1979'da ilk kez yapılan ve son yıllarda önemi 2012'de Vodafone'un sponsor olmasıyla artıp yapmış olmak için yapılmış bir organizasyon olmaktan çıkan Vodafone İstanbul Maratonu bu yılda Kasım ayında koşulacak.Her ne kadar özelliğini belirtse de İstanbul'da yapılan maratonun "Avrasya Maratonu" olarak anılması yanlıştı.
Her ne kadar maraton yıllarca halk desteği almış gibi gözükse de gerçek hiçte öyle değildi.İnsanlar köprüde fotoğraf çekmek, piknik yapmak için bir "pazar sabahı değerlendirmesi" olarak kullanıyorlardı organizasyonu.Sadece 8km'lik halk parkurundan ibaret olsa da koşmaya niyetli pek az kişi olurdu."6 majör maraton" içinde yer alan Berlin,Boston, Chicago, New York, Londra ve Tokyo'da insanların 42km'lik maratonu atletlerle beraber aynı parkurda koştuğunu görürsünüz.Spor kültürü yüksek seviyede olan bu ülkelerde spordan anladığı şey göbeğini kaşıyıp maç izlemekten fazlası olan yeterince "halk" bulursunuz.Organizasyonu güçlendiren şeyde zaten katılan atletlerin kalitesinden önce halkın koşarak ve yarışan atletlere yaptıkları tezahüratlarla motive ederek katılımıdır.Eğer bu organizasyonun güçlendiğini göreceksek köprüde selfie çekenlerin ana haberde yer almasından çok kazanan atletlerin coşkuyla karşılanmasını, kendisiyle mücadeleyi kazanan bir çok atlet veya "halk"ın hikayesinin yer aldığınıda görmüş oluruz.Yani iş tesisle, organizasyonla bitmiyor arkadaşlar.
13 Kasım 2016'ya yaklaştıkça bu başlığa sporcularla ve organizasyonla ilgili netleşen bilgileri yazmaya başlayacağım.
Not: Moderatörlüğümün ilk haftasında "salla başı al maaşı" tarzında bir yaklaşımım olmayacağını ve yaklaşan organizasyonlar oldukça burada "Dünyadan Spor" başlığı altında yer vereceğimi önemle belirtirim.Bu başlık çok geniş bir alanı barındırıyor ve klasik sporlardan öte birçok farklı spor dalının yer alması lazım. O yüzden olimpik olmayan, yerel kalan, aktivite tarzında diyebileceğimiz birçok sporun burada paylaşılması lazım.Bu konuda sizlerinde yardımı gerekiyor elbette.
Her ne kadar maraton yıllarca halk desteği almış gibi gözükse de gerçek hiçte öyle değildi.İnsanlar köprüde fotoğraf çekmek, piknik yapmak için bir "pazar sabahı değerlendirmesi" olarak kullanıyorlardı organizasyonu.Sadece 8km'lik halk parkurundan ibaret olsa da koşmaya niyetli pek az kişi olurdu."6 majör maraton" içinde yer alan Berlin,Boston, Chicago, New York, Londra ve Tokyo'da insanların 42km'lik maratonu atletlerle beraber aynı parkurda koştuğunu görürsünüz.Spor kültürü yüksek seviyede olan bu ülkelerde spordan anladığı şey göbeğini kaşıyıp maç izlemekten fazlası olan yeterince "halk" bulursunuz.Organizasyonu güçlendiren şeyde zaten katılan atletlerin kalitesinden önce halkın koşarak ve yarışan atletlere yaptıkları tezahüratlarla motive ederek katılımıdır.Eğer bu organizasyonun güçlendiğini göreceksek köprüde selfie çekenlerin ana haberde yer almasından çok kazanan atletlerin coşkuyla karşılanmasını, kendisiyle mücadeleyi kazanan bir çok atlet veya "halk"ın hikayesinin yer aldığınıda görmüş oluruz.Yani iş tesisle, organizasyonla bitmiyor arkadaşlar.
13 Kasım 2016'ya yaklaştıkça bu başlığa sporcularla ve organizasyonla ilgili netleşen bilgileri yazmaya başlayacağım.
Not: Moderatörlüğümün ilk haftasında "salla başı al maaşı" tarzında bir yaklaşımım olmayacağını ve yaklaşan organizasyonlar oldukça burada "Dünyadan Spor" başlığı altında yer vereceğimi önemle belirtirim.Bu başlık çok geniş bir alanı barındırıyor ve klasik sporlardan öte birçok farklı spor dalının yer alması lazım. O yüzden olimpik olmayan, yerel kalan, aktivite tarzında diyebileceğimiz birçok sporun burada paylaşılması lazım.Bu konuda sizlerinde yardımı gerekiyor elbette.