Euroleague’in 2.haftasını geride bırakırken evimizde oynadığımız 2.maçta, Slovakya temsilcisi Good Angels Kosice’ye son saniyelerde potamızda gördüğümüz sayıyla 68-67 mağlup olduk.
Maça geçmeden evvel değinmek istediğim 1-2 konu var. Sene başından beri pozitif bakmaya çalışmakla kalmayıp, bu takımın daha iyiye gideceğini söyledik durduk. Aslında kağıt üzerinde mümkün olmayan şeylere inandık. Biz ne kadar inandıysak yöneticiler o kadar duymazdan geldi bizi ve sonuç olarak uçurumun kenarına geldik.
Her şeyi bir kenara koyup, yeni oyuncularımızla başladık sezona, kırgın ama umutluyduk -ki hala umutluyuz- grubun en zayıf 2 halkası diyebileceğimiz 2 takıma evimizde mağlup olduk. İlk maçta 14 sayı geriden gelip maçı uzatsak da uzatmalarda nefesimiz yetmedi. 2.maçta ise son saniyelerde yıkıldık. Maçtan sonra tribünlerden yöneticilere tepki, Ekrem Memnun ve öğrencilerine ise sevgi sözleri duyuldu.
Maç içinde ise, iyi başlayıp oyunu 35 dakikaya yakın bir süre elimizde tuttuk. Cassas ilk çeyrekteki oyununu maç boyu devam ettiremedi. Ayrıca, Nevriye ilk maçı olmasına rağmen her zaman bildiğimiz gibiydi. Takımı tek başına sırtladı. Nuria ise erken faul problemine girmesinden dolayı savunmadaki sertliğimizi kaybettik. Hakemlerin sertliğe izin vermemesinden dolayı 2 takım da faul problemi yaşadı ancak rotasyonumuzun kısıtlı olması sebebiyle bundan daha çok etkilenen taraf bizdik. Sancho’nun maç öncesi TBF’nin yeni skandalının öznesi olması ise ondan mahrum kalmamıza sebep oldu. Jelena, Nevriye’yle beraber takımın en iyisiydi ancak bireysel hataları göze çarptı. Maçın geneline bakılırsa güzel bir oyun ortaya koydu. Takımımızın 2 Bahar’ı da sezona çok iyi başlamamakla beraber hazır bir görüntü ortaya koyamadılar. Son topta ise Nuria’ya yapılan açık faulü görmeyen hakemler, maç boyu kötü yönettikleri maçın sonunda da çizgilerini bozmadılar.
Maç sonunda ise tribündeki herkesin düşündüğü şey ‘Gelen, gideni aratıyor’ cümlesiydi. Yönetimin şampiyon takıma yeteri kadar özen göstermediğini, sezon öncesi planlamanın kötü olduğunu düşünüyordu herkes. Tek güvendikleri nokta ise Ekrem Memnun… Bu kulübe en büyük kupayı kazandıran başarılı koçun bu takımı tekrar ayağa kaldıracağından kimsenin şüphesi yok, bundan sonra herkes elini taşın altına koyacak ve bu takımı hak ettikleri yere tekrar oturtmak için bütün çabasını ortaya koyacak. Eğer bazı yöneticiler bu takıma yeterli özveriyi göstermemeye devam ederlerse karşılarında büyük bir topluluk bulacaklar! BU TAKIM BİZİM!