Geçtiğimiz sezon başta son bölümde 13-0'lık geri dönüşle gelen Fenerbahçe deplasmanı galibiyeti; ötesinde ise 2016'daki Eurocup şampiyonluğundan bu yana ilk kez Galatasaray basketbolunu tüm Avrupa'da öncül bir sohbet içeriği haline getiren deplasmandaki Anadolu Efes galibiyeti üzerinden teşekkürü hak ediyor. Daha öngörülebilir sezonlarla göreli sonuçlar alabilsek dahi benzeri bir etki oluşmayacak muhtemelen Avrupa basketbolu bütüncül şekilde düşünüldüğünde.
Bu sezonsa öncelikle Floyd tercihi üzerinden sezonun neredeyse yarısını pivotsuz geçmek, devamında ise Ristic'e yönelerek 2016 yazı sonrası basketboldaki keskin dönüşümle örtüşmeyen bir pota altı görüntüsü yaratmak doğrudan açmaz oldu. Fenerbahçe deplasmanına yeterli hazırlık yapılmadan çıkmaksa geleceğe dair şevki sonlandıran ikinci, bir o kadar da belirleyici görüntüydü.
Pistiolis özellikle Panathinaikos başkanı Giannakopoulos'la arasındaki potansiyel gerginliği sonlandırdığında Avrupa basketbolu için birinci sınıf bir antrenör olmaya doğru gidecektir. Önce Rus takımlarının izolasyonu; eş zamanlı olarak Asya ülkelerinde artan basketbol bütçeleri derken sezonun bütçesi hayli yetersiz kaldı. Devamında ise ödemeler bilfiil kör topal ilerledi salondaki, sahadaki görüntüden yola çıkarak. Erden Timur'un şayet bir Faruk Süren, bir Ünal Aysal vari algılanabilme beklentisi varsa yolu çok ama çok uzun. Futbol takımlarının şampiyonluğa gitmesi tarihte o düzeyde bir karşılık bulabilmesi adına yeterli değil basketbolda kayda değer bir verim, bu anlamda sonuçlar yakalanamadıkça.