2009-2010 Euroleague Sezonu

Şampiyon kim olacak?


  • Kullanılan toplam oy
    77
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
euroleague_logo.jpg


Euroleague'de yeni sezon, yeni heyecan...

Daha önce açılan konu veritabanından silindiği için maalesef 2009-10 sezonuyla ilgili yazılarımız zayi oldu.

Şu ana dek yaz döneminde yapılan transfer hamlelerini özetleyecek olursak; Real Madrid, Olympiakos, Maccabi Tel-Aviv, Khimki Moskova ve Armani Jeans Milano geçen sezona kıyasla hayli güç kazandı. CSKA Moskova bütçe kısıtlaması yaptı Ettore Messina ve çok önemli birkaç oyuncusunu kaybetti.

Transfer dönemi geçmiş yıllara kıyasla daha hareketliydi ve büyük paralar harcandı. Sezonun en pahalı transferi Olympiakos'un Denver Nuggest'tan kadrosuna kattığı Linas Kleiza oldu. Kleiza, iki yıl için 12.2 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı!

Euroleague'de şu ana dek yapılmış transferleri http://basketbolgunlugu.blogspot.com/20 ... osyas.html adresinden öğrenebilir/takip edebilirsiniz.
 
Olympiakos,Barcelona ve Real Madrid önemli transferleriyle benim final-four adaylarım.

Öncelikle Olympiakos yine boş durmayıp önemli paralar harcadı.Von Wafer gibi NBA standartlarında bile çok iş yapan bir skoreri ve Kleiza gibi müthiş bir görve adamını aldılar.Zaten Papaloukas gibi yaşlansada değerinden hiç birşey kaybetmeyen ve "İşte oyun kurucum bu." diyebileceğiniz bir point guard var.Birde pota altında Nikola Vujcic gibi değeriniz var.Josh Childress'dan hiç söz etmeyelim.Emin olun ,bu 5 oyuncunun çıkacağı ilk 5 NBA'de bile sırıtmaz..Yedeklerden bile Euroleague'de top 16'yı zorlayacak bir takım çıkar.Patrick Beverly gibi yetenekli ve genç bir pg[Ben kendisini 1-2 yıl sonra NBA'de göreceğimi umuyorum],Yotam Halperim ve Milos Teodosic gibi bu ligin tozunu yutmuş şutör guardlar.Pota altında Mavrokefalides ve Bourasis gibi sertlik getirebilecek oyuncular var.İşin kısası Olympiakos bir terslik olmazsa Euroleague'de en az Final-Four yapar diyorum.

Barcelona'da işler o kadar iyi değil.Ersan ve Andersen'i NBA'e kaptırdılar.Yerlerine Terrence Morris ve Boniface N'Dondg'u aldılar.Ricky Rubio'yuda almayı düşünüyorlar.Guardlara baktığımız zaman, Jaka Lakovic ve Juan Carlos Navarro bu ligin en önemli guard ikilisinden biri ama kabul edelim ki fizik açısından tüy siklet diyebileceğimiz bi guard ikilisi. Pota altıda aynı şekilde tüy siklet.Boniface atletik ve savunmacı bir pivotda olsa karşısına kalıplı biri çıkdığında duralayan bir pivot.Jordi Trias aynı şekilde atletik ama Eurolegue için ince kaçan bir pota altı oyuncusu.Terence Morris aynı şekilde şutör atletik ama pota altına sertlik getiremiyen birisi.Erazem Lorbek skorer bir pivot ama rebound konusunda aksıyan tarafları var.Yinede Ricky Rubio gelirse ben pota altındaki sıkıntıya rağmen Barcelona'nın final four'a gireceğini düşünüyorum.

Real Madrid'e gelirsek Ettore Messina'yı takımın başına getirerek Euroleague için ne kadar olduklarını gösterdiler.Transferdede Rimantas Kaukenas,Novica Velickovic,Pablo Prigioni,Jorge Garbajosa gibi Euroleague tecrübeleri üst düzey oyuncular aldılar.Öncelikle pota altlarında her türden oyuncu var.Şutör[Axel Hervelle,Darius Lavrinovic],savunmacı[Van Der Spiegel],hareketli[Felipe Reyes,Novica Velickovic] ve skorer[Jorge Garbajosa].Pota lat ile ilgili şu anda hiçbir sorunları yok.Oyun kuruculara baktığımızda Pablo Prigioni bu ligin havasını sayısız kere solumuş bir isim.Sete set oynandığında bu takımı ondan iyi kimse oynatamaz.Sergio Llull ise maç hızlı tempoda oynandığında takımı çok iyi oynatacak bir isim.Şutör guardlarda aynı durum var.Kaukenas sete set oynunda ,Bullock ise hızlı tempoda verim verebilecek isimler.Toparlarsak Real Madrid'de final-four için güçlü ekiplerden.

Kalanları sonra yazarım.
 
Ben en güçlü iki aday olarak Pana ve Olympiakos'u görüyorum.Olympiakos EL'de şampiyon olmak için yakında NBA'i toplayacak gibi gözüküyor.Josh Childress geçen sene yaptığı katkılar ekstra olarak göründü.Bu sene takıma uyum sağlarsa büyük işler yapar.Yani kısacası bütün oyuncularıyla beraber güzel bir uyum sağlarsa bu sefer Pana'yı yıkabilirler.
 
Real Madrid, Barcelona, Panathinaikos ve Olympiakos konusunda sizlerle hem fikirim; ancak bu sezon Efes Pilsen' in de bu 4 lüyü zorlayarak Final Four savaşında yer alacağını düşünüyorum.
Yukarıda diğer takımların yorum ve analizleri yapılmış, ben de Efes Pilsen' i masaya yatırayım:

Her sezon Final Four parolasıyla lige başlayan Efes Pilsen çeşitli problemler nedeniyle bu amacına ulaşamıyordu; ancak bu sezon gerçekten de yerinde transferler ve atılımlar yaparak kalburüstü bir kadro kurdular.

GUARDLAR

Ellerindeki milli takım oyuncuları Kerem Tunceri ve Ender Arslan' ı tuttular; pek verim alamadıkları Engin Atsür' ü Beşiktaş' a, Milos Vujanic' i ise Ispanya' ya Murcia' ya yolladılar. 2 milli oyun kurucu ile Euroleague' i götürebileceklerini düşünüyorum.

Bununla beraber takımda kalan Marvis Bootsy Thornton ve yeni transfer edilen bence Avrupa' nın en iyi 2 numarası olan müthiş skorer Igor Rakocevic ile de ön alanda çok güçlendiler. Her ikisi de gerektiğinde top getirebilecek seviyede isimler. Cenk Akyol' un Air Avellino' ya gönderilmesi bence gecikmiş bir hareketti. Orada da mantalitesinde bir değişim sağlayamadığı sürece fazla dakika alabileceğine inanmıyorum. Sinan Güler' de bu takıma kadro derinliği katan, gerektiğinde skora da katkı sağlayabilen iyi bir savunmacı.

FORVETLER

Geçen sezon inişli çıkışlı bir grafik çizen Charles Smith bu sezon da kadroda yer alıyor. Geçen sezon Beşiktaş' dan transfer edilen görev adamı Preston Shumpert bu sene takıma ve Euroleague' e daha fazla alışarak fazla katkı verecektir. Pek tabi ki yeni transfer Sloven Milli Bostjan Nachbar da bu bölgeye ilaç gibi gelecek bir oyuncu. NBA tecrübesi de bulunan Nachbar fiziki özellikleriyle rakip takımlarda eşleşme sorunu yaşatacak bir isim.

Uzun forvet mevkisinde ise milli takıma neden alınmadıgını hala anlayamadıgım Kaya Peker ve eğer ki doping sorununu çözebilirse - ki çözecektir diye düşünüyorum- Kerem Gönlüm ile Euroleague için bile sağlam bir rotasyona sahipler.

PIVOTLAR

Geçen sezon sakatlıgı nedeniyle çok az faydalanılabilen Hırvat Mario Kasun bu sezon sakatlıgını atlatmıs şekilde takıma katılacak ve ben de kendisinden büyük bir atılım bekliyorum. Mario Kasun' un başarılı oyunuyla Hırvatistan' ın da Eurobasket 2009' da alacağı başarılı sonuclar kendisinin moralinin de üst seviyeye çıkmasını sağlayacak ve 2009-2010 Euroleague sezonunda bambaşka bir Kasun izleyebiliriz. Kasun' un yanında ise altyapıdan Bora Hun Pacun ve Dusan Cantekin secenekleri görünüyor.

SONUÇ

Efes Pilsen takımı genelde dengeli gibi görünse de 3 numarada bolluk yaratan Charles Smith ve Preston Shumpert' dan birini gönderip Mario Kasun' un yanına Euroleague tecrübesi olan en azından Kasun' u yedekleyebilecek bir oyuncu ile anlaşmalı. Bu; Türk statüsü nedeniyle eski oyuncu Ermal Kuqo olabilir ama bu konuda herhangi bir girişim var mı bilemiyoruz. Bostjan Nachbar her ne kadar 3 numara oynamayı seviyor gibi görünse de vatandaşı Matjaz Smodis gibi dış şut tehditi bulunan 4 numara gibi kullanılması Efes Pilsen' i bir gömlek daha üste çıkaracaktır. Bu sayede tam mevkiileri olmasa da 4 numaralar Kaya Peker ve Kerem Gönlüm' ü gerektiğinde 5 numaraya kaydırma imkanı doğacaktır. Geçen sezon Darüşşafaka' da yer alan Emre Bayav' ın da bu pota altı oyuncusu yoklugunda yeniden Efes Pilsen kadrosunda düşünülmesi faydalı olabilir.

Rotasyon:
1 Kerem TUNCERI
2 Igor RAKOCEVIC
3 Bostjan NACHBAR
4 Kerem GONLUM
5 Mario KASUN
---------------------
6 Ender ARSLAN
7 Bootsy THORNTHON
8 Charles SMITH
9 Sinan GULER
10 Kaya PEKER
 
Arda Abi yazının sonuna bir not düşeyim.Emre'yi biz(Karşıyaka)ve şu anda bileğinde ameliyat oldu ilk devreyi falanda kapatmış vaziyette,yazınada imzamı atarım.
 
Eleme maçlarında tur atlayanlar belli oldu. Artık iki final var iki bilet için.

Benetton-Orleans
Maroussi-Alba Berlin

Bu dört takım da ilk maçlar da az farklarla yenilip kendi evlerinde turu geçtiler.

Bu arada Benetton-Orleans galibi Efes'in grubuna düşecek.
 
Euroleague Maccabi Electra - Union Olimpija maçıyla bugün başlıyor.

Maccabi Electra hazırlık maçlarında çok farklı galibiyetler aldı. Kadrolarını neredeyse tamamen değiştirmiş olmalarına rağmen çok etkili oynuyorlarmış. Transfer döneminden evvel önerdiğimiz Doron Perkins, Chuck Eidson, Alan Anderson, Stephane Lasme, Maciej Lampe gibi Pini Gershon'un oyun sistemine uygun ve kaliteli oyuncularla geçen sene yaşadıkları kötü sezonu telafi edebilirler...

Union Olimpija ise bu sezon uzun yıllardır harcamadığı kadar para harcadı. Sani Becirovic gibi yıldız bir oyuncu aldılar. Slovenya Milli Takımı'nda oynayan Uros Slokar ve Matt Walsh diğer önemli transferleri... Gasper Vidmar sürpriz bir çıkış yapabilir...

Benim şu an ki öngörüm bu sezon şampiyonluğa en yakın iki takımın Olympiakos ve Barcelona olduğunu yönünde. Onların akabinde Panathinakos, Real Madrid, Montepaschi Siena, Maccabi Electra Tel-Aviv ve Caja Laboral Baskonia'yı final-four'a aday takımlar olarak değerlendiriyorum. CSKA Moskova'yı da koç Pashutin'in performansına göre bu yedi takımın içine dahil edebiliriz...

Efes Pilsen'in kâğıt üzerinde iyi bir kadrosu olsada, kanımca final-four yapmaları çok çok zor. Onlar için Euroleague'de çeyrek final oynamak bu sezon için başarıdır kanısındayım.

Euroleague'de final-four yapmak için sadece iyi bir kadro sahibi olmak yetmiyor, belli alışkanlıkları da edinmiş olmak gerekiyor. Efes Pilsen daha önceki yıllarda üst seviyeye çıkması için lüzumlu olan alışkanlıklara sahipti ve bu sayede düşük bütçelerle bile son dörde kalabiliyordu ama, kimyaları değişti ve eski düzenlerini kaybettiler.

Efes'in geçen sezon kendisinden çok daha düşük bütçeli takımlara yenilerek top 16'ya kalamadığını unutmamak gerek. Efes, bu sezon play-off yapabilirse, önümüzdeki sezon final-four'a daha yakın olur...

Partizan, çok güç kaybetti. Kadrolarındaki en önemli dört oyuncu takımdan ayrıldı. 2008-2009'da Euroleague'de yılın koçu seçilen Dusko Vujosevic gibi çok önemli bir basketbol adamları var ama, muhakkak takımı sürükleyebilecek bir-iki oyuncu almaları lazım.

Cibona, henüz sezon başlamadan mali sorunlar yaşadı. Geçen sezon Zalgiris'in benzer problemler hasebiyle yabancı oyuncularını kaybetmesini ve kötü bir yıl geçirmesini hatırlarsak Cibona için finansal denge şu an için birinci öncelikli konu diyebiliriz.
 
Maccabi Union Olimpija'yı 85-65 mağlup etti. Alan Anderson 25 sayı ile yıldızlaştı Maccabi'de.
 
Kerem SEÇER' Alıntı:
Maccabi Union Olimpija'yı 85-65 mağlup etti. Alan Anderson 25 sayı ile yıldızlaştı Maccabi'de.

Ben dün macı canlı izledim..Maccabi rakibine göre tabi ki iyiydi fakat eski maccabi degil su an için..Union dogru basketbol oynamaya calıstı ama oynayamadı henüz onlarda tam hazır degil..Vidmar'da sefilleri oynadı..
 
CSKA Khryapa'nın inanılmaz son saniye üçlüğüyle Maroussi'yi deplasmanda 1 sayı farkla mağlup etmeyi başardı. Gerçekten inanılmaz bir maç oldu, izlediğim için çok şanslıyım.

CSKA eski formunda kesinlikle değil, bir de Maroussi iyi savunma yapınca maç hep başa baş gitti. +5/-5 dışına hiç çıkmadı diyebilirim.
 
Yunan takımı zaten sahasında alacağı galibiyetlerle tur atlama şansına ancak sahip olacaktır. Bugün de yaklaştılar ama CSKA kazandı. PES'i indiriyorum diye izleyemiyorum netten donuyor :)
 
Giricek, Greer, Solomon, Kinsey ve diğerleri.

Sonuç;

3.periyot 24 fark geride olmak.

Tanjevic mucizesi :)
 
Çetin Hoca bunu söylerken hocaları katmamış anlaşılan. Kadrolara bakarsak Barcelona'nın öyle çok abartısının olduğunu söyleyemeyiz. Üstelik nispeten yeni bir takımlar ama iyi bir takım oluşturdular. Maya tutmuş durumda.

E sende de rakipte oynayabilecek Greer, Solomon, Giricek gibi adamlar var. Ömer Aşık, Ömer Onan, Semih, Oğuz, Preldzic gibi EL seviyesinde adamların da var. Bir de kendi sahanda oynuyorsun. Sonuca bak. 23 fark.
 
Cibona Zagreb: 40 - Montepaschi Siena: 85
Sevgili Eyüp Ağabeyin ve Nilay hanımın kulakları çınlasın, Cibona'dan çok ümitlilerdi :) Şaka bir yana, Antonio Graves 15:24 dakika, 0 sayı, 6 top kaybı. İlginç bir istatistik..

Zalgiris Kaunas: 71 - Asvel Villeurbanne: 52

Olympiacos: 94 - Entente Orleanaise: 72

Fenerbahçe Ülker: 59 - Regal Barcelona: 82
 
Cibona'nın skor yükünü çekebilecek oyuncuları kısaları ama Siena'da fazlasıyla kısa oyuncu var. Bunun avantajıyla maçı çok rahat kazandılar. Pota altından silahları olan takımlara karşı bu kadar kolay maç kazanamaz ama Siena.
 
Barcelonalı basketçiler kesin "cathein" almıştır...
Hemen tüm takım doping testine girmeli ve Barca tez zamanda Euroleague'den atılmalı :)
 
dikkatimi çeken 2 kişi...

graves 15 dk 0 sayı 6 top kaybı 4 faul......

Terrell McIntyre 22 dk 6 sayı 11 asist 7 top çalma(bu adam euroleague in bir numarası.......)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst