Perşembe, Mart 30, 2023
  • Login
GSbasket.Org
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları
No Result
View All Result
GSbasket.Org
No Result
View All Result
Home Genel

Mamba Mentality Never Dies

Veysi Deniz Baskın by Veysi Deniz Baskın
30 Ocak 2020
in Genel, Köşe Yazıları, NBA
0 0
0
Facebook'da PaylaşTwitte'da PaylaşPinterest'te Paylaş

Bu satırlar dökülürken niyetim basketbolun içinde kalmaya çalışmak ancak ne kadar becerebilirim bilmiyorum. Çocukluğumu kaybetmiş ve hafızası silinmiş gibi hissediyorum. Bunu bir basketbol yazısı olarak değil de biraz kişisel bir matem olarak almanızı rica ederim. Benim sizin hepinizin adına… Kendisinin basketbolunu anlatmaya çalışmayacağım çünkü buna pek gerek yok esasen. Açıkçası yazı bittiğinde ortaya ne çıkacağını da pek bilmiyorum. Muhtemelen bittiğinde yazdığım toparlaması en zor yazı olacak.

Sağ omzunu rakibe daya, sağ ayağını rakibin ayaklarının arasına doğru küçük bir adım ile yerleştir, omzunla hafif iterek kendi alanını yarat ve sağ omzunun üzerinden potaya doğru dönerek topu çemberin içinden geçir. Geriye çekildiğinde ulaşamayacağınız bir noktadadır ve onu savunmak için gösterdiğiniz el onu durdurmaktan ziyade görev bilinci ile gösterilen beyhude bir çaba olmaktan ileri geçmez. Onun tam da bunu yapacağını bilmek için Tex Winter, Phil Jackson ya da saygı duyduğunuz başka bir basketbol adamı olmaya gerek yok. Ancak bunu durdurmak için Scottie Pippen, Ruben Patterson ya da Ron Artest olmaktan çok daha fazlasına ihtiyacınız var. Peki ya Raja Bell? Onu zaten tanımıyoruz dostum. Çenesi dışarı doğru çıkıyor; demek ki birazdan ortalığı birbirine katacak. Bunu hepiniz bilirsiniz.

Onu 1-2 pozisyon püskürtmek demek size bir Kobe Stopper lakabı ve bol sıfırlı bir kontrat getirir. Onu önemli bir anda bloklayan uluslararası bir oyuncuysanız bu sizi ülkenizde bir halk kahramanı yapacaktır. Çünkü karşısında bir süre durabilmenin dahi size kıymet katacağı birisinden bahsediyorum. Yanında oynamanın kıymetli olduğu çok adam vardır ancak karşısında durmaya çalışmak nasıl bu kadar anlam ifade edebilir? Her şeyi yapmanız güzel bir durumdur ve genelde başarıyı da getirir. Ancak karşınızda bundan daha fazlasını yapan biri olursa işler değişir ve o isim çoğunlukla Kobe Bryant’tır.

Bir gün elbet birisi çıkıp 82 sayı atacak; Kobe’den bir şampiyonluk fazla alabilen birisi de olacak. Buna rağmen nedir onu özel kılan? Bence onu özel kılan şey haberi ilk aldığım anda bana onun o helikopterden kıyafetleri dağılmış bir şekilde de olsa bir şekilde sağlam çıkacağını düşündürmesidir. Kaç kişinin bir helikopterden sağ çıkmasını bu derece olası görürsünüz ki? Ya da bu güven birisine nasıl verilir? Bir düşünün, çevrenizde kaç kişi hakkında böyle ütopik bir önermede bulunabilirsiniz? Mamba Mentality sanırım tam da burada devreye giriyor. Çünkü yapılamaz diye bir şey yok. Varsa da Kobe yine de bir şekilde yapar ve yapılabileceğini ispatlar. Bunu defalarca gördük.

Sanırım basketbola onun 8 ya da 24 olduğu zamanlarda gönül veren her çocuk bir gece bile olsa yastığa başını koyduğunda onun gibi fadeaway attığı bir anı hayal etmiştir. Carter gibi smaç basmayı, T-Mac gibi skor üretmeyi ya da Iverson gibi görünmeyi daha çok hayal etmiş olabilirsiniz. Ancak hayalinizin sonunda bir skorboard varsa ve orada kazandığınız gözüküyorsa o hayalde Kobesinizdir. Çünkü Kobe kazanır. Ama ligin o anki en iyi guardı Nash’ten topu çalıp kazanır ama üçlü sıkıştırmalarla dalga geçe geçe 81 atarak kazanır ama havaya attığı süper pası Shaq havada tamamlar ve kazanır.

Dün gece hemen hemen hepimiz YouTube’da videolarını izledik ve ne kadar zor şutlar attığını görüp bir kez daha hayran olduk. Ancak birçoğumuzun aklına o şutları atarken parmağınızın kırık ya da aşilimizin kopuk olduğu gelmemiştir. Evet evet, muhtemelen dün gece izlenen birçok basketinde Kobe sağlıklı değildi. Bazılarında ise maça maç başladıktan sonra davadan çıkıp koştur koştur gelmişti ve zihninde hapise düşebileceği korkusu vardı. Bazen ayakta durmanın bazen de sakin kalmanın imkansız olduğu zamanlardan bahsediyorum. Bir hücrenin içine tıkılma korkusu varken sahada olan biten ne kadar umrunuzda olur? Onun gerçekte yaptığı fedakarlığı kendimi onun yerine koyduğum farazi gerçeklikte dahi tam olarak sahiplenemiyorum. Hemen hemen herkes Lakers zamanı Dwight Howard’a fedakarlık yapmadığı için kızdı. Ancak size söyleyeyim, Howard’a kızılacak bir şey yaptığı için değil; yanında Kobe gibi fedakarlığın seviyesini arşa çıkaran birisi oynadığı için kızdınız.

Yöntemlerinin verimli olup olmadığını sabaha kadar tartışabiliriz. 23’te 6 , 18’de 4 ya da istatistik hanesinin son basamağında yazan 7-8 top kaybı. Bunların da hepsi Kobe’nin gerçekleriydi. Fakat kaçırdığı bir şuttan sonra onun geri adım atacağını hangimiz söyleyebilir? Oysa onun yine deneyeceğini söyleyecek bir sürü kişi bulabilirim. Ve size elbet sonunda başaracağını da söyleyeceklerdir. Bu 23’te 6 kadar gerçek ve 23’te 6’dan çok daha büyüleyici.

Son maçını hatırlayın. Kendisinin son maçı olması nedeniyle sahada oynanan oyunu ve maçın skorunu umursayan 1 tane insan dahi yoktu Staples Center’da. Biz de ekran başına onu son kez izleme onuruna sahip olmak için oturmuştuk, son kez ona uykumuzu borçlandırmak için. Zaten maçın da önemi yoktu ki. Tabii 1 kişi için hariç: Kobe Bryant. Kendi vedasında diğer pek çok sporcunun yapacağı gibi jog temposunda oynayıp etrafa gülücükler saçıp el sallasaydı bunu kimse garipsemezdi. Neticede patlak bir diz, koparılmış bir aşil ve sanki mandalla birbirine tutturulmuş gibi duran eskimiş bir vücut. Ne kadar beklentiye girebilirdiniz ki? Utah savunması da hiç fena değildi ve Hayward önderliğinde hücumda da her istedikleri oluyordu. Ancak o sahneye çıkıp maçı ortaya getirdi ve maç toplarında Utah’a merhamet etmedi. El sallayarak değil; her şeyini sahaya koyarak kazanmanın gururuyla terketti salonu. Bize neden onu son bir kez izlemek için bu derece hevesli olduğumuzu tekrar hatırlattı.

Bugün ise hala inanmak istemesem de o artık fiziken aramızda değil. Ölümü dahi kondurmak istemesem de ortada kötü bir gerçek var. Demek ki o kazadan bir insanın kurtulma şansı zaten hiç yokmuş diyebiliyorum ancak. Demek ki Kobe’nin bile başaramayacağı bir şey olabiliyormuş. Bunu kabullenmek imkansıza yakın çünkü bu bildiğim her şeye ters bir durum. Onun iş ahlakının ve rekabetçiliğinin %1’ine dahi sahip değilim. Kendimi bir şeye onun kadar emek verirken hayal dahi edemiyorum. Ancak kimseyi kendi üstünde kabul etmemesi, yukardan bakması ve çok istediği bir şey için verebileceklerinin sınırı olmaması karakterime öyle yapışmış ki. Evet o artık yok ve bunu kabullenmek zorundayım fakat onun fiziken aramızda olmaması benim zihnen idolüm olduğu gerçeğini değiştirmez ki. Basketbol? Ancak tanışma nedenimiz olur ve onun bir bölümünü açıklayabilir. Hoşça kal tuttuğum takımın en büyük rakibi, anılarım, çocukluğum ve gecenin köründe seni izlemek için kalktığımız tüm geceler. Ben halen daha hayatın her alanında çok isteyip “yapabileceğim her şeyi yaparak elde ettiğim” her sevincimde seni hatırlayacağım ve senin gibi hissedeceğim. Çene yine dışarı doğru çıkıyor; demek ki birazdan ortalığı birbirine katacak…

YAZAR: VEYSİ DENİZ BASKIN

Veysi Deniz Baskın

Veysi Deniz Baskın

İlginizi çekebilir

SİNERJİ | Maç Yazısı | Galatasaray Doğa Sigorta - Unics Kazan

Hakkımızda

30.08.1998 - ∞ Tam 22 yıl önce bir avuç Galatasaraylının hayaller kurarak açtığı gsbasket.org Yıllar içerisinde bünyemizde bulundurduğumuz kaliteli üyelerle, hiçbir maçı kaçırmayan, görülmemiş şekilde deplasman yapan ve bir araya geldiğinde basketboldan başka bir şey konuşmayan Galatasaray sevdalılarıyla bugünlere geldik.

Her hakkı saklıdır. GSBasket.Org

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları

Her hakkı saklıdır. GSBasket.Org

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In