2021-2022 Euroleague

Burasinin konusu mu bilmem ama wag the dog cok iyi filmdir.
 
Aşının pandemiyi ortadan kaldıramayacağı ve bulaşı önlemede kesin çözüm üretemeyeceği belli olur olmaz İngiltere'de bu salgının epidemiye dönüşeceği öngörülmüştü. Şunu da ekleyeyim ki daha başarılı aşılarla ve daha hızlı ve eşitlikçi bir aşılama protokolüyle çok daha düşük yüzdeli aşılanan yüzdesiyle kitle bağışıklığı sağlanabilirdi. Yetişkin birine zorunlu olarak bir şey dayatılamaz. Sosyal yaşamdan dışlanabilir elbette, ona lafım yok. Benim bahsettiğim şey vücut bütünlüğüne saldırı olan zorunlu aşı dayatması zaten. Düz dünyacı tiplerden de olabilir başka sebepten de reddedebilir, fark etmez. Ben daha çok Batı ülkelerinin ikiyüzlü davranışından dem vurdum.

Rusya belki de çok yanlış bir iş yaparak başka bir ülkenin topraklarını işgal ediyor. Ayrıca belkisi filan yok daha evvel Kırım'ı direkt işgal etmişti. Benim karşı çıktığım sırf ülkesi Batı ülkeleriyle karşı karşıya geldi diye bu ülkelerdeki tüm Rus vatandaşlarından, Rus sporculardan ve Rus takımlarından ülkesine karşıt görüş bildirmelerinin zorunlu tutulması. Bildiğim kadarıyla Varşova Paktı tarih oldu ancak NATO hala belli ülkeler aleyhinde genişlemeye devam ediyor. Euroleague bir spor organizasyonuysa işine odaklanmalı diyorum sadece. Rus vatandaşı kendi takımını izleyemeyince nasıl cezalandırılmış oluyor? Bu durum Saddam'ın Irak'ına uygulanan ambargoya benziyor. Putin'i göndermeyene maç, Saddam'ı göndermeyene ilaç yok.

Öngörülme ayrı şeydir resmen pandemi endemi oldu ilanı yapılması farklı şeylerdir. Yoksa omicron varyantı çıktığından beri iyimser uzmanlar çok hızlı bir şekilde yayılım olacağı ve aynı yüzdeyle öldürmeyeceği için kitle bağışıklığı için fırsat yaratabileceğini öngörüyorlardı ve bu kadar çok kişinin enfekte olmasından dolayı farklı varyantların olasılığının artmasına (bunların daha öldürücü olma ihtimalinin de bulunması) rağmen kaydadeğer şekilde gerçekleşmemesi sonrası bu öngörü şimdilik olumlu yönde ilerliyor ama yine de rekor sayıda insanlar ölüyor.

Aşıların başarısı konusunda ise zaten en başarılı aşılar kullanılıyor genelde. Burada faktör yeni varyantın en azından hastalık yapma konusunda aşıya karşı daha çok galip gelebilmesi. Yetişkin insanlara zorla bir şey yaptıramazsın diye de bir şey yok! Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 57., 64. ve 72.maddelerini okursan salgın durumuna gelmiş hastalıklar için aşı dahil gerekli önlemlerin alınabileceği yazar. Yine aynı şekilde Medeni Kanunun 24.maddesinin 2.fıkrası gereğince “üstün nitelikte kamusal yararın bulunması” halinde kişilik hakkına müdahale edilebileceği belirtildiğinden zorunlu hallerde zorunlu aşı tedbiri gayet tabii mümkün. Bu işin yasal dayanağı ama bir de vicdani,mantık tarafları var. Böyle bir salgın olduğunda yapacağımız şey kibrimizi, küstahlığımızı, cehaletimizi (genelde bunlar bir arada bulunur) bir kenara bırakıp uzmanları dinlemek ve ona göre davranmaktır. Devletler bunu kısmen yaptı ama saçmalık boyutundaki bedenime dokunamazsın kampanyaları demokrasinin kötü taraflarından biri olan oy beklentisi yüzünden sindirilemedi. İnsanlık genel olarak bencil. Bireysel özgürlükleri de sadece bencillik üzerinden görüyorlar. Zaten sadece kendilerine yapılanı görüp başkaları için ses çıkarmamak da buna dahil (İlk paragrafının son cümlesi ile de ilgili bu durum). Özgürlüklerinin sınırını topluma olan yarar/zarar bakımından görülmesi gerektiğinin farkında değiller. Bu şekilde toplum yapılarını milli duygu dışında kuramazsın. Kendi yararını düşünüp ama lafa gelince milliyetçi geçinen toplum yapısıyla karşılaşırız. Cephede savaşırım diyenlerin aşıya ben denek değilim diyerek bakmasını seyrederiz. Sözün özü, uzmanlar ve onlara güvenen devlet bir karar aldıysa daha fazla ahkam kesmek özgürlük değildir! Bilimsel bir konuda çekincen varsa araştır, öğren. Komplo teorisyenlerinin papağanı olup hiçbir bilimsel yanıt sunamadan fikir sahibi olmadan beyan verme derim ben o insanlara.

Batı ülkelerinin ikiyüzlülüğüne katılıyorum ama bu onlara özgü bir durum değil. Bizdeki ümmetçi veya kardeşçi anlayış da aynı. Sadece demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten yakınan batı dünyasının seküler kesiminin bile bu konularda tarafsız ve idealist yaklaşamaması. Ancak bu konu biraz daha özel bir durum. Kendileri açısından beka meselesi oluştu. Yani sadece sarı saçlı, mavi gözlü, hristiyan Ukrayna'lıları sevdikleri için değil. Rusya tehdidi, Hitlerin Nazi ordusunun tehdidini andıran amaçlara Putin'in yelken açtığı görülünce arttığı görüldü ve Batı birleşti. Elbetteki işin duygusal tarafı da var kendi kamuoyları içerisinde. Yine bu duygusal boyutun da etkisiyle tarihsel "Rus korkusu"nun canlanması da bir etken.

Rus sporculardan ziyade Rus kulüpleri ve federasyonları ceza aldı ama duygusal dalgaya kapılıp yaptırım yarışına giren bazı amatör bireysel spor federasyonlar bireysel sporcuları da engellemiş. Kulüp başkanlarının önemli bir kısmının Putin ile al-ver ilişkisi olması nedeniyle kulüplere yaptırımı sorgusuz sualsiz de olsa duygusal faktörü de hesaba katarak anlayabilirim. Burada oyuncuların uğradığı mağduriyeti de göze aldılar görünen o ki Ukrayna'da savaş nedeniyle mağdur olanları hesaba katınca. Varşova Paktı Sovyetler dağılınca otomatikman dağıldı ve oradaki pek çok üyede ya NATO'ya ya da en azından Batı ittifakına dahil oldu. Ancak Rusya'nın özellikle nükleer askeri gücü ve tarihten gelen yayılmacı çatışmacı tavrı nedeniyle tehdit kısmı baki kaldı. Elbetteki 2 taraf da masum değil ama birbirine sivrilen uçlar varsa karşı tarafa üstünlük amaçlı gücü arttırma girişimleri de doğal. Rusya'nın tepkisi de doğal ancak o doğallık perşembe günü girişilen savaş ile diplomatik boyutu aştı. Bundan sonra hiçbir şey aynı olmaz Putin bir "u dönüşü" yapmazsa. Artık spordan daha önemli konular varken farklı bir dünyada kendimizi bulacakken bu tip haksızlıklar gayet normal. Fiilen düşman topraklar oluşmuşken Rusya topraklarına sporun birleştirici gücü bile olsa sporcuların gitmesi normal olmayacaktır.
 
Rusya'ya bir yaptırım uygulamayı anlarım ama iş rus sporculara gitmesi tamamen iki yüzlü siyasetle alakalı. Bir yeri işgal ettiler diye hiç alakası olmayan oyuncuların oynama hakkı elinden alınacaksa Amerika'da, Fransa'da toplu spor yapılmaması gerekiyor hatta bırakın toplu sporu topun ülkeye girmemesi gerekiyor.
Sporuda geçtiler sanatçılara hatta avrupada yaşayan vatandaşlara saldırılar başladı.
 
hangi platformda var bu film ?

Sanıyorum netflix içeriklerinde mevcut.

Aşı ve salgın konusunda gayet güzel bir fikir alışverişi oldu sanıyorum. Benim kesin öyledir, böyledir gibi bir iddiam yok. Zaten demek istediğim de çıkar ilişkileri ve kirli politikaların sporu kirletmemesi temennisiydi. Rus inatçılığı ve NATO yayılmacılığı zaten bilinen şeyler ama 21. yy'da sivillere yapılanlar çok garip geliyor. Aynılarını Ruslar da uçaklarını düşürdüğümüzde ülkelerindeki Türk vatandaşlarına yapmışlardı. Umarım gökten sağduyu yağar da hem yaşamlar kurtulur hem de kalan 2-3 zevkimiz heba olmaz.
 
Fener De Colo sayesinde çift haneye gelebildi, biraz da Efes saldı. Yine iğrenç bir basketbol maçı geçiriyorlar. Skor olarak da yine çok kötüler hücumda. Efes ezip geçti rahat rahat.
Öte yandan Moerman inanılmaz oynuyor yine. Blok, ribauntlar ve savunmada tek kral benim der gibi dövüyor herkesi. Uyuşuk bir adamdan nerelere evrildi son 1-2 aydır...
 
İzlediğim neredeyse bütün maçlarda süre geç başlıyor. Sadece bu maçta mı akılları başlarına gelmiş. Zaten o topu tutup da kaldırıp atmak 0.7 saniyede imkansız. Her maç şu 0 nokta bilmem kaçlı hücumları görmek mantığımızla dalga geçmek oluyor.
 

Üst