına ilk gelen isim Göksenin. Ama Göksenin'e oyunu kurmak için sorumluluk vermenin erken olduğunu düşünüyor. Ancak her maçta 15 dakika süre alabilir. Zaten aldığı sürede savunmaya verdiği katkı direk gözüküyor. Maçı çıplak gözle izleyen biri olarak, Lakovic'in kendisinin de aynı katkıyı verebileceğini göstermek için ne kadar çaba gösterdiğini gördüm. O da oldukça katkı sağladı ama fizik olarak yetersiz kalıyor. Washington Lakovic'i, Ender'i veya Tutku'yu sırtana alıp gidebiliyor. Çok uzatmayayım. Sonuç olarak Göksenin'in bu yıl savunma öncelikli süre alacağını ve ilerleyen yıllarda çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
 
yanılıyorsam düzelt ama göksenin cska maçından sonra toplam kaç dakika süre aldı da takibin sonucu artık kolay faul almadıgı kanısına vardın?

tutkunun talihsiz sakatlıgı sonucu rotasyona girdi tutku döndükten sonra da rotasyondan çıktı bugün de fb ülker maçı düşünülerek tutku gordon görece daha az süre aldıgı için bir şans buldu...ha o şansı iyi kullanmış ona sözüm yok fakat tutku-ender-gordon-lako rotasyonunda sabaha kadar savunma yapsa yeri yok..


üstadım ben katılmıyorum açıkçası düşüncelerine tutku takıma doneli 3 hafta oldu ve goksenin sürekli gerekli süreyi alıyor ve bence gereken katkıyı veriyor kaldıki tüm oyuncular rotasyonda yer alıyorken kendisine güvenildiği için ilk 5 başladı trabzon antalya banvit ve beşiktaş maçlarını baz alarak soyledim faulden sakınmasınıda...
 
Lider gibi, şampiyonluğun en güçlü adayı gibi oynuyoruz. Maçların kontrolünü elimizde tutup olması gerektiği gibi kazanıyoruz, Antalya BŞB gibi maçları saymazsak.

Maç boyu kontrol hep elimizdeydi. Maça eşitlik geldiği anda bile, maçın gidişatının rakibin eline geçmeyeceğini biliyordum. Üstünlük kuramadılar maç boyu bize karşı ve devamı da gelmeyecekti.

İki oyuncumuz üzerine yoğunlaşılmış, haklı olarak. Bize maçı kazandırdığını düşündüğüm Göksenin ve yeni transferimiz Djedovic.

Gerek savunmasıyla, gerekse attığı sayılarla maçı kazanmamızda en büyük katkıyı sağladı Göksenin. Maçın son dakikalarında, maçı koparmamız gereken anda topu çalıp (sanırım oydu) attığı basket işi bitirdi.

Djedovic ise Beşiktaş maçındaki performansını devam ettirip ettirememe adına olumlu bir duruş sergiledi bugün. Onun ve bizim için tek önemli şey; istikrar. Bunu sağladığı sürece, ondan çok daha fazla katkı alacağız bundan sonra.
 
Bu arada kimse değinmemiş ama takımda bir huzursuzluk var. Djedovic'in gelişi dengeleri değiştirmiş. Evet maalesef görünen o. Bizim takım için biraz fazla bireysel oynuyor. Ama Oktay Hocanın gereken uyarıları yapacağından eminim. Kenara gelen oyuncular genellikle moral bozukluğundan öte sinirli oluyorlardı. Ekrana yansıdı mı bilmiyorum ama, maç içinde Oktay Hocayla oyuncular arasında ufak tartışmalar oldu. Tartışma derken yanlış anlaşılmasın pozisyon hatalarından sonra Oktay hocanın uyardığı oyuncular kendilerinin neden o hatayı yaptığını anlattılar. Örneğin Gordon kendi adamını bırakıp başkasının kaçırdığı adama yardıma girmişti, ama onun boşta olan adamı üzerinden kolay bir sayı bulmuştu rakip. Gordon da başkasının yaptığı yanlıştan dolayı fırça yeyince haliyle sinirlendi. Lakovic de halinden pek memnun değildi. Andric de bir kaç kez oldukça sinirlenmişti, Kambalayı savunurken yardım gelmemişti ve hucumdayken de müsait pozisyonda takım onu görememişti. Tabii bunlar yeni bir oyuncu geldiğinde olabilecek şeyler. Zaten Oktay Hoca da hem Djedovic'in takımı hemde takımın onu tanıması için oldukça fazla süre verdi ona. Oldukça kabiliyetli ve hızlı bir oyuncu ama herşeyden önce yeni geldiği takımın çehresini değiştirmeden katkı vermeyi öğrenmesi lazım. Aksi taktirde her maç 20 sayı atsa faydadan çok zararı olur. (Tüm dediğim sorunları Oktay Hoca'nın çözeceğine zerre şüpem yok.)
 
Bu arada kimse değinmemiş ama takımda bir huzursuzluk var. Djedovic'in gelişi dengeleri değiştirmiş. Evet maalesef görünen o. Bizim takım için biraz fazla bireysel oynuyor. Ama Oktay Hocanın gereken uyarıları yapacağından eminim. Kenara gelen oyuncular genellikle moral bozukluğundan öte sinirli oluyorlardı. Ekrana yansıdı mı bilmiyorum ama, maç içinde Oktay Hocayla oyuncular arasında ufak tartışmalar oldu. Tartışma derken yanlış anlaşılmasın pozisyon hatalarından sonra Oktay hocanın uyardığı oyuncular kendilerinin neden o hatayı yaptığını anlattılar. Örneğin Gordon kendi adamını bırakıp başkasının kaçırdığı adama yardıma girmişti, ama onun boşta olan adamı üzerinden kolay bir sayı bulmuştu rakip. Gordon da başkasının yaptığı yanlıştan dolayı fırça yeyince haliyle sinirlendi. Lakovic de halinden pek memnun değildi. Andric de bir kaç kez oldukça sinirlenmişti, Kambalayı savunurken yardım gelmemişti ve hucumdayken de müsait pozisyonda takım onu görememişti. Tabii bunlar yeni bir oyuncu geldiğinde olabilecek şeyler. Zaten Oktay Hoca da hem Djedovic'in takımı hemde takımın onu tanıması için oldukça fazla süre verdi ona. Oldukça kabiliyetli ve hızlı bir oyuncu ama herşeyden önce yeni geldiği takımın çehresini değiştirmeden katkı vermeyi öğrenmesi lazım. Aksi taktirde her maç 20 sayı atsa faydadan çok zararı olur. (Tüm dediğim sorunları Oktay Hoca'nın çözeceğine zerre şüpem yok.)

gözlemledigin bu huzursuzlukların djedovic ile olan alakasını da söyler misin? muhtemelen salondan fazlaca takip edemedigin için gözüne batmış ama bahsettigin diyaloglar çogu maç yaşanıyor,ben defalarca oktay hocanın lakoyu cevheri haşladıgına şahit oldum salonda,andric'in aldıgı basit hücum fauller yüzünden bigün saglam sopa yiyecegini bile düşünüyorum çünkü o raddeye gelebiliyor :) (andrici acaip severim o ayrı) kısaca olur öyle şeyler ve olumsuzluk huzursuzluk olarak nitelendirilemez...
 
gözlemledigin bu huzursuzlukların djedovic ile olan alakasını da söyler misin? muhtemelen salondan fazlaca takip edemedigin için gözüne batmış ama bahsettigin diyaloglar çogu maç yaşanıyor,ben defalarca oktay hocanın lakoyu cevheri haşladıgına şahit oldum salonda,andric'in aldıgı basit hücum fauller yüzünden bigün saglam sopa yiyecegini bile düşünüyorum çünkü o raddeye gelebiliyor :) (andrici acaip severim o ayrı) kısaca olur öyle şeyler ve olumsuzluk huzursuzluk olarak nitelendirilemez...
Djedovic oynadığımız sistemi ve takım arkadaşlarının eksilerini ve artılarını henüz çözememiş. Zaten bunun için de oldukça erken. Paylaşımın çok önemi olduğu bizim gibi takımlarda sisteme tam alışamamış oyuncular sistemi hiç belli etmeden tökezletmiş oluyorlar. Bunda ne Djedovic'in ne de başkasının zerre suçu yok. Ama aylardır üzerinde çalıştıkları sistem bozulup oyun ufak bir kaos istemine döndüğü zaman oyun herkes gerilmeye başlıyor doğal olarak. Maç içindeki tartışmaları anlatırken asıl demek istediğim oyuncuların zaman zaman gerilmeleri ve bunun sebebi bireysel hatalar değil birbirleriyle olan uyumsuzluklar. Yoksa oyun içindeki ufak tefek tartışmalar zaten çok doğal şeyler. Uyumsuzluğun nedeni ise ezberledikleri sistemin biraz dışına çıkmak zorunda olmalarının getirdiği sancılar. Bu uyumsuzluktan dolayı bu gün maçı çok erkenden koparabilecek iken maç skor olarak da olsa ortaya geldi. Oktay Hocanın gerilen oyuncaları kenara alması oyunun kontrolünün hep bizde kalmasını sağladı.
 
Güzel bir maçtı. Ankara'da Galatasaray günleri yaşıyoruz, bu da heyecan verici. Bir de tezahürat yapmayı öğrenebilse taraftarımız, doğru yerde doğru tezahüratı yapabilse herşey daha da güzel olacak.
Beşiktaş maçındaki muhteşem yüzde tabii ki bu maçta yoktu. Bu durum biraz moral bozucu olsa da maçı baştan sona önde götürdük. Göksenin gerçekten de müthiş oynadı dün.
Aslında Telekom'un play-off'a kalmasını isterim. İyi bir takım ve biz de belki Ankara'da bir kez daha izleriz takımımızı en azından. Ama bu yenilgiyle play-off'u tehlikeye soktular.
 

Üst