Re: Yusuf Hayaloğlu'nu Kaybettik
Gazetede çıktı, üç satır yazıyla;
Uzamış sakalı,
Ve çatlamış sazıyla..
Birileri ona "ölmedin" diyordu,
Ölüm ilanında kan gülüyordu,
Yüz-yüzeydim, bir devrim enkazıyla.
Geçiyor önümden, gül yüzlü Bahtiyar,
Yaralıyım, yerde kalan sazı kadar..
Yusuf Hayaloğlu
. . .
Hüzün kokuyor yine gündoğumu..
Birer - birer eksilen can 'larla gençliğimizi de devrediyoruz aslında kör kuytularda zamana.. Hayallerimizi.. Ütopyamızı.. Sevdalarımızı.. Yüreğimizin en kızıl köşelerinden terk - i diyar eyliyor usul - usul tüm dost yüzlü yoldaşlarımız..
Yaşlanıyoruz yaşadıkça !..
Seni kimi zaman kendini sorgularken ;
" Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum,
Ne kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama,
Seni hiç kırmadım, hep boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca
Bir tek kendimi vurdum!.. "
Kimi zaman en koyu sevdalarda ;
" Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Yaban ellerinde taşlandım geldim
Sanki cehennemdi sensizlik bana.. "
Kimi zaman Anne 'ye özlemlerde ;
" Uçtum ateş üstüne, dağlansın diye sızım
Sorma halim ne olur, yoruldum anlamsızım..
Yağmur doldu içime, acım sigarasızım
Uyuyor musun anne, ben geldim vefasızın.. "
" Anne ben senin oğlunum,
Kanayan bir yurdum var.
Anne ben senin oğlunum,
Sönmeyen bir umudum var.. "
Kimi zaman seslenirken evladına ;
" Sen benim için üzülme, bakınca suskun resmime
O körpecik yüreğinle,
Babanı unutma yavrum..
Bir gün duyarsan dağlarda, ölüm haberleri radyoda
Bende olabilirim orda,
Babanı unutma yavrum.. "
Kimi zaman mapusluk satırlarında ;
" Yüzümden firar etti gözlerim
Şimdi bir denize bakıyorlar
Dört duvar arasında kalmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar.. "
Kimi zaman isyan ederken sisteme ;
" Beni tutmayın ulan burama geldi dayandı.
Beni tutmayın bozarım bu kirli numaranızı,
Yıllardır öyle çok sömürdünüz, öyle çok kan kusturdunuz ki
Ulan bir şarjöre diz çöktürürüm ALAYINIZI !.. "
Kimi zaman ise sevgiliye verilen Ayrılık Hediyesi 'nde hatırlayacağız ;
" Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun.. "
Bir akım 'ın sesiydin, Halk Şiirinin öncüsü, İdeoloji 'mizin resmi..
Ve dinlerken herdaim zevk aldığımız şiirlerinle sende öksüz bıraktın gittin bizi..
Geride kalan eşsiz mısralarını dinlemeye devam edeceğiz en kızıl zamanlarda..
Ahmet Abi bekliyordur şimdi seni ' kirlenmiş sakalı, çatlamış sazıyla.. '
Hoşçakal Üstad..
K. Porazan