Haziran’dı sadece, ülkemizi sarsan, hepimizde ayrı izler bırakan, kişisel birikimlerimizi gelecek nesillere aktaracağımız “Gezi Parkı olayları” daha dinmemişti, ülkede isyan havası vardı, Galatasaray basketbolu yirmi küsür yıl sonra şampiyonluk gördüğünde. Bazı sevinçlere şahit oldum, bazılarını geriye çekilip sadece izledim, daha iyi kaydedeyim diye, sanki bir görevmişçesine, hem kendime hem sevdamızın en keyifli klasörüne..
Aylardan Eylül, üç gün önce, Arena’da yaklaşık 30 dakika hareketsiz, kitlenmiş bir vaziyette, anlamaya çalışırken sevdamız nasıl bu hale geldi diye, tabii şikayetsiz, aynı kaderi bu güzel şube de yaşamasın dileği geçti zihnimden. Başarıyı yönetmek ile ilgili bir sıkıntımız var bizim, aslında sadece Galatasaray’ın değil, bu toprakların, zira katlanılamıyor başarının sürekliliğine, arkadan çekme ihtiyacı hissediliyor. Böyle tutkuyla severken, beni Eylül bitince uyandır diyemeyeceğimize göre, bölünmeden, çözülmeden önce isyan etmeli Eylül’e, sonra da rasyonel çözümler üretmeliyiz.
Nasıl ki, konu futbol olduğunda, hocamızın milli duygularını sömürerek işleyen düzene çomak soktuysa bazı çevreler, aynı tehlike basketbol şubemiz için de var. Üstelik Galatasaray’ın futbolu başarı denilen olguyu yönetmek noktasında çok daha tecrübeli, halbuki bu basketbolumuz için öyle yeni ki, bir nesil eskitti o parke, başarıya susamış, bazen yoksaymış.
Biz Ergin Ataman’ı veremeyiz. Milli davaysa, Galatasaray’ın Avrupa maçları da öyle; sonuçta sarıyla kırmızı yurtdışında en büyük marka. O sebep, aynı hatayı yapmamalı Başkan; “Karar hocamızındır” dememeli, kurtlar sofrasına atıp mücadele ettirmemeli, “Galatasaray bir bütündür. Herhangi parçasını da koparıp almak, yürek ister!” demeli.
Beyler, Galatasaray Spor Kulübü, bu yüce ve saygın Cumhuriyetimizden daha eski, yeri geldiğinde onu sırtında taşıyacak kadar cefakar, fakat yeri geldiğinde de Tevfik Fikret gibi cesur ve muhalif; mayasında, kodlarında var.
Ekim ayının ilk haftası hem şampiyonluğu, hem yeni bir sezona elinde kupayla girmenin gururunu kutlayacağız, yıllardan sonra. Hem şubeye, hem de ele güne vereceğiz mesajı; bizler basketbolda başarının yönetilmesi için elimizden geleni yapacağız; düsturumuz Galatasaray’ın bir spor kulübü olduğu yönünde, bunun da hakkını her daim vereceğiz.
Not: Odeabank önemli bir yatırım yaptı şubemize. Hatırlı bir meblağ karşılığında kadın takımımızın sponsoru olacaklar. Umarım biz de hem takım, hem de taraftar olarak minnet duygumuzu kendilerine göstereceğiz. İki tarafa da hayırlı olsun.