Bu konferansımızda kadın basketbol takımımızı ele aldık. Yazın kurulan kadroyu, şu zamana kadar ki göstermiş olduğumuz performansı ve ligde ve Euroleague de neler yapabileceğimizi detaylı bir şekilde konuştuk. İyi okumalar.
Anıl Mehmet Yıldırım: Yazın kurulan kadrodan memnun musunuz? Hala hangi konularda eksiklerimiz var?
Burak Altun: Aslına bakacak olursak yazın kurulan kadro ile ilgili benim kafamda ciddi bir soru işareti vardı. Bu soru işareti ise Hartley ve Steinberga’nın hücuma dönük vereceği katkıydı. Hartley bizim tanıdığımız bir profil olmasına rağmen, Steinberga ise tamamen kapalı bir kutuydu. Bu iki oyuncuyu hücum yönünden ele alınca takım içi organizasyonu ve skor üretme konusunda şüpheye kapılmıştım. Her ne kadar bu yaz kurulan kadro uzun rotasyonu konusunda ideal olsa da, skora dönük kısmında soru işareti yaratıyordu. Ancak belki de birçok Galatasaray taraftarını kendine hayran bırakan Hartley sakatlanınca, yerine takım içi organizasyonunda ve skor üretme açısından acil bir skorer oyuncu gerekliydi. Daralan oyuncu havuzunda takıma en uygun isimi bulmak biraz zor oldu ama doğru bir isime gidildi, o isim Courtney Williams oldu. İzmit Belediye’den de aşina olduğumuz Williams hem skor hem ribaunt hem de hücum organisyonlarında etkili bir performans sergilemişti. Bu nedenle Hartley’in boşluğunu en iyi dolduracak isim ile geçtik skorer kısa pozisyonunu.
Kadronun hücum ve defansta ki aksiyonlarına bakınca, evet kurulan kadro Efe Güven’in rahatlıkla oynayabileceği ve verim alabileceği bir kadro ama kadronun halâ büyük bir problemi var. Bu problem ise üç numara. Cansu’nun sezona kötü girmesi şüphesiz Efe Güven’in imkanlarını kısıtlıyor çünkü biz üç numaradan neredeyse hiç katkı alamıyoruz ve oyunun, skorun sıkıştığı zamanlarda bu eksiklik açıkça belli oluyor. Kadro ile ilgili en büyük sorun bu şu an için.
Erdoğan Selkan: Geçen sezonki kadronun dağılmasından bağımsız olarak değerlendirmek zor bu soruyu. Birbirini iyi tamamlayan 4 oyuncumuz ve taktiğe göre değişen bir takviyeyle oluşan 5’imiz vardı. Üzerine 1 ya da 2 takviyeyle Euroleague de iddialı olabilecek durumdaydık. Ancak yaşananlar sonrasında sil baştan bir ilk 5 kurmak zorunda kaldık. O açıdan değerlendirince memnunum açıkçası. Hele ki son 2 sezonda özellikle transfer yaptırılmayışını düşününce pek itiraz edilebilecek bir kadro değil. Kısa rotasyonumuz imkanlar dahilinde bence kurulabilecek olanın en iyisi. Uzun rotasyonu tabi 3-4 yıldır kronik sorundur bizde, şimdiye kadar verim almayı başardık ama özellikle Euroleague daha ciddi bir sınav olacak.
Anıl Mehmet Yıldırım: Tilbe ve özellikle Işıl’ın kaybının etkilerini hissettik mi? Özellikle Işıl Alben gibi bir figürden sonra burayı doldurabilir miyiz?
Burak Altun: Cansu’nun performansına bakılınca evet Tilbe özellikle uzun rotasyonu hem de yerli rotasyonu için önemli bir isimdi. Dış atışları olan ve hareketli bir uzun olduğu için hızlı hücum eden Galatasaray’ın en önemli oyuncularından birisi olabilirdi biz şimdi o boşluğu Sofia ile doldurduk ama istenilen katkıyı alamamamız aslında Tilbe’nin uzun rotasyonu için ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Işıl Alben bizler için yani Galatasaray için sembol bir isim ve sahada Galatasaray için elinden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışan bir oyuncu her şeyden önce kaptan olarak nitelendirilen önemli bir değer ve yeri manevi olarak doldurulamaz. Pelin ve Asena tüm iyi niyeti ve azmi ile o boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Pelin özellikle şu an aslında Işıl Alben’den boşalan o hırs ve takımı ateşleme konusunda elinden geleni yapıyor. Bunun yanında takıma hücumda ve savunmada verdiği katkı yadsınamaz.
Erdoğan Selkan: Işıl sadece Galatasaray değil Türk kadın basketbolu için çok büyük bir figür. Tabi herhangi bir basketbolcuyla kıyaslamak çok doğru olmaz. Saha dışında yerini doldurmak imkansız. Ancak bir bayrak yarışı şeklinde elden ele takımı bir arada tutacak figürler olacaktır. Saha içinde istatistik olarak Asena ve Pelin’in verdiği katkı o açığı kapattı demek yanlış olmaz. Tilbe ise özellikle geçen sezon kişisel olarak pik yapmış bir oyuncuydu, hem katkısı hem de yerli bir uzun olmasıyla muadili yok. Yerli uzun olarak takıma katılan Cansu tabi Tilbe ile aynı stile sahip bir oyuncu değil, kıyaslamak da yanlış olur kanaatimce. Geçen sezon Tilbe’nin verdiği katkıyı Hruscakova-Steinberga-Mercedes üçlüsü ile almaya çalışıyoruz. Hem yabancı kontenjanından bir oyuncu gidiyor, hem de Tilbe’nin geçen sezonki 30+ dakikalık performansına ulaşmaları zor gibi.
Anıl Mehmet Yıldırım: Bella Alarie-Mercedes Russell değişikliği takıma neleri getirir, takımdan neleri götürür?
Erdoğan Selkan: Bella takımın oyununa kısa zamanda enteresan bir uyum sağladı ve WNBA de gösterdiği potansiyelin de üzerine çıktı. Anlatıldığı kadarıyla kişilik olarak da çok uyumlu ve sevecen bir yapısı varmış. Mercedes’in takıma katılması sonrası zaten aralarında maç maç tercih yapma durumu olacaktı. Ailevi sebeplerden dolayı Bella ülkesine dönmek zorunda kalınca bu sefer Mercedes doğrudan ilk 5’e girmiş oldu. Bella bizim tempolu ve tüm sahaya yayılan oyunumuza daha yatkın bir oyuncu iken Mercedes tempo olarak biraz daha zayıf bir profil sergiliyor. Bugüne kadar oynanan 8 maçın 4’ünde Bella 4’ünde de Mercedes’le oynadık ve enteresan şekilde ikisinin istatistikleri birbirinin neredeyse aynısı, ki buna savunma istatistikleri de dahil. Maç içinde izlerken takımdan geri kalıyor gibi görülse de bir şekilde Bella’ya yakın istatistikler tutturmuş. Yine de özellikle Avrupa’da daha güçlü ekiplerle oynayıp rakibi tempoyla devirmeye çalışacağımız maçlarda bir handikap yaratıp yaratmayacağı tabi soru işareti…
Burak Altun: Biz sezona Bella Alarie ile başladık çünkü Mercedes Russell WNBA finallerine kaldığı için geliş tarihi uzayacaktı ve geriye tek uzun Dallas Wings tarafından beşinci sıradan draft edilen Bella Alarie kaldı. Sezona Fenerbahçe derbisi ile başladığımızı düşünürsek uzun rotasyonu önemliydi. Bella her ne kadar WNBA sezonunu istediği gibi geçiremese de ve bunun yanında birçok kişinin kafasında soru işareti yaratsa da beklenilenin tam aksine Galatasaray macerası iyi başladı. Fenerbahçe maçında hücumdaki 12 sayılık katkının yanında defansta da çok önemli bir iş çıkardı beklenilenin aksine. Galatasaray hızlı hücum eden ve savunmaya hızlı geri koşan bir takım buradan bakılınca Bella her iki yönde de çok önemli işler yaptı. İlk dört haftada Galatasaray defansı izleyenleri mest ettiyse burada ana karakter Bella Alarie’nin savunmada ki eforuydu. Kaldı ki Kayseri deplasmanında 29 sayı / 11 ribaunt katkısı ile yakın geçen maçın kazanılmasında etkili oldu. Seattle Storm ile WNBA şampiyonluğu yaşayan Mercedes Russell’in Canik maçı ile birlikte takıma dahil olması ve devamında Botaş maçında da süre alması aslında Efe Güven’in az çok ne düşündüğünü bizlere göstermiş oldu. Mercedes Russell’ın bu takımın birinci pivotu haline geleceğinin göstergesiydi. Mercedes Russell ise Bella Alarie’ye göre daha rölanti oynayan bir uzun bizim Bella’dan gördüğümüz defans aksiyonları Mercedes tarafından aslında şimdiye kadar oynanan maçlarda görülmedi. Evet, şu yönden bakılınca Mercedes Russell skor üretme açısından ve daha yapılı bir oyuncu olması nedeniyle Galatasaray’a pota altında ciddi bir avantaj getirdiği düşünüldü. Ancak biz şunu görmüş olduk ilk dört haftaya istinaden Galatasaray’ın defansta önceki maçlara istinaden gerilediğini anladık. Bu tamamen Bella ve Mercedes arasındaki profil farklılığından kaynaklı. Mercedes Russell ile Galatasaray belki hücumda, perdeleme de ve ribaunt konusunda artıya geçse de, defans kısmında ise Bella’nın yokluğunda gerilediği görüldü.
Anıl Mehmet Yıldırım: Euroleague takvimimiz de yaklaşıyor. Gruptan çıkabilir miyiz? Hedefimiz ne olmalı?
Burak Altun: Galatasaray gerçekçi hedeflerle yola çıkmalı. Şu an bariz bir skorer oyuncu eksiğimiz varken ve sıkışan oyun içinde skor üretme yönü Williams’a bakarken grup aşamasından sonrası bizim için zorlayıcı olabilir. Maç maç ilerlemek ve planlamamızı bu yönde yapmamız bizim için hem grup aşaması hem de ilerleyen turlarda çok önemli olacak. Dediğim gibi biz bir hedef çerçevesinde ilerliyor ve buna göre hareket ediyorsak mutlaka eksiklerimizi gidermemiz gerekiyor.
Erdoğan Selkan: Euroleague pandemi sebebiyle farklı bir formatla, fanus şeklinde üçer maç şeklinde oynanacak. Basket Landes; Bourges ve Sopron ile karşılacağız. Kağıt üzerinde Landes kafa kafaya oynayabileceğimiz bir rakip gibi görünüyor. Bourges olsun Sopron olsun bizden daha güçlü kadrolara sahip. Sopron geçen sezon gruplarda kalmış olsa da belli bir seviyeyi yakalamış bir takım. Keza Bourges de öyle. Kadro olarak karşılaştırmadan önce yeni kurulmuş bir takım olduğumuzu dikkate almak gerekiyor. İyi bir kadro yakalasan hatta iyi bir kimyayla potansiyelinin üzerine de çıksan belli eksiklerin telafisi ligdeki kadar kolay olmayacaktır.
Anıl Mehmet Yıldırım: Takımın şu ana kadar ligde gösterdiği performanstan memnun musunuz? Şampiyonlukta ne kadar iddialıyız?
Burak Altun: Kesinlikle. Takımın gösterdiği mücadele kesinlikle göz ardı edinemez. Özellikle sezon başı bizden önde gösterilen takımların durumunu görünce ve Galatasaray’ın ortaya koyduğu performansa bakılınca takımla övünmemek elde değil. Ama üzerine basa basa söyleyeceğim bizim lig ve Avrupa’da kaderimizi yapacağımız skorer oyuncu hamlesi belirleyecek. Sezonun kaderi bu hamleye bağlı. En büyük rakibimizin ligde Fenerbahçe olduğunu ve kadro kalitesini ele aldığımızda bu hamle bizim için çok önemli hale geliyor. Galatasaray’ın sezonun ikinci yarısı çok zor deplasmanlara gideceğini düşünürsek aslında muhakkak hamle yapılmalı diye düşünüyorum. İşte o zaman Galatasaray’ın lig şampiyonluğunu daha rahat konuşmaya başlayabiliriz.
Erdoğan Selkan: 8 maçta 7 galibiyetle başladık. Fenerbahçe maçının son çeyreği ve Çankaya maçı hariç çok zor duruma düşmeden bu performansı gösterdik üstelik. Fenerbahçe maçının son çeyreğinde yaşadığımız probleme bir çözüm bulabilseydik namağlup lider olarak yola devam ediyor olacaktık. Sezonun ilk düdüğü öncesi yaşadığımız bilinmezliği düşündüğümüz vakit gayet iyi hatta beklentilerin üzerinde bir başlangıç oldu. İlk 5’i hatta ilk 6-7’si tamamen değişmiş bir takım olmamıza rağmen yarım kalan sezonda bıraktığımız yerden devam etmeyi başardık. Bu da gayet memnun edici. Rakibine basan, direksiyona geçme şansı vermemeye çalışan, özellikle uzun rotasyonunda her maç başka bir oyuncuyu öne çıkaran bir Galatasaray var. Şu haliyle bile ilk 4 için çok ciddi bir aday. Ancak hem sezon içindeki dalgalanmaları hem de devre arasında rakiplerin yapacağı muhtemel takviyeleri düşününce bizim de şampiyonluk yolunda devam edebilmek için takviyelere ihtiyaç duyacağımız bir gerçek. Özellikle Courtney’in bir muadilini ya da yedeğini takıma katmak zorundayız. Galatasaray’ın şartları ve gerçeklerini düşününce biraz hayal gibi oluyor ama bir skorerin yanına çok üst düzey olmasa bile Avrupa’da iyi kötü bir seviyeye çıkmış, kariyer anlamında Steinberga tarzında bir uzun daha gelirse şampiyonluk iyimser bir taraftar sloganından ötesine taşınmış olur.