THY Euroleague | 4.Hafta | S. Z. Gora: 75 – Galatasaray Liv Hospital: 78

Evet, rakibi küçümsemek gibi bir lüksümüz yok ama kendimizi küçümsemek gibi bir lüksümüz de yok. 2-3 defa maçı kopartma noktasına gelip rakibin maça ortak olmasına izin vermek, son topta kazanmak düşündürücü.

Giderek form grafiğimizin yükseleceğini düşünürsek bu dönemi az hasarla atlatmak güzel.
 
Mola konusunda Ergin Ataman hep böyleydi, geçen sene de ondan önceki kariyerinde de.

Maça gelirsek bu kadar eksiğe rağmen yine de son topa kalmamlıydı ama şu aşamada kazanmak çok önemliydi.Haftaya Münih maçında kesinlikle daha iyi olmalıyız, bu halimizle çok zorlanırız
 
Dudley süper oynadı. Müthiş bir joker, her eve lazım. Bonsu maçın kırılma anını yarattı zaten. Macvan ribaundlarda önemli işler yaptı.
 
Euroligin en zayıf iki üç takımından birini kıç zoruyla yeniyoruz. Sonra EL'de her deplasman değerlidir avuntuları. Gora'yı TBL'ye koysan playoffu zor yapar. Neredeyse veriyorduk maçı. Koçun bu sene oyun içi hamlelerini beğenmiyorum.
 
Arroyo bana göre haftada 2 maç ve EL zorlu temposunu kaldıramıyor. Onun dakikalarını daha aşağıya çekmek gerek. Ligde de bol bol dinlendirmemiz gerekecek. 3 numara transferini de bir an önce yapmalıyız. Bugün rakip güçsüzdü buna rağmen kaybediyorduk. Takımımızın daha çok takım olma olgusuna ulaşması lazım.
 
Takımın neredeyse yarısı yokken alınan her galibiyet çok değerlidir benim için. Hele ki Euroleague ve deplasmanda gelmişse.

Furkan, Engin, Jawai, Marko, Cenk yok ve Ender-Domercant zarla zorla oynamış haldeyken elimizi kolumuzu sallaya sallaya kazanmamız beklenemezdi sanırım.
 
Takımın neredeyse yarısı yokken alınan her galibiyet çok değerlidir benim için. Hele ki Euroleague ve deplasmanda gelmişse.

Furkan, Engin, Jawai, Marko, Cenk yok ve Ender-Domercant zarla zorla oynamış haldeyken elimizi kolumuzu sallaya sallaya kazanmamız beklenemezdi sanırım.
Semih; olumlu mesajlarını seviyorum, hele ki buforumda ve bu zamanda iyi geliyor da;
Jawai, Marko ve Engin'i eksik olarak sayman olmamış. İlk 2'si zaten olmayacaklar, 3. sü ise o kadar ağır 2 sakatlık atlattıktan sonra nasıl dönecek şüpheli. gecen sene sakat değil iken bile 2 ,3 mac haricinde varlık gösterememişti, şimdi işi daha da zor. Umarım iyi döner tabi Arroyu'nun cok yıpratıldığı, Ender'in yeterli katkıyı veremediği takıma ilac olur cünkü.
Ender dönse bile bu seviyeler icin güvenilecek bir isim değil. Domercant'tan ise cok umutlu olmamak lazım, sakatlık ondan cok şey götürmüş gibi.

Furkan ve Cenk'i eksik olarak saymalıyız. Bir de gelirse Malik'i. Gerci bu 3 isim bile ciddi fark yaratabilirler.

Son olarak gecende demiştim acilen şu kadroda ki oyuncu sayısını azaltmalıyız. Futbol takımı gibi isimler say say bitmiyor ama katkı alabileceğin isimler ortada. Sadece kuru kalabalık var bizim takımda maalesef.
 
Şu sıralarda takımın formsuz olduğu bir gerçek. Ancak unutmamak gerekir her takımda inişler ve çıkışlar vardır. Sezon başı böyle bir durum bence sürpriz değil. Önemli olan bu durumda da maç kazanabilmemiz. İyi veya kötü oynayarak fark etmez. Eksiklikler takıma döndüğünde sorunlar biraz daha azalmış olacak. Özellikle Furkan savunmada çok katkı verecek bir isim.

Son maçlardaki en dikkat çeken konu yediğimiz sayılar. Ortalamalara baktığımızda son 5 maç yenen sayı geçen yılların çok üstünde. Aslına bakarsanız hücum performansımız nerede ise aynı, 75-80 aralığı. Geçen yıl yediğimiz sayı yanılmıyorsam 65 civarında idi ve bu da maçları rahat oynamamızı sağlıyordu. Furkan pota altında bu soruna biraz care olur ve sayıların aşağı gelmesine yardımcı olabilir. 10 gün deniliyordu ama hala gelen giden yok.

Arroyo konusundaki yorumların bazılarına katılıyorum, dinlenme olmadan oynamak zorunda. Onu dinlendirecek bir rotasyon gerekir. Ender'in o seviyede olmdığı bir gerçek ama düşünün ligde Arroyo seviyesinde kaç oyun kurucu var. O nedenle biraz da elimiz kolumuz bağlı. Yaşlı olsada keşke Kerem sezon başında alınabilseydı (Sadece benim fikrim :)) Şu anda Arroyo'yu dinlendirebilecek tek isim yabancı olabilir ama onun için de kontenjan problem var. Kimi keserseniz o mevkide sorun olur.

Takımdaki eksiklerin bir dezavantajı da karşımızdaki ekipler rotasyon problem nedeni ile oyunculara önlem aldığında alternative oyuncu üretemiyoruz. Ender, Cenk ve Furkan ile bunun da çözümü gelir ve bence takım bir üst seviyeye çıkar. Bu arada ben hala Domercant'ten ümitliyim. Zamanla düzelecek, biraz daha sabır bence :):):)

Bir kardeşim de Jawai ve Marko'yu eksik olarak saymamaktan bahsetmiş, unutmayalım geçen yıl biz Domercant ve Göksenin'i hep eksik saydık. Bunlar da uzun surely sakatlanmışlardı. Takım yapılandırılırken bu oyuncular da düşünülerek hareket edildi. O nedenle belki kısa sürede aramızda olamayacaklar ama gidişleri tkaımı olumsuz etkilemiştir.
 
Sonuçta Siena ve Gora'yı deplasmanda yenerek top 16 yı garantiledik sayılır. İkinci EL sezonunda ikinci top 16 fena iş değil. Top 8 yapamasak bile geçen sene FB ve BJK'nin yaşadığı rezilliği yaşamadığımız sürece benim için başarıdır.
 
Galibiyet galibiyettir. Elbette oyun olarak tatmin edici değil lakin en azından top 16 için adım oldu.

Sezon başı yapmadığımız her hamle için bugün pişmanız.
 
Kazandığımız her maçı ezici bir oyun ile büyük bir farkla mı kazanmak zorundayız üstelik sakat olan oyuncularımızdan euroleague'de farklı bir ilk beş çıkabilecek halde iken... Çok enteresan at gözlüklü yorumlar var... Bonsu'nun dizlerine de nazar değmesin bu arada :))
 
Benim anlamadigim nokta neden hep bizde oluyor bu sakatliklar,ya antreman düzeni yanlis;ya da oyuncularımız kendilerine yeterince bakmiyorlar.
Euroligde deplasmanda rakip kim olursa olsun galibiyet önemli ancak Arroyonun benim pilim haftada iki maçı artık zor kurtarıyor mesajı çok tehlikeli;Malik geldikten sonra mutlaka hersey farklı olacak ancak Bonsuyu da çok takdir ediyorum pota altının havasını resmen degistirdi;winner olmak böyle birşey.
 
Şu an bizi zorlayan sadece sakatlıklar değil, takımın form durumu ve hal böyle iken alınan her galibiyet bizim için değerli.

Euroleague'de İkinci Galibiyet! | Stelmet Zielona Gora 75 - Galatasaray Liv Hospital 78

galatasaray-liv-hospital-celebrates-eb13-660x330.jpg


Euroleague'de 4. Hafta'da Polonya deplasmanında mücadele eden takımımız, galibiyetle ayrılarak TOP 16 yolunda önemli bir avantaj elde etti.

Grubun en zayıf halkası olarak gözüken Stelmet Zielona Gora, geçen hafta kendi sahasında Montepaschi Siena'yı yenerek önemli bir sürprize imza atmıştı. Ancak bu hafta zorlanarak da olsa maçı 78-75 kazanan "Yenilmez Armada", Euroleague'de ikinci galibiyetini aldı.

Maça dengeli başlayan takımımız özellikle Dudley üzerinden bulduğu sayılarla beraber ilk çeyreği 25-22 önde geçti. İkinci çeyrekte ise hem Domercant ile dış isabet bulan takımımız, ayrıca Gordon'ın asistleri ile ivmeyi yakaladı ve Mensah-Bonsu'nun skorda ileri çıkması ile ilk yarıyı 43-36 önde tamamladı. İkinci yarıya da etkili başlayan takımımız Dudley ile bulduğu sayılar ile farkı 13 sayıya kadar çıkardı, ancak ardından gelen Zielona Gora serisi ile fark 3 sayıya kadar düştü. Çeyrek sonunda tekrar toparlanan "Yenilmez Armada", son çeyreğe 61-52 önde girdi. Maçın son periyodunda yine Zielona Gora'nın geri dönmesine izin veren takımımız, zor anlar yaşadı. Maçın sonunda öne geçen Zielona Gora'ya ilk önce Arroyo ile cevap veren takımımız, ardından Mensah-Bonsu'nun kritik basketiyle maçı kazanmayı başardı.

Özellikle Dudley ve Mensah-Bonsu'nun yıldızlaştığı, galibiyetin mimarları olduğu maçta takımımızın istatistikleri;

gslhstatsgora.png


Zielona Gora'da ise öne çıkan isimler; Przemyslaw Zamojski 17 Sayı, Erving Walker 17 Sayı ve Vladimir Dragicevic 13 Sayı 9 Ribaund.

 

Üst