Arda Ezer
ARdaQue
Yalnız aslan
Jason Keep sezon bitip Amerika'ya döndüğü zaman Türkiye'de geçirdiği yarım sezonu arkadaşlarına anlatacak. Sanırım o sohbetler sırasında kimsenin kendisine inanmayacağını düşünmüş olmalı ki hemen yaşananları kayıt etmek istedi. 27. dakikada tribünlerin boşaltılma kararı üzerine dışarı çıkmak istemeyen G.Saray seyircisi polisle çatışırken, Keep hızla sahadan çıkıp soyunma odasına yöneldi. Hemen geri gelerek elindeki görüntü kaydetme özelliği olan cep telefonuyla olayları uzun süre çekti. Sanki UFO gördüğü ama arkadaşlarına anlatırken kendisini deli sanmasınlar diye somut kanıt arayan biri gibiydi. Yanına gelen takım arkadaşı Umut Tınay onu gülümseyerek izleyip "boşver" der gibisinden bir hareket yaptı. Biz Türkler uzay üssünde yaşadığımız için UFO görmeye çok alıştık galiba. Keep ne yazık ki salonda maçın kalan bölümünü oynamak zorunda olduğu için salonun dışında iyice kızmış G.Saray taraftarının polisle girdiği çatışma ve park halindeki otomobillere yaptıklarını görüntü arşivine ekleyemedi.
Maç sonrası G.Saray Başkan Yardımcısı Turgay Kıran, "Sahaya sadece 3-4 tane pet şişe atıldı. Diğer salonlarda bunlardan daha beteri oluyor ama sadece bizim seyircimiz dışarı çıkarılıyor. Olayların hepsinin sorumlusu bu kararı veren hakemlerdir" dedi.
Haklı olduğu bir taraf var elbette. Gerçekten de başka sahalarda daha beterleri oldu. Ancak sayın Kıran'ın atladığı önemli bir konu var. Hatanın tekrarı bunu meşru kılmaz. Eğer hatalı bir hakem varsa bu diğer maçlarda iş çığrından çıkana kadar salonları boşaltmayanlardı. Ayrıca sahaya atılanlar sadece 3-4 pet şişe ile kalmadı. Ses bombaları, ayran kutuları (bir tanesi F.Bahçe Koçu Aydın Örs'e isabet etti), cepte taşınabilen her türlü madeni para, çakmak, kalem vs ve nihayet bir cam şişe de vardı. Spor yapılan ortama direkt yapılan bu müdaheleler karşısında oldukça otoriter olduğu bilinen hakem Engin Kennerman ve saha komiseri Ömer Ozan önce tribünleri uyardılar. Daha sonra soyunma odasına gittiler ve anonsla olayların tekrarı halinde tribünlerin boşaltılacağı uyarısında bulundular. Olaylar yine tekrar ettiğinde salon boşaltılacakken yeniden ikna edildiler ama uyarıyı tekrarladılar. Son olarak 27. dakikada bir hücum faul düdüğünden sonra sahaya uçan 4-5 pet şişeyi görünce salonun boşaltılmasına karar verdiler. Umarız bu karar bir emsal teşkil eder. Çünkü salonlarda sayın Kıran'ın da belirttiği gibi "daha beterleri" de olmaya başladı ve terör gün geçtikçe tırmanıyor.
Maçtan da biraz bahsetmek gerekli ama iki takım arasında güç farkı o kadar büyüktü ki sahada beklenmedik hiçbir şey olmadı. Altı çizilmesi gereken en önemli olay çok iyi bir gününde olan Marc Salyers'ın 27 sayı, 14 ribaunt, 7 asist üreterek Türkiye'deki en iyi maçını çıkarmasıydı. Rasim de 5/7 üçlük isabeti ve 16 sayıyla kendine eşlik etti. Oyun sistemi üç sayılık atışların üzerine kurulu, çok iyi şutörlere sahip F.Bahçe'ye karşı uzun süre alan savunması deneyen G.Saray 15/30 üçlük yiyerek bu tercihinin bedelini 90-63'lük farklı yenilgi ile aldı.
Maç sonrası G.Saray Basketbol Şube Sorumlusu Derya Daşdelenler'in demeci aslında bu takımın neden içinde bulunduğu duruma düştüğünü çok iyi anlatıyordu:: "Federasyon Başkanı Turgay Demirel seçim döneminde sürekli peşimden koşuyordu. Şimdi 15 gündür randevu almaya çalışıyorum, kendisine ulaşamıyorum" diyordu Daşdelenler. Federasyon Başkanı'yla bile görüşemeyen bir şube sorumlusu. G.Saray basketbol şubesinin nasıl bir acz içinde olduğunu, ne kadar küçüldüğünü bundan iyi ne gözler önüne serebilir ki.
Kaan KURAL
10.04.2005
Jason Keep sezon bitip Amerika'ya döndüğü zaman Türkiye'de geçirdiği yarım sezonu arkadaşlarına anlatacak. Sanırım o sohbetler sırasında kimsenin kendisine inanmayacağını düşünmüş olmalı ki hemen yaşananları kayıt etmek istedi. 27. dakikada tribünlerin boşaltılma kararı üzerine dışarı çıkmak istemeyen G.Saray seyircisi polisle çatışırken, Keep hızla sahadan çıkıp soyunma odasına yöneldi. Hemen geri gelerek elindeki görüntü kaydetme özelliği olan cep telefonuyla olayları uzun süre çekti. Sanki UFO gördüğü ama arkadaşlarına anlatırken kendisini deli sanmasınlar diye somut kanıt arayan biri gibiydi. Yanına gelen takım arkadaşı Umut Tınay onu gülümseyerek izleyip "boşver" der gibisinden bir hareket yaptı. Biz Türkler uzay üssünde yaşadığımız için UFO görmeye çok alıştık galiba. Keep ne yazık ki salonda maçın kalan bölümünü oynamak zorunda olduğu için salonun dışında iyice kızmış G.Saray taraftarının polisle girdiği çatışma ve park halindeki otomobillere yaptıklarını görüntü arşivine ekleyemedi.
Maç sonrası G.Saray Başkan Yardımcısı Turgay Kıran, "Sahaya sadece 3-4 tane pet şişe atıldı. Diğer salonlarda bunlardan daha beteri oluyor ama sadece bizim seyircimiz dışarı çıkarılıyor. Olayların hepsinin sorumlusu bu kararı veren hakemlerdir" dedi.
Haklı olduğu bir taraf var elbette. Gerçekten de başka sahalarda daha beterleri oldu. Ancak sayın Kıran'ın atladığı önemli bir konu var. Hatanın tekrarı bunu meşru kılmaz. Eğer hatalı bir hakem varsa bu diğer maçlarda iş çığrından çıkana kadar salonları boşaltmayanlardı. Ayrıca sahaya atılanlar sadece 3-4 pet şişe ile kalmadı. Ses bombaları, ayran kutuları (bir tanesi F.Bahçe Koçu Aydın Örs'e isabet etti), cepte taşınabilen her türlü madeni para, çakmak, kalem vs ve nihayet bir cam şişe de vardı. Spor yapılan ortama direkt yapılan bu müdaheleler karşısında oldukça otoriter olduğu bilinen hakem Engin Kennerman ve saha komiseri Ömer Ozan önce tribünleri uyardılar. Daha sonra soyunma odasına gittiler ve anonsla olayların tekrarı halinde tribünlerin boşaltılacağı uyarısında bulundular. Olaylar yine tekrar ettiğinde salon boşaltılacakken yeniden ikna edildiler ama uyarıyı tekrarladılar. Son olarak 27. dakikada bir hücum faul düdüğünden sonra sahaya uçan 4-5 pet şişeyi görünce salonun boşaltılmasına karar verdiler. Umarız bu karar bir emsal teşkil eder. Çünkü salonlarda sayın Kıran'ın da belirttiği gibi "daha beterleri" de olmaya başladı ve terör gün geçtikçe tırmanıyor.
Maçtan da biraz bahsetmek gerekli ama iki takım arasında güç farkı o kadar büyüktü ki sahada beklenmedik hiçbir şey olmadı. Altı çizilmesi gereken en önemli olay çok iyi bir gününde olan Marc Salyers'ın 27 sayı, 14 ribaunt, 7 asist üreterek Türkiye'deki en iyi maçını çıkarmasıydı. Rasim de 5/7 üçlük isabeti ve 16 sayıyla kendine eşlik etti. Oyun sistemi üç sayılık atışların üzerine kurulu, çok iyi şutörlere sahip F.Bahçe'ye karşı uzun süre alan savunması deneyen G.Saray 15/30 üçlük yiyerek bu tercihinin bedelini 90-63'lük farklı yenilgi ile aldı.
Maç sonrası G.Saray Basketbol Şube Sorumlusu Derya Daşdelenler'in demeci aslında bu takımın neden içinde bulunduğu duruma düştüğünü çok iyi anlatıyordu:: "Federasyon Başkanı Turgay Demirel seçim döneminde sürekli peşimden koşuyordu. Şimdi 15 gündür randevu almaya çalışıyorum, kendisine ulaşamıyorum" diyordu Daşdelenler. Federasyon Başkanı'yla bile görüşemeyen bir şube sorumlusu. G.Saray basketbol şubesinin nasıl bir acz içinde olduğunu, ne kadar küçüldüğünü bundan iyi ne gözler önüne serebilir ki.
Kaan KURAL
10.04.2005