[COLOR=#009900 !important]Galatasaray Liv [COLOR=#009900 !important]Hospital[/COLOR], dış transferde son olarak CSKA Moskova’da sezonu tamamlayan forvet Vladimir Micov ve Cantu’dan ayrılan şutör gard Pietro Aradori ile anlaşma sağladı. Başta Markoishvili olmak üzere kısa rotasyonunda ayrılıklar yaşayan sarı kırmızılı ekibe bu iki oyuncunun neler katacağını, neden seçildiğini ve Ergin Ataman’ın bu oyuncular üzerinde sağlayabileceği etkiyi anlatmaya çalışacağım.[/COLOR]
Galatasaray [COLOR=#009900 !important]Sistemi ve İstedikleri[/COLOR]
Her iki oyuncuya [COLOR=#009900 !important]genel bir bakıştan önce Ergin Ataman’ın Galatasaray’a oynattığı basketbola değinerek başlamak istiyorum. Zira bu iki transferin de başarılı coachun oyun yapısını güçlendirecek oyuncular olduğunu düşündüğüm için bu şekilde bir giriş yapalım. Ergin Ataman’ın temel oyun sistemi, yetenekli ve zeki bir oyun kurucunun etrafında olabildiğince fazla hücum opsiyonu ekleyip, bu oyuncuları ofansif bir uyum ve defansif bir sertlikle beraber kullanmaya dayalı.[/COLOR]
[COLOR=#009900 !important]Avrupa’nın birçok coachu bir sistem belirleyip elindeki oyuncuyu sistemine aşılamaya çalışırken, Ataman’ın ilk düşüncesi malzemenin kaliteli kısımlarını kullanmak. Şöyle ki, siz dış şutu iyi seviyede ama penetresi zayıf bir oyuncuysanız oyun tarzı içinde penetreyi de bulunduran bir coachun elinde bu özelliğinizi geliştirmek zorundasınız. Ama Ergin Ataman’ın koçluğunu yaptığı bir takımda iyi olan dış şutunuzu daha da iyi seviyeye çıkartıp bolca kullanırsınız. İkili oyunları iyi ama post-up oyunu zayıf bir uzunsanız ve pivotların sırtı dönük hücumlarını kullanan bir coach elindeyseniz post-up oyununuzu geliştirmeden süre almanız mümkün olmaz.[/COLOR]
Ergin Ataman’ın yönettiği takımlardaysa iyi seviyede olan pick&roll [COLOR=#009900 !important]oyunlarınızın üzerine daha çok gidilir. Bir oyuncu X ismindeki bir hücum opsiyonuna 5 üzerinden 4 seviyesinde sahipse, bunun 5 üzerinden 5′e çıkartılması için uğraşılır. Aynı oyuncunun Y ismindeki hücum opsiyonu kendisinde yoksa ondan bu oyunu 5 seviyesinde oynaması beklenmez. Coachun mantığı her zaman bu yönde olmuştur.[/COLOR]
Bu doğrultuda hareket edecek olursak, Ergin Ataman’ın yönettiği takımlarda ne kadar çok hücum opsiyonu olursa başarı ihtimalinin de o kadar artacağını görmek mümkün. Alınacak bir forvetin şutunun olması artıdır, şutunun yanında sırtı dönük oyununun olması çok daha iyidir, üstüne bir de basketbol zekası yüksekse başarıyı getirir. Bu yüzdendir ki Ergin hocanın [COLOR=#009900 !important]Arroyo’nun yanına istediği hemen hemen her oyuncunun bireysel anlamda önemli hücum silahları oluyor.[/COLOR]
Galatasaray’daki ilk sezonunda henüz [COLOR=#009900 !important]Carlos transferi yapılmamışken Jamont [COLOR=#009900 !important]Gordon[/COLOR] ve Hawkins ( hatta sakatlanmadan önce Domercant ) hücum tıkandığında sorumluluk alacak ve set düzeni bozulduğunda bireysel yetenekleri skor bulabilecek tarzda oyunculardı. Geçtiğimiz sezonun sonundaki kadroda bu meziyetlere sahip 4 oyuncu ( Arroyo – Marko – Domercant – Hairston ) sarı kırmızılıların kadrosunda bulunuyordu. Bu oyuncuların her birine özellikleri doğrultusunda birer rol biçildi ve belirli oranda katkı vermesi istendi. Takımın hemen hemen % 70′lik hücum yükünü üstlenen Arroyo görevini layıkıyla yaptı. Üzerine oynanan setlerde yüksek yüzdeyle şut atan, zaman zaman [COLOR=#009900 !important]isolation[/COLOR] oyunlarıyla da skor üretebilen ve topu hareketli aldıktan sonra rakip savunmacının adımının tersine giderek savunma dengesini bozan Markoishvili de isteneni verdi. Koçu sıkıntıya sokan nokta ise Domercant – Hairston ikilisinin bir türlü istenen çizgiye gelememesi oldu.[COLOR=#009900 !important]David Hawkins[/COLOR]’in bıraktığı etkiyi devam ettirmesi beklenen Malik Hairston Siena günlerinden çok uzaktaydı. Oysa ki Hairston’dan beklenen güçlü penetreleri ve oyun zekasının yanında şut ritmi de yakalayıp takımın bir bakıma skor lider olmasıydı. Aynı şekilde Domercant’in de hem oyunda kaldığı süre içerisinde savunma zaaflarından dolayı istediği dakikaları alamaması, hem de bir türlü sakatlığının etkisinden kurtulamaması çılgın atıcı rolünde eksiklik yaşanmasına yol açtı.[/COLOR]
Micov ve Aradori’nin Katabilecekleri
Galatasaray’da iki ve üç numaraların [COLOR=#009900 !important]kullanılma şeklini yeniden hatırladıktan sonra gelelim yeni transferlere. Genel kanı Vladimir Micov’un Markoishvili’nin rolünü alacağı yönünde ancak ben Markoishvili’nin rolü için düşünüldüğü kadar Hairston’ın rolü için de düşünüldüğü fikrindeyim. Micov üst düzey dış şut tehdidinin yanında penetresi ortalamanın üstünde olan ve basketbol zekası yüksek bir oyuncu. Topu eline aldığında kendi skorunu yaratabileceği gibi ikili oyunlar ve penetre çıkışı paslarla sizin için ekstra oyun kurucu niteliği de taşıyabilir maç içerisinde. Bunun yanında iyi bir takım oyuncusu olması da olumlu etkenlerden. Transition temelli bir oyun yerine düşük veya yüksek tempoda yarı saha basketbolu oynayan takımlar için Vladimir Micov çok değerli bir parça. Ergin Ataman’ın hücum opsiyonlarında çeşitlilik istediğinden yukarıdaki paragraflarda bahsetmiştim. Micov toplu ve topsuz oyunda sahip olduğu birçok meziyetiyle tam olarak ofansif çeşitlilik katabilecek türden bir isim. Ayrıca topu yere vurarak oynayabileceği hücumların yanında sırtı dönük oyunlarda da belirli seviyede başarı göstermesi yine set hücumuna kilit vurulan dakikalarda sizi çıkmazdan kurtarabilir. Ayrıca Sırp yıldızın savunmada da hem mental hem fiziki özelliklerini kullanarak güçlü kaldığını ve kolay kolay sinmediğini belirtmekte yarar var. Ergin hocanın yine öncelikli amacı Micov’da var olanları ön plana çıkarmak, bunların üzerine giderek maksimum verimi almak olacaktır.[/COLOR]
[COLOR=#009900 !important]Pietro Aradori’ye gelecek olursak… Aradori’nin de Micov’la benzerlik gösterdiği özellikleri olsa da genel [COLOR=#009900 !important]bak[/COLOR]ış açısıyla incelediğimizde farklı tarzda bir oyuncu olduğunu görüyoruz. Sabit şutları oldukça üst düzey bir oyuncu olmasının yanında isolation oyunlarıyla da şut isabeti bulabiliyor. Genellikle bire bir oyundaki şut tercihleri el üzeri denemelerin ötesinde rakibine kurabileceği bir üstünlüğü kollamaya yönelik. Soldan sağa veya sağdan sola top çekişini sağlayarak yaptığı [COLOR=#009900 !important]mini[/COLOR] crossoverlar ve rakibini farklı bir tarafa yönlendirecek adımlarla üzerindeki elden olabildiğince kurtulmayı düşünerek şutunu kaldırıyor. İkili oyunların çıkışında da özellikle orta mesafe tehdidi ciddi. Potaya gitmekten de çekinmeyen ve kararlı adımlarla içeriyi zorlayan bir yapısı olmasına rağmen hücumunun temel opsiyonu şutu. Tıpkı Micov ve Markoishvili gibi Aradori’nin de hücum çeşitliliği kazandıracak bir oyuncu olduğundan bahsedebiliriz. Cenk Akyol veya Ryan Broekhoff tarzı sadece üzerine hazırlanacak oyuncularda değil kendi insiyatifine bırakılmış oyunlarda da sayı bulabilmesi bundaki en önemli etken. Pasör kimliği konusundaysa istatistikler kendisinin Micov’dan daha iyi olduğunu söylese de, üst düzey bir asist özelliği olmadığını düşünüyorum. Yine de kreatif paslar konusunda Markoishvili’nin 1 tık üstünde. İtalyan oyuncunun savunma kararlılığı ve başta ribaundlar olmak üzere ekstraları kovalaması da önemli ar[COLOR=#009900 !important]tıl[/COLOR]arından yine. Carlos Arroyo ve Ender Arslan dışında hemen hemen tüm dış oyuncuları iyi savunmacılardan kurulmuş olacak Galatasaray’ın, tabi bu transferler resmiyete dökülürse.[/COLOR]
Tahmini Saha İçi Beşler
Bir takı[COLOR=#009900 !important]mın mücadeleden galip ayrılmasını belirleyen unsurlar yalnızca oyun sistemi ve sahip olunan kadro olmuyor. Oyunun her dakikasında saha içinde yer alan beşinizin de uyumu çok önemli. Basit bir örnek vermek istiyorum Beşiktaş üzerinden. Geçtiğimiz sezon siyah beyazlı takımın oyun kurucu direksiyonunda Doron Perkins yer alıyordu. Doron penetresi güçlü, basketbol zekası üst düzey ve atletik özellikleriyle ön plana çı[COLOR=#009900 !important]kan[/COLOR]bir oyuncu olsa da şut zaafiyeti vardı. Ayrıca Doron’ın genellikle savunmanın zayıf karnını yakaladığı bölgeler pota altı değil şutör oyuncular üzerindendi. Doron’ın şut zaafiyetinden dolayı rakip savunmaların olabildiğince içeri gömüldüğünü ve yıldız oyuncunun da genellikle şutörlere pas çıkarmayı sevdiğini düşünürsek bu oyuncunun sahada olduğu dakikalarda iki ve üç numaralarda dış atıcılara yer verilmesi gerekiyordu. Ancak birçok maçta Doron, Muratcan ve Caner gibi şut ritmi iyi olmayan 3 oyuncunun bir arada sahada olduğunu ve siyah beyazlı ekibin hücumda tıkandığını gördük. Bu sadece basit bir örnek. Burada önemli olan saha içi beşlerin önemini vurgulamak.[/COLOR]
Yeni kurallar çerçevesinde yabancı sınırlaması genişlemiş ve sahada 5 yabancı bulundurma hakkı gelmiş olsa da ben Ergin Ataman’ın maça yerli oyunculardan bir veya iki tanesini sahaya sürerek başlayacağını düşünüyorum. Bu konuda savunduğum argüman şu şekilde ; 5 yabancılı veya 1-4 numaralar arasının yabancı oyuncularla geçileceği bir beşte maça çok önemli bir hücum tehdidiyle başlamanız mümkün olsa da bench katkısının gerektiği dakikalarda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Muhakkak kenardan gelen ve bire bir oynayabilen silahlara da sahip olmalısınız. Eğer ki Aradori ve Micov transferleri resmileşir, Pocius da gerçekleşirse ; o zaman yabancılarla sahaya çıkma durumu olabilir sarı kırmızılıların. Ancak Pocius transferi rafa kalkarsa ben Aradori’nin benchten geleceğini düşünüyorum. Bu durumda ;
Arroyo – Sinan ( Pocius ) – Micov – Erceg – Furkan ( Pivot ) beşiyle sahaya çıkacaktır Galatasaray. [COLOR=#009900 !important]Son yabancı transferinin pivot bölgesine olacağını tahmin ediyorum. Eğer ki N’Dong transferindeki gibi isabet tutturulursa Furkan’ı benchten gelirken de izleyebiliriz. Bu Beşte Arroyo, Micov ve Erceg’in kreatifliğiyle hücum sıkıntısı olabildiğince minimuma inecek ve savunmacı bir pivotla beraber Sinan’ın ( veya Pocius’un ) savunma kararlılığı da takımı bir adım öne itecektir. Benchten gelecek Aradori, Cenk gibi skorerlerin yanına gününde bir Ender de eklenirse tutulması zor bir hücum takımı haline gelebilir Galatasaray. Ayrıca Aradori, Kerem Gönlüm ve benchten gelme ihtimali üzerinde durduğum Furkan’ın savunmada üst düzey oyuncular olması da bench beşinin tamamlayıcı unsurları olacaktır. Rakiplerin alan savunması uyguladığı anlarda ilk beşteki iki numara pozisyonuna Aradori, 5 numara pozisyonuna eğer bu özelliğe sahipse orta mesafe şutu olan bir pivotun gelmesi, maç sonlarını oynayan beşte de yine iki numarada Aradori’nin yer alması yüksek ihtimal. Topa baskı uygulanacağı ve Arroyo’nun dinlendirileceği dakikalardaysa kısa süreliğine de olsa oyun kurucusuz geçilip, hücumda başta sırtı dönük oyunlar olmak üzere bireysel yetenekler ve savunmada alınacak net toplarla fast-break hücumları en önemli skor kaynağı olacaktır Galatasaray için.[/COLOR]
Henüz resmiyete dökülmemiş olsa da anlaşma sağlandığı ileri sürülen Micov & Aradori’nin takıma verebilecekleri ve neden tercih edildikleri konusunu açıklığa kavuşturduk. Şahsi fikrim, her iki transferin de nokta atışı olacağı yönünde. Son yabancı transferi için Jamont Gordon tarzı bir combo-guard ile pivot arasında kalan Galatasaray adına doğru transferin atletik, orta mesafe ve post-up şut tehdidinin yanında savunması kuvvetli bir pivot olacağını düşünüyorum. Uzun süredir şubede küçülmeye gideceğinden bahsedilen ekibin bu tarz hamlelerle adının geçmesi de hiç kuşku yok ki taraftarlarını heyecanlandırıyor.
KAYNAK : altinciadam.com
NEDEN ARADORI, NEDEN MICOV ? | AltıncıAdam.com
Lütfen Yazı kaynağını inceleyiniz !.
Galatasaray [COLOR=#009900 !important]Sistemi ve İstedikleri[/COLOR]
Her iki oyuncuya [COLOR=#009900 !important]genel bir bakıştan önce Ergin Ataman’ın Galatasaray’a oynattığı basketbola değinerek başlamak istiyorum. Zira bu iki transferin de başarılı coachun oyun yapısını güçlendirecek oyuncular olduğunu düşündüğüm için bu şekilde bir giriş yapalım. Ergin Ataman’ın temel oyun sistemi, yetenekli ve zeki bir oyun kurucunun etrafında olabildiğince fazla hücum opsiyonu ekleyip, bu oyuncuları ofansif bir uyum ve defansif bir sertlikle beraber kullanmaya dayalı.[/COLOR]
[COLOR=#009900 !important]Avrupa’nın birçok coachu bir sistem belirleyip elindeki oyuncuyu sistemine aşılamaya çalışırken, Ataman’ın ilk düşüncesi malzemenin kaliteli kısımlarını kullanmak. Şöyle ki, siz dış şutu iyi seviyede ama penetresi zayıf bir oyuncuysanız oyun tarzı içinde penetreyi de bulunduran bir coachun elinde bu özelliğinizi geliştirmek zorundasınız. Ama Ergin Ataman’ın koçluğunu yaptığı bir takımda iyi olan dış şutunuzu daha da iyi seviyeye çıkartıp bolca kullanırsınız. İkili oyunları iyi ama post-up oyunu zayıf bir uzunsanız ve pivotların sırtı dönük hücumlarını kullanan bir coach elindeyseniz post-up oyununuzu geliştirmeden süre almanız mümkün olmaz.[/COLOR]
Ergin Ataman’ın yönettiği takımlardaysa iyi seviyede olan pick&roll [COLOR=#009900 !important]oyunlarınızın üzerine daha çok gidilir. Bir oyuncu X ismindeki bir hücum opsiyonuna 5 üzerinden 4 seviyesinde sahipse, bunun 5 üzerinden 5′e çıkartılması için uğraşılır. Aynı oyuncunun Y ismindeki hücum opsiyonu kendisinde yoksa ondan bu oyunu 5 seviyesinde oynaması beklenmez. Coachun mantığı her zaman bu yönde olmuştur.[/COLOR]
Bu doğrultuda hareket edecek olursak, Ergin Ataman’ın yönettiği takımlarda ne kadar çok hücum opsiyonu olursa başarı ihtimalinin de o kadar artacağını görmek mümkün. Alınacak bir forvetin şutunun olması artıdır, şutunun yanında sırtı dönük oyununun olması çok daha iyidir, üstüne bir de basketbol zekası yüksekse başarıyı getirir. Bu yüzdendir ki Ergin hocanın [COLOR=#009900 !important]Arroyo’nun yanına istediği hemen hemen her oyuncunun bireysel anlamda önemli hücum silahları oluyor.[/COLOR]
Galatasaray’daki ilk sezonunda henüz [COLOR=#009900 !important]Carlos transferi yapılmamışken Jamont [COLOR=#009900 !important]Gordon[/COLOR] ve Hawkins ( hatta sakatlanmadan önce Domercant ) hücum tıkandığında sorumluluk alacak ve set düzeni bozulduğunda bireysel yetenekleri skor bulabilecek tarzda oyunculardı. Geçtiğimiz sezonun sonundaki kadroda bu meziyetlere sahip 4 oyuncu ( Arroyo – Marko – Domercant – Hairston ) sarı kırmızılıların kadrosunda bulunuyordu. Bu oyuncuların her birine özellikleri doğrultusunda birer rol biçildi ve belirli oranda katkı vermesi istendi. Takımın hemen hemen % 70′lik hücum yükünü üstlenen Arroyo görevini layıkıyla yaptı. Üzerine oynanan setlerde yüksek yüzdeyle şut atan, zaman zaman [COLOR=#009900 !important]isolation[/COLOR] oyunlarıyla da skor üretebilen ve topu hareketli aldıktan sonra rakip savunmacının adımının tersine giderek savunma dengesini bozan Markoishvili de isteneni verdi. Koçu sıkıntıya sokan nokta ise Domercant – Hairston ikilisinin bir türlü istenen çizgiye gelememesi oldu.[COLOR=#009900 !important]David Hawkins[/COLOR]’in bıraktığı etkiyi devam ettirmesi beklenen Malik Hairston Siena günlerinden çok uzaktaydı. Oysa ki Hairston’dan beklenen güçlü penetreleri ve oyun zekasının yanında şut ritmi de yakalayıp takımın bir bakıma skor lider olmasıydı. Aynı şekilde Domercant’in de hem oyunda kaldığı süre içerisinde savunma zaaflarından dolayı istediği dakikaları alamaması, hem de bir türlü sakatlığının etkisinden kurtulamaması çılgın atıcı rolünde eksiklik yaşanmasına yol açtı.[/COLOR]
Micov ve Aradori’nin Katabilecekleri
Galatasaray’da iki ve üç numaraların [COLOR=#009900 !important]kullanılma şeklini yeniden hatırladıktan sonra gelelim yeni transferlere. Genel kanı Vladimir Micov’un Markoishvili’nin rolünü alacağı yönünde ancak ben Markoishvili’nin rolü için düşünüldüğü kadar Hairston’ın rolü için de düşünüldüğü fikrindeyim. Micov üst düzey dış şut tehdidinin yanında penetresi ortalamanın üstünde olan ve basketbol zekası yüksek bir oyuncu. Topu eline aldığında kendi skorunu yaratabileceği gibi ikili oyunlar ve penetre çıkışı paslarla sizin için ekstra oyun kurucu niteliği de taşıyabilir maç içerisinde. Bunun yanında iyi bir takım oyuncusu olması da olumlu etkenlerden. Transition temelli bir oyun yerine düşük veya yüksek tempoda yarı saha basketbolu oynayan takımlar için Vladimir Micov çok değerli bir parça. Ergin Ataman’ın hücum opsiyonlarında çeşitlilik istediğinden yukarıdaki paragraflarda bahsetmiştim. Micov toplu ve topsuz oyunda sahip olduğu birçok meziyetiyle tam olarak ofansif çeşitlilik katabilecek türden bir isim. Ayrıca topu yere vurarak oynayabileceği hücumların yanında sırtı dönük oyunlarda da belirli seviyede başarı göstermesi yine set hücumuna kilit vurulan dakikalarda sizi çıkmazdan kurtarabilir. Ayrıca Sırp yıldızın savunmada da hem mental hem fiziki özelliklerini kullanarak güçlü kaldığını ve kolay kolay sinmediğini belirtmekte yarar var. Ergin hocanın yine öncelikli amacı Micov’da var olanları ön plana çıkarmak, bunların üzerine giderek maksimum verimi almak olacaktır.[/COLOR]
[COLOR=#009900 !important]Pietro Aradori’ye gelecek olursak… Aradori’nin de Micov’la benzerlik gösterdiği özellikleri olsa da genel [COLOR=#009900 !important]bak[/COLOR]ış açısıyla incelediğimizde farklı tarzda bir oyuncu olduğunu görüyoruz. Sabit şutları oldukça üst düzey bir oyuncu olmasının yanında isolation oyunlarıyla da şut isabeti bulabiliyor. Genellikle bire bir oyundaki şut tercihleri el üzeri denemelerin ötesinde rakibine kurabileceği bir üstünlüğü kollamaya yönelik. Soldan sağa veya sağdan sola top çekişini sağlayarak yaptığı [COLOR=#009900 !important]mini[/COLOR] crossoverlar ve rakibini farklı bir tarafa yönlendirecek adımlarla üzerindeki elden olabildiğince kurtulmayı düşünerek şutunu kaldırıyor. İkili oyunların çıkışında da özellikle orta mesafe tehdidi ciddi. Potaya gitmekten de çekinmeyen ve kararlı adımlarla içeriyi zorlayan bir yapısı olmasına rağmen hücumunun temel opsiyonu şutu. Tıpkı Micov ve Markoishvili gibi Aradori’nin de hücum çeşitliliği kazandıracak bir oyuncu olduğundan bahsedebiliriz. Cenk Akyol veya Ryan Broekhoff tarzı sadece üzerine hazırlanacak oyuncularda değil kendi insiyatifine bırakılmış oyunlarda da sayı bulabilmesi bundaki en önemli etken. Pasör kimliği konusundaysa istatistikler kendisinin Micov’dan daha iyi olduğunu söylese de, üst düzey bir asist özelliği olmadığını düşünüyorum. Yine de kreatif paslar konusunda Markoishvili’nin 1 tık üstünde. İtalyan oyuncunun savunma kararlılığı ve başta ribaundlar olmak üzere ekstraları kovalaması da önemli ar[COLOR=#009900 !important]tıl[/COLOR]arından yine. Carlos Arroyo ve Ender Arslan dışında hemen hemen tüm dış oyuncuları iyi savunmacılardan kurulmuş olacak Galatasaray’ın, tabi bu transferler resmiyete dökülürse.[/COLOR]
Tahmini Saha İçi Beşler
Bir takı[COLOR=#009900 !important]mın mücadeleden galip ayrılmasını belirleyen unsurlar yalnızca oyun sistemi ve sahip olunan kadro olmuyor. Oyunun her dakikasında saha içinde yer alan beşinizin de uyumu çok önemli. Basit bir örnek vermek istiyorum Beşiktaş üzerinden. Geçtiğimiz sezon siyah beyazlı takımın oyun kurucu direksiyonunda Doron Perkins yer alıyordu. Doron penetresi güçlü, basketbol zekası üst düzey ve atletik özellikleriyle ön plana çı[COLOR=#009900 !important]kan[/COLOR]bir oyuncu olsa da şut zaafiyeti vardı. Ayrıca Doron’ın genellikle savunmanın zayıf karnını yakaladığı bölgeler pota altı değil şutör oyuncular üzerindendi. Doron’ın şut zaafiyetinden dolayı rakip savunmaların olabildiğince içeri gömüldüğünü ve yıldız oyuncunun da genellikle şutörlere pas çıkarmayı sevdiğini düşünürsek bu oyuncunun sahada olduğu dakikalarda iki ve üç numaralarda dış atıcılara yer verilmesi gerekiyordu. Ancak birçok maçta Doron, Muratcan ve Caner gibi şut ritmi iyi olmayan 3 oyuncunun bir arada sahada olduğunu ve siyah beyazlı ekibin hücumda tıkandığını gördük. Bu sadece basit bir örnek. Burada önemli olan saha içi beşlerin önemini vurgulamak.[/COLOR]
Yeni kurallar çerçevesinde yabancı sınırlaması genişlemiş ve sahada 5 yabancı bulundurma hakkı gelmiş olsa da ben Ergin Ataman’ın maça yerli oyunculardan bir veya iki tanesini sahaya sürerek başlayacağını düşünüyorum. Bu konuda savunduğum argüman şu şekilde ; 5 yabancılı veya 1-4 numaralar arasının yabancı oyuncularla geçileceği bir beşte maça çok önemli bir hücum tehdidiyle başlamanız mümkün olsa da bench katkısının gerektiği dakikalarda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Muhakkak kenardan gelen ve bire bir oynayabilen silahlara da sahip olmalısınız. Eğer ki Aradori ve Micov transferleri resmileşir, Pocius da gerçekleşirse ; o zaman yabancılarla sahaya çıkma durumu olabilir sarı kırmızılıların. Ancak Pocius transferi rafa kalkarsa ben Aradori’nin benchten geleceğini düşünüyorum. Bu durumda ;
Arroyo – Sinan ( Pocius ) – Micov – Erceg – Furkan ( Pivot ) beşiyle sahaya çıkacaktır Galatasaray. [COLOR=#009900 !important]Son yabancı transferinin pivot bölgesine olacağını tahmin ediyorum. Eğer ki N’Dong transferindeki gibi isabet tutturulursa Furkan’ı benchten gelirken de izleyebiliriz. Bu Beşte Arroyo, Micov ve Erceg’in kreatifliğiyle hücum sıkıntısı olabildiğince minimuma inecek ve savunmacı bir pivotla beraber Sinan’ın ( veya Pocius’un ) savunma kararlılığı da takımı bir adım öne itecektir. Benchten gelecek Aradori, Cenk gibi skorerlerin yanına gününde bir Ender de eklenirse tutulması zor bir hücum takımı haline gelebilir Galatasaray. Ayrıca Aradori, Kerem Gönlüm ve benchten gelme ihtimali üzerinde durduğum Furkan’ın savunmada üst düzey oyuncular olması da bench beşinin tamamlayıcı unsurları olacaktır. Rakiplerin alan savunması uyguladığı anlarda ilk beşteki iki numara pozisyonuna Aradori, 5 numara pozisyonuna eğer bu özelliğe sahipse orta mesafe şutu olan bir pivotun gelmesi, maç sonlarını oynayan beşte de yine iki numarada Aradori’nin yer alması yüksek ihtimal. Topa baskı uygulanacağı ve Arroyo’nun dinlendirileceği dakikalardaysa kısa süreliğine de olsa oyun kurucusuz geçilip, hücumda başta sırtı dönük oyunlar olmak üzere bireysel yetenekler ve savunmada alınacak net toplarla fast-break hücumları en önemli skor kaynağı olacaktır Galatasaray için.[/COLOR]
Henüz resmiyete dökülmemiş olsa da anlaşma sağlandığı ileri sürülen Micov & Aradori’nin takıma verebilecekleri ve neden tercih edildikleri konusunu açıklığa kavuşturduk. Şahsi fikrim, her iki transferin de nokta atışı olacağı yönünde. Son yabancı transferi için Jamont Gordon tarzı bir combo-guard ile pivot arasında kalan Galatasaray adına doğru transferin atletik, orta mesafe ve post-up şut tehdidinin yanında savunması kuvvetli bir pivot olacağını düşünüyorum. Uzun süredir şubede küçülmeye gideceğinden bahsedilen ekibin bu tarz hamlelerle adının geçmesi de hiç kuşku yok ki taraftarlarını heyecanlandırıyor.
KAYNAK : altinciadam.com
NEDEN ARADORI, NEDEN MICOV ? | AltıncıAdam.com
Lütfen Yazı kaynağını inceleyiniz !.
