TKBL 7. Hafta | Edirnespor 64-69 Galatasaray

Bu arada, iyi günlerinde olduğu gibi kötü günlerinde de hep destek tam destek.. Kötü oynuyor olabiliriz ama buna etken pek çok sebep de var. Biz bir avuç da kalsak hep yanlarında olacağız..
 
Hükmen yenilgi veren fenerasyona inat kazanıyoruz, kazanacağız. Ekrem Hocamın ve Kızların peşindeyiz. Bu maç da salona pankartları alsan ne olur, almasan ne olur harun ? Taraftarın tepkisine engel olamazsın. Bu saatten sonra senin kâbusun GALATASARAY! Ayrıca deplasman taraftarımızı da kutluyorum çok güzel destek oldular takıma.
 
TBF'nin sitesinde Hükmen maglubiyet tescil edilmiş . Boş dururlar mi ? Pazartesi sabahin köründe alel acele hükmen maglubiyeti tescil eden bir kurumdan söz ediyoruz.
 
Akıllar daha çok Fenerbahçe maçına dair hiç güvenmediğimiz kurumlardan çıkacak kararda olsa da Edirne keyifliydi. Son periyotta tanıdığımız geri dönüş fırsatı sert ve tatsız bir hikayeyi olasılaştırsa da Ataşehir'den çıkan skorun üstüne kazanmak hayli değerli. Kulichova varken iç-dış dengesini kuramıyoruz, iç-dış dengesini kuramadığımızda ise Ekrem Hocanın sisteminin işlemesinin yolu yok. Kizer'ın yokluğunu ve doğurduğu eksikliğin oyuna sirayetini katı pesimizmdense buradan yorumlamak daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Ekrem Hoca günü kurtarmak adına temel doğruları esneten bir yapıya sahip değil ve değil Cansu Köksal'ı dahil etmek; temel doğruları yapabilmek dahi çok zor bugünkü rotasyonla.
 
Maç ozelinde Kulichova'yi degerlendirirken baz aldigimiz bazi temel dogrular, bizim takimin ozel dogrulari olmaktan çiktigi için analiz yetimiz dusuyor. Aslinda bu yaziyi belki de Kulichova veya Ekrem hoca konu basliginda yazmam lazim, bilemedim.

Galatasaray, Ekrem Memnun'la oynadigi 4 sezonda uzunlardan aldigi verimi onlarin sirti donuk oyunlarina veya orta mesafe isabetlerine dayadi. Ozellikle Sancho ve Nevriye orta mesafe açisindan ozel isimler. Bu ozelliklerin disinda bir seylere sahip olup da bizde is yapan diger tek uzun Kelsey Bone, ona da alçak postta potaya gorece uzak top versek de is yapiyordu. Bunun disindaki ismlere gelirsek Avrupa'da hiç de fena sayilmayacak uzunlardan Ann Wauters bile bizde begenilmedi, is yapmadi. Sylvia Fowles dahi hocanin ilk sezonunda takimdaydi, ELW F8'de takimla birlikte o da çokus yasadi. Simdi de Kulichova ayni sendroma yakalaniyor.

Ozellikle Fowles ve Kulichova'yi degerlendirirsek (tabii ki kalite açisindan kiyas goturmez), en buyuk ozelliklerinin içeri devrilmedeki hiz ve atletizm oldugunu soyleyebiliriz. Ekrem Hoca'nin oyununda anlamadigim tek nokta da su: topu çok iyi dolastiran, surekli paylasan takimda uzunlarin perde uzerinden degerlendirilme orani klasik basketbol ortalamalarindan hayli dusuk. Biz Fowles'u bile perdeden nadiren degerlendiriyorduk, onu Bone gibi kullaniyorduk Ekrem Hoca'yla. Fowles yine neyse çok ozel bir oyuncu fakat Kulichova gibi potaya yuzu donuk tek hamlede is yapabilecek, bunun disinda pek numarasi olmayan uzunlarla ayni oyunu oynamak bana hep ilginç gelmistir.

Belki tamamen yaniliyorum ama Bahar'in da gitgide ziyadesiyle suta dayali oyun stiline dogru yol almasi (bunu basarmak gerçek anlamda bir beceri Ekrem hoca açisindan) sanirim bu gorusumu destekler nitelikte bir gelisme. Uzun lafin kisasi, ikili oyun uzerinden uzunlara pick&pop'tan bos sut hazirlamak disinda pek bir opsiyonumuz yok. Bunun oyuncu profilinden kaynaklanmasi bir sey, oyun felsefesi haline gelmesi apayri bir sey.
 

Üst