#13 Stephane Lasme

1 yıl ceza kötü oldu bizde oynamasa üzüldüm. Bu forma ile en sevdiğim oyunculardandi.

GM 5 Plus cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Beklenmemesi hayırlı olmuş Lasmeyi bekleyip oyuncu almasak çok zorda kalırdı takım şimdi oyuncu ararken,Tyus-Krstic EL seviyesinde kalitesini ispatlamış isimler
 
Büyük bir ihtimalle kariyerini noktalar. 35 yaşında motivasyonunu kaybetmemiş şekilde dönmesi çok zor. Dönse de Saras filan değil sonuçta, fiziği ne denli elverir tartışılır.

Ligin ikinci yarısı açısından konuşmak gerekirse, Lasme nin kariyerinin en iyi sezon sonlarından biriydi. 34 yaşında bu noktaya gelip, belki iki sene daha bunu sürdürebilecekken bir yıl ceza almak hem fiziksel hem de mental açıdan çok yıpratıcı olsa gerek.

Cezaya lafım yok. Gayet normal ve adil. Geçmiş olsun.
 
1 yıl uzun bir süre. İyiki hamleleri ona göre yapmamışız. Artık Lasme defteri de tamamen kapanmış oldu. Eurocup finali MVP'liği onun için iyi bir apolet oldu. Zirvedeyken, dibi de gördü o illetle.
Artık bundan sonra basketbolu bırakır herhalde. Dönmez geri.
 
Ben mevzuata hakim değilim ama daha önce burada konuşulan cezalar üzerinden yorum yapacağım. Eğer daha önce benzer olayda bu cezalar verildiyse eyvallah ama Lasme olayına verilen ceza daha ağırsa burada bizim yöneticilerin Lasmeyi bekliyoruz kıvamındaki açıklamalarının etkisi olduğunu düşünüyorum. Federasyonun kurullarının ne kadar adil(?)ve hukuka uygun(?) kararlar verdiğine hepimiz şahitiz.
 
Uzun bir aradan sonra merhaba,

Forumu uzun süredir sadecce okuyarak takip etsem de, Lasme hakkındaki gerekçeli kararı okuyunca kafam çok karıştı. Hukukçu arkadaşların da okuyup bize bilgi vermelerini rica edeceğim.

http://www.tbf.org.tr/docs/default-...sporcusu-stephane-lasme-hakkında.pdf?sfvrsn=2

Kararın başında sporcuya 22.05.2016 ve 31.05.2016 tarihlerindeki maçlardan sonra doping kontrolü yapıldığı ve bu kontroller için alınan numunelerle ilgili sertifikaların Köln Doping Kontrol Merkezi tarafından 10.06.2016 ve 23.06.2016 tarihinde verildiği açıklanıyor. Bu testlerin pozitif çıkmasıyla ilgili tebligatların da 13.06.2016 ve 28.06.2016 tarihlerinde tebliğ edildiği gerekçe ve karar kısmında belirtiliyor. Bu noktanın neden önemli olduğuna az sonra değineceğim. Şu aşamada, sporcunun Karşıyaka ve Fenerbahçe maçları arasında doping kontrolü sonuçlarıyla ilgili herhangi bir tebligat almış olamayacağını görüyoruz. Zaten, tersi bir durumda Fenerbahçe maçında da oynaması söz konusu olmazdı diye tahmin ediyorum. (Hukukçu arkadaşlardan görüş beklenen birinci nokta)

Forumda Lasme'nin savunmasından bahsedilmişti. Sporcu bu maddeyi çocuğunun doğumgününde tek seferlik kullandığına dair bir savunma yapıyor. (Bence de hiç inandırıcı değil. Sanırım iki üç yaşlarında bir çocuğu var, doğumgününde bu maddeyi kullanacak bir ortam bulunması pek akla yatkın değil doğrusu.) Öte yandan, sporucunun Girit Üniversitesi'nden aldığı raporu da değerlendiren TBF Sağlık Kurulu iki doping kontrolünün sonuçlarını da göz önüne aldığında sporcunun iki maç arasında da bu maddeyi kullanmış olduğu sonucuna varmaktadır.

Tam bu noktada FIBA ve TBF yönetmeliklerinden ve içtihat niteliğindeki kararlardan bahsediliyor ki, bu kısım ilgi çekici ve hukukçu olmayan birinin anlayamayacağı bir mantık barındırıyor. (Bu iletiyi yazma sebebim de bu. Belki de hukukçu olarak da anlamak zordur)

TBF gerekçeli karaırndan direkt alıntılıyorum:

" Olayımızla ilgili olarak; FIBA yönetmeliğinin 10.7.4.1. maddesinde; sporcunun doping kuralı ihlalinin ikinci kere tekrarlandığının kabulü için birinci ihlalden sonra sporcuya birinci ihlal ile ilgili gerekli bildirimin yapılmış olması şartı aranmaktadır. Konuyla ilgili olarak Spor Tahkim Mahkemesi(TAS/CAS) içtihatları incelendiğinde de TAS 2011/A/2684 UCI c. Pasquale Muto& CONI kararında iki hafta ara ile yapılan doping ihlali ile ilgili yargılamanın tek bir dosyada birleştirilerek çoklu ihlal olarak değerlendirilerek hüküm verildiği görülmektedir.

Federasyonumuzun Dopingle Mücadele Yönergesi'nin aşağıda yer alan 37.7.4.1 maddesi de
FIBA yönetmeliğinin yukarıda belirtilen hükmü ile aynı olup, ilk ihlale ilişkin sporcuya bildirim yapıldıktan sonra gerçekleşen ayrı bir ihlalin ikinci ihlal sayılacağı belirtilmektedir. "37.7.4.1 Madde 37.7 kapsamındaki yaptırımların uygulanması amacına yönelik olarak, bir dopingle mücadele kuralının ihlali, Basketbolcunun veyadiğer Kişinin uyarı bildirimi almasından sonra veya Federasyon ilk ihlale ilişkin uyarı bildiriminde bulunmak için gerekli girişimleri yaptıktan sonra, Basketbolcunun veya diğer Kişinin Dopingle Mücadele Komisyonu tarafındanikinci kez ihlalde bulunduğunun tespit edilmesi halinde bu ihlal ikinci ihlal sayılabilir. Dopingle Mücadele Komisyonunun bu durumu tespit edememesi halinde, ihlaller tek ve ilk ihlal olarak sayılacak ve uygulanacak yaptırım, daha ağır bir yaptırımı gerektiren ihlal temel alınarak belirlenecektir.
Bu çerçevede; Stephane Lasme'nin 22.05.2016 tarihinde gerçekleştirdiği birinci ihlalde
gerekli bildirimin sporcuya yapıldığı da gönderilen belgelerden görülmektedir. Bu bildirim akabinde Sporcu’nun 31.05.2016 tarihindeki müsabakada da doping kuralı ihlali yapmıştır. "


Bu ifadelerde ayrı ayrı iki ihlalden bahsedilmesi için sporcuya ikinci ihlalden önce tebligat yapılması gerektiği belirtiliyor. Ceza da iki ihlal üzerinden veriliyor. Peki ilk ihlalin sonucu haziran ayında belli olduysa sporcu nasıl mayıs ayındaki bir maçta yaptığı ihlalle ilgili tebligat almış sayılıyor? (Hukukçu arkadaşlardan açıklamalarını rica ettiğim asıl nokta bu) Bahsi geçen CAS kararında TBF ve FIBA hükümleriyle çelişen böyle bir durum mu söz konusu? (http://jurisprudence.tas-cas.org/Shared Documents/2684.pdf. CAS'ın sitesinde İngilizce karar metnini bulamadığımdan bu konuyu çözemedim. Fransızcası burada.)

Ekleme: Bu arada yine mayıs ayı başında gerçekleşen aynı maddeden kaynaklanan bir ihlalden dolayı İstanbul DSİ'den Fırat Aydemir, gerekçeli kararda doping kontrol görevlilerini yanıltmaya yönelik harekette bulunduğunun da belirtilmesine rağmen toplam 5 ay ceza almıştır.
(http://www.tbf.org.tr/docs/default-...-sporcusu-fırat-aydemir-hakkında.pdf?sfvrsn=2)

Bu durumda Lasme'nin 1 yıllık cezası nasıl hesaplanmıştır? "Carboxy-THC" maddesinin sporcunun verdiği numunede bulunmasını cezası 5 aydan dahi küçükse Lasme neden 1 yıl ceza almaktadır? Bunu çözemiyorum ve kafam iyice karıştı. Hukukçu arkadaşları bir kez daha davet ediyorum konuya. :)


Normal şartlarda hazırlanmam gereken bir sınava çalışmam gerekiyordu; ancak karara bakınca bir türlü içinden çıkamadım ve böyle uzun bir iletiyle foruma da uzun bir aradan sonra yazmış oldum. Belki de çok basit bir noktayı gözden kaçırmış olabilirim. Öyle olduysa zamanınızı çaldığım için affola.

Sevgiler.

Sarp.

PS: Kararın hukuki anlamda haklı/haksız olduğu ayrı konu; ancak Lasme bir kez bile bu madedeyi kullanarak çok büyük sorumsuzluk yapmış oluyor. O ayrı konu.
 
Galatasaray'la yollarının tekrar kesişeceğini sanmıyorum ama Kaan Kural'ın Vesely için söylediğini geçen seneki Galatasaray'da Lasme için söyleyebiliriz. Takımın ruhani lideriydi Lasme ve takımlar böyle karakterlerle birbirine tutunur. Saha içi liderleri, ruhani liderler belki benchteki liderler... Bu tip oyuncular takım kimyası için her zaman pozitif etki yapar. Umarım bu sene içerisinde takımımız yeni liderlerini bulur. Takımın bir parçası olmaktan keyif alması ve taraftarla bağ kurması adına güzel bir örnekti Lasme. Yolu açık olsun.
 
FB de olsaydı 3 ayla yırtardı. bu karar gösterdi ki bizim ligde hiç bir şansımız yok. Eurolig şampiyonluğu daha büyük bir ihtimal bizim için.
 
Fazla uzun yazmak ve hukuki teknik bilgilere girmek istemiyorum, pek keyfim yok . Ancak, çok kısa bilgilendireyim arkadaşlar .

Sonuca varacağımız iki önemli hareket noktası var : 1)Daha önce çeşitleri mesajlarım da yazdığım gibi, bahsi geçen ihlaller için mevzuatta öngörülen cezalarda yargılama makamının takdir hakkını kullanarak belirlenen zaman aralıklarında cezalar vermesi mümkün. Bu yüzden , çeşitli olaylarda, farklı cezalar çıkması doğal.Hani, şu 3 ay , şu 5 ay ceza aldı diye kafanızı karıştırmayın. Her olayda farklı farklı detaylar var sonuçta, bizim dosyayı görmemiz mümkün olmadığı içinde , kanaatin nasıl olduğunu bilmemiz pek mümkün değil. Ancak, gerekçe de genel olarak daha önce verilen karara atıf yapılarak gerekçelendirme yapılmış.

2)Benim dolaylı kaynaklardan aldığım bilgilere göre, disiplin kurulunun kafası, bu olayın başından beri çok karışmıştı. Zira, daha önce, çok yaşanmış bir olay değil. Sağlık kurulunun açıklığa kavuşturmasını umdular ve sağlık kurulunun , karardan anlaşıldığı kadarıyla çoklu ihlal noktasında bir rapor verdiği belli oluyor.

Bu iki noktadan , hareket ettiğimiz zaman, sağlık kurulunun bunu çoklu ihlal olarak , değerlendirdiğini varsaysak bile, neden bir sene verildiğinin açıklanması gerekliydi. Hani, şu olayda bir sene verilmiş, bizde bir sene verelim mantığı , fazla mesai harcamadan , olayı kolayca çözme mantığıdır. Zira, hiçbir olay aynı olamaz.Mutlaka farklılıklar vardır ve referans alınan kararda 1 sene uygulanmışsa, indirim sebepleri maksimum seviyede uygulanmamış demektir. Bizde de ne bakımdan bunların uygulanmadığı, gerekçede en azından açıklanmalıydı. Zira , kararda olan ilgi maddede bile 'Kişinin Dopingle Mücadele Komisyonu tarafındanikinci kez ihlalde bulunduğunun tespit edilmesi halinde bu ihlal ikinci ihlalsayılabilir' ifadesi var. Yani, ikinci ihlal tespit edilse bile, yargılama makamına bir takdir hakkı verilmiş.

Umarım, kısaca durumu anlatabilmişimdir.

Türkiye'de bazı yöneticilerin yaptığı gibi kurulları baskı altına almazsanız, bu işler kolay yoldan çözülüyor maalesef. Bizim yöneticimiz, beyefendilik yapıp, 6-12 ay arasında bir ceza bekliyoruz dediği zaman , çok fazla üzerine düşülmez, bu konuların. O zamanda eleştirmiştim bu yaklaşımı. Tabiiki, centilmen ve olgun yaklaşımları destekliyoruz ancak en azından aleyhimize gelişebilecek olaylarda, karar merciilerini yürüklendirmemek gerekli.
 
Ne bekliyordunuz? Hem bizim beceriksizliğimiz hemde karşı tarafın düşmanlığı birleşince gayet normal bir ceza çıkmış. Ne zaman bizim işimize yarayacak bir karar çıktı ki zaten şimdi öyle olsun.

Teşekkürler Lasme akıttığın her damla ter için.
 
Twitter'dan bir flood(@unsaly) :

1. öncelikle Fiba 10.7.4.1'e göre, iki ihlal sayılması için oyuncuya 1. ihlalden sonra uyarıda bulunmuş olmak şart. Kendileri de yazmışlar.
2. Pozitif olan testlerin tarihleri, 22.05 ve 31.05. 22.05'deki testin sonuçlarının açıklandığı analiz tarihi 10.06,oyuncuya tebliğ 13.06
3. İkinci ihlalin yapıldığı tarih 31.05. Yani oyuncuya ilk ihlali bildirilmeden 13 gün öncesi.
4. Yani, oyuncu çok açık bir şekilde, 2. ihlali de bildirimden önce yapıyor , yani 10.7.4.1'e göre iki ihlal sayılamaz.
5. 10.7.4.1'in mantığı , oyuncunun suçu tebliğ edildikten sonra bile ısrarlı bir şekilde aynı suça devam ediyor olmasıdır.
6. Karar bu noktada çok açık bir şekilde kendisiyle çelişmekte, Federasyon, 13.06'da uyardığı oyuncunun 31.05 de kullandığı maddeyi
7. Uyarıya rağmen ihlalin devam etmesi olarak adlandırmakta . Açıkça, 2. ihlalin olduğu tarihte oyuncuya hiçbir uyarı yok.
8 . Dolayısıyla 10.7.4.1'e göre ihlal açıkça tek olması gerek. Değerlendirdikleri madde yaptıkları şeyi açıkça " yapmayın" diyor.
9. Kaldı ki, oyuncu Girit Üniversitesinden, kullanılan ihlalin bir kere yapıldığına dair tıbbi rapor sunuyor, raporu da kabul etmiyorsun.
10. Kaldı ki, emsal karar Ricardo Hill davasında, Ricardo'nun ilk ihlali 2003 yılında gerçekleşiyor, o yüzden "multiple violation"
11. Velhasıl karar hukuken iyi değil, üst sınırı nasıl zorlarız diye çalışmışlar, o halde bile her yerden su alıyor.
12. İki ihlal olarak değerlendirilmesi yanlış, emsal olarak sundukları karar neredeyse bağlantısız.
13. Ve bu koşullar altında dahi, Gist gibi, daha ılımlı kararlar çıkmış emsal davalar var.

Hukuki tarafını hiç bilmiyorum fakat adım gibi eminim Fener'de, Efes'de yada Daçka'da herhangi bir oyuncu ot içse minimum ceza alırdı.
 
Sağlık kurulundan iki ihlal raporu çıkmış olmasi olası zira sağlık kurulu 1. den sonra tebliğ edilip edilmediğine bakmaz, testleri ve varsa klinik tabloyu inceleyip ona göre karar verir. Yani disiplin kurulu sağlık kurulunun bu raporunu referans alarak karar verdiyse teorik olarak kendini haklı çıkaracak argümanlara ve bilirkişi raporuna sahip olsa da bu kararın bir üst kurul tarafından bozulması ihtimali de mevcut. Bir tür temyize gitme söz konusu olabilir. Hukukçu değilim, Adli Tıp'ta çalışıyorum, bu tarz davalar olmasa bile bir çok davada (çocuk cinsel istismar gibi) buna benzer süreçleri gördüm.
Cem Bey'in dediği gibi dosyanın içeriğini bilmiyoruz. Sadece karar metni üzerinden yorum yapmak doğru değil ama Türk sporundaki adaletsizliği düşününce ister istemez şüphe ile yaklaşıyoruz.

Sonuç olarak Lasme sorumsuzluğunun karşılığı olarak az ya da çok ceza aldı. Kendisini çok sevmiştik, umarım diğer oyunculara ders olur.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Üst